Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bilim dünyasından KısaHaberler duyguların işlenmesinden sorumlu beyin bölgelerindeki etkinliğin değiştiğini ve denge bozuk olduğunda regl öncesi sendrom yaşanabildiğini ileri sürdü Xenia Protopopescu ve arkadayları önce regl öncesi sendromu yaşamayan on iki kadının beyin etkinliklerini fonksiyonel manyetik rezonans tomografisiyle inceledi. Regl öncesi döngü, kadınlarda aylık kanamadan birkaç gün önce ortaya çıkan bedensel ve ruhsal belirtilerdir. Araştırmacılar deneklere negatif, nötr ve pozitil anlamlı seksen sözcük göstermiş. Negatif anlam taşıyanlar arasında mesela "şiddet", "ölüm" veya "kanser", nötr kelimeler arasında "kitaplık", "klarnet" veya "döndürmek ve pozitifi anlamlı sözcükler arasında ise "güvenli", "yumuşak" veya" cazip" var. Ve deneklere, kalın basılı sözcükler gördüklerinde bir düğmeye basmaları istenirken, bu kelimelerin italik basılı olmamasına dikkat etmeleri istenmiş. Deneyler regl döngüsünden bir ila beş gün önce ve ilk regl gününden sekiz ila on iki sonra yapılmış. Ölçümlerden alınan sonuçlara göre kadınlarda regl döngüsü boyunca ön beyinde duyguların işlenmesinden sorumlu Bağırsak kanseri tanısı için kan testi Baltimore John Hopkins Tıp Enstitüsü'nden Bert Vogelstein ve Almanya'daki israil Hastanesi'nden Kerstin David ve Hartmut Juhl yönetiminde çalışan ekip, bağırsak kanserinin erken evrede teşhis edilmesine izin veren yeni bir kan testi geliştirdi. Test, tümörden kana ıılaşan değişime uğramış kalıtım parçalarını saptıyor. Bilim adamlarının açıklamalarına göre aynı test, erken tanı imkânı olmayan diğer kanser türlerine göre de geliştirilebilecek. Araştırmacılar, kanın içindeki değişime uğramış kalıtımın saptanmasına yönelik bir teknikten yararlana rak, ilk önce bağırsak kanseri hastalarının kanında APC geninin mutasyona uğramış versiyonunu saptamışlar. Bilim adamları mutasyona uğramış geni daha sonra bağırsak kanserinin daha ileri safhasında bulunan hastaların kanında da saptadı. Bu nedenle test örneğin dışkı testi kadar güvenirli değil ama kan almak daha kolay olduğu için test daha kolay uygulanabilir.. saptanmış. Anlaşıldığı üzere beyin etkinliklerindeki kayma, regl döngüsü sırasındaki hormonsal değişimleri dengelemekte. Ama yine de östrojen ve progesteron hormonlarının yoğunluklarındaki oynama yüzünden duygularda değişimler yaşanabilmekte. Sonuçların regl öncesi sendromunun daha iyi anlaşılmasında yararlı olabileceği sanılmakta. farklı beyin bölgeleri etkilenmekte. Öndeki ve ortalardaki bölgeler reglden önce daha etkinken, reglden sonra zayıf bir etkinlik görülmekte. Ön beynin yandaki bölgelerinde ise tam tersi bir durum söz konusu. Reglden önce düşük, reglden sonra ise yoğun etkinlik açan maddelerle temastan sadece birkaç saniye veya birkaç dakika sonra ciltte kızarıklık, hapşırma veya kaşıntı gibi çeşitli alerji belirtileri ortaya çıkar. Bundan alerjenlerle temastan sonra histaminin açığa çıkmasına neden olan E sınıfı antikorlar sorumludur. Bu madde daha sonra bir iltihap sürecini başlatarak bilinen semptomları geliştirir. Alerjiye karşı uygulanan bir tedavi biçimi duyarlılığı azaltma (hyposensibility) yönte Alerjiye karşı yenilebilir aşı Farelerle yapılan deneyler sonucunda genetik değişimden geçirilen pirincin polen alerjisine karşı etkili olduğu anlaşıldı. Japon bilim adamları genetik pirincin alerjik reaksiyon tip 1'e karşı etkili bir madde olabileceğini saptadılar. Japonya'da yetişen kadife çamının (Cryptomeria japonica) polen proteinlerini içeren genetik pirinçle beslenen farelerde hapşırma veya antikor oluşumu gibi alerjik reaksiyonlar çok daha az görülmüş. Tip 1 alerjilerinde.alerjiye yol midir. Bu tedavi biçiminde alerjik kişi, aslında zararsız olan maddeye karşı bağışıklık kazanmak için alerjenin dozunu yavaş yavaş arttırarak alır. Genelde bu alerjenin bir kısmı aşı olarak alınırsa yeterlı olur. Bu aşı daha çok iğneyle yapılır, fakat bilim adamtarı artık yenilebilir aşılar üzerinde de çalışıyorlar. Aynı hedef için yola çıkan bilim adamları kadife çamına karşı.ağızdan alınan bir aşı üzerinde çalışıyorlar. Japon bilim adamları pirinç bitkisinin gen sekanslarına Regl çevrimi, kadın beynini ctkiliyor Rockefelter Üniversitesi bilim adamları Regl döngüsü sürecinde Sesten daha hızlı Kö'ln Üniversitesi profesörü Günter Nimts şu sıralar Mannheim Teknik ve iş Müzesi'ndeki 'Einstein'ı kavramak' sergisi çerçevesinde ışık hızını aşmanın mümkiin olduğunu gösteriyor. Östelik Nimts'in bu iddiasını ziyaretçiler, ışık hızından hızlı dijital sinyallerin oluşumuyla interaktif olarak kontrol edebiliyorlar. Bir bilim merkezi atmosferinde sunulan gösteri sırasında bir verici 10 gigahertzlik (dalga boyu 3cm) frekansta birkaç nano saniyelik mikrodalga tepileri yansıtıyor. Uyartılar, basit bir kaydırmayla diğeriyle değiştirilen bir bariyer üzerine yansıyor. iki bariyerin önünde dört pleksicam plaka bulunmakta. Bariyerlerden birinin 23 cm. arkasında bir alüminyum levha var. Tepiler yakalandıktan sonra osiloskop ile odaklanıyor ve bir ekran üzerinde (azalan ve artan enerji) bir eğri olarak gösteriImekte. Eğriler şaşırtıcı bir olayı yansıtmakta. Tepiler iki bariyerden yansıtılmakta takat sadece dört pleksi cama yansıyan tepi, alüminyum levha üzerine yansıyanla aynı za manda alıcıya ulaşmakta. Ve bu tepi ekrandaki eğriden anlaşıldığı üzere daha fazla enerji getirmekte. Demek ki ikinci tepinin eğrisi, bariyerin arkasında bir şeyin değiştiğini göstermekte. Peki ama bilgi değişimi ön tarata nasıl geçti? Normal bir veri aktarımı için zaman kalmıyor, çünkü bir mikrodalganın dört plakadan alüminyum levhaya gitmek için harcadığı bir buçuk nano saniye ekrandaki eğrilerde görülürdü. Çalışma alanımız fotonik kafeslerden oluşan bir dağ içinden geçen kuantum mekaniksel bir tünelden ibaret. Dört plaka mikrodalga tepisi için bir dağ oluştururken alümin• yum levha daha yüksek bir dağı meydana getirmekte. Yansıyan sinyalin oranı buna göre değişmekte. Dağın önündeki sinyal anında dağın ne kadar yüksek olduğunu ve ne oranda yansıtılması gerektiğini saptamakta. Nimts bu akıl almaz sonucu şu şekilde açıklıyor: Tüneller zamansız mekânlardır ve bunların içinde bilgi sonsuz hızda hareket eder. 974/419 Kasım 2005