Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bilim dünyasından Kısa Haberler Uzayda bitkiler nasıl büyüyor? Columbus Üniversitesi'nden Fred Sack ve Volker Kern'in Planta dergisinde yayımlanan yazılarına göre, genel olrak bitkiler yerçekimsiz ortamda istedikleri yöne doğru büyürken, liken bitkisi dairesel veya spiral biçimde büyümekte. Karanlık ve yerçekimsiz ortamlarda, özellikle ışığın da olmadığı ortamlarda bitkilerin, yukarısını veya aşağısını ayırt edemedikleri için her yönde büyüdükleri önceki uzay araştırmaları sırasında saptanmıştı. Planfc durumlarda, karaciğerden bu reaktif protein kana karışır, görevi bitince (iyileşme) normal düzeye döner. Alman bilim adamı Cloth Hohberg (Mainz Klinik Araştırmaları ve Gelişmeler Enstıtüsü), bu proteinden yola çıkarak, kalp krizınin erken saptanmasını sağlayan kan testi geliştirdi Hohberg, bir damla kanla yapılan CRP testiyle mesela damar cidarlarında plak birikımine neden olan iltihabi tepkileri on dakika içinde saptayabiliyor. Diyabet tip 2te görülen sinsi iltihapların saptanmasında da bu testin düzenli yapılması öneriliyor. Şizofreni geni sayesinde erken tanı konabilecek Ûueensland Teknik Üniversitesi ve Royal Brisbane Kadın Hastanesi (Avustralya) bilim adamları şizotreninin gelişimiyle ilişkilendirilen bir gen buldular. Araştırmacılar uzun bir süredir şizofreninın kalıtımsal olduğunu düşünüyor olsalar da hastalığın genetik temeli hakkında çok az bilgi vardı. Bilim adamlarının tahminlerine göre şizofreni geni dopamin reseptörünün bir türü. Bunun varlığı, D2Dopamin reseptörü olarak bilinen özel beyin hücrelerinin yoğun miktarda bulunması halinde anlaşılmakta. Bu hücrelerin aşırı etkinliği, daha önceleri de şizofreninin gelişiminde önemli bir faktör olarak kabul edilmişti. Yeni bilgiler, şizofreni tedavisinde kullanılan tüm ilaçların, D2 reseptörlerinin etkinliğini engelledikleri veya zayıflattıkları için önem taşımakta diyor araştırmaya katılan bilim adamı Bruce Lawford. Şızofreniye yakalanma riski yüksek olan kişilerde genetik test sayesinde dopamin reseptörünün aşırı etkinliği saptanabilir. Ve reseptör genine sahip kişiler hastalığın ortaya çıkmasından önce tedavi edilebilir diyor bilim adamları. Araştırmacılar ayrıca şizofreni tehdidi altında bulunan kışileri örneğin stres veya uyuşturucu kullanımı gibi çevresel etkenlerden korumak istiyorlar. Tüm dünyada yaygın olan şizofreni dünya nüfusunun yaklaşık %1'inde görülmekte. Yeşil çayın bir olumlu etkisi daha saptandı Japon bilim adamları yeşil çayda yeni bir olumlu etki daha keşfettiler. Yeşil çayen azından farelerdebeden kondisyonunu güçlendirmekte. 10 gün süreyle yeşil çay özüyle beslenen fareler, diğerlerine göre %25 daha güçlü. Tochigi Kao Birliği araştırmacısı Takatoshi Murase'nin açıklamasına göre bu etki dört fincan çaya eşıt olan özle ortaya çıkıyor. Araştırmacılar fareleri tamamen halsiz kalana dek akıntıya karşı yüzdürmüşler Deneyin başında 26 dakika kadar yüzebilen fareler, standart yemlerle beslenme ve düzenli antrenman sonucunda 33 dakika yüzmeye başlamışlar. Ûysa çay özüyle beslenenler akıntıya karşı 40 dakika kadar yüzebiliyorlar Benzer bir etki farelerin sadece çayın ana maddesi olan EpigallocatechinGallat (EGCG) maddesiyle beslenmesi halinde bile ortaya çıkmakta. Anlaşıldığı üzere çay özü karaciğerde daha fazla yağın indirgenmesini teşvik ediyor Bu şekil Küre biçimli robota zor görevler Yeni geliştirilen küre biçi Ancak liken bitkisinin farklılık göstererek, uzayda düzenli bir büyüme biçimini sürdürdüğü görüldü. Dairesel başlayıp arkasından sağa doğu dönen spiral biçiminde büyümenin raslantısal olamayacağına dikkat çeken bilim insanları şöyle diyor: "Bu, likenin ilkel büyüme biçimiyle yakından ilişkili. Uzayda olmayan yerçekimi yüzünden, bitki hücrelerinde varolan yerçekimi duyarlığı devre dışı kalıyor bitki büyürken doğal biçimine dönüyor. Kalp krizine kolay tanı yöntemi Kandaki CRP seviyesinden yola çıkılarak, enfarktüse kan testi yoluyla erken tanı konması konusunda ileri bir adım atıldı. CRP bir tür iltihap proteini olarak da biliniyor ve gelişmiş iltihabi ve savunma mekanizmasını fıarekete geçirecek mindeki bir robot yakında otomatik güvenlik personelinin görevini görecek. Bir sarkaçla çalışan robot, çamur ve karda yolunu bulurken bir yandan da etrafını gözetliyor. Sağlam robot yabancıları böylece anında kontrol merkezine bildirebiliyor. Uppsala Üniversitesi (isveç) bilim adamları tarafından bir zamanlar gezegen araştırmaları için geliştirilen robot şimdi isveç Rotundus firması tarafından güvenlik robotuna dönüştürüldü deniyor New Scientist dergisindeki yazıda. Bir GPS sensoruyla işleyen robot, kontrol gezisinde minik geniş açı kameralarıyla çevresin takip ediyor. Yakında radar sensorlarıyla engellerı de aşmayı öğrenecek olan robot, hareketlere reaksiyon gösteren bir sensorla da yabancıları otomatık olarak tespit ederek alarm çalıyor Yuvarlak biçimi sayesinde ayaklı robotlardan daha iyi hareket ettiği için örneğin köşelerde sıkışıp kalmıyor. Yeni geliştirilmiş bir tanı yöntemiyle gelecekte Alzheimer hastalığı, ilk semptomların ortaya çıkmasından önce teşhis edilerek tedavi edilebilecek. Amerikalı bilim adamları hastaların sırt omuriliğindeki en düşük ADDL molekül seviyesini bile ölçebilen biyolojik bir barkod yöntemi geliştirdiler. Bu küçük protein molekülü Alzheimer hastalığı için bir kanıt sayılmakta Evanston Üniversitesi'nden Chad Mirkin ve VVilliam Klein'ın konuyla ilgili yazıları PNAS dergisinde yayımlandı. ADDL molekülü özellikle de hastalığın başlangıç safhasında çok düşük miktarda ortaya çiktığından halihazırdaki ölçüm yöntemleriyle saptanamıyordu. Oysa yeni ölçüm yöntemi bir milyon misli daha duyarlı Ciçüm sırasında küçük bir mıknatıs parçası ve bir DNA molekülünün yüzlerce kopyası tüm ADDL moleküllerine "asılmakta". Mıknatıs, manyetik partiküllerle örnekteki ADDL moleküllerini çıkarıyor DNA kopyaları ısıtıldığında ADDL moleküllerinden ayrılıyorlar. DNA moleküüerinin sayısı ise ADDL yoğunluğu hakkında bilgi vermekte. Bu yöntemle ayrıca yakında CreutzfeldtJakob, HIV enfeksiyonları veya prostat kanseri gibi hastalıklar da teşhis edilebilecek. Çünkü, birçok hastalıkta bu tür belirleyici moleküller ilk belirtilerden önce ortaya çıkmakta diyor Mirkin. 935/4 19 Şubat 2005 Biyolojik barkodla Alzheimer tanısı