Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YerbilimiYerfiziği Kırılgan yer kabuğu 26 Aralık 2004 tarihinde meydana gelen deprem Endonezya'daki deprem ve tsunami, Hint okyanusundaki iki tektonik levha sistemindeki gerilimin boşalmasıyla meydana gelmiştir. Burada Hint ve Avustralya levhası Avrasya levhasınm aliına kayar. Kayaç bu hareketi her yerde takip edemediği için aniden boşalan gerilimler oluşmakta. Deprem meydana geliyor. deniz dibi önce yiikseliyor sonra tekrar çökiiyor. Ve bundan sonra dev bir dalga oluşmakta. 1755 7e Lizbon depremi sonrasındaki tsunami Bu bölgeler eninde sonunda sallanacaktır ama tam olarak hangi tarihte, onu Rundle de bilemiyor. Alman deprem araştırtnacısı Zschau, dünyamn kırılma noktalarındaki süreçleri tasarlayabilen yeni süper bilgisayarlar ve sismografik verileri gösteren uydu görüntüleriyle daha güvenirli tnodellerin geliştirilebileceğine inanıyor. Fakat deprem tahmini konusunda bilim adamı hâlâ kuşkulu: "Belki de eninde sonunda, hiçbir zaman kesin bir öncelemenin yapılamayacağını kabul etmek zorunda kalabiliriz." dakika sonra meydana gelir. Meksiko'daki öğrenciler deprem alarmından sonra okul binasını 50 saniye içinde terk etmeleri için eğitilmekte. Depremden sonraki felaketler en azından ilke olarak az çok tahmin edilebilmekte. Son olarak Tayland, Sri Lanka ve TSUNAMİ ÖLÇÜMLERİ Bu yüzden Japonya ve Meksika gibi tehlikeli bölgelerde akut uyan sistemleri kullanılmakta. Bu sistemler depremi haber veremiyorsa da en azından deprem anında, ek felaketler yaratabilecek gaz, elektrik, su bağlantılarını kesiyor, trenleri durduruyor vb. Çünkü sarsıntılar, çok duyarlı ölçüm aletleriyle kaydedilen belli başlı sismik dalgalar yayıyor. Birincil dalgalar, ikincil dalgalara göre iki misli hızlı yayılıyorlar. Ve esas felaket sonuncularla geliyor. Alıcılar birincil dalgaları kaydettiklerinde, ikinci büyük sarsıntı depremin merkezine bağlı olarak aşağı yukarı bir Endonezya sahillerini yıkan tsunami bile sahile ulaşmasından dört saat önce fark edilebiliyor. Pasifık'te nal biçiminde bir deprem bölgesiyle çevrili olan ve bu nedenle tsunami tehdıdi altında bulunan bölgede 194()'lı yıllarda, bu tur dalgaları haber verecek bir uyarı sısteminin kurulması için çalışılmaya başlanmıştı. Uzmanlar, "Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi" nin yüzlerce alıcısıyla Pasifik okyanustaki su hareketlerini izliyorlar. Her değişim otomatik olarak uyarı sistemini çalıştırmakta. Ancak ölçümler ilk başlarda çok kuşkulu olduğu için tüm uyarıların üçte biri hatalı alarm olarak kabul edildi. Çünkü açık denizdeki dalgaları görmek hemen hemen imkansızdır. Dalgalar ancak sahile ulaştıklarında kule gibi yükseliyorlar. delleri ve özellikle de geçmişteki felaket verileriyle yüklü özel bir bilgisayar programıyla, dalgaların hangi kıyılara vuracağı hesaplanmakta. Fakat ne var ki Hint okyanusunda ne söz konusu bilgisayar modelleri ne de benzer bir alarm sistemi mevcut. Gerçi deniz dibindeki dev deprem dünya genelindeki sismoloji merkezlerinde kaydedilmişti ama her okyanus sarsıntısında dev dalgalar oluşmuyordu. Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi mesela Hawaii'deki depremi vaktinde kaydetmişti ama tsunaminin o derece şiddetli olacağını uzmanlar ancak sahile vurduğunda kavrayabilmişlerdi. Ve bu tür erken uyarı sistemleri yaygınlaşıp, geliştirilse de insanlık birkaç on yılda ya da yüz yılda bir süper felaketlerin yaşanacağını ve bunlardan korunmanın sınırlı olduğunu bilmeli. Uzmanlar tarafından "GeeGees" (Global Geophysical Events/ Küresel Jeofıziksel Etkinlikler) olarak adlandırılan bu vakalar nadir olsa da kaçınılmazdır. Meydana geldiklerinde küresel zararlar verebilir, on binlerce, yüz binlerce hatta minyonlarca insanın ölümüne neden olabilirler. Kanarya adalarındaki La Palma örneğin gelecekteki olası bir mega felaketin çıkış noktası olarak görülmekte. Mesela Cumbre Vieja yanardağının püskurmesi haline adadaki Manhattan büyüklüğündeki bir kayanın denize düşme olasılığı söz konusu. Böyle bir felaket meydana geldiği taktirde Amerikalı Jeolog Steven Ward'ın hesaplarına göre Avrupa'nın bazı kasımlarını, batı Afrika'yı, Karayipleri ve güney Amerika'yı etkileyecek bir tsunami oluşacak. En çok etkilenecek olan bölge ise ABD. Warld'ın açıklamasına göre Boston ve New York sokakları 20 m yüksekliğinde dalgalarla yıkılacak. Ve tüm bunlar yarın da meydana gelebilir, bin yıl sonra da. Kaynak: Spiegel 1/2005 Nilgün özbaşaran Dede KÜRESEL JEOFİZİKSEL ETKÎNLİKLER Bu uyarıların gelecekte çok daha güvenirli olacağı sanılmakta. Çünkü geçtiğimız yıllarda bir tsunaminin oluşumunu kesin bir şekilde kaydedebilen basınç sensorları yerleştirildi deniz diplerine. Basınç sensorları verileri telsizle yüzeye gönderdikten sonra bunlar uyduyla merkeze ulaşıyorlar. Harita, fıziksel hava mo 1999 depreminde Tayvan'da meydana gelen zararlar 935/16 19 Şubat 2005