Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Beyin Araştırmaları diğimiz, incelediğimiz pek çok sanatçının ününde eleştirmenlerin de rolü yok mu? Birileri dikkatimizi söz konusu esere, sanatçıya çekmiyor mu? Yaratıcılığı kendi duyularımız ve düşüncelerimizle bağımsız olarak ne kadar değerlendirebiliyoruz? David Barrie bu konuda pek de başarılı olmadığımız görüşünde. Örneğin Raphael’in bahsi geçen kriterlerin kurbanı olarak yaşarken sanatçı kimliğinin öne çıkarılmadığını söyledi. Ardından duygularımızın yaratıcılık kavramına etkisi irdelendi. Bir insanın mesela kızgın olmasının kızgınlık üzerine iyi yazması için yeterli olmadığı, yani duygularımızın yaratıcılığımızı sadece tetikleyebileceği belirtildi. Duyuru Onkolojik Patoloji "Onkolojik Patoloji" konulu 18.Ulusal Patoloji Sempozyumu, Ege Patoloji Derneği’nin evsahipliğinde, 711 Mayıs 2006 tarihlerinde Çeşme, İzmir’de gerçekleşecek. Değişik organ kanserlerinin tanısında ve tedavisinin yönlendirilmesinde patoloji biliminin güncel yerinin tartışılacağı toplantılara konuşmacı olarak, otuzbeşi aşkın ulusal ve uluslararası değerli bilim adamı davet edilmiştir. Sempozyumun konusu gereği, patoloji uzmanları ve uzmanlık öğrencileri yanı sıra, onkoloji bilimi ile uğraşan medikal ve cerrahi onkologların da ilgisini çekeceğinden, sempozyuma altıyüze yakın katılımcı beklenmektedir. 18.Ulusal Patoloji Sempozyumu, Çeşme Kalesi’nde yapılacak tören ile açılacak, dört gün sürecek bilimsel programda seminer, panel, atölye çalışmaları, olgu ve ödüllü bildiri sunumları ile çeşitli sosyal etkinlikler gerçekleştirilecektir. Ayrıntılı bilgi <http://www.dalyatur.com/18patoloji> web sitesinden elde edilebilir. YARATICILIK ve AKIL SAĞLIĞI Gecede tartışılan bir diğer ilginç konu başlığı ise yaratıcılık ve akıl sağlığı ilişkisi idi. Özellikle şizofreni ve ünlü yazarlar, düşünürler konuşulurken çıkan soru ise kafa karıştırıcı idi; akıl hastalıklarını tedavi etmeye çalışırken toplumun yaratıcılığını mı engelliyoruz? Cevabı son derece basit aslında bu sorunun. Tıbbın yaptığı, yapmaya çalıştığı ‘kötüyü’, hayatımızı devam ettirmemize engel olanı ortadan kaldırmaya, Toplum olarak yaratıcı ve üstün zeböylece yaratıcılığa yol açkâlı kişilere karşı toleranslı olmadı maya yönelik aksine değil. İnsan beyni yaratıcğımızı savunan ünlü Amerikalı psiki lık sürecine nasıl giriyor? Nasıl bir şiir, şarkı veya bir yatrist Dr. Andreasen, salt zekânın denklem ortaya çıkarabiliyeterli olmadığını bunun yanında bir yor? Belki de bu sorulade risk alma ve hata yapmayı göze rın cevabı insan olmanın almanın önemini de vurguladı. temelinde yatıyor. Tarih öncesinde atalarımızın 100 yıl öncesine kıyasla, günümüz kadınlarının yaratıcılık başarısını eğitim kendilerini nasıl karanlık mağaraların dısistemine bağlayan Dr Andreasen eğiti şına attığı, ateşi bulduğu, modern dünmin çok büyük önem taşıdığını söyledi. yayı kurduğunu anlamak sorunun gerDr. Andreasen’e katılmakla birlikte, Dic çek cevabı belki de... İnternetten konuşkens’ın, Cervantes’in dönemlerindeki maları dinlemek için http://www.danaeğitimin kalitesini ile yaratıcılıklarının centre.org.uk/calendar.asp?filter=webcastarchive adresine girmeniz yeterli. düzeyini düşünmeden edemedim. (*) Dr; ponganer@yahoo.co.uk Eğitim çok önemli olmakla birlikte yaratıcılık kavramını ortaya çıkaran bir * Kaos Teorisi nedir? unsur değil bana göre, çünkü yaratıcılık, Karmaşık sistemlerde (genellikle lineverilen bilgilerden çok, beyindeki bilgileer olmayan sistemler) yapılan ufak tefek oyri seçip işlemekle ortaya çıkıyor. "Liselerarası Matematik Yarışması" Türkiye’yi gelecekte uluslararası bilimsel arenada temsil edebilecek genç beyinlerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla Sabancı Üniversitesi Matematik Kulübü’nün düzenlediği "Liselerarası Matematik Yarışması"sonuçlandı. Perteniyal Lisesi’nin birinci olduğu yarışmanın ödül töreni 28 Nisan Cuma günü Sabancı Üniversitesi’nde yapıldı. Ödül töreninde Türkiye Zekâ Vakfı Başkanı, Uluslararası Mensa Topluluğu’nun üyesi Emrehan Halıcı popüler matematiğe olan ilgisinden bahsetti. Daha önce yurtdışında katıldığı bir toplantıda gözlemlediği bir anıyı paylaşan Halıcı şunları söyledi: "Popüler matematikle ilgilenen bir çok kişi aslında matematikle sihirbazlığı eşdeğer görüyor." Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu ise bilim ve matematik başlıklı konuşmasında "Matematik zor diyene ben de hayat zor derim" dedi. Konuşmaların ardından bireysel ve grup yarışmalarında dereceye girenler ödüllendirildi.Yarışmaya katılan 35 okul arasında son tura 4 okul kaldı. Grup birincisi Pertevniyal Anadolu Lisesi’ne Xerox yazıcı, fotokopi, fax ve tarayıcı, grup ikincisi Kadıköy Anadolu Lisesi’ne ise 3M Tepegöz hediye edildi. Bireysel dalda birinci olan Pertevniyal Anadolu Lisesi’nden Gökhan Karadeniz’e ise Kodak C330 Dijital Fotoğraf Makinesi hediye edildi. NOT 1: 2006 SU Liselerarası Matematik Yarışması ile ilgili ayrıntılı bilgiye ekteki dosyadan ulaşabilirsiniz. NOT 2: İlk turun cevapları ve yarışma sonuçlarına http://kulup.sabanciuniv.edu/~suoyun/mat/ <http://kulup.sabanciuniv.edu/%7Esuoyun/mat/> linkinden ulaşabilirsiniz. hakkında o anda karar vermeyi de zorlaştırıyor. NASIL ORTAYA ÇIKIYOR? Peki yaratıcılık nasıl ortaya çıkıyor? Dr. Andreasen’a göre bu süreç, beynin bilinçsizce çalışmasının sonucu. Bunu, kaos teorisine* benzetmek mümkün. Yani, düzensiz gelen bilgiler veya sinyallerin beyinde yeniden, kendiliğinden düzene girmesiyle yaracılık ortaya çıkıyor. Önemsiz sandığımız birçok şey bilinçsizce aklımızı karıştırıyor ve belki de ilerideki başarılarımızın temellerini atıyor. Dr. Arnold ise sadece beynin anlaşılması ile yaratıcılığın çözülemeyeceğini, bireyin etrafında olanların da irdelenmesi gerektiğini kaydetti. Bu aşamada benim aklımı kurcalayan soru ise şuydu: Biliç nedir bilmeden bilinçsizliği nasıl anlayabiliriz ki? Rüyalarımızı hâlâ açıklayamıyoruz örneğin. Neden rüya gördüğümüzü, tamamen hafızamızdan sildiğimizi sandığımız şeylerin nasıl birden bire, yemek yerken mesela ya da yolda yürürken aklımıza geldiğini bilmiyoruz. Sanırım ancak beynin çalışmasını tam olarak çözdüğümüz zaman bu sorular anlamını yitirecek. YARATICILIK, RİSK VE HATA Diyelim ki, yaratıcılığın nedenlerini, aşamalarını anladık. Peki hepimiz dahi olursak? Toplum olarak yaratıcı ve üstün zekâlı kişilere karşı toleranslı olmadığımızı savunan Dr. Andreasen, salt zekânın yeterli olmadığını bunun yanından bir de risk alma ve hata yapmayı göze almanın önemini de vurguladı. Kuralları koyma, risk alma, oyun oynama gibi tavsiyelerin bilim için ne kadar geçerli olduğu ise bence tartışılır. Günümüz koşullarında bile kimsenin aklına gelmeyen, çok değişik bir bilimsel öneri desteklen(e)miyor. Öne sürülen fikirlerin ne kadar ‘gerçekçi’ ne kadar ‘uygulanabilir’ olduğu ile ölçülüyor projelerin, bilimsel makalelerin değerleri. Bugün eserlerini beğeni ile dinle SORUNU TAM ÇÖZMEK ZOR Toplantının tam da bu noktasında, Dr. Arnold beynin yaratıcılıktaki önemini anlasak bile, sorunun tamamını çözemeyeceğimizi belirtti. David Barrie ise, orkestrada çalan bir sanatçı ile yalnız başına şiir yazan bir şairin yaratıcılık seviyesinin aynı olmadığını savundu. Modern tıbbın sunduklarından, fMR (fonksiyonel manyetik rezonans) tekniği ile bugün yaratıcılığı beyinde ölçebiliyoruz. Buradan elde ettiğimiz bilgi ne işimize yarayacak? Yaratıcılık geliştirilebilir mi? Bir kadın olarak, bundan namaların ilerdeki zamanda büyük değişikliklere yol açabileceğini savunan teori. Temelinden kaos teorisi determinizme karşı değildir. Yakın gelecekte olan şeylerin tahminin kolay, daha sonraki zamanda olacakların ise tahmininin zor olduğuna dair bir teoremdir. Amerikalı matematik ve meteoroloji uzmanı Edward Norton Lorenz, bilgisayarında anlamsız veriler belirince, bunların her zamanki aksaklıklardan kaynaklandığını düşünmüş ve hatayla ilgili ipuçlarını elde etmek için kâğıttaki çıktı üzerinde çalışmaya başlamış. Bilgisayarının, başlamak için ilk sonuçları eşleştirdiğini, ancak daha sonra haritayı yok ettiğini görmüş ve ardından, bilgisayara aynı girdileri ikinci aşamada yüklememiş, bu küçük farklılık da, sonraki birkaç hafta boyunca, tamamen değişik sonuçlar vermiş. Böylece, Lorenz, hava durumu gibi küçük olayların bazen çok büyük sonuçlar doğurabileceğini açıklayan kaos teorisini ortaya atmış. Evrim Sempozyumu Evrim Çalışma Grubu’nun düzenlediği sempozyum 8 Mayıs 2006 Saat: 9:0017:00 ODTÜ Kültür Kongre Merkezi B Salonu’nda gerçekleşecek Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümlerinden araştırmacıların kurduğu "Evrim Çalışma Grubu"nun ilk etkinliği olan sempozyumda, yaşamın kökeninden son günlerde evrim kuramında kaydedilen gelişmelere; kuramının açıklama gücünden günlük yaşamımıza katkılarına kadar pek çok konuya değinilecek. Üniversite öğrencileri başta olmak üzere evrim kuramıyla ilgili olanların kaçırmaması gereken bir etkinlik. 998/96 Mayıs 2006