24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A ERKEK ŞEMPANZELERİN TERCİHİ OLGUN EŞ Boston Üniversitesi’nde Martin Muller yönetiminde çalışan araştırmacılar, Uganda’daki Kibale Milli Parkı’ndaki doğal ortamda, serbest yaşayan bir grup şempanzeyi incelerken ilginç bir gözlem yaptılar. Current Biology dergisindeki yazıda, gerçi şempanzelerde de genç dişi tercihinin bulunduğu ancak şempanzelerin çiftleşmek için genelde kendilerinden yaşlı dişileri aradıklarından söz edilmekte. Bu dişiler genelde yumurtlama günlerinde erkek şempanzeler tarafından izlenmekte ve genç dişilere kıyasla daha üst statüdeki şempanzelerle çiftleşiyorlar. Erkek şempanzeler ise yaşlı dişiler için daha çok kavga ediyorlar H A B E R L E R cal Chemistry B, Online dergisinde yayımlanan yöntem çok daha kolay olduğu kadar çok sayıda sağlam kaplar üretmeye de yarıyor. Bilim adamları bu nedenle metal kapların diğer malzemelere kalıp görevini görebileceğini sanıyorlar. deniyor yazıda. İnsanlarda tam tersi bir durum söz konusu olduğu için yani genç kadınların tercih edilmesi nedeniyle bilim adamları Pan troglodytes ve Homo sapiens arasındaki bu farkın, iki türün yaklaşık olarak altı milyon yıl önce yollarını ayırmasından sonra ortaya çıktığını düşünüyorlar. Tahminlere göre olgun eş tercihi şempanzeler arasındaki ilişkinin kısa vadeli olmasıyla ilgili. Oysa insanlar daha uzun süreli ilişkiler kurdukları için genç eşleriyle daha fazla çocuk yapabiliyorlar diyor araştırmacılar. Şempanzelerin daha yaşlı dişilerle çiftleşmeleri öte yandan bu tercihin aslında daha yüksek statüyle de ilgili olabileceğini akla getirmekte. Sosyal açıdan yüksek pozisyonlarda genelde yaşlı dişiler bulunduğu için de erkek şempanzeler onları seçiyorlar. Yaşlı dişiler ayrıca deneyimleri nedeniyle daha iyi annelik bilgisine sahipler. Bilim adamları bir de ilerlemiş yaşın genetik çekicilik için bir işaret olabileceğini de düşünüyorlar. CBT1028/4 1 Aralık 2006 dan üretilen kapların çapları yalnızca milimetrenin 300 milyonda biri kadar ve femtolitre (milyarda bir litrenin milyonda biri) sıvı alabilecek hacme sahipler. Yeni yöntemde metaller vakum ortamında bir lazer ışınıyla işlemden geçiriliyor ve metal eriyiklerinden damlacıklar oluşması sağlanıyor. Metalin yüzey gerilimine dayanan özel bir etki, metalin soğuyup katılaşmasından önce damlacıkları fincan biçimine dönüştürüyor. Böylece milimetrenin üç yüz milyonda biri çapında fincanlar kalıyor geriye. İçi sıvıyla doldurulabilen bu yapılar, metalin diğer maddelerle kimyasal reaksiyona girmesi halinde bile biçimlerini koruyorlar. Minik kaplar bugüne kadar üretilenlerin en küçükleri değil. Bilim adamları bir zeptolitre hacminde ve bunlardan bir milyon misli daha küçük olanlarını bile üretmişlerdi. Fakat Hintli bilim adamları tarafından geliştirilen ve Journal of Physi ZEHİRSİZ PAMUK BİTKİSİ YENİ BESİN KAYNAĞI MI? Amerikalı bilim adamları pamuk bitkisini genetik değişimden geçirerek tohumundaki zehirli maddeyi yok etmeye başardılar. Bu nedenle pamuk bitkisinin durmadan artan dünya nüfusu için olası bir besin kaynağı olabileceği sanılmakta. Zehirsiz tohumlardan sıvı yağ ve değerli proteinler elde edilebiliyor. Konuyla ilgili araştırma yazılarını Proceedings (PNAS; sayı 103, s.18054) dergisinde yayımlayan araştırmacılar, aynı teknikle diğer zehirli bitkileri de yararlı hale getirebilmeyi umuyorlar. Pamuk bitkisi bir kilo life karşın, 1,65 kilo tohum üretiyor. Texas A&M Üniversitesi’nden Keerti Rathore, pamuk üretimiyle her yıl elde edilen 44 milyon ton tohumdan, aşağı yukarı yarım milyar insanı doyuracak kadar protein edile edilebileceğini hesaplamış. Pamuk bitkisinin tohumları, yaprakları, çiçekleri ve kökleri, bitkiyi zararlı böceklerden koruyan ve gosipol olarak bilinen bir zehir içermekte. Bilim adamları 1950’li yıllardan bu yana gosipol içermeyen pamuk bitkisi üretmeye çalışıyorlardı. Fakat bugüne kadar üretilen zehirsiz pamuk türlerinden, böceklerden çok fazla zarar gördükleri için ticari olarak yararlanılamamıştı. Rathore ve arkadaşları şimdi tohumlardaki gosipol üretimini durdurmaya başardı. Bu genetik müdahale sayesinde zehir oranı Dünya Gıda Organizasyonu (FAO) tarafından zararsız olarak kabul edilen seviyeye düşmüş. Zehir oranı bitkinin diğer kısımlarında değişmediği için genetik değişimden geçirilen pamuk böceklerden zarar görmemekte. YALNIZLIK UYKU KAÇIRIYOR Dört farklı araştırmayla yaklaşık olarak 10.000 kişinin verilerini inceleyen İsveçli bilim kadını Maria Nordin, sosyal ilişkileri zayıf ve arkadaşları az olan insanlarda uyku bozukluğunun daha sık görüldüğünü saptadı. Sonuç SAĞLIK FARKLI GÖZ BOZUKLUKLARINA TEK LENS Alman bilim adamları aynı anda üç farklı göz bozukluğunu düzeltebilen bir lens geliştirdiler. Katarakta, gözdeki "bulanıklaşan" merceğin yerini alan lens, aynı zamanda yakını ve uzağı iyi görememe sorununu da gidermekte. Bugüne kadar yapılan katarakt ameliyatlarında, yalnızca görme bozukluğu veya sadece nasırlı tabakadaki eğrilik giderilebildiği için, hastalar yine gözlük kullanmak zorunda kalıyorlardı. Prototipi ilk olarak elli yaşındaki bir hastaya özel olarak üretilen lens, Heidelberg Üniversitesi bilim adamları tarafından geliştirildi. Hastada 10 diyoptri hipermetrop, nasırlı tabakada üç ila dört diyoptrilik bir eğrilme ve katarakta bağlı mercek bulanıklığı söz konusuydu. Bilim adamları bu sorunu giderebilmek için farklı kırılma endekslerine sahip alanları ve farklı kalınlıkları sayesinde hem eğriliği hem de görme bozukluğunu gideren bir multifokal lens geliştirdiler. Pleksiglas lensler dönerek veya kayarak yerinden oynamayacak şekilde üretilmiş. Her iki gözüne de lens takılan hastanın gözlük kullanmasına gerek kalmamış. Bununla birlikte doktorlar, bu özel lenslerin herkese uygun olmadığını, ancak doğru hastalarda uygulanması halinde başarılı olduğunu da belirttiler. NANO BOYUTTA KAPLAR Hintli bilim adamları, minyatür kap üretimine izin veren bir yöntem geliştirdiler. Altın, gümüş veya bakır lara göre iş yerindeki ilişkilerin eksikliği ve özel yaşamda manevi desteğin yokluğu, ciddi uyku sorunlarının gelişmesi için bir risk oluşturmakta. Nordin incelemeleri sırasında çok fazla arkadaşı olmayan kadınlarda uyku bozukluğunun daha yaygın olduğunu erkeklerde ise uyku bozukluğunun iş yerindeki, yoğun baskı ve manevi desteğin yokluğuna bağlı olarak geliştiğini söylüyor. Bu durumlar uykuya dalma, gece içinde birden fazla uyanma ya da deliksiz uyuyamama gibi sorunların ortaya çıkma riskini üçe katlıyor. İyi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle