25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ırmaları ni umut: Kalbe kök hücresi nakli tedaviden sonraki 6 ay boyunca devam etti. Deneyde plasebo etkisi veren tedavinin uygulandığı kontrol grubunda da da pompalanan kan miktarında artış gözlendi, ancak bu artış kök hücre tedavisine oranla çok düşüktü. Patel, güvenilirlik söz konusu olduğunda, "Tümor oluşumu, ritim bozukluğu, inme ve benzeri durumlar görülmedi. Herhangi olumsuz bir yan etkinin görülmemesi beni çok şaşırttı. Bazı şeylerin ters gitmesini bekliyorduk. Ancak şu ana kadar kötü bir şeye tanık olmadık" diyor. Patel, FDA'nın kemik iliğinden kök hücre alarak kalp hastalıklarını tedavi etmesine izin verdiği üç doktordan biri. Patel cerrahi müdahaleleri yaparken, diğer ikisi yalnızca 2001'deki Alman ekibin yaptığı gibi hücreleri kateter ile kalbe gönderiyorlar. Cerrahi girişime gerek kalmayan bu uygulamanın cerrahi müdahaleden daha az risk içerdiği söyleniyor. Texas Kalp Enstitüsü'nden Emerson Perin, 30 ileri kalp hastasını bu yöntemle tedavi etti. Daha deneyinin sonuçlarını yayımlamamasına karşın, 4 yıl önce Rio de Janerio'da tedavi ettiği 14 hastasıyla ilgili bulguları yayımlamış bulunuyor. Bu deneyde 13 hasta dramatik bir iyileşme gösterirken, müdahaleden önce zorla nefes alan bir tanesinin jogging'e başlaması şaşırtıcı bir sonuç olarak değerlendiriliyor. eden bir ebe gibi çalışıyor olabilir. Bu alandaki öncü çalışmalarıyla tanınan Johns Hopkins Üniversitesi'nden kardiyolog Joshua Hare, "kök hücreleri tek bir şey değil, binlerce farklı şey yapıyor olabilir" diyor. Eduardo Marban, büyük bir uyum içinde çalışan kalp kök hücrelerini izliyor. reler, kalbin normal yıpranması sonucu ortaya çıkan hasarı kendi kendine onarması için vardır. Ancak bunlar hastalık boyutlarındaki hasarı tamir edecek miktarda değildir. Ancak biz laboratuvarda bunlardan milyonlarcasını birkaç hafta içerisinde üretebiliriz. Kalpten elde edilen kök hücreler kalp kasına dönüşme olasılığı en yüksek olan hücrelerdir." Marban 18 ay sonra bu konuda insanlar üzerinde klinik deneylere başlayacağını duyurdu. le tedavi etmeyi planlıyor. Bu yaklaşım geleneksel kalp nakli ameliyatlarına benziyor. Tek bir farkla: Reddetme riski bu operasyonda çok düşük, çünkü Hare'ye göre kültürde üretilen kök hücreleri, bağışıklık sisteminin yabancı madde olarak tanımladığı protein markörlerini içermeyecek. Bu da eczaneden ilaç almaya benzeyecek. Örneğin acil olarak hastaneye yatınlan hastaya kan bankasından alınan hücreler enjekte edilebilecek. Bu arada en değerli vericiler ve en tartışmalı olanlar embriyolardır. Bunlar en uyumlu ve en esnek kök hücreleridir. Geçen yaz aylarına kadar kimse bunları kalp hastalarında kullanmıyordu. Ancak haziran ayında Federico Benetti ve Valavanur Subramaian adında iki kalp cerrahi, Ekvador Cumhuriyeti'nde fetustan alınan kök hücrelerini 10 kalp hastasına enjekte ettiler. Bir ay sonra son derece halsiz görünen hastaların birdenbire dirildiği görüldü. Bunların kalplerı eskisine göre yüzde 40 oranında daha fazla kan pompalamaya başlamıştı. Doğal olarak örnekleme sayısı olarak 10 yetersiz bir sayısıdır, ancak başka ülkelerdeki embriyonik araştırmalardan son derece umut verici sonuçlar alınıyor. Geçen yıl Technionlsrael Institute of Technology ve Rambam Medical Center'dan bilim adamları, embriyolardan geliştirilen kalp hücrelerinin olgun kalp dokusuyla kaynaştığını ve kalbin çalışmasını düzenlediğini belirtiyor. Bu hücrelerin bir gün gelip kalp pillerinin yaptığı işi yapacağını umut eden bilim adamları, bu yöntemin yalnızca kalp hastalarına değil, yeni bir hasta kategorisine de yarar sağlayacağını söylüyor. Gelecek ile ilgili bu umut verici tablo, hem doktorları hem de hastaları yüreklendiriyor. Reyhan Oksay Kaynak: Newsweek, 17 Ekim 2005 ALTERNATİF KÖK HÜCE KAYNAKLARI En popüler kök hücre kaynağı kemik iliğidir. Ancak bazı doktorlar bunun için iskelet kası ön hücrelerinden yararlanıyor. Hastanın bacağından alınan üzüm tanesi buyuklüğünde bir kas, kök hücresi kaynağı olarak kullanılıyor. Ne yazık ki Fransız deneyinde gözlenen ritim bozukluğu bu kaynaktan alınan hücrelerde yaygın. Son yapılan iki deneyde 18 hastanın ll'i ritim bozukluğundan şikâyetçi oldu. Geçen haziran ayında Johns Hopkins ekibi bunun nedenlerini gün ışığına çıkarttı. Kaslardan alınan kök hücreleri vücuda yerleştirildiği zaman, bu hücrelerin elektrik impulslarını doğru bir şekilde iletmeye yarayan Connexin 43 adı verilen anahtar proteini üretmediği görüldü. Ancak Johns Hopkins ekibinin yöneticisi Eduardo Marban, bu proteinleri üreten genetik versiyonu en azından laboratuvarda geliştirmeyi başardı. Böylece uzun vadede iskelet kası stratejisinin uygulanabilirliliği artmış oldu. Diğer bir kök hücre kaynağı hastanın kendi kalbidir. Moleküler biyolog olan Marban, iskelet kası üzerindeki çalışmalarının yanı sıra kalpteki kök hücreleri araştırdı. Bilim adamları bu hücrelerin varlığını yalnızca iki yıldır bilıyor. Marban bu konuda şöyle konuşuyor: "Tahminen bu hüc FARKLI STRATEJİLER Bütün bu stratejiler hastanın kendisinden alınan kök hücrelerine dayanıyor. Ancak bu yaklaşımın bazı sakıncaları var. Örneğin yaşlı hastaların kök hücreleri genç hastalarınki kadar sağlam ve faal olmayabilir. Ne var ki kalp yetmezliği tedavisine genellikle yaşlı hastalar ihtiyaç duyuyor. Boston'daki Caritas StElizabeth's Medical Center'dan Douglas Losordo, kök hücre uygulamasını gen terapisi ile birleştirmeyi planlıyor. Bu yöntem ile kemik iliğindeki hücreleri ayıklayıp, genlerini değiştirmeyi ve bunları yeniden yerine yerleştirmeyi deneyecek. Bu fıkir şimdilik tasarı halinde olmakla birlikte hangi genlerin değiştirileceği konusu henüz net değil. Alternatif olarak doktorlar, genç ve sağlıklı vericilerden alınacak kök hücrelerini yerleştirmeye hazırlanıyor. Bu, geleneksel kalp nakli operasyonlarına benzeyen bir yaklaşımdır. Dr. Hare, kök hücreleri kültür içinde "deliler gibi çoğaldığı için" tek bir vericiden 1.000 hastaya yetecek kadar hücre alınabileceğine dikkat çekiyor. Dr. Hare bir keresinde sağlıklı domuzlann kemik iliğinden alınan kök hücreleriyle kalp krizi geçiren domuzlann kalplerini iyileştirmişti. Bu yaz Dr. Hare insanlar üzerinde çalışmaya başladı. Bu program çerçevesinde 48 kalp hastasını tek bir vericiden alınarak kültürde çoğaltılmış kök hücreleriy OLASI RİSKLER Bu olasılıkların bazıları ciddi tehlikeleri de beraberinde getiriyor olabilir. İşte bu belirsizlik nedeniyle çok sayıda bilım adamı bu tedaviye uzak durmayı tercih ediyor. Pek çok Amerikalı kardiyolog, bu uygulamanın Avrupa ve Japonya'da görece olarak daha az sayıda hayvan bulgusuna dayanarak yapılması karşısında şaşkınlıklarını gizlemiyor. Bilim adamları tedavinin biyolojisi hakkında bu kadar az bilginin bulunduğu bir ortamda Fransız deneyinde olduğu gibi beklenmedik sorunların çıkabileceğine dikkat çekiyor. Şu anda kullanılmakta olan yöntemlerin içinde, kemik iliğinden kök hücre alınması uygulaması en fazla sınanan yöntem. Yurtdışında bu tedaviyi en az 100 hasta üzerinde gerçekleştiren Pittsburgh Üniversitesi'nden kalp cerrahı Amit Patel, mayıs ayında bir deney başlattı. Gönüllü hastalarının yüzde 20'sine özellikle kalbin pompaladığı kan miktarının düşük olduğu hastalara kök hücre tedavisi önerdi. Tedaviden sonra bu hastaların pompaladığı kan miktarında büyük artış görüldü. Bu durum 972/13 5 Kasım 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle