25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TıpTeknoloji Teknohaber Yüksek çözünürlüklü yeni görüntü algılayıcı Kodak, yüksek çözünürlüklü yeni görüntü algılayıcılarla, dijital görüntülemeye yeni bir kalıte standardı getiriyor. Bu algılayıcılar, ticari, stüdyo ve diğer profesyonel fotoğrafçıtara gerçeğine yakın detayları içeren dijital görüntüler elde etme imkânı veriyor. Kodak KAF39000 Görüntü Algılayıcı 39 milyon piksel içerirken, Kodak KAF31600 Görüntü Algılayıcı 31.6 milyon piksele sahip. Bu da fotoğrafçılara, portre, düğün, manzara, moda, stüdyo ve ticari fotoğraf çekimlerinde yepyeni bir görüntü kalitesi sağlıyor. Phase One A/S firması, yakında çıkacak P45 ve P30 dijital totoğraf makinelerinde kullanılmak üzere, bu yeni CCD görüntü algılayıcıları seçti. Kodak, tıbbi ve endüstriyel görüntülemeden dijital fotoğrat makinelerine ve cep telefonlarına kadar çeşitli uygulamalar için hem CCD hem de CMOS görüntü algılayıcılar geliştiriyor. KAF39000,36mmx48mm'lik görüntüleme alanında 39 milyon görüntü pikseliyle, profesyonel fotoğrafçılara görüntü çözünürlüğünde yeni bir standart getiriyor. 31.6 milyon piksellik KAF31600 ise bu aynı yüksek performanslı piksel özelliğini 33mmx44mm'lik daha küçük bir alanda uyguluyor. Sürücü ile araç arasında iletişim kuran sistem Hastane mikroplarını tanıyan elektronik burun Enfeksiyonları koklayarak teşhis eden elektronik bir burun, hastanelerde antibiyotiklere dirençli süper mikropların yayılmasının ö'niine geçecek. RS (methicilindirençli Staphylococcus aureus) adı verilen mikrobu teşhis etmekte kullanılan kiiltür testlerinden so nuçların alınması iki veya üç günü bulur. Bu durumda mikrobu taşıyan kişiler hemen tedavi altına alınmadığı için mikrop hızla yayılabiliyor. DNA tabanh testler iki saat gibi kısa bir sürede sonuç vermekle birlikte İngiliz bilim adamları 15 dakikada mikrobu koklayarak teşhis eden elektronik bir burun geliştirdi. Buluş Sensors and Actuators isimli bilim dergisinde (vol 109, p 355) yayımlandı. Warwick Üniversitesi'nden mühendisler ve Birmingham'daki Heart of England Hastanesi'nden doktorlar, elektronik burunun, S. aureus'un salgıladığı uçucu organik bileşim kokteylini tanıdığını bildiriyor. Eburun sisteminde gaz örnekleri, üzeri farklı geçirgenlikte polimerlerle kaplı elektrot demetlerinden geçiriliyor. Her bir elektrot, elektriksel direncini karakteristik bir şekilde değiştirerek, her maddeye farklı bir tepki gösteriyor. Elektrotlardan gelen sinyallerin tümünü birleştiren eburun, içindeki yazılım sayesinde kimyasal maddenin "koku izini" tanıyor. Eburunlar, bir çift masa üstü bilgisayar boyutlarında ve maliyeti yaklaşık 60 bin sterlin. Gıda sanayisi benzer makineleri, yiyeceklerin içindeki çürümüş maddeleri teşhis etmekte kullanıyor. Park ettiği yeri unutan sürücüler, pek yakında araçlarıyla temas kurarak bulunduğu yeri bildirmeleri için yardım isteyebilecekler. Ses ile faal duruma geçen cihaz, çağrıyı aldığı anda korna çalarak veya ışıkları yakıp söndürerek aracın yerini belli ediyor. ABD, Texas Irving'de bulunan ATX şirketi tarafından geliştirilen sistem, ayrıca sürücülerin yataktan çıkmadan arabalarını aramalarını ve soğuk günlerde kaloriferi çalıştırarak camlardaki buğulanmayı önlemelerini sağlıyor. Böylece sürücü sıcak ve yola çıkmaya hazır bir araca binme lüksüne sahip oluyor. Ağaçkakanlardan esinlenerek geliştirilen çekiç Ağaçkakanların gagalarıyla sert ağaç kabuklarında çok hızlı bir şekilde delik açmaları, el aletleri üreten bir şirkete esin kaynağı oluşturdu. ingiltere'deki Bath Üniversitesi'nden bilim adamîarının tasarladığı elektrikli çekiç, sapı üzerine monte edilen bir motordan yararlanarak, belirli bir hedefin üzerinde hızla ileri geri hareketlerle, çakma işlemini fazla bir güç harcamadan yerine getiriyor. Dolayısıyla çiviyi çok kısa bir zamanda sert zemine çakabiliyor. M Heart of England Hastanesi'nden cerrah David Morgan, eburunu geliştirme fıkrinin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor: "İki farklı hastanın boyunlarında oluşan apseleri ameliyat ile çıkartırken, hastalardaki enfeksiyonun farklı kokular yaydığını hissettim. Bunun üzerine bir makinenin yalnızca kokusuna bakarak enfeksiyonları teşhis edebileceği aklıma geldi." Morgan, Warwick Üniversitesi'nden Ritaban Dutta ve ekibiyle birlikte bu fikri hayata geçirmek için kollan sıvadı. Önce MRSA ve bununla ilgili enfeksiyonunu kokusunu tanıyan bir eburun geliştirdiler. Daha sonra eburun ile, daha önce enfeksiyon durumları kiiltür testleriyle belirlenmiş 150 hastadan alınmış örnekleri incelediler. Sistem, S.aureus enfeksiyonu taşıyan hastaların yüzde 96'sını doğru teşhis etti. Şu anda sistem MRSA mikrobunu MSSA'dan (methisilin'e duyarlı S.aureus) ayırt edemiyor. Eğer bu ikisi arasındaki farkı tespit edemez ise, eburun hızlı tarama sistemi olarak kullanılabilir. Bu durumda hangi hastalara iki saatlik DNA tabanh testin yapılması gerektiğine eburun karar verecek. Morgan bu arada eburundan yararlanarak yoğun bakım hastalarında zatürreenin erken belirtilerini tespit etmenin yollarını arıyor. Kaynak: New Scientist, 24 Eylül 2005 974/619 Kasım 2005 Küresel ısınmaya karşı su püskürtme İngiltere'de Edinburgh Üniversitesi'nden mühendis Stephen Salter, küresel ısınmaya karşı önlem olarak yepyeni bir proje sunuyor: Bir gemi filosu bulutlara su damlacıkları püskürtecek, böylece alçak bulutların beyazlığı artacağı için uzaya daha fazla güneş ışığı yansıtacak. Salter'in geliştirdiği projeye göre püskürtme eylernini, gemilere yerleştirilecek devasa bacalar gerçekleştirecek. Püsküıtücü bacalar karbondioksit emisyonlanntn yol açtığı biryıllık küresel ısınmayıyokedecek. Bu gemiler yelken yerine, Flettner rotoru denilen, dönen dikey silindirler yardımıyla yol alacak. 1920'li yıllarda Atlantik'te başarıyla kullamlan rotorlar aynı zamanda püskürtücü baca olarak da hizmet verecek. Uzaktan kumanda ile yönlendirilecek tekneler, hareket ettikçe pervane şekilli türbinler su spreylerini çalıştırmak için gerekli olan gücü üretecek. Su buharının kendisi de sera gazı etkisi yaratmakla birlikte Salter saniyede 90 metre küplük bir buharlaşmayı hedef alıyor. Doğal buharlaşma hızı ise saniyede 12 milyon metreküptür. Kurşun geçirmeyen yeni camlar Amerikan Hava Kuvvetlerine bağlı Ohio'daki VVrightPatterson araştırma birimi, zırhlı araçlarda kullanılan kurşun geçirmez camların daha hafif bir versiyonu üzerinde çalışıyor. Malzemeye sertliğini sağlayan kimyasal maddeler alüminyum oksinitrid veya ALON'dur. ALON, optik ve yapısal açıdan safire benzer özelliklertaşıyan birseramikcinsidir. Konvansiyonel kurşun geçirmezcam, lamine (ince tabakalardan oluşmuş) edilmiş camlar ve polikarbonattan oluşur. Yeni camlar ALON'dan bir dış tabaka, sertleştirilmiş cam ve polimer ile desteklenen orta tabakadan oluşur. Yeni camlar test edilirken ALON'un .30 kalibrelik Rus malı M44 nişancı tüfeği ve .50 kalibrelik Browning nişancı tüteğinden çıkan kurşunlardan etkilenmediği görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle