Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tıp Araştırmaları Ürik asit, metabolik sendrom ilişkisi Kanda ürik asit yüksekliğinin halkımızda metabolik sendromla bağımsız ilişkisi var Kanda yüksek ürik asit düzeyleri yalnız gut hastalığının belirtisi değil, yüksekliğin hafif derecesi bile göbekliliğin bir sonucu ve metabolik sendromun görünürde bir belirleyicisidir. Altan Onat* ve Gülay Hergenç** zimi temelli modifiye Trinder metodu kullanan bir ticari kit ile otoanalizörde (G. H., Yıldız Teknik Ü.) belirlendi. Ortalama yaşı 53 olan katılımcıların 915’i erkek, 962’si kadındı. Metabolik sendrom erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta, örneklemin %39’unda, koroner K anda ürik asid düzeyinin yükselmesi, akla en çok, yüzyıllardır bilinen bir metabolizma hastalığını, yani gut hastalığını getirirdi. Günümüzde ürik asidin kan düzeylerinde hafif miktarda artışının yetişkinlerin genelinde göbeklilik, tansiyon yüksekliği, metabolik sendrom ve koroner kalp hastalığı ile ilişki içinde olduğu görülmektedir. Öte yandan, anılan yüksek düzeylerin kalpdamar hastalığı oluşumunda meydana gelen oksidatif strese karşı vücudun geliştirdiği bir kompansasyon mekanizmasını temsil edebileceği de düşünülmektedir. Pürin metabolizmasının bir ürünü olan ürik asid, bir yandan damarlardaki düz kas hücrelerini uyarma ve inflamasyon yaratma yoluyla sakıncalı etkiler yapabilirken, diğer taraftan oksidatif strese karşı koyma (antioksidan) işlevlerinden ötürü potansiyel olarak koruyucu bir moleküldür. Türk halkında kanda ürik asid düzeylerinin ayrıntısı ve belirleyicileri henüz iyi bilinmediğinden, metabolik sendrom ve koroner kalp hastalığıyla ilişkisi ile birlikte, konu TEKHARF Çalışmasının 2003/04 yılı takibinde 1877 erkek ve kadında araştırıldı (1). Temelde kesitsel nitelik taşıyan çalışma, 1860 kişiyılı tutan kısa bir izleme dönemi de içeriyordu. Ürik asit konsantrasyonları ürikaz en gilemezken, kadında yaşlanmayla anlamlı biçimde giderek artıyor, erkekteki düzeye yaklaşıyordu. Kanda ürik asid düzeylerinin belirleyicileri bir lineer regresyon modelinde incelendi. Bu modele alınan 13 değişken şunlardan ibaretti: cinsiyet, bel çevresi, total kolesterol, trigliseridler, Creaktif protein, gama glutamil transferaz (GGT), glukoz, idrar söktürücü ilaç kullanımı, yüksek sistolik kan basıncı, ılımlı alkol kullanımı, sigara içimi, yaş, diyabet, fizik aktivite derecesi. Bu değişkenlerden ilk dokuzu ürik asid düzeylerinin anlamlı bağımsız belirleyicileri olarak ortaya çıktı. Ana belirleyici bulunan bel çevresinin katkısı, tüm örneklemde toplam bağımsız etkenlerin üçte biri kadar (1.6 mg/dl) olup onu erkek cinsiyet (1.3 mg/dl) izlemekteydi. erkeklerde bel çevresi üzerinden cereyan ediyorken, kadınlarımızda ürik asid düzeyinin MS’e, göbeklilikten bağımsız bir katkısı olmaktaydı. KORONER KALP HASTALIĞIYLA İLİŞKİSİ KADINDA YOK, ERKEKTE ŞÜPHELİ Kanda ürik asidin üçtebir dilimlerinin koroner kalp hastalığıyla ilişkisi yaş, sigara içimi, MS ve idrar söktürücü ilaç kullanımı için ayarlı olarak araştırıldığında, kadınlarda ürik asid düzeyi ile koroner kalp hastalığı arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Erkeklerde 1.5 kat olasılık fazlalığı anlamlı bulunmadı. Sonuç olarak, yetişkinlerimizde ürik asit düzeylerindeki değişkenliğin başlıca belirleyicisi göbekliliktir. Bu düzeylerde 1.3 mg/dl’lık (1 standart sapma) artış, ilgili 10 risk faktörü ve de bel çevresinden bağımsız olarak metabolik sendrom olasılığının %15 yükselmesiyle birlikte gitmektedir; diğer bir deyişle kanda ürik asidin MS’in bir belirleyicisi olduğunu düşündüren kanıt bulunmaktadır. Kanda ürik asidi yüksek olan bireyler kendilerini metabolik sendroma eğilimli saymalı, ama koroner kalp hastalığına bunun dışında bir yatkınlıkları olduğunu düşünmemeliler. * Prof. Dr.; I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Emekli Öğretim Üyesi ** Prof. Dr.; Yıldız Teknik Üniv.Öğr. Üyesi 1. Onat A, Hergenç G, Uyarel H ve ark: Serum uric acid: determinants, and association with metabolic syndrome in a populationbased study. Henüz yayınlanmamış çalışma. 2. Hergenç G, Onat A, Türkmen S, ve ark: Toplumumuzda ürik asid düzeyleri: metabolik sendromun bir belirleyicisi. Türk Kardiyol Dern Arş 2004; 32:7181 METABOLIK SENDROMLA ANLAMLI İLİŞKİSİ Ürik asit düzeylerine göre, erkek ve kadınlar ayrı ayrı üçte bir dilimlere bölündü. Bu dilimler metabolik sendrom için cinsiyet, yaş, alkol ve sigara içimi, yüksek sistolik kan basıncı, diyabet, Creaktif protein, GGT, idrar söktürücü ilaç kullanımı ve total kolesterol ile birlikte bir lojistik regresyon modelinde incelendi. Üst üçtebir dilim alt üçtebir dilime göre anılan değişkenlerden bağımsız olarak metabolik sendromla anlamlı biçimde kadınlarda 1.7 kat, erkeklerde 2.2 kat ilişki gösterdi. Ancak bel çevresinin modele katılmasıyla, beklendiği gibi, MS olasılığı hayli zayıfladı; buna rağmen tüm yetişkinlerde ürik asid üst üçtebir diliminin MS ile (bel çevresinden bağımsız) 1.35 kat fazla ilişkisi sürdü. Bu ilişki kalp hastalığı ise (izleme de dahil) %11.7’sinde saptanmıştı. Alkollü içki kullananlar erkeklerde %31’i oluştururken, kadınlarda sadece %3.2 idi. Alt üçtebir ve üst üçtebirlik sınırlar erkeklerde 5.2 ve 6.5 mg/dl, kadınlarda 4.0 ve 5.1 mg/dl olarak ortaya çıktı. Cinsiyete ve yaş gruplarına göre ortalama kan ürik asid düzeyleri Grafik’te sunulmaktadır. Erkeklerde ürik asid düzeylerinin kadınlardakinden anlamlı olarak 1 ila 1.5 mg/dl daha yüksek olduğu görülmektedir. Erkekte ortalama 6.0 mg/dl olan kan düzeyi, kadında 4.7 mg/dl bulundu. Bu seviyeler erkekte yaşla anlamlı bağıntı ser DörtKöşe Piref H. Ökkeş sendikalarındaydı. Meclisi bilgisayar küpelerle yaptığı halk oylamasında yüzde 93 gibi yüksek bir oranı görünce Cuma günlerini otomatikman tatil ilan etti. Zaten çoktandır beridir insanlar Cuma günlerini Cuma namazı dolayısıyla çalışmadan, camide geçiriyorlardı. Hatta bazıları işe Pazartesi öğleden sonra gelip Perşembe öğle yemeğini müteakip ayrılmaktaydılar. Çünkü Perşembe günü genellikle çalışanlarda büyük gerginlik yaratan bir gündü. Yıllardır perşembelerin yarım iş günü olması konusundaki tartışmaları Meclisi Bilgisayar ana sonuçlandırmadığı için ülke yönetimlerini elinde tutan işveren sendikaları bu sömürüyü durdurmak taraftarı değildi. *** Cabbar bir bilim adamı olan Piref. M.T. Cabbar’ın organik bilgisayarının görüntü işlem hücreleri diğer tüm programları durdurdu. Bilgisayarın ses hücreleri devreye girdi, sekizfonik sesle ezan okunmaya başladı. Piref. Cabbar masasından kalktı –masa da masaydı ha! Ultrasonik abdest şadırvanına yürüdü. Şadırvandan içeri adımını atar atmaz, belki de saniyenin üçte biri gibi bir ağırlıkta çalıştı abdest aldırıcı mekanizma. Abdestini aldıktan sonra kabinden çıkarken nükleer kurutucu devreye girdi. Hiç hoşlanmıyordu nükleer kurutucu kullanmaktan. Memleketin kuzeyindeki Sinop ili haritadan silindikten beri nükleer kurutuculara illet oluyordu. Ama ne yapsın, yasa gereği her evin bir abdest şadırvanı olmalıydı; her şadırvanın kabini de yasa gereği nükleer kurutuculu bir kapıya sahip olmalıydı. Piref. Cabbar odasına dönerken yürüyen bandın üzerinde koşuverdi iki adım. Sentetik örümcek ağı genlerinden devşirilmiş liflerden yapılma, içi hidrojen destekli seccade gerçek zaman tetikleyicisi tarafından çoktan açılarak serilmiş, yerde onu bekliyordu. Sanalgörüt başlığını başına geçirdi ve huşu ile dua âlemine daldı Piref. Cabbar... Namazın sonundaki evrensel cuma hutbesi beyannamesini ilgiyle ve biraz da fazlasıyla kendinden geçerek dinledi. İman dolu beyninin kapasitesinin arttığını şimdi daha iyi hissediyordu. Hutbe bitince, Piref. Cabbar okuyup üfledi. Ve elbette üfleyince CBT’si açıldı: İçinden rasgele bir sure seçip bir süre kelam etti... Cuma, Ocak 2192. Ocak ayındayız, yıl 2192. Cumhuriyet Bilim ve Teknik dergisi, yarısiyah beyaz bir gazete ile birlikte ışık hızıyla dağıtılıyor. Dergi ışık hızında hazırlanıp dağıtılırken, gazete de kendini okuttuktan sonra ışık hızıyla dağılıyor. Yani ışıktan yapılma kâğıt ekranlı gazete ışık hızına dönüşüyor. Gençler buna "gaste recyclizasyonu" diyor. CBT ile dağıtılan gazetenin "recyclizasyonu" da anlık bir siyahbeyaz ışık gösterisiyle son buluyor. Diğer gazetelerin sönümü rengârenk olduğundan yeni nesil o tür gazeteleri tercih ediyor. Bugün günlerden Cuma... CBT’nin dağıtım günü. Bundan tam altmış yıl önce cuma günleri de haftasonu tatiline eklenince CBT de Cumartesi günleri yerine Cuma günleri dağıtılır oldu. Cumaların tatil olması konusu da epey ilginçtir. Bütün sendikalar ve dinsel kurumlar bu konuyu 20 ay boyunca sürekli gündemde tutunca adı “meclisi bilgisayar" olan yüce meclisin anabilgisayarı konuyu halka sormak üzere halkın küpelerine iletti. Küpe dediğimiz, eskilerin cep telefonu dedikleri aygıt, şimdi bebeklerin kulağına doğar doğmaz takıyorlar bir tane. Meclis filan da kalmadı artık, hem yasa koyucu hem de yürütücü bir anabilgisayar oldu. Yönetim de bilgisayarda, daha doğrusu bilgisayarın sahibi olan işveren DörtKöşe 999/16 13 Mayıs 2006 DörtKöşe DörtKöşe