01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TartışmaEditöre Mektup olduğu siyasi yapılanma, yaratılış düşüncesinin benimsenmesiyle geri kalmışlık arasında bir bağlılaşım olduğunu göstermektedir. 2003 yılında Avrupa toplumları arasında yapılan bir araştırmada tanrının varolmadığını düşünenlerin sayısının yüzde otuzları, tanrının varlığına kuşkuyla yaklaşanların sayısının yüzde kırkları bulduğunu gösterilmişti. Oysa İslam ülkelerinde bu konuda bir araştırma yapılacak olursa, ne sonuç çıkacağı bellidir. Bütün bunlar bize neyi gösterir? Hepimizin bildiği gibi yaratılış düşüncesine göre tanrı bizleri yaratırken kaderimizi de önceden belirlemiştir. Yani ne yiyip ne içeceğimizden kiminle, nerede, ne yapacağımıza, ne zaman ve nasıl öleceğimizden öldükten sonra nasıl var olacağımıza kadar her şeyi önceden tasarlamıştır. Bu düşünceye göre dünya bir sınav yeridir ve bizler sınanmak üzere yaratılarak bu sınav sonucunda ödüllendirilen veya cezalandırılan varlıklarız. Her şeyin önceden tasarlanmış olduğu bir evrende bilim yapmanın ve keşfetmenin bir anlamı yoktur. “Bilim bir şey bilmiyor!” azınızda bilimin sınırlarını çiziyorsunuz. Yani teknik olarak değil, ama felsefi olarak. Aslında bunları insanlar bilerek doğmalılar. İnsan genlerine bu bilgiyi enjekte edecek bir teknoloji yok mu? Bu şekilde astroloji, ufoloji gibi zevzek tanımlara oji bilim ekini ekleyip kullanmak konusunda bir defa daha düşünebiliriz belki. Yani bunlar da lazım olabilir tabii insanlara, ancak bilim kısvesi altında sunmak bence yanlış olan nokta. Olaylara, konulara bilimsel olarak yaklaşmak özellikle bilimsel eğitim almamış kişiler için zor tabii. Bazen büyük bilimadamları bile kendilerini kaybedip, ön yargılarının esiri olup yanılgı içine düşebiliyorlar. Buna en iyi örnek herhalde Einstein'in bilim tarihine kazınmış "Tanrı zar atmaz" sözü olsa gerek. Y Sayın Bursalı, 23 Nisan tarihli Cumhuriyet'deki "Bilim Bir Şey Bilmiyor!" yazınızı da okudum. Özellikle "bilimsi" teoriler karşısında bilimin "aczini" ortaya koyan bu tip makaleler, beni sürekli hüzünlendirmiştir. uçağın parçalarının biraraya gelerek uçağı tekrar eski orijinal haline döndürmesi ile eşitmiş. Dolayısı ile tesadüfi olarak yaşam gerçekleşmiş olamazmış. HEP AYNI HİLE İşte bilimsel teorilere karşı başvurulan hile hep bu. Eğer bu olasılık için 1 milyonda bir denilirse, yukardaki zırvaların yarattığı imkansızlık etkisi kadar güçlü olmayacak. Halbuki matematiksel olarak bakıldığında milyonda bir ile yüzde bir arasında aslında pek fark yok. İkisi de matematiksel olarak değerlendirmeye bile alınmaya değmez küçüklükte olasılıklar. Ancak buradaki nüans, hiç bir bilimsel teori ".... olayının oluşmuş olması imkansız, çünkü olma olasılığı nerdeyse hiç yok" diye bir yargıya varamaz. Zira bu olay ne kadar düşük olasılığa sahip olsa da, gerçekleştikten sonra artık onun için olasılıklardan bahsetmenin bir anlamı olamaz. Bu olasılık, milyonda bir bile olsa eğer 10 milyon denemeden bir tanesi başarılı olduysa, biz o olayı yadsıyabilir miyiz? Aslında bu olmamıştır çünkü olma olasılığı çok düşüktü diyebilir miyiz? Dolayısı ile de bir bilimsel teoriyi bilimsel olmayan bir yaklaşımla çürütmeye çalışmak sportmence olmadığı gibi halen fikirsel olarak neden ortaçağ düşüncesinin ötesine gidemediğimizi göstermektedir bence. Yazınızda ayrıca benzer bir nokta olarak belki de, akıllı tasarım ve mutlak görecelikten bahsetmişsiniz. Bell'in teorisi ve Einstein, Podolski ve Rosen düşünsel deneyinin sonuçlarında idealizm, kendine yontacak birşeyler buluyor. Einstein'in düşü illa TANRININ ZARI Öncelikle ne malum tanrının zar atmadığı? Ayrıca hadi diyelim atmıyor. Bu kadar iddialı bir sözü hangi dayanağa göre söylemiş olabilir ki Einstein? Quantum mekaniğinin deterministik olmadığı bilimsel olarak kanıtlandığı takdirde Einstein ne yapacak? Bu, bilimsel bir toplantıda, bilimsel bir teoriye yöneltilen teolojik bir itiraz. Bence Einstein'in en büyük yanılgısı burada. Neden bilimsel argümanlar kullanmıyor? Veya kullanamıyor? Bilimsel teorilere bilim dışı itirazlar yöneltince, bilim bununla nasıl mücadele etmeli? Ben, bu konuda bilim dışına çıkıp, itirazlara aynı saçmalıklarla karşılık vermeyi bir yöntem olarak kabul edemiyorum. Bir örnek, radyoda duyduğum bir argüman ile ilgili. Yaratılış teorisini desteklemek üzere dünya üzerinde yaşamın tesadüfi olarak gelişemiyecek olduğu "savlanıyor". Nasıl? Yaşamın dünya üzerinde tesadüfi olarak meydana gelmesi olasılığı, bir Boeing yolcu uçağını bütün somunları v.s. bazında parçalarına ayırıp, geniş bir alana yaydıktan sonra bu alanı patlatmak ve bu patlama sonunda da quantum teorisindeki olasılıkcı tutuma karşı duruşunu güçlendirmekti belki de. Bu çalışmalar sonunda ortaya çıkan yerel nedensellik ilkesi, bir ikili arasındaki ilişkinin bu ikili arasına uzun bir mesafe girince bile devam edeceği düşüncesine karşı çıkıyor. Bu da idealizm'in işine geliyor. Bir elektron ve pozitron ikilisinin bazı özellikleri biribirine bağlı olduğuna göre, biz elektronu alıp pozitron'dan 3 ışık yılı uzağa götürsek, acaba birbirine hala bağlı olacaklar mı? Elektronun dönüşüne bakarak 3 ışık yılı uzaklıktaki pozitronun dönüşünü bilebilir miyiz? Bağlı olmamaları idealizm için iyi. O zaman mutlak güç, mutlak yaratıcı, akıllı tasarım veya adı her ne ise, bütün kainatı kontrol edebiliyor. Bağlı iseler, o zaman hem evrenin bir noktasında olan bir olay, başka bir noktasındaki bir olayı aydınlatıyor, hem de bunu anında yapıyor. Yani bilgi ışık hızından daha hızlı hareket ediyor. Hatta anlık olarak iletiliyor. Ve bunun için ayrıca bir ilahi güce ihtiyaç yok. "İHTİYAÇ DUYMADIM" Laplace'ın gezegenlerin hareketi ile ilgili bir teorisi için neden tanrının da bu teori içine dahil edilmediği sorusuna cevap verdiği gibi "... çünkü, öyle bir varsayıma ihtiyaç duymadım" Bilimsel teorilerde bu varsayımı ne zaman gözardı edeceğiz veya ne zaman bu varsayımın bilimsel teorileri yönlendirmesinden vaz geçeceğiz? En büyük sıkıntılardan bir tanesi de herhalde bilimsel teorilerin tanrının varlığına dair kanıt oluşturduğunu sanmak, veya tanrının o karmaşı hesapları ve kuramları zaten çok önceden ilahi kitaplarda söylemiş olduğunu düşünmek olmalı. Ben bu tip bir kitap da okumuştum. En derin fizik kuramlarını Kuran'ın daha önce zaten anlatıyor olduğunu savlıyordu. Kuramı veriyor sonra kuran'daki ilgili ayetleri altına yazıp "bakın daha önce Allah demiş" diyordu. Demişse de, demek ki biz insanlara dememiş ki biz onu anlamamışız ve Amerika!yı yeniden keşfetmişiz. Kerim Çakmak İDEOLOJİLERİN ANLAMI Yaratılış kuramı; tanrının arabasına benzetilen dünyada insanı yedeklenen ve işlevi tamamlanınca bir depoda yani "öteki dünyaya" alınan bir araba parçasından farksız kılar. Bu yedek parçanın istediği gibi istediği şekilde varolması söz konusu değildir. Oysa evrim düşüncesine göre insan, doğadaki nesneleri kendi emeğiyle dönüştüren, alet üreten, hayatını kolaylaştırarak insanlaşan bir varlıktır. Dürtülerini, duygularını ve düşüncelerini hayatta kalmaya ve güvende olmaya yönelik gerçekleştiren özgür bir varlıktır. Evrim düşüncesi, ideolojileri de insan varlığının birer ürünü olarak görür. Bu düşünceye göre ideolojiler, hayatta kalma amacına yönelik meydana gelen birer araçtır. Burada ilk bakışta sanki bir çelişki varmış gibi algılanabilir. Çünkü söylenenler eğer doğruysa bizleri bir eşyaya dönüştüren ve bizlere faydası olmayan yaratılış düşüncesini neden edinelim şeklinde sorular sorulabilir. Oysa ortada bir çelişki yoktur. Çünkü bu ideolojiyi kendimizi eşyaya dönüştürmek için üretmiyoruz. Bu ideolojiyi tıpkı aletlerden fayda sağladığımız gibi başkalarını araç haline gelmesini sağlamak ve onlardan faydalanmak için üretiriz. Kendi üniversitelerinde evrimin her aşamasının kanıtlandığı ABD’nin, bütün dünyaya yaratılış kuramını satmaya çalışması başka hangi gerekçeyle açıklanabilir? Turgay Sehil [email protected] Mimaride yeni bir tasarım teknolojisi Son yıllarda, mimari tasarım ve üretimdeki karmaşık problemlerin çözümünü kolaylaştıracak bir tasarım teknolojisi geliştirildi. M imari tasarımda bilgisayar kullanımı, genelde kâğıt üzerinde düşünülen çözümlerin bilgisayar ortamında iki ve üç boyutlu çizimi olarak anlaşılır. Artık, bilgisayar destekli tasarım süreçlerinden de bahsetmek mümkün. Bilgisayarda sunulan sanal ortam, tasarım esnasında geometrinin sistematik olarak kontrol edilmesine destek veriyor. Tasarım aracı olarak geliştirilen ve sayıları her gün artan yazılımlar, yeni yetişen mimarların ilgisiyle mesleki kullanımda gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Özellikle üretime yönelik sayısal modelleme, tasarım sırasında yapı sürecinin de göz önünde bulundurulmasını ve dolayısıyla tasarımın olurluğunun sınanmasını sağladığı için önem kazanıyor. Tasarımı ortaya çıkaran parametrelerin aynı zamanda yapım aşamasında karşılaşılan değişkenler olması, tasarım ve üretim süreçlerinin iç içeliğini gündeme getiriyor. Son yıllarda, mimari tasarım ve üretimdeki karmaşık problemlerin çözümünü kolaylaştıracak bir tasarım teknolojisi geliştirildi. Parametrik modelleme esasına dayalı bu teknoloji, Bentley Systems araştırma birimi direktörü Robert Aish öncülüğünde, KPF, Over Arup ve Foster and Partners gibi dünyaca ünlü mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren şirketlerin araştırmacılarıyla geliştirilen Generative Components adlı yazılımla mayıs ayında piyasaya sürülecek. Sürümden önce dünyanın sayılı seçkin eğitim ve araştırma kurumlarında yazılımlarını tanıtan grup, özellikle mimarların, tasarım aşamasının başından itibaren, yapım sürecine yönelik düşünme becerilerini arttırmayı hedefliyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim elemanları tarafından bu hafta düzenlenen bir çalıştayda mimarlık öğrencileri dünyanın ileri gelen araştırma üniversiteleriyle eş zamanlı olarak bu yazılım ve parametrik modelleme teknolojisi ile tanıştı. Bentley Systems’in Türkiye temsilciliğini yapan Mekânsal Veri Sistemleri desteğiyle gerçekleşen üç günlük çalıştayı Massachusetts Institute of Technology’de lisans üstü eğitimini tamamlamak üzere olan Onur Yüce Gün yürüttü. Y. Doç. Dr. Mine Özkar ODTÜ Mimarlık Bölümü 998/21 6 Mayıs 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle