Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu TanolTurkoğlu@Gmail.com BİTKİ KAYNAKLI HİDROJEN ÜRETİMİNDE YENİ DÖNEM Bilim adamlarının bitkilerden hidrojen yakıtı elde etmek için buldukları yeni bir yöntem, insanların kesilmiş otlardan kolayca hidrojen üretebilmesine yol açacak. Science isimli bilim dergisinde ayrıntılarıyla açıklanan yönteme göre, hidrojen üretmek için bitki özündeki yağın tümüyle buharlaştırılması gerekiyor. Bu yöntem, bitkilerden hidrojen çıkartmakta kullanılan halihazırdaki yöntemlerden 10 misli daha hızlı ve fosil yakıtlardan hidrojen elde etme hızına da eşit. Araştırmayı yürüten Minnesota Üniversitesi’nden kimya mühendisi Lanny Schmidt geldikleri noktayı şöyle açıklıyor: "Biz daha işin başındayız. Amacımız insanların ön bahçelerinde biçilen çimlerden elde ettiği hidrojeni, arka bahçesindeki çimleri biçerken yakıt olarak kullanması." Özellikle YouTube.com’a yaptığı 1,6 milyar dolarlık ödeme sonrasında finansal anlamda ciddi bir problemle karşılaşmazsa, eticaretin kavram olarak global anlamda başarısını ölçme kıstası(m) Amazon.com yerine artık Google olacak. Bezos’un Mekanik Türk’ü Internet ile hayatımıza giren, ticaretin elektronik hale getirilmesi konusunda benim çok basit ve temel bir kıstasım var. Eğer Amazon.com’un başına bir şey gelirse bu iş bitmiş demektir. On yılı aşkın bir süredir bu alanda hizmet veren ve eticaretin en kıdemli örneği olan Amazon.com yıllardır bir türlü arzu edilen karları yapamaz ama yine de en itibarlı internet firması olma özelliğini korur –Amerikalı yatırımcılardan her daim yeni yatırımlar yapmak üzere para bulur. Bunun sebebi de gelecekte Amazon.com’un çok büyük karlar edeceği beklentisidir. Her ne kadar o gelecek bir türlü gelmese de. Öte yandan Business Week Dergisi’nde çıkan habere göre Amazon.com’un fikir babası, Jeff Bezos son dönemde yeni yeni atılımlar içinde. Amazon.com için almış olduğu paralarla yaptığı yatırımları şimdi Amazon.com dışında da kullanmak üzere hizmet vermeye başlıyor. İlk bakışta mantıklı bir yaklaşım. Diyelim ki şu an sahip olduğu bilgisayar gücünün ancak yüzde onunu kullanıyorsa, kalan yüzde doksanın bir kısmını, Amazon.com’un operasyonlarını yavaşlatmadığı sürece neden başka firmalara altyapı hizmeti vermek üzere kullanmasın ki? Ancak Bezos’a para bağlayanlar bu konudan biraz sıkıntılıymış. Nedeni de Bezos’un aklını bu yeni işlere verip Amazon.com’un o bir türlü gelemeyen gelecek parlak günlerinin gelmesinin daha da gecikeceğinden çekinmeleri. Bezos’un depolarını, bilgisayarlarını, disk kapasitelerini başka firmalara ya da kişilere kiralama hizmetlerinin yanında icat ettiği ilginç bir iş daha var. Tarihteki ilginç bir olayla paralellik arz etmesinden yola çıkarak, adına Mekanik Türk (Amazon Mechanical Turk) dediği bir hizmet. Mekanik Türk 18. yüzyılda Viyana’da imparatoriçe için von Kempelen tarafından icat edilmiş bir satranç otomatı. Satranç tahtası başındaki Türk görünümlü bir mekanik robot karşısındaki kişi ile satranç oynayabilmekte. Mekanizmanın alt bölmesinde ise bir mekanik düzenekler silsilesi var. Oldukça ses getiren bu mekanik robot Avrupa’yı ve daha sonra da Amerika’yı kasıp kavuruyor. En sonunda da ortaya, aslında robotik bir mekanizma olmadığı, makinenin gizli bir bölümünde saklanmış bir satranç oyuncusu insanın bulunduğu ortaya çıkıyor. Makine görünümlü insan yani. Wikipedi’ya göre buna "Türk" denmesinin nedeni ise "Dönemin Türk kültürünün Avrupa'da ilgi çekmesi ve Avrupa'nın büyük bölümünün Türk akınlarından nasibini alıp, uzun süre Türk egemenliği altında yaşaması nedeniyle toplumsal bellekte yer edinen, güçlü Türk imajı". Bezos’un Mekanik Türk’ü de bilgisayar görünümlü insanlar. Nasıl mı? Bilgisayarın yapması çok zor ama bir insanın yapması çok kolay kimi işleri, Bezos internet üzerinden gönüllü insanların yapması için açmış durumda. Örneğin bir resim dosyasında Manhattan silüeti var mı yok mu? Bunu bir bilgisayar programının otomatik olarak yapması çok pahalı bir yatırım. Oysa NewYork’u bilen birisinin resme bakıp evet demesi bir kaç saniyelik bir iş. İsteyen herkes Mekanik Türk olabilir. Mekanik Türklerin yapacağı işler de bir cent düzeyinde ücretlendiriliyor. Kazanılan ücret belli bir meblağa ulaştığında, istenirse Amazon.com’dan alışveriş yapılabiliyor, istenirse nakit olarak ödeniyor. Bezos’un Amazon.com imparatorluğuna yeni bir çehre katacak bu tür girişimleri Amazon.com’u nasıl etkileyecek doğrusu beni, Amazon.com’a yatırımda bulunmuş birisi olmadığım için, pek fazla etkilemiyor. Ancak başta belirttiğim türden bir kıstas genel bir kabul görürse ve Amazon.com görünen gelecekte ses getirici finansal bir başarı elde etmezse global anlamda elektronik ticaretin parlak imajı oldukça zedelenecek. Tabii "kral öldü yaşasın kral" kuralı çerçevesinde buna da bir çözüm bulmak zor değil. Yetişmekte olan yeni prens ise Google. Özellikle YouTube.com’a yaptığı 1.6 milyar dolarlık ödeme sonrasında finansal anlamda ciddi bir problemle karşılaşmazsa, artık yeni kıstas(ım) Google olacak. www.mturk.com SANAL KENTLER CANLANIYOR Microsoft’un Virtual Earth Software adını verdiği yazılım, ABD’nin belli başlı kentlerinin üç boyutlu görüntülerini içeriyor. Dolayısıyla Los Angeles veya Las Vegas’ı görmek için yerinizden kalkmanıza gerek kalmayacak. Bu yazılımın bir önceki versiyonu sokakların ve binaların havadan çekilmiş görüntülerini içeriyordu. Bu durumda kentleri yalnızca havadan görme şansını elde ediyordunuz. Rakip ürün Google Earth de üç boyutlu görüntü vermekle birlikte, binaları yalnızca gri kutular olarak gösteriyor. Yeni Virtual Earth sayesinde ABD’nin 15 kentinin sokaklarını ve binalarını her açıdan, kaldırım taşlarının döşeniş şekline kadar en ince ayrıntısına kadar izleyebiliyorsunuz.Microsoft, bu görüntüleri elde etmek için her kent için, uçaklardan ve tara taşıtlarından çektiği en az 10 milyon dolayında resimden ve resimlerin GPS koordinatlarından yararlanmış. Böylece yazılım, spesifik bir yapı ile görüntüleri birleştirerek, yapının üç boyutlu görüntüsünü yaratmış. Microsoft 2007 yılının ortalarında bu yazılımın dünyanın 100 büyük kentini de kapsayacak şekilde genişletilmesi için çalışmalar yapıyor. PETROL SIZINTILARINI HIZLA TEMİZLEYEN MAKİNE Denizlerin yüzeyindeki petrol sızıntılarını emerek temizleyen bir makine üç kez daha randımanlı çalışabilecek şekilde yeniden tasarlandı. Su üzerindeki petrol sızıntıları yüzen bir silindirik süzgeç yardımı ile temizleniyor. Bu süzgeçler, şamandıralarla desteklenen plastik bir silindirden oluşuyor. Petrol sızıntıları silindir döndükçe yüzeye yapışır ve arkasındaki konteynıra boşalır. Şimdi Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden mühendis Arturo Keller, bu tasarımda bazı değişiklikler yaptı. Keller silindir üzerinde derin yarıklar açarak yüzey alanını genişletti. Dolayısıyla silindirin topladığı yağ miktarı artmış oldu. İngiltere, Southampton’da merkezi bulunan Oil Spill Response adı verilen çevre temizleme örgütünden Dave Salt, bu yeni tasarımın yararlarını şöyle açıklıyor: "Silindirik süzgeçin temizleme hızının artması, denize dökülen petrol artıklarının yol açtığı ekolojik hasarı da minimize ediyor. Ayrıca deniz üzerindeki kirliliği bu kadar çabuk temizleyince, diğer bölgelere de yetişme şansını elde ediyoruz" diyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1028/19 1 Aralık 2006