24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Giindem "Akıllı Sistem" Hayali Şüphesiz "tamamen akıllı"hareket eden, "bilgi"nin kılavuzluğunda davranan bir "toplum modeli"nin kurulabileceğini sanmak, ütopyaların da ötesine taşar.. Çünkü, insan ve toplum yaşamı, tamamen "bilimsel" bilgi doğrultusunda akmıyor. insanın "içinde", bilgiyi bazen, hatta oldukça sık dışlayabilecek bir başka kaynak var... Duygular dünyası,.başlı başına bir varlıkl Bu "duygu dünyası", "bireysel" dışavurulabildiği ve bireysel davranışlan denetimi altına alabildiği gibi, üstelik toplumsal olarak "kolektif hareket etme" niteliğine de sahip.. Ancak insanın ve toplumun en azından varoluşsal konularda bilimsel bilgiya duyarlı ve uyanık olması dilenebilir, istenebilir.. Bütün yurttaşların mümkün olduğunca bir bilgi sisteminden beslenebilmesi sağlanabilir.. *** Nereden geldik buna? Öncelikle hayatımızda b'zellikle kış mevsimi "zuhur eden" soba zehirlenmelerinden ölümler haberlerinden.. Gazete haberlerine bakıyorum: Son birbuçuk ay içinde 100'den çok insan soba zehirlenmesiyle hayatını kaybetti. En son dört kişilik bir aile zehirlendi. Komşunun oğlanı, aydınlıktan eve girerek, aileden birini kurtarmış.. Soba zehirlenmesinden ülke çapında ve mevsim boyunca kaç kişi ölüyor? 500 mü? Makine Mühendisleri Odası, zehirlenmelerin özellikle lodoslu havalarda artiığına dikkat çekiyor. Hayatımızı belirleyen çok şey gibi, soba bacalannda da bir standart olmadığı ve gerektiği zamanda temizlenmediği için, baca "çekmiyor", duman geri tepiyor veya evin içine doluyor.. Oda yetkilileri diyor ki: "Dumanın geri tepmesini önlemek için bacalarınızın en üst noktasının, çatının en üst noktasından 1m dahayüksek olmasını sağlayın, baca şapkası takmayı ihmal etmeyin. Bacanızı standartlara uygun yaptırın. Baca çekişini arttırmak için baca yalıtımı yaptırın. Pencere veya duvar delinerekyapılan bacada mutlaka delinen kısımda sızdırmazlık sağlanmasına dikkat edin. Bacalarınızı, kömür gibi fazla miktarda is bırakan yakıt kullandığınız takdirde 2 ayda bir, diğer yakıtları (sıvı ve gaz gibi) kullandığınız takdirde 3 ayda bir temizlettirin. Yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt koymayın." Cihazınız uygun olsun vs. Tabii, mesele sadece lodosla ilgili değil. Karyağışı sırasında ölen aile de bunu gösteriyor. Hemen bütün "girdiler" burada etken olabiliyor. Daha önceleri, Cumhuriyet'teki yazılarımda da dile getirdiğim bir nokta var: Soba zehirlenmesinden ölenler (ve soba yakanların tümü) a) acaba soba zehirlenmesinden insanların öldüğünü bir kez olsun duymuşlar mıydı? Yazılı ve görsel basının verdiği bu haberler, acaba bu haberleri obursalı@cumhurıyet com tr CBT Internet adresı www.cumhurıyet com tr dinledikleri veya gazete okudukları bir dö'neme, sıraya denk gelmiş miydi? (Duyamamaokumama olasılıklarının oldukça yüksek olduğunu varsaymamak için, bilimsel bir kanıt veya neden var mı?) b) Eğer soba zehirlenmesinden haberleri varsa, acaba bunun kendi başlarına gelebıleceğini de düşündüler mi? c) Düşündülerse, acaba, o insanların neden soba zehirlenmesinden öldüklerini merak ettiler mi? Merak ettilerse, araştırdılar, sordular ve öğrendiler mı? d) Ölenlere bunları sormamız mümkün değil tabii, ama soba kullanan yaşayanlara sorulabilir. Şöyle düşünüyorum: Halkımızın büyük bir kısmı, hayatlarını birinci derecede ilgilendirecek "bilgilenmeenformasyon"sisteminin veağının dışındayaşamını sürdürüyor. Burada sistemi tartışma dışında tutuyorum: Ülkemizdeki "devlet" sistemi, yurttaşlarını belirli hayati standartlar içinde yaşatmayı başaramıyor. Buradaki örnekte, evlerin bacalarını standartlara uygun yaptırtamıyor. Tam bir cangıl ve kuralsız yaşam hüküm sürüyor. Bal üretimini denetleyemiyor. Avrupanın geri gönderdiği balların Türkiye'de tüketilmesinde hiç bir mahzur görmüyor. Kırmızı bibercilerin halkı zehirleyici üretimlerini engelleyebilecek hiç bir kural ve sistem yok. Devasa süpermarketler, raflarına koydukları mallara sağlıklı sertifikası isteyemiyor ve bunun bir sistemini kurmaktan aciz veya buna niyetli hiç mi hiç değil.. Bütün bunları biliyoruz, o halde yurttaşların kendi yaşamlarıyla ilgili çok belirleyici referans noktaları oluşturması ve hayatını bunlara göre düzenlemesi gerekmez mi? Tabii, içinde yaşadığımız düzenin, heran, yurttaşın ölümüne neden olabilecek özellikleri de bağrında taşıdığı ve böyle bir ortamda sağlıklı bir yaşamı sürdürmenin mümkün olmadığı bilgi ve bilincinin, toplumda ne kadar varolduğu da ayrı bir konu... Soba ölümleri, toplumsal gelişmişlikte de bir kıstas.. Türkiye'ye her açıdan bir bakın ve nerede bulunduğumuzu anlayın.. Sözün başına dönersek: Soba ölümlerini en aza indirmenin bir umudu var mı? Bence yok.. Bu olayları, toplumsal gelişmişliğimize ve bilinçliliğimize oranlı olarak yaşayıp gideceğiz.. Ve, bilgi sisteminin içine giremeyenler için "doğalayıklanma"yasası, tıpkı tsunamiden 250 bin kişinin ölümü gibi" daha hızlı işleyecek. *** Gelecek cumartesiye kadar, hoşçakalın.. Cunütuıiyet BİLİMTEKNİK • No: 935 19 Şubat 2005 lmüyaz sahibı:Yedı Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncüık A.Ş. adına îlhan Selçuk . GenelYayın Müdüru: tbrahimYıldız Yayın Daıuşmaru: Orhan Bursalı • Sorunüu Müdür: Mehmet Sucu Gorsel Yönetmen: Tülea Hasdemir • Baskı: îhlas Gazetecüık A.Ş. 29 Ekım Cad. No:23 Yerubosnalst. tdare Merkezi ve Yazışma adresi: Türk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağalo§lu, 34334 Istanbul. Tel: (212) 512 OS 05 • Faks: 0212513 85 95. Cumhuriyet Reklam Yerel Süreü Yayın: Ttel: 0212 512 47 78 935/319 Şubat 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle