Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
erfizlği İLİR laha kırılgan 3 Yer mantosu olağaniistii basınç ve sıcaklık yiizünĞen akıcı ve hamur gibi yoğrulabilir olan silikattan meydana gelir. ManİHnun yiizey sınınndakı 100 derecelik sıcaklık ve manto çekirdeği ". < , sınırmdaki 3500 derecelik için korkunç felaketier demek. Gelmiş geçmiş en şiddetli depremde 1556 yılında Çinin Sharoci eyaletinde 830.000 kişi yaşamını yitirmişti. Cirit Minos uygarlığı İ.Ö. 1628 yılında Santorini'de püsküren yanardağ yüzünden yok oldu. ACIMASIZ KIŞ Kızgın malzeme <fen yukarı çıkar, z0fe yskın bir yerde \soğ*$lf1an sonra *\ v yeniden Dağlardan çıkan su buharı, kül, kurum ve kükürt buharları en üst atmosfer tabakalarına kadar ulaştıklarında, gezegenin diğer yarısında da felaketier yaşanmakta. 1601 yılına ait İtalyan tarihi belgelerinde Temmuz ayında dondurucu gecelerden söz edilir, gökyiizü neredeyse tüm yıl boyu kapalıydı. Jeologlar bunun nedenini birkaç yıl önce buldular. Peru'daki bir yanardağdan püsküren aerosoller (havada asılı parçacıklar) güneş ışığını uzaya yansıttıkları için bir iklim şoku yaşanmıştı. 1816 yılında Endonezya'daki Tambora yanardağının püskürmesinden sonra New England'da kar yağmıştı. İzlanda'da 1783 yılında 25 km uzunluğundaki Laki yarığından lav akınca, tüm ülke volkanik bir duman altında kalmıştı. Güneş hiç görünmüyordu, hava yumurta çürüğü kokusunda ve acımsıydı. Öldürücü flüorit buharları otlaklardaki hayvanlan, besinleri ve içme suyunu zehirledi. 10.000 İzlandalı yani nüfusun beşte biri yaşamını yitirdi. Bu olaydan sonra Avrupa'da yaşanan kış tarihin en şiddetlisi oldu. 1755 yılında Lizbon'u yerle bir ederek 60.000 kişinin ölümüne neden olan depremden sonra îmmanuel Kant, dünyadaki her şeyin insanın yararına oltnadığı sonucuna varacaktı. İyice sarsılmış olan Goethe de "Kim bilir korkunun şeytanı, tarihin hiçbir döneminde etkisini bu kadar hızlı göstermemişti" diye yorumlar bu olağanüstü felaketi. Küresel Jeofiziksel Etkinlikler meydana geldiklerinde küresel zarartar verebilir, on binlerce, yüz binlerce hatta milyonlarca insanın ölümüne neden olabilir. Kanarya adalarmdaki La Palma, gelecekteki bir mega felaketin çıkış noktası olabilir. Cumbre Vieja yanardağının püskürmesi halinde adadaki Manhattan buyüklüğündeki birkayanın denize düşme olasılığı söz konusu. Amerikan Kızılderililerinde ise kaplumbaBöyle bir felaket meydana ğadır. Yeni Zelanda'daki Maoriler ise dünyanın karnındaki bir bebeğin tekmegeldiği taktirde, Avrupa'nm lerini hissettiklerine inanırlar. bazı kısımlarım, Batı AfriYeraltındaki kargaşadan Tannlann silahlarını üreten topal cehennem demirka'yı, Karayipleri ve Güney cisi Hephaistos'u sorumlu tutan YunanlıAmerika'yı etkileyecek bir lar, depremler için doğa bilimsel açıklamalar bulmaya çalışan ilk topluluk oltsunami oluşacak. En çok muştu. Mesela Aristo, depreme neden olaetkilenecek olan bölge ise nın yerkürenin merkezindeki ateş ve bundan sızan havanm neden olduğunu düABD. Boston ve New York şünmüştü. sokakları 20 m yüksekliğinDaha sonraki araştırmacıların gözlemleri de pek yeni bilgiler getirmemiştir. de dalgalarla yıkılacak. Ve Volkanik bölgelerde sayısız keşif gezileri tüm bunlar yarın da yapan Alexander von Humboldt bile, yeraltında biriken ve yanardağlardan çıkan meydana gelebilir, bin yıl gazların varlığına inanıyordu: "Dünyada sonra da. ne kadar az hava deliği varsa dünyanın o denli şiddetli sarsıldığını söyleyebiliriz." Humboldt, döneminin etkili olan bir kişiliğiydi ve genleşen gezegenlerle ilgili yanılgısı okul kitaplarında 2O.yy'a kadar yer bulmuştu. 19.yy'ın kaşifleri öte yandan yerküre içindeki üretilen felaketlerin sadece yıkıcı değil "yaratıcı" olduklarını da keşfetmişlerdi. Hatta yaşam bile onlar sayesinde oluşmuştu. Okyanusun kızgın volkanik kaynaklarının etrafında ilk minik tek hücreliler oluşmuştu mesela. Dünyanın böğründeki tektonik kuvvet, Himalayalar, Alpler ve Rocky Mountains gibi muazzam dağ masiflerini de yaratmıştı. ince bir kabuk gibi hareket etti." Ancak tnodern evrim öğretisinin kurucusunun gözlemlemiş olduğu en ilginç deprem etkisi, karanın kalıcı yükselişi idi. Yeni yükselen bölgelerde asılı kalan denizin ıslaklığını seyreden Danvin şöyle düşünmüştü: Kara gerçekten de yükselebiliyor o halde aynı şekilde neden dağlar oluşmasın ki? Hem Danvin, Cordilleras dağlarında da midyeli tabakalar bulmamış mıydı? İşte şimdi de hareketli kara kütlelerinin biçimlendirici gücüne yakından şahit olmuştu. Danvin'nin bu şekilde öğrendiğini bir Alman bilim adamı yaklaşık yüz yıl kadar önce teori haline getirdi. Fakat ne var ki ilk kez levha kaymasından söz eden meteorolog ve kutup araştırmacısı Alfred VVegener, altmışlı yıllara kadar ciddiye alınmadı. Bilim adamları kıtaların Yazının devanu arka sayfada i 2800 km / 4Asteno Ijltsfer olarak İıjfnen pürüzli aif kılıfın hemen âllında yer alır ve/kalınlığı 10W15Okm • ^rasındaöfr. Yoğun ^ttesıpctn etkisiyle kgyacın bir kısmı trir. Yanardağlar özellikle de hu tabakadan beslenirler. ALFRED WEGENER SAHNEDE Charles Darvvin bu karşılıklı etkiyi, 1835 Şili depremini yaşadığı zaman keşfetmişti: "Korkunç bir deprem, en eski bağlarımızı bir seferde kopardı; sağlamlığın sembolü olan dünya sıvı üzerindeki irkaç kilomelre kalınlığındaki tabakasıdır ve de sandal gibi yüzen çok çeşitli levhalardan yer kabuğu 70 km kalınlığındadır ve başlıca ıetre kalınlığındaki okyanus yer kabuğunda, çarpıştıkları yerde hep yeniden oluşmakta. limler birden bire boşaldığında yer sarsılır. osundan yükselen sıcaklık veya yanardağ acalarından kızgın lav olarak boşalmakta. leriye kalanlar hareket enerjisine dönüşıekte ki depremlerin nedeni de budur. Bu devin yıkıcı dinamiği insanları bin ıllar boyu çaresiz bırakmıştır. Doğanın ıddet olayları İncil'de bile yer bulur. Eria'nın yıkılan duvarları ve Kızıldeniz'in yalması bugün artık depremin sonuçları larak görülmekte. Yer kabuğunun kıpırdanışı insanlık TANRININ CEZASI! İNSANLARA İnsanlık bin yıllar boyu depremleri, selleri ve yanardağ püskürmelerini apokaliptik bir işaret ve ceza olarak kabul etmiş, hayal gücüyle yorumlamaya çalışmıştı. Birçok halkefsanesi, yerde yuvarlanan gürültüleri ve vuruşları yer içindeki canavarlarla açıklar. Japonya'daki canavar akrep, Hindistan'daki ejder, Kuzey Sumatra depreminin sismografı, deprem araştırmacısı Sieh: Felaketi gördü ama kesin olarak tahmin edemedi. 935/1319 Şubat 2005