Katalog

bilim dünyasından Kısa Haberler azlığı nedeniyle sağlıklı bir gıda ürünün ortaya çıkmasından dolayı memnunlar. Kasırgalar da tsunamiye yol açabiliyor Kasırgalar sadece hava akımları ve yağmurla değil dev dalgalarla (Tsunami) da zarar verebiliyorlar. Son bir araştırmaya göre dalgalar, fırtınalar tarafından deniz diplerinde bir araya getirilen tortulların kayması sonucunda gelişiyor. Bununla birlikte bir fırtınanın tsunami yaratma olasılığı çok düşük. NASA’ya bağlı Stennis Uzay Merkezi’nden William Teague, 2004 yılında Karayiplerden esen Ivan kasırgasının rotası üzerine, su seviyesi, basınç ve akıntıları kaydedecek ölçüm enstrümanları yerleştirmiş. Deniz diplerine yerleştirilen aletlerle alınan verilerin değerlendirilmesi sonucunda kasırganın su altında da bir tür kum fırtınasına yol açtığı anlaşılmış. İki ölçüm aletinin bulunduğu yerde tortullar 30 cm kadar taşınırken toplam olarak 100 milyon metreküp kum taşındı diyor bilim adamları. Bu şekilde deniz diplerinde tortul tepeleri oluştuğunda su altındaki bir yer kayması sırasında tsunaminin oluşabileceği tahmin edilmekte. Bu tür tsunamilerin geçmişte de yaşandığı, Meksika sahillerindeki jeolojik bulgulardan bilinmekte. Yaklaşık olarak 500010.000 yıl önce Meksika körfezinde meydana gelen yer kayması sırasında sekiz metre yüksekliğinde dalgalar oluşmuş. Norveç’te ilk dinozor fosili Norveçli arkeologlar ilk kez kendi ülkelerinde bir dinozor kalıntısı buldular. Kuzey Denizi’nin 2.256 m derinliğinde bulunan fosil, açıklamalara göre dünyanın en derinde bulunan kalıntısı. Plateosaurus’un ilk kemiklerini bilim adamları, Snorre gaz ve petrol yataklarından çıkarılan karot örneklerini incelerken bulmuşlar. Otçul bir dinozor olan Plateosa Yeni dövme mürekkebi, bir seferde çıkarılabilecek Kolay çıkarılamadığı için dövme yapmaktan çekinenlere iyi haber. Bir Amerikan firması önümüzdeki yıl kolayca çıkartılabilecek bir dövme mürekkebini satışa sunmaya hazırlanıyor. New Scientist dergisindeki habere göre, yeni boyar maddeli dövme mürekkebi tek bir seansta lazerle çıkarılabilecek. Halihazırda kullanılan mürekkepler, kurum, madeni tuzlar ve daha çok otomobil cilalarında ve baskı boyalarında kullanılan diğer maddeleri içeriyorlar. Freedom2 firmasının piyasaya vereceği mürekkep, şu anda Amerika’da kozmetik ve gıda ürünleri ve ilaçlarda kullanılan boyalardan üretilmekte. Bu tür boyalar cilt tarafından emildiği için dövmelerde kullanılamıyordu. Bu sorun Massachusetts Hastanesi’nde boyaların, milimetrenin binde biri ila üçü çapındaki küreciklere yerleştirilerek giderildi. Cilt hücreleri tarafından emilen bu maddeler dövmeyi oluşturuyorlar. Boyalar lazerle kolayca çıkarılabiliyor. Lazer polimer kürecikleri dağıtınca boyalar cilt hücreleri tarafından emiliyor ve yok oluyor. ne sunulacak. Deve sütü Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FAO) göre içerdiği bol miktarda B ve C vitaminleri ve inek sütünden on misli demir oranı sayesinde süper içecek haline gelebilecek. Gerçi deve sütünün tadı inek sütüne göre biraz daha tuzlu, fakat bilim adamları deve sütündeki antikorların kanser, AIDS, Alzheimer ve Hepatit C gibi hastalıklar üzerinde etkili olduğunu söylüyorlar. Şu sıralar deve sütünün diyabet ve kalp hastalıkları üzerindeki koruyucu etkisi araştırılmakta. FAO daha şimdiden Moritanya’dan Kazakistan’a kadar tüm deve sütü üreticilerini umutlandırdı. FAO uzmanı Anthony Bennett, deve sütündeki pazar potansiyelinin tüm Arap dünyasında en az 200 milyon, Avrupa, Amerika ve Afrika’da ise 10 milyon tüketici olacağını tahmin ediyor. Yeni hastalıkların kökeni genelde hayvanlar dünyasına uzanıyor Son 2030 yıl içinde insanda ortaya çıkan yeni hastalıkların dörtte üçü hayvanlardan insana bulaşmakta. Bu tür hastalıkların artışından insanlar da sorumlu diyor uzmanlar. Dünya Sağlık Organizasyonu’ndan yapılan yeni bir açıklamaya göre son yirmi ila otuz yıl içinde ortaya çıkan yeni hastalıklar hayvanlardan ya da hayvansal ürünlerden bulaşmakta. Bir hastalık etkeni hayvandan insana bulaştığında felaket potansiyeli önemli ölçüde büyümekte. Sars, Ebola veya HIV gibi yeni hastalık etkenlerinin etkilerini tahmin etmek zor. Çünkü yalnızca grip gibi bildik salgınlara hazırlıklı olunabilmekte. Bugüne kadar 196 kişiye bulaşan ve bunlardan 110 kişinin yaşamına mal olan kuş gribi insandan hayvana bulaştı ama insandan insana henüz bir bulaşma yok. 2003 yılında ortaya çıkan Sars virüsünün, seyahatler yüzünden hızla yaygınlaşıp salgına dönüşmesinden endişe edilmesine rağmen, virüs çok çabuk saptanarak mücadele edilebildi. Sars yüzünden Asya ve Kanada’da 774 kişi ölmüştü. İsviçre Virüs Hastalıkları ve Bağışıklık Profilaksı Enstitüsü müdürü Christian Griot, hayvanlardan bulaşan hastalıklardan insanlar da sorumlu diyor. Griot, bu tür hastalıkların yayılmasında kentlerdeki nüfus yoğunluğu, hijyen, hayvan besleme alışkanlığı, özellikle de Asya’daki canlı hayvan pazarları ve iklim değişimi gibi faktörlerin etkili olduğunu açıkladı. İnsan ve besi hayvanları ve vahşi hayvanlar arasındaki yakın temas hem hastalık etkenlerinin bulaşmasına hem de bir araya gelen hastalık etkenlerinin değişmesine yol açmakta. İki koşulda da hastalık etkenlerinin hayvandan insana bulaşma olasılığı yükselmekte. Bunların dışında iklim değişimi de konakçı hayvanların hayatta kalmalarını kolaylaştırıyor. Uzmanlar ayrıca insana hayvan hastalığının bulaşıp bulaşmayacağının, sadece virüslere değil, kişinin genel sağlık ve beslenme durumuna bağlı olduğu görüşündeler. Kuş gribi vakasında H5N1 virüsünün hangi koşullarda tür sınırını aşıp insanları veya kedileri hasta ettiği henüz kesin olarak bilinmese de, tavuk ve yeni bir konakçı arasındaki yoğun temasın yeterli bir neden olduğu kesin. Bir hastalık diğer bir hayvan türüne veya insana bulaştığında, yeni konakçısında çoğalma şansı bulunduğundan tehlike yaratmakta. Hayvandan insana bulaşan hastalık etkenleri mutlaka pandemiye neden olmasa da uzmanlar bu tür hastalıkların gelecekte Avrupa’da sık sık ortaya çıkacağından eminler. 999/4 13 Mayıs 2006 İnek sütüne sağlıklı alternatif: Deve sütü Arap dünyasında uzun bir süredir sağlıklı içecek olarak tüketilen deve sütü, yakında Avrupalı ve Amerikalı tüketicilerin de beğenisi Ancak ilk önce tüm üretim/dağıtım zincirinin geliştirilmesi gerekiyor. Gerçi bildik süt endüstrisinde olduğu gibi deve çiftlikleri olmayacak ama develerin daha fazla süt vermeleri için daha iyi yemlerle beslenmeleri gerekiyor. Diğer önemli bir nokta ise deve sütünün UHT sistemine dayanıklı olup olmadığının kanıtlanması. Çünkü uzun nakliyat süresi için bu gerekli. Deve sütü öte yandan peynir üretimi için son derece uygun. Beslenme uzmanları yoğun kalsiyum oranı ve doymuş yağ oranınız