Katalog

PolitikBilim noktaları korumak mı? cak noktasında, WWF'a göre 19 farklı ekobölge bulunuyor ve her ekobölgede farkh tür çeşitlı\\g\ ve farklı sayıda endemik tür yer alıyor. Dinerstein, daha hassas bir analiz ile, geniş kapsamlı sıcak bölgeler yerine, daha küçiik ekobölgeler üzerinde yo ğunlaşmanın daha akılcı olacağı kanısında. WWfye göre Dünya üzerinde bu bölgelerden 867 tane bulunuyor. Daha hassas bir ölçekte hazırlanan bu analiz, ilginç bir görüntü oluşturuyor. Sözgelimi geçen yıl yayımlanan 140 adet EndoPasifik ekobölgesinde, endemik tür içeriği en yüksek olanlar, küçük adalar ve dağların yüksek tepeleri. Buralar diğer bölgelerden kopuk olduğu için yeni türlerin evrimleşmesine olanak tanımış (Oryx, vol 38, p 91). AngloNormand Adaları'ndaki (Channel Islands) Jersey kentinde bulunan Vahşi Yaşamı Choco yağmur ormanları tiirler için bir cennet. Koruma Vakfı başkanı John Fa, rinde yoğunlaşmasını doğru bulmadıklarını ka"Adalar ve yüksek tepeler" olarak sınıflandırıbul ediyorlar. "Kimse, örneğin Serengeti gibi, sılan bu dar bölgelere yoğunlaşmanın, koruma facak nokta olmayan projelerden vazgeçmemizi aliyetlerini kolaylaştıracağına inanıyor. "Buralasöylemiyor" diye konuşan Hoffmann, "Bizim rı korumak çok kolay çünkü çok küçük alanlasöylemek istediğimiz sıcak noktalara öncelik tarı kapsıyor" diye konuşan Fa, "Buraları korunınması" diyor. mak Amazon havzasını veya Kongo havzasını Sonunda sıcak nokta projesinin yararlı korumaktan çok daha kolay. Ancak bu geniş olup olmadığı şu karara bağlı olacak: Önemli alanları da korumaya almamızın gerekliliğine olan, en fazla sayıda türü mü kurtarmak? Yokinanıyorum" diyor. sa dünyanın biyo çeşitliliğini en iyi temsil eden Fa ve kendisi gibi diğer karşıt görüşlülere kesidi mi kurtarmak?. Princeton Üniversitegöre, sıcak nokta yaklaşımında endemik tür sasi'nden biyolog David Wicove, "Koruma örgütyısı üzerinde çok fazla duruluyor. Tür sayısı balerinin her biri kendileri için neyin önemli oldukımından zengin tropik ve tropik altı bölgelere ğuna karar verecekler. Onların bizim kararlarıçok fazla zaman ve kaynak aktarılırken, daha az mızı onaylamasını bekleyemeyiz. Onların farklı çeşitlilik gösteren, daha az belirgin Arktik ve ılıöncelikleri olması bence kötü bir şey değil. Onman bölgelere daha az ilgi gösteriliyor. Fa bu ların da fikirlerinin değerli olduğuna inanıyokonuda şöyle konuşuyor: "Mutlak tür sayısı görum. Dünya'daki yaşam çeşitliliğine gösterdiğireceli olarak az olmakla birlikte, endemik tür miz saygıyı, bu alandaki fıkir çeşitliliğine de gösoranı yüksek olan ekobölgeleri de projeye dahil termeliyiz." etmeliyiz." Reyhan Oksay Kaldı ki sıcak nokta fikrini savunanlar bile tüm koruma çabalarının sıcak noktalar üzeKaynak: New Scientist, 5 Şubat 2005 AykutGöker AykutGi Teknoloji Politikaları ve îktisatçılar (2) Günümüzün bilim ve teknoloji politikalarını tasarlayanların iktisatçılara borçlu oldukları kavramlar, sadece, "ekonomik büyüme ve toplumsal gelişme için inovasyonda yetkinlik kazanma ve buyetkinliği sürdürebilmenin" sistemlerini anlatan "ulusal ve bölgesel inovasyon sistemleri"gibi kavramlardan ibaret değildir. inovasyon sürecinin ekonominin farklı düzeylerinde ve değişik işletme ölçeklerinde nasıl işlediğini ortaya koymaya çalışan iktisatçıların, son onyılda, üzerinde en çok durdukları noktalardan biri, bu sürecin ana girdisi olan 'bilgi'nin üretilmesi, ekonomik faaliyet alanlarına aktarılarak yayınmasının [difüzyon] sağlanması ve ekonomik faydaya dönüştürülmesinde etkin olan öğrenme süreç, ortam ve mekanizmalarıdır. 1990'ların ortalarından itibaren, "bilginin giderekartan rolüne ve ekonominin dinamiklerine yaptığı katkının büyüklüğüne" dikkatleri çekerek "bilgiye dayalı ekonomi [knowledgebased economy]" ya da "bilginin yönlendirdiği (motor görevi gördüğü) ekonomi [knowledgedriven economy] kavramlarını kullanmaya başlayanlar da yine iktisatçılardır. Burada sözü edilen ne tür bir bilgidir? İktisatçılar inovasyon sürecinde "örtük (zımnî) bilgi [tacit knowledge)" ve "kodlanmış (açık) bilgi [codified knovvledge]" olmak üzere iki tür bilginin rol oynadığına işaret ediyorlar; ama, şunu da ö'nemle vurguluyorlar: "Ekonomik etkiyaratan inovasyonların [yeniliklerin] çoğu, mevcut bilginin ['bilım ve teknoloji' olarak da okunabilir], yeni ürün ve üretimyöntemleri biçimindeki yeni bileşim[terkip]leridir. Bilginin bu dönüşüm sürecinin iyi işleyebilmesi için, süreçte yer alan unsurlar bilgiye çabuk, kolay ve ucuza ulaşabilmelidirler. Bu açıdan, bilginin yayınım ve dağılımı son derece unemlidir. "Bilginin etkin olarak yayınımındaysa, yeni unsurlarca özümsenmesi merkezi role sahiptir veyayınımın kendisi kadar önemlidir. Özümseme sürecinde örtük bilgi belirleyici rol oynar. Kodlanmış bilgiyi belli biçimlerde kayda geçirilmiş [dolayısıyla da açıkça ortaya konmuş] olarak (bilimsel makale ve patent başvurularında olduğu gibi, yazılı biçimde ya da elektronik ortamda) bulmak mümkünken, örtük bilgi, insanların beyinlerinde ya da organizasyonların iş süreçlerinde [deneyimlerinde] saklıdır. Bilginin dağılımında insanların dolaşımına verilen önem, örtük bilginin bu nitelik ve öneminden kaynaklanır; başarılı ve başarısız inovasyon sistemleri arasındaki farkı da bu tür bilgiye erişim imkânları belirler." Sözün kısası, inovasyondaki başarının ekonomik büyüme ve toplumsal gelişmede belirleyici bir rol oynadığının görülmesi, inovasyonun ana girdisi olan 'bilgi'nin (özellikle de bilim ve teknolojiyi üretme süreçlerinde saklı olan 'örtük bilgi'nin) edinilip bir üst düzeyde yeniden üretilmesine ve ekonomik faaliyet alanlarına yayınmasının sağlanmasına yaşamsal bir önem kazandırmıştır. Bilim ve teknoloji politikalarının günümüzde, ekonomi için taşıdığı önem de buradan kaynaklanmaktadır. Çünkü bu politikalar, ülkenin bilim ve teknoloji cinsinden bilgi üretimini artırmak için tasarlanır. Bu örtüşme bilim ve teknoloji politikalarıyla ekonomi politikalarının iç içe geçmesine ve aralarında kavram birliğinin doğmasına yol açmış; dahası, bilim ve teknoloji politikaları, bilim ve teknoloji üretimini artırmak kadar, yeni olan bilgiyi öğrenerek ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürmenin mekanizmalarını geliştirmeyi de hedefalır hâle gelmiştir. Günümüz bilim ve teknoloji politikalarında, inovasyon sistemlerinin bu denli öne çıkması ve yeni olan bilginin öğrenilmesi ve ekonomik faydaya dönüştürülmesine yönelik etkileşim ortam ve mekanizmalanna (üniversite ya da kamu araştırma kurumlarını merkezalan kuluçkalıklar, teknoparklar, teknokentler, teknoloji geliştirme bölgeleri; inovasyon aktarım merkezleri; sınaî kümeleşmeler; sanayi kuruluşlarıyla araştırma kurumları arasında oluşturulan ağyapılar vb.) bu kadar çok önem verilmesinin nedeni budur. inovasyonda asıl rol oynayan unsur örtük bilgi olduğu için, bunu edinmenin en sağlam yolu olan yaparak ve araştırarak öğrenmenin bu denli vurgulanması da buradan kaynaklanır. Bilim ve teknoloji politikalarının tasarımında iktisatçılardan ödünç alınan önemli birkaç kavram daha var; bunlara da iki hafta sonra değineceğim. http://www. inovasyon. org EKONOMİNİN KRİTİK GİRDİSİ: ÖRTÛK BİLGİ EKONOMİ POLİTİKALARI TEKNOLOJİ POLİTİKALARI Merkezi ABD'de bulunan Dünya Doğa Koruma örgütü (Conservation InternationalCD), Türkiye'de biyolojik çeşitlilik düzeyinin saplanması için Doğa Derneği ile ortak bir çalışma başlatmıştı. Doğa Derneği Genel Müdürü ve Atlas dergisi editörü Güven Eken'in verdıği bilgiye göre, araştırma sonucunda Türkiye, Dünyadaki 35 sıcak noktadan biri olarak gösterildi. Edinilen bilgiye göre, daha önce Tiirkiye'nin çok küçük bir kısmı sıcak nokta olarak değerlendiriliyordu. Türkıye'nin Doğu Karadeniz Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi'nin bir kısmı "İranAnadolu" adı verilen sıcak noktanın kapsamında yer alıyordu. İranAnadolu sıcak noktası Anadolu'dan başlayıp Kafkasları içine alarak Türkmenistan'daki Köpet Dağı'na kadar uzanıyor. Doğu ve Orta Anadolu'nun da İranAnadolu sıcak noktasına dahil edilmesi ise Türkiye'deki bozkırların doğal zenginliğinden kaynaklanıyor. 935/11 19 Şubat 2005 Türkiye de sıcak nokta