Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tıp Teknoiojisi Giindem 6. Çerçeve Programı, hata mı? Türkiye'nin 6. Çerçeve Programma katılması hata mıydı? Bu köşede ve Cumhuriyet'te, ülkemizin, Avrupa Birliği'nin beş yıllık bilim ve teknoloji programlarımn altınasına tam üye olarak mutlaka katılması gerektiği konusunda çok sayıda yazı yayımlandt, Şimdi kalkıp, tam üye olarak kattlım hata mıydı, diye sormanın alemi ne! Ama ne zararı var sormanın ve yeniden tartışmanın? Neden bu soruyu ortaya atmak gerekti? Tabii, sorunun başlıca gerekçesi, Türkiye kaynakh ve katüımlı 6. Çerçeve Programı projelerindeki düşüklük. Bu yıl ortalama 15 milyon Euroluk bir projede yer alabildi Türkiye. Beş yıl böyle giderse, 15x5= 75 milyon Euro.. Havuza ödeyeceyimiz ise 250 milyon Euro.. Herşey bir hesap kitap işi olduğuna göre, birileri bu soruyu yöneltiyordur... Burada yazıya dökmek de doğru olur. Şeytanm avukatlığı gerekmez mi? Tabii, olayın, rakamsal boyutları aşan yönü var. Kabul. İlişkiler kuruluyor, Türkiye'den şirketler, kurumlar, üniversiteler vb uluslararası bir büyük programda yer almanın, proje yazmanın, katılımın heyecanını yaşıyor. Bir öğrenim, öğrencilik süreci bu. Bütün bunların bedeli var tabii. 6. Çerçeve Programı'na kattlım için ödenen bu para, Türkiye'nin bugüne kadar arge için bir defada ve bir proje için ayırdığı en yüksek miktardır. Yani, ülke için, bir hükümet için tarihi bir karardı, 6. Çerçeve Programma katılmak! Önce bunu saptayalım.. •** tkind bir şey daha saptayalım: 6. Çerçeve Programı, AB'ye ait. AB'nin çokuluslu yapısını, çok yönlü olarak, bilimset ve teknolojik bakımdan yenilemeye ve AB'nin rekabet gücünü, hemen her planda arttırmaya yönelik bir program. Üçuncu bir saptama daha: AB ülkelerinin hemen hepsinin zaten ulusal bilim ve teknoloji programları var. Bu programlarında yaptıkları harcamalar, zaten Türkiye 'nin arge harcamalarının kat be kat üzerinde. 6. Çerçeve, onların üzerine geliyor. Dördüncüsü, Türkiye'nin bilim ve teknolojide bir ulusal "kalkınma"programının olmayışı... Beşincisi, bilim ve teknoiojisi zayıf bir ülkenin 6. Çerçeve'den büyük beklentilerinin olamayacağı belliydi ve zaten bu yazılıp çizilmişti. Olaya bu açılardan yeniden baktığımızda, ve ilkyıhn sonuçlarını göz önüne aldtğımızda, acaba AB'nin 6. Çerçeve Programma katılmak hata mıydı, diye sormanın somut koşulları var gibi görünmüyor mu? *•* Araştırmacılar Chang ve Winkler: Kuş ve böceklerin uçuş mekanizmalarından esinleniyorlar... uçaklar pek bır şey ıfade etmiyor. Bu uzmanlar gerçek bir yenilikten söz edebilmek için kuşlann veya böceklerin uçuş mekanizmalarını taklit etmeye çalışıyorlar. En iyı model adayları ise sinekkuşu ve pervane. Böceklerin havada dik durabilmeleri, baş aşağı uçabilmelerı, dikey olarak havalanabilmeleri ve zorlu manevraları gerçekleştirebiliyor olmaları uçuş mekanizmalarını son derece ilginç kılmakta diyor kanatların aerodinamiği üzerine çalışan Fransız mühendis Agnes LucBouhali. Bu özellikler en çok da yapıların içinde uçması beklenen araçlar için çok uygun. Bu tür MAV uçaklarının ilk prototipleri Braunschvveig'daki yarışmada uçuruldu bile. Örneğin Guney Kore Hankuk Hava Yolculukları Üniversitesi'nden Jo Wong Chang, 2()g ağırlığındaki filigran uçağını güvercinden esinlenerek gelıştirmıştı. Naval Araştırma Enstitüsü'nden (VVashington D.C.) James Kellog ıse plastık folyo ve ahşap karışımı minyatür uçak tasarımlarıııı tanıttı. Kellog, "Delphinopter" aracının, kuyruğunu tıpkı bir yüzgeç gibı çarparak uçuşunu "havada yüzmek" olarak tanımlıyor. ÜÇ DAKİKALIK GÖSTERÎ "BiteYVing" (Biplane Insectoid Travel Engine/ Böceğimsi Uçuş Araçları Çalışması) modeli sanki bir maşanın kıvrılmasıyla elde edilmiş gibi. Rıtmik olarak açılıp kapanan iki çift kanat sayesinde Bite Wing, sadece havada değil karada da hareket edebiliyor. Bu tür bir alet geliştırildiğinde örneğin sıçrayarak bir yapının çatısına konabilir, çatı aralığından görüntiiler alarak yerdeki ana birimine gönderebilir dıye anlatıyor Kellogg. Tabii bu tür araçların pratikte kullanılmasına daha uzun yıllar var. Araştırmacılar için yakın bir gelecekte yağmura, fırtınaya ve buzlanmaya karşı dayanıklı olarak uretebilmek bile biiyük bir gelişme. Fakat uzmanlar en çok da minyatürleştirme üzerinde duruyorlar. Mesela dört kanatlı "AirRobot" aracının çapı hâlâ bir metrc kadar ki bu aracın penceren geçmesi mümkün değil. AirRobot aracının tasarımcısı Stephan Dolch bu yüzden aynı modelin küçük bir versiyonunu da sundu. Ağırlık sorunları nedeniyle henüz kamerayla donatılmamış olan 131g ağırlığındaki mini helikopter gerçi rüzgârda biraz zorlanıyordu ama en büyük sorun şuydu: Gelişkin lityum polimer pillerine rağmen minyatür aracın gösterisi sadece 3 dakika sürdü! Mesela 250 milyon Euro'yu, Türkiye, bir veya birkaç bilim alanında yoğunlaştırsa, daha iyi olmaz mıydı? Mesela, biyoteknolojiye! Veya, bazı malzeme teknolojilerini geliştirmeye! Veya, 2023 hedeflerinden birine! Ve, bu parayla, tamamen uluslararası standartlarda bir alt yapıya, uluslararası standartlarda bilim ve teknoloji insanlarını istihdam etmeye yönelseydi? Açıkçası, yavaş yavaş şöyle düşünüyorum: Bilim ve teknoloji ulusal yönelişleri ve politikaları olmayan ülkelerin, büyük paralar ödeyerek böyle programlara katılmasının anlamı, AB projelerini finanse etmek anlamına geliyor olabilir. Öncelikler saptamak çok önemli. Ve şu sorunun yamhnı vermek de çok önemli: Acaba 6. Çerçeve Programı'na katılmak aklını, iradesini gösterebilmiş bir ülke, iktidar vb herneyse... ... neden öncelikle kendi 6.Çerçeve Programı 'm kurma ve geliştirme aklını gösteremez? Bu konuyu tartışmaya açmayalım mı? Gelecek Cumartesi yeniden buluşmak ve tartışma umuduyla.. obursalı@cumhurıyet.com.tr CBT Internet adresı • • • Spiegel 30/2004 Nilgün özbaşaran Dede Cumhuriyet BÎLÎMTEKNİK • No:908 14 Ağuatos 2004* tmtiyaz sahibi:Yedi Mayıa Haber Ajansı Basın veYayıncıhk A.Ş. adına tlhan Selçuk . Genel Yayın Müdürü: tbrahim Yıldız Yayın Daıuşmanı: Orhan Bursalı • Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Gorsel Yönetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: Basın Yatınm Sanayıı ve Ticaret A.Ş. Esenboğa Yolu Akşam Tesislerı Ankara Idaıe Merkezi veYazifma adresi: Türk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 lstanbul. Tel: (212) S12 OS 05 • Faks: 0212513 85 95. Cumhuriyet Reklam 908/314 Ağuslos 2004