Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre Mektup nesnel bır yaklaşım ıçınde, yalnız ıncelenen dılın degıl, ınsan dılı denılen olgunun nıtelıgıne erışmeyı amaçlayarak ıncelemelermı bılım.sel bır yontem çerçevesınde yurutur ve genellenebılır bır sonuca varmaya çalışır Bu yontem ve yakla^ım, tum bılım alanlannda oldugu gıbı, ancak bılımsel yolla oğrenılır ve oğretılır bır anadılı konuşucusu olarak doğal olarak edınılmez Dılbılım herhangı bır edebıyat ya da oğretmenlık bolumunden bağımsızdır Artık unıverMtelerımızde, dılı yalnızca araç olarak değıl amaç olarak da goren, onu somut bır bıçımde ınceleyecek kısılerın yetıştırılecegı bolumlere de yer verılmesı gerekmektedır, Bu ancak dılbılım bolumlerının kurulması ıle gerçekleşebılır, Araç olarak kullanılan dılın nıtelıgını ogrenmelerı bakımından, dılbılım tum edebıyat ve oğretmenlık bolumlerının oğrencılerıne zorunlu olması kaçınılmazdır Ancak dılbılıme aynı zamanda akademık ozerkhk tanımak gerekmektedır.. Geleceğin yolunu arayan üniversiteler Diinyadaki yeni gelişmeler, ülkemiz yükseköğretiminde yeni bakış açılannı ve döniişümleri gerekli kılmaktadır. Hiç şüphesiz; rekabetçi, yenilikçi, yaratıcı ve dışa dönük girişimci üniversite kaçınılmaz gibi görünüyor. ureselleşmenın onemlı sonuçlarından bın olan sınırların ortadan kalkması gıbı ulkeler arasında sermaye ve ışgucunun serbest dolaşımının yanı sıra bılgının, akademısyenlerın, ogrencılerın dolatımı da serbestleşıyor Uluslararası yuksekogretım pazarında ulkeler arasındakı mesafelerın ortadan kalkması ıse rekabetı ve değışımı korukluyor Belkı de bu degışımın en guzel yansımasını veren 10 Eylul 2005 tarıhlı Ekonomıst dergısının yaptığı çdlışma sonuçlarına gore genış kısımlarına yonelmeyı gerektıren donuşumu gerçekleştırmek wrunluluktur Bır kıyaslama yapılırsa OECD ulkelerınde yuksek eğı tım alabılecek yetışkmlerın oranı 1975 ıle 2000 yılları arasında %22 den % 41'e ıkı katına çıkmıştır Çın 1990'Iarın sonlarında oğrencı sayısını ıkı katına yukseltmıştır Benzer bır durum Hındıstan ıçın de geçer lı olmaya başlamıştır Okullaşma oranını kalıteden odun vermeden ve sureklı gelıştırme ıle bu duzeylere çıkdrtmak ulkemız açısınddiı da onemlı bır hedef halıne gelmıştır. K YETENEKLİLER ARTIYOR Ote yandan, tum ulkelerde yaşanan yurtdışına gıden yeteneklı ve zekı oğrencı sayısının artışındakı en buyuk etken ulkenın sundugu yuksekoğretımın hem nıtelık hem de nıcelık olarak yetersız kalması olarak belırlenmektedır Almanya'dan Ingıltere'ye, Ingıltere'den yete neklı, ekonomık durumu çok ıyı olan oğrencılerın A B D'ye yonelık akışı da bu nedenle olmaktadır Tıme dergısının Ocak 19, 2004 sayısında Avrupa'nın, 400 bın araştırmacı beynını A B D'ye goç nedenıyle nai.il kaptırdığı derınlemesı ne anlatılmaktadır Ulkemız açısından, bu akışın bır parça da olsa onune geçılebılmesı daha fazla kaynak ayırmanın yanında, burokratık merkezı yapılanmayı azaltan yapısal duzenlemelerın her duzeyde yapılması ıle olanaklı gorunmektedır Unıversıtelerde, oğretım becerılerıne verılen onemın artması, esnek ıletışım modellen, eşıtlıkçıdemokratık,katılımcı eğıtım kavramlarının one çıkartılması, farklı oğrencı kıtlelerıne hıtap edebılme gereksınımı, rekabet kalıte ve akredıtasyon sureçlerı yeni yapılanmaları gerek tırmektedır Bu konuların hepsı bılınçlendırme sureçlerının ışe koşul masıyla olanaklıdır Zaten bılgının hızla arttığı ve kısa surede eskıdığını goz onune alarak herkesın sureklı "yaşam boyu eğıtım" gormesı ulusal çıkarlarımız ve demokrasımız açısından da kaçınılmazdır 21 yüzyıl unıversıtelennde eskımışlık olgusuna yer yoktur Oğretım uyelen, ıdan sorumlular kendılerım gelıştırmelı, fızıkı koşullar sureklı guncellenecek bır butçeyle yapılandırılmalı ve tum yuksekogretım kurumları kalıte, denetleme ve akredıtasyon mekanızmalarını çalıştırmalıdırlar Bu durum, AB'ye uyum çalışmaları açısından da kaçınılmaz gorunmektedır Ote yandan, yükseköğretım kurumlarının hem kuresel kaynaklardan, hem de uluslararası oğrencı talebınden çok daha fazla pay alabılmesıne yonelık stratejıler gereklıdır Oncelıkle, Avrasya, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve benzer bırçok bolge ogrencılerıne yonelık farklı, çağdaş ve kalıtelı eğıtımoğretım olanakları yaratabılmek ve bu alanda geleceğımızı kaybetmememız ıçın bu bolgelerde kuresel aktor rolunu gerektığı gıbı yapabılmemız gerekmektedır Kuşkusuz unıversıtelenn gırışımcırekabetçı bır ortama girmesı sancılı olacaktır Ancak, gelışen bu rekabetçı yuksekogretım arenasında ulkemız bu koşulları sağlamakla yukumludur Sonuçta, unıversıtelerımız ya bu sancıyı çeke çeke gerı kalacak, ya da bu sancıyla eğıtım ve teknolojı atağını yaparak sağlıklı bır sısteme sahıp olacaklardır Prof. Dr. Ferhan Odabaş Anadolu Ünıv Eğıtım Fak fodabası&anadolu edu tr Prof. Dr. Yavuz Odabaşı Anadolu Unıv Işletme Fak yodabası@anadolu edu tr ÜNİVERSİTELERDE DEĞİŞİM • Dunya Bankası raporlarına gore, kuresel boyuttakı eğıtım harcamaları yılda 300 mılyar dolara ulaştı Bu rakara, yıllık kuresel harca maların %1'ne eşıt 80 mılyon öğrencı ve 3,5 mılyon eğıtmen eğıtıme yonelık ış alanlarında çalışıyor • OECD ulkelerınde son yırmı yılda dışarıda okuyan oğrencı sayısı ıkıye katlanarak 1 9 mılyona ulaştı • En çok buyuyen kaynak olarak Çın, yurtdışında okuyan tüm öğrencı sayısının %10'nuna, Hındıstan ıse %4une sahıp • 20022004 yılları arasında yabancı oğrencı sayısı Ingıltere'de %21, Almanya'da %23, Fransa'da ıse %28 arttı • Oxford, yabancı oğrencı sayısını %15'e çıkarırken, London School of Economıcs lısansustu oğrencılerınm %75'ını başka ulkeler oluşturuyor • ABD unıversıtedekı yabancı oğrencı gelırlerınden 13 mılyar, İngıltere ıse 2,5 mılyar dolarlık katkı elde edıyor SAKINCALI UYGULAMALAR Unıversıtelerımızde varolan sakıncalı uygulamaların en somut orneğını, Sayın Ahmet Kocaman'ın 23 Temmuz 2005 tarıhlı Bılım ve Teknık'te yer alan yazısında gormekteyız Turkiye çapında 4 unıversıte dışında, hıçbır unıversıtede Turk Dılı ve Edebıyatı Bolumu oğrencılerı ıçın dılbılım derslerı zorunlu olmadığı gıbı, bır çok unıversıtemızde dılbılımcı bıle bulunmamaktadır Dılbılım derslerının verıldığı bır çok unıversıtede de bu dersler, dılbılım sankı yalnızca Turkçe dışındakı dıller ıçın geçerlıymış gıbı yorumlanmakta ve daha once de belırtıldığı gıbı yalnızca yabancı dıl ağırlıklı olan bolumlerde verılmektedır Butun bu olumsuz yaklaşımlara karşın ulkemızde 1987'den berı her yıl bır unıversıtemızın evsahıplığınde duzenlenmekte olan Ulusal Dılbılım Kurultaylarf na katılıp bıldırı veren, 1982'den beri ıkı yılda bır değı^ımlı olarak yurtıçı ve yurtdışındakı unıversıteler tarafından duzenlenen Uluslararası Turk Dılbılım Konferanslan'na bıldırıyle katılan ve 1990'dan berı ulkemızde kesıntısız olarak yayınlanan Dılbılım Araştırmalan adlı yayın organında yayınlar yapan, sayıları gunden gune artan etkın bır dılbılımcı grubu bulun maktadır Bu dılbılımcılerı gunluk yaşantımızda olduğu kadar ulkemızdekı akademık çevrelerde de uzuntuyle gozlemlenen tutum ve uygulama ıle karşı karşıya kalan bır bılım alanının temsılcılerı olmak durumundan kurtarmak ve unıversıtelerde dılbılım bolumlerının kurulmasını mumkun kılacak duzenlemelere olumlu yaklaşmak gerekmektedır A. Sumru Özsoy Batı Dıllen ve Edebıyatlan Bolumu Boğazıçı Unıversıtesı YARIŞI KAYBETME KORKUSU Bu gelişmeler doğrultusunda ulkeler kendı sureçlerını gelıştırmeye yonelmektedırler Başta, Almanya'nın 200 yıllık Hunıboldt unıversıtesınde olduğu gıbı, Ingılız Oxford, Cambrıdge ve 750 yıllık Fransız Sorbonne gıbı unıversıtelerde de gorülen kamu kaynaklarına tamamen bağlı kalarak kendılerım yonetmeye çalışmaları "YONETILEMEMEZLIK' durumunu doğurmakta ve rekabet edıp, yarışta gerı kalmaya, geleceğı kaybetme tehlıkesıyle karşılaşmaktadır Sadece devlet kaynakları ve oğrencılerın oğrenım ucretlerı yeterlı kalmadığından yeni kaynak arayışları en onemlı konuların başında gelmektedır ABD'de 170 cıvarındakı araştırma unıversıtesının yıllık patent, lısans ve knowhow getırısı olarak 1 mılyar dolarlık gelırden soz edılmektedır Kendı ulkelerının ogrencılerıne oranla yabancı oğ rencılerden daha çok ucret talep etme geleneğını surduren gelışmış ulke unıversıtelerı sadece bu kaynaktan oldukça onemlı bır oranda gelır yaratabılmektedır Kuresel Üniversiteler, Mega Üniversiteler, Super Lıg Unıversıtelerı adlarıyla tanımlanabılen üniversiteler ıçın son otuz yılda uluslararası oğrencı pazarı onemlı gelır getıren boyuta ulaşmıştır Nevvsvveek dergısının 15 Eylul 2003 sayısın da belırttıgı gıbı, Fransa'da kurulan EduFrance adlı kuruluşun amacı, Fransız unıversıtelerını Fransız Sayın Bursalı, Yücel Aşkın'a yapılan yapılan zuliım, Turkıye Cumhurıyehne şampanyaM ya da parfumu gıbı satabılmektır ingılyapılmaktadır dıye duşunuyorum. Sayın Yucel hakkında Ankara'dan Van'a tere, Avustralya ve A B D unıversıtelerı başta Çın severek gıden ve tum çalışmalannı Van'da yuruten bır Prof arkadaş Rektor olmak uzere Malezya ve Dubaı gıbı ulkelerde kamAşkm'ın ne denlı harıka ışler yaptığını ve hem çalışanlara desteğını hem de pus açmakta ve daha ucuz malıyete oğrencı egıtme Cumhurıyet duşmanları ıle savaşını ıkı yıl once bır kongrede bızlere anlatmıştı. yı hedeflemektedır Ankara'daki evını ve aılesini uzun sure yalnız bırakan bu arkadaş dığer bazı arkadaşlarla bırhkte rektore destek vermek arzuları nedenıyle orada oldukBu gelişmeler ulkemız yuksek oğretımınde larını belırtıyordu Durum bana 1960 yılını anımsattı, Rektor Sıddık Sami yeni bakış açılannı ve donuşumlerı gerekli kılmakta Onar Unıversıte bahçesınde yerde suruklenıyordu devrın ıktıdarının polıslerı dır Hıç şuphesız, rekabetçi, yenılıkçı, yaratıcı ve dı tarafından, unıversıtelerle oynamak ıktıdarlara yaramaz, acaba kımse bunun şa donuk gırışımcı unıversıte kaçınılmaz gıbı goru bılıncınde değıl mı? Ben Bılım ve Teknık okuyucularının Sayın Yucel Aşkın'a nuyor Boyle bır unıversıte yapılanması ıçerısınde, "Egıtımın Demokratıkleşmesı' olarak adlandırılabı desteklerını belırtmelerı ıçın bu kısacık yazıyı yazdım, sanırım pek çok bılımcı len ve belırlı sosyal sınıflardan gelen smırlı oğrencı de buna katılacaktır. sayısının egıtılmesının otesınde toplumun çok daha Ayhan Ulubelen Emeklı Oğretım Uyesı Zulüme protesto 972/21 5 Kasım 2005