01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Evrim Tartışmaları sını müthiş bir şekilde geliştirdi. Çünkü dil sayesinde sadece kendi deneyimlerimizden değil, hayatımızda hiç görmediğimiz ve çoktan ölmüş insanlardan da bir şeyler öğrenebiliriz. Kültürümüz, dil yetisi sayesinde evrimin en güçlü kuvvetleri haline gelmiştir. Sırf bu yüzden ufkumuz diğer biyolojik türlerden çok daha geniş. Biz, kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi bilen tek türüz. Kitaplarımız, sanat eserlerimiz ve dinlerimiz evrimsel algoritmaların birer ürünü. Bazı insanlar bundan heyecan duyuyor kimileri ise aşağılayıcı buluyor. • Evrim modeli en çok DNA mole külünde kendini göstermesine rağmen akıllı tasarım yanlıları DNA şifresini o kadar tehlikeli bulmuyor nedense? • Nedenini bilmiyorum ama haklısınız. Biyobilişim günden güne evrim teorisiyle ilgili yeni kanıtlar getiriyor. Anlaşıldığı üzere eleştirmenler bu süreci ciddiye almak istemiyor ve düşüncelerin, moleküllerden, enzimlerden ve proteinlerden oluştuğunu görmek istemiyorlar. İnsanlar ruhu var ama bu çok sayıda küçük robotlardan oluşmakta. • Biyologların yaşamla yetinip, ruhu dine bırakmalarının mümkün olmadı ğını mı düşünüyorsunuz? • Papa Paul II de zaten evrimin bir gerçek olduğunu ama ruhun buna dahil olmadığını belirterek bunu söylemek istemişti. Bu insanları memnun edebilir ama doğru değildir. Hiç kimse bedenimizdeki dokular biyolojik malzemeler ama pankreasımız maddesel olmayan bir mucizedir diyemez. Beyin, akciğer veya karaciğerden daha olağanüstü değil o da diğerleri gibi bir doku. • Darwin’in fikirleri birçok kez öje nikler ve ırkçılar tarafından kötüye kullanıldı. Yoksa bu yüzden mi bu kadar şid detle karşı çıkılıyor? • Evet, bu sorunu biraz daha yumuşak bir şekilde ifade etmek mümkün: Evrim ilkesi birkaç dakika sonra farklı bir şekilde açıklanabilecek kadar basittir. İşte tam da bu yüzden Darwin’in teorisini çarpıtmak ve siyasi anlamda kötüye kullanmak çok kolaydır. Darwin’in teorisi ruhumuz için bir tatlı gibi. Çok fazla yendiğinde gerçeklerden uzaklaştırmakta. Bu da ırkçıların ve seksistlerin (cinsiyet ayrımcılığı yapanlar) işine geliyor. Bu yüzden entelektüel hijyene dikkat etmek gerekiyor. • İster aldatma, ister şiddet ya da çocuk cinayeti olsun, insana ait davranışlar evrim psikologları tarafından evrim ışığında incelenmekte. Bilim ve bilimdışı araştırmaları birbirinden nasıl ayırabiliriz? • Tıpkı Darwin’in yaptığı gibi kanıtları toplayıp, hipotezimizi kontrol ederek. • Filozof Michael Ruse evrim biyolojisine dayanan tezlerinizle sosyobiyoloji ve dine çok fazla bulaştığınızı ve bu şekil de akıllı tasarım akımını güçlendirdiğinizi söylüyor. • Michael sadece Darwin’in fikirlerini sulandırıp insanları, biyoloji ve eski dünya görüşü arasındaki farkın çok da büyük olmadığına inandırmaya çalışıyor. • Peki siz akıllı tasarımı ne şekilde desteklemiş oluyorsunuz? • Bunda biraz gerçeklik payı var aslında. Kısa süre önce dini, evrim biyolojisi açısından incelediğim bir çalışmayı tamamladım. Ben bu tür araştırmaların yapılmasından yanayım. Ama bazıları biyolojinin sosyal bilimlere karıştırılmasını istemiyorlar. Bu korkunç bir şey. Beşeri bilimlerin evrim düşüncesinden uzak tutulması gerektiği düşüncesi beni çıldırtıyor. Sonuçta evrim öğretisi, anlam, duyarlılık, hedefler ve özgürlük dünyası doğa bilimleri dünyasını birleştirmekte. Hep ruh ve doğa bilimlerinden söz edilmekte. Peki bu bilimleri kim birleştiriyor? Tasarım ve duyarlılığın anlamsız basit maddelerden oluştuğunu gösteren Darwin tabii ki. • Her yeni oluşumlarda Darwin’in yasaları mı işliyor? Mesela evrenin oluşu munda... • Darwin’in fikirleri en azından birH. neandertalensis biriydi ve Darwin onun ayağını kaydırdı. • Yani evrim Tanrıyla bağdaşmıyor mu diyorsunuz? • Tanrının rolü gitgide zayıfladı, bunu görmek lazım. İlk başta Adem ve Havva’nın yaratıcısıydı. Daha sonra evrimi çalıştıran oldu. Fakat kozmolojiden edindiğimiz bilgiler, yaşamın her yerde oluşabildiğini gösterdi. Tanrı yeni türler ve mucizeler yaratmıyor o halde hiçbir tanıma uymamakta. • Peki ama doğabilimcilerin çoğu neden dindar? • Çünkü olaya doğru dürüst bakmak istemedikleri için. İtirazlara neden vermemek için dünyayı ikiye bölüyoruz. • Bu ayrımın iyi tarafı da var. Doğabilimleri yaşamla, din de yaşamın anlamıyla uğraşıyor. •Aman ne güzel bir sınır. Fakat sınır durmadan kayıyor ve kaydıkça da Tanrının işi azalıyor. Ben de evrene saygı duyuyorum ve burada olduğum için çok mutluyum ama burada sorun bunun için teşekkür edeceğim kimsenin olmaması. H. sapiens • Tanrının hiçbir tanımlamaya uy madığını söylüyorsunuz. Peki niçin tüm kültürlerde Tanrı var? • Bu kısmen tarihle açıklanabiliyor. Dinler, hayatta kalmak için gelişen son derece uyumlu kültür fenomenleridir. • Bir nevi biyolojik tür gibi mi? • Evet kesinlikle. Dinin tasarımı tıpkı bitkilerin ve hayvanların tasarımı gibi ruhsuz bir şekilde biçimlenmekte. • O halde başarılı dinlerin benzer özellikleri mi var? • Elbette. Mesela bunların hepsinde kişiliğinizi devam ettirecek özellikler var ve bunların birçoğu biyolojideki özelliklere çok benziyor. Dinlerin birçoğu yazıdan önce gelişmiştir. Toplu halde okunan ilahiler ve dualar, düşünceleri yaymak için etkili mekanizmalardır. Ve tüm dinlerin ortak yanı bazı mesajların anlaşılmazlığıdır. İnsanlara, anlamadıklarını kelimesi kelimesine ezberlemeye zorluyorlar. Son Akşam Yemeği hikâyesi güzel bir örnek. Ekmeğin İsa’nın bedenini, şarabın da kanını temsil ettiği düşüncesi yeterince heyecan verici değildi. Olayın tümüyle anlaşılmaz hale getirilmesi gerekiyordu: Ekmek bedendir, şarap da kan. Hikâye bu şekilde daha ilginç hale gelmiştir. Sanki ağrıyan bir dişinizin üzerinde sürekli dilinizi gezdirir gibisiniz. İslam her iyi Müslüman’ın günde beş defa namaz kılmasını emrediyor. • Bunu da evrimle ortaya çıkan bir hayatta kalma stratejisi olarak mı görüyorsunuz? • Mümkün tabii. İsrailli biyolog Amotz Zahavi, kolay taklit edilemeyen zahmetli davranış biçimlerinin daha kolay aktarılabildiğini öne sürmüştü. Bu da tavus kuşunun neden kuyruğunu yelpaze gibi açtığını açıklamakta. Bu zahmetli sinyal ilkesi biyolojide çok yaygındır ve bunu dinde de görüyoruz. Kurban vermek çok önemli. İmamlar günlük duaları ortadan kaldırdıkları zaman İslam’ın evrimsel uyumuna zarar verirler. • Böyle bir argüman hangi dinin sonunda kalıcı olacağını görmemize izin verir mi? • Meslektaşlarım Rodney Stark ve Roger Finke, dinlerin neden bu kadar farklı bir şekilde yayıldıklarını araştırdılar. Bir dinin gereklerini yerine getirmek ne kadar zor ise ve insanlar ne kadar fedakarlık yapmak zorunda kalırlarsa o din o kadar çok yayılıyor. Bu da Amerika’da neden ılımlı Protestanların azaldığını ve neden fanatik grupların büyüdüklerini açıklamakta. Akıllı tasarıma inanların ülkemde niçin bu kadar çoğaldıklarını bilemiyorum. Ama başımızdaki Protestan köktendinciler ve sağcı politikacılar Amerika’yı din (veya Tanrı) devletine dönüştürmeye çalışıyorlar. Ve birçoklarının kıyamet gününün çok yakın olduğuna inanmaları çok korkunç bir şey. Nilgün Özbaşaran Dede Spiegel 52/2005 • Dinin insanlara ahlaki değerler aşıladığına inanıyor muH. sunuz? erectus 1 000 000 yıl • Din bu görevi yeP. boisei H. heidelbergensis rine getiriyor olsaydı o kaH. ergaster dar aptalca bulmazdım. P. robustus H. rudolfensis Ama ne var ki böyle bir etkisi yok. Dinler, insanların kulluk etmelerini sağlayan H. habilis araçlardır. Dinsel moral, ekip çalışmasını son derece etkili bir A. africanus güce dönüştürebilir. H.Homo Ama bu iki A.Australopithecus kenarı keskin P.aethiopicus P.Paranthropus bir kılıç gibidir. Çünkü A. afarensis bu tür bir ekip çalışmaçok fizikçi tarafından sevilmekte. Tahmin sı, kendi görüşlerinizi bir grubun otoritelerine göre evrenimiz, çok sayıda farklı ev sine bırakmanıza bağlıdır ve bunun ne karenlerin, evrimsel ayıklanmasıyla oluş dar tehlikeli olabileceğini biliyoruz. muştu. Mesela Friedrich Nietzsche, son• Fakat din buna rağmen ahlaki suz dönüş öğretisinde de Darwin’den standartlar bulmamıza yardımcı oluyor. esinlenmişti. Her tür milyarlarca kez denenmekte. • Peki insanlar sırf gökyüzünde ödüllendirilecekleri için mi ahlaklı? Ben • Nietzsche, Tanrının öldüğü sonu bu yaklaşımı insanı küçültücü buluyocuna varmıştı. Bu da Darwin öğretisinin rum. Ne yani şimdi cennette hurilerle birbir neticesi mi? likte yaşayacağımız için mi iyi davranıyo• Kesinlikle. Tasarım dünyasında, ruz? Bunlar çok komik. Tanrının varlığı en güçlü argümanlardan 999/9 13 Mayıs 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle