01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Meteoroloji stanbul'u "göl ve deniz etkisiyle" oluşan kar yağışı vurdu Başta Istanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nin doğusuna SOĞUK HAVA 5 Şubat'tan başlayarak bir hafta boyunca aralıklarla yağan yoğun kar, birçoğumuzun yine yollarda sıkıntı çekmesine, kayıp düşmesine, çocukların okula gidememesine yol açtı. Fakat ne oldu da kar böyle günlerce siirdü, neden bazı yerlerde diz boyu tutarken bazı yerlerde sadece damları ö'rtebildi, bunu pek düşünmedik. Bunun yerine karın ne zaman duracağını sorup durduk. 0 da bize nispet yaparcasına daha çok yağdı. Ozan Mert Göktürk (*) izim Meteoroloji İşleri'nin, gelen her karlı havaya 'soğuk ve yağışlı hava kütlesi' demek gibi bir alışkanlığı var. Tabü bu onların kabahati değil, kültürümüzde doğayı gözlemek ve meydana gelen olayları ayırıp sınıflamak gibi bir gelenek pek bulunmadığından, biz kar getiren her havaya 'soğuk hava dalgası' diyegelmişizdir. Oysa, örneğin ABD'de, kar yağışına yol açan hava sistemleri ğörüldükleri bölgelere ve çeşitli özelliklerine göre isimlendirilirler. Bu isimler sadece bilim çevrelerinde kullanılmayıp, halkın belleğinde de yer ettiğinden, yaklaşmakta olan hava olayının az çok neye benzeyeceği herkes tarafından bilinir. Böyle kar getiren atmosferik olaylardan bir tanesi, "göl etkisiyle kar ya&şı" (lake effect snow) olarak adlandınlan olgudur. Göl etkisiyle kar (GEK), ABD'lilerin bulduğu bir isim: karakteristik olarak çok soğuk ve kuru olan kutupsal hava kütleleri, ABD'nin Büyük Göller Bölgesi üzerinden geçerken nem kazanırlar. Bu nem, göl tarafından esen rüzgara maruz kalan kıyılarda önemli miktarda kar yağışına yol açar. Gerçekte bu tür kar yağışları yeterince geniş olan herhangi bir su kütlesinin tetiklemesi sonucu oluşabilir, yani GEK'e, yerine göre, deniz etkisiyle ya da okyanus etkisiyle oluşan kar yağışı da denebiliyor. Örneğin Hazar Denizi, Japon üenizi ve tabü Karadeniz de GEK'e yol açan su kütleleridir. Burada özgün tanıma bağlı kalarak, deniz etkisiyle de oluşsa bu kar yağışlarına GEK diyeceğiz. Şekil 1 Göl (ya da deniz) etkisiyle kar oluşumunun şematik gösterimi kar sağanakları halinde de etkili olabilir. 'Sağanak' terimini kullanmamızın nedeni, bu tür kar yağışlarının çok dar bir alanda etkili olması ve genellikle, alçak basınç kökenli kar yağışlarına göre kısa sürmesidir. Ne var ki, GEK'i siklonik kar yağışlarından çok daha ilginç ve güzel yapan şey, işte bu 'genellikle kısa sürme' kuralma bazen uymaması. Göl etkisiyle oluşan bir kar sağanağı, çok dar bir alanda sıkışıp çok uzun süre etkili olabilmektedir. ABD'deki sıradışı durumlarda bir kar sağanağının kesintisiz 48 saat sürebildiği ve yağış en şiddetliyken saatte 15 cm kar'ı yeryüzüne bırakabildiği görülmüştür! B GEK'İN ŞİDDETİNİ BELİRLEYEN ETMENLER Hava kütlesi ile su kütlesi arasındaki sıcaklık rarkı: Konveksiyon olayının, dolayısıyla da GEK'in şiddetini belirleyen en önemli etmen, hava kütlesinin alttan ne kadar ısındığıdır. Su kütlesi, hava kütlesine göre ne kadar sıcaksa oluşan GEK'in şiddeti de o denli çok olacaktır. Tam tersine, donmuş bir su kütlesi GEK olasılığını büyük ölçü GEK'İN FARKI ) kar bantlarının uydu görüntiisii. GEK'i diğer kar yağışlarından farklı kılan en önemli özellik, onun doğrudan sinoptik alçak basınç alanlarına bağlı olarak oluşmaması ve görece çok daha dar alanlarda etkili olmasıdır. Bü'tün gereken, soğuk ve kuru olan kutupsal havanın, görece sıcak olan su kütlesinin üzerinden geçmesidir. Soğuk hava, sıcak su üzerinden geçerken alttan ısınır, aynı zamanda gölden (ya da denizden) buharlaşan suyla da nem oranı artar. Bu olay soğuk hava kütlesini konvektif olarak kararsız hale getirir. Karayla karşılaşınca artan sürtünmeden dolayı yüzey yakınsamasına da uğrayan hava kütlesinde konveksiyon daha da artar. Konveksiyon, akışkanlarda kararsızlık sonucunda oluşan bir tür harekettir, tencerede kaynayan suyun içinde oluşan döngüler de aslında su içinde oluşan bir tür konveksiyondur. Hava kütlesinin önündeki kara parçasında yükseltiler de varsa yükselme hareketi ve dolayısıyla kar yağışı iyice artacaktır. Böylelikle, göl (ya da deniz) kıyısında ve artan konvektif etkilerden dolayı daha kuvvetli olmak üzere iç kesimlere doğru dar bir alanda 'kar sağanakları' görülür (Şekil 1). Bu kar sağanakları, tek ve güçlü bir 'kar bandı' şeklinde oluşabileceği gibi (Şekil 2), Şekil 2 : ABD'de Erie ve Ontario göllerinin üzerinde oluşan çoklu ama daha zayıf 4 Şekil 3: Marmara'yı bir hafta boyunca etkileyen atmosferik patern. Doğu Avrupa'da çöreklenen ve H harfiyle gösterilen yüksek basınç çevresinde, saat yöniinde gerçekleşen dolaşım, kuzey enlemlerin kutupsal havasını Türkiye üzerine taşır. Sonuç, soğuk hava kütlesinin Karadeniz üzerinde en fazla yolculuk ettiği rotaların bitiminde oluşan kar sağanaklandır. Kırmızı oklar soğuk hava kütlesinin Karadeniz üzerinde bulunan iki tarklı rotasının uzunluğunu gö'steriyor. 935/6 19 Şubat 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle