25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Uzaktan Algılama Aylak Bilgi r Orman yangınlarına uydu takibi Ülkemiz de dahil Avrupa'nın güneyi her yıl büyük orman yangınlarına sahne oluyor. Avrupa UzayAjansı ESA, şimdi uydularla yangınların kaynağını araştırıyor. Uzaydan alınan ayrıntılı görüntüler sayesinde gelecekte orman yangmları önlenebilecek. le yangın tehlikesini gösteren bir risk haritası hazırlanacak. Orman yangınlarının çoğu insanlar tarafından çıkarıldığı için de örneğın yol, patıka ve yerleşme yakınlarında bulunan odunlar tehdit olarak kabul edilmekte. Ayrıca ormanın yapısı da en tehlikeli yangınların nerede çıkabileceği hakkında bilgi vermekte. Tabii ıstatistik faktörler dışında sıcaklık, yağış ve bitki ortüsünün nem oranı gibı dinamik faktörler de söz konusu. ESA'ya göre tüm bunlar dikkate alınıp guvenilir bir şekilde hesaplandığında nerede ve ne zaman bir yangının meydana gelebileceği öncelenebilecek. Uzay ajansı 2007 yılına dek partnerlerine günlük orman yangını rıski haritası sunabileceğini bildirdi. Planda bulunan diğer bir servis de "sıcak noktaların", yani yangının en yüksek sıcaklıkta devam ettiği bölgelerin saptanmasına dayanmakta. ahirM. Ceylan uru bir dal parçası alev almayadursun, yangın hızla yayılarak büyük zararlar vermekte. Cehennem ateşinin 800 derecelik kızgınlığı dakikada lOOtn kadar ilerleyerek bir anda ormanın büyük bir kısmını yakıp kavurur. Bu durumda itfaiye ekibi binlerce hektar ormanın ve yerleşmelerin yanışına çaresiz seyirci kalır. ESA şimdi orman yangınlarım ileri teknolojiyle önlemeyi hedefliyor. Uydular aracılığıyla yapılacak tahribat analizlerinin yardımıyla olası yangın yerleri öncelenebilecek. Orman yangınını bölgeye yayan alanlar uzaydan kolayca izlenebilmekte. Enfraruj ve görülebilir ışık tayfındaki kızıl kahverengi dikkat çekici çünkü. "RiskEOS" olarak isimlendirilen yeni ESA projesi çerçevesinde Landsat ve Spot uydularıyla güney Fransa, İspanya ve İtalya'da bu yaz tehdit oluşturulan yangın bölgeleri otomatik olarak kaydedilecek. K En az bir hektarlık bir alana yayılan tüm yangınlar tram başına 30m'lik standart çözünürlükle görüntülenecek. Spot 5 uydusu ayrıntılı tahribat analizlerini 2,5m çözünürlükle görüntüleyebiliyor. Yangınla mücadelenin sihirli sözcüğü "Risk haritası" (RiskMapping): Concorde otelinin 2821 No'lu odasında bir Fransızla bir İspanyoldan Cezayir'de doğmuş Camus'nün, ünlü romanı Düşuş'ü yeniden okuyorum. Aşağıda, bir çay kenarının bembeyaz çakıl taşları gibi birkaç asırlık binalar yatıyor, aralarını güneşe uzanmış su yılanlan gibi kapkara asfaltyollar kesiyor. Seine nehrinin eski günlerdeki kumlu kıyılannı düşünüyorum. Parislilerkumsallara "grĞve" derlermiş, oyüzden grĞve, yani kumsala gitmeyi, işe gitmemek olarak anmaya başlamışlar ve grev sözcüğü oradan kalmış. Camus "Uyku düşmekle geçer, uyanıklıksa çömelmeyle" der; Parisliler Seine kıyısındaki barlarda Saint Joseph şarabını içerek gece üçte çömeliyor ve İzmir'in "Asfalt 0sman"ı gibi, Bulvar Haussman'ın açtığı bulvarlardan çekilip, metropol insanlarına yakışmayacak biçimde evde uyuyorlar. Gece yatay bir piramit gibi döşenmiş Louvre, Paris'in göğsünde değil, ayaklarında atan, uzak ve yalnız kutsal kalp SacrĞ Coeur, ürkütücü bir bıçak gibiyükselen ve içinde dünyanın en büyük klavSeineini taşıyan Notre Dam, ihtilalin yüzüncü yılında on bin ton demirden yapılmış, 1664basamağı ve 324 metre yüksekliğiyle Eiffel, Concorde meydanına Sultanahmet'teki gibi Mısırdan getirilip dikilen taş, Napolyon 'un eseri zaier takı, parlamento olarak kullanılan Burbon sarayı ve Seine'in boynunda telkâri bir kolye gibi asılı, Rus çarı III. Alexander'in yaptırdığı köprü, yerküreden havaküreye sonugelmez bir enerjiyle ışıyor, 2821 No'lu odada çömelmiş adamın uykuya düşmekte direnen guzünü alıyor. Fransızlar, zamanın şeyhülislamı, Müslümanların canlı canlıyerin altına girmeleri caiz değildir dediği için istanbul'a yapamadıkları metroyu muazzam bir ağ halinde Paris'in altına yapmışlar ve bir buçuk dakikada bir geçen vagonlarıyla muazzam bir taşıma kapasitesine ulaşmışlar. Paris garlarına günde 1300 tren girip çıkıyor ve sümüklü bb'cek izi gibi parlayan raylann üzerinde, yılan gibi akan vagonlarla şehirde her gün dört milyon kişi yer değiştiriyor. Metro sarsıntılarının 400 kişilik muazzam derinlikteki sahnesini tilrettiği, mimar Gamiere'nin eklektik bir tarzda yaptığı Paris operasına ise sekizyıl sonraya ancak bilet bulunabiliyor, burada opera seyretmek için, yalnızca bedenin değil, demek biletin de yaşlanması gerekiyor! Operasever Mitferrand'ın Louvre'un ortasına yaptırdığı cam piramit ne kadar yadırgandıysa, 115 yıl önce ihtilalin yüzüncü yılı şerefine Eiffel yapılırken de o kadar yadırganmıştı. Hatta Eiffel muhalifleri, kuleyi görmemek için, Eiffel'e gider orada yemek yerlermiş Aynen entelektüellerin halkı görmemek için Cafe Fouçuet'den başkayere gitmemesi gibi. Paris büyük biryerdirama Fransa küçüktür, çünkü Fransa aslında Paris'ten ibarettir. Bu ülkede bütün ekonomik değerler, Paris merkezli 200 km lik bir çember içindedir. Fransa'dan çok bu çemberin kralı olanXIV. Louisbeşyaşında iktidara çıkmış, yetmiş iki yaşında ölmüştü. Uzun imparatorluk döneminin simgesi olarak, hanedana Medici ailesinden gelen gelinlerin etkisiyle, Paris'i Floransa'ya benzetmek peşinde milyonlarca altın harcayarak Wersaille sarayını yaptırınca halkyiyecek ekmek bulamaz olmuş, sonraki krallar da sarayın masrafını kısmak için entelektüelleri saraydan kovmuş, onlarda halkın arasına karışıp ihtilali başlatmıştı. Babası Galata 'da saatçilik yaparken, Jean Jacçue Rousseau' da M. Antoinet'çe ekmek yerine pasta yemesi telkin edilen aç halkın, çamaşırcı, temizlikçi kadınlarından sayısız çocuk sahibi oluyor, sonra da hiçbirine bakmıyor, biryandan da nutukların ardını arkasını kesmiyordu. Nutuk atmak ve çocuk yapmak demek ki aynı değeri değilse bile, eşit zevki gösterir. Fransızlar, Orta Avrupa kavmi Franklardan geldikleri halde, gövdelerinde hiçbir şey kokmayan bön derili İngilizleri sevmezler, Almanlardan korkar, kara derili Italyan ve Araplara sarılırlardı. Yenilmeyi seven birmilletti, kazandıkları savaşlardan sonra bile Napolyon gibiyenilene kadar savaşa devam ederlerdi, gerçek bir ulusal kahramanları olmamıştı, hiçbir savaş kazanmayan De Gaulle'ü bile kahraman ilan etmişlerdi, Pasteur'ü, Rodin'i, Dante'yi ve Victor Hugo'yu neredeyse es geçmişler, Robespier'ı çıplak boynundan kesmişlerdi. Kahramanlık ve büyüklük Paris 'e küçuk gelirdi! tmceylan@superonline.com Paris GÜNDE1300TREN YANGIN TEHDİTLERİ Halihazırdaki orman yangını verileri ve farklı risk faktörlerinin bir araya getirilmesiy BEŞ YAŞINDA İKTİDAR DuyuruHaber Halıcı Midi Yarışması 11 yaşında Beste yarışmasında ana tema bu yıl Aşık Veysel HALICI Midi Bilgisayarla Beste Yarışması 11 yaşına girdi. Bilginin bireyin, yaratıcılığın ve yeteneğin öneminin arttığı ülkemizde ve dünyamızda, bu yarışma, sanat ile teknolojinin birlikteliğinin en güzel örneklerinden biri sayılıyor. Her yıl bir tema etrafında düzenlenen yarışmada bu yılki ana tema Aşık Veysel olarak saptandı. Yarışmacılar, sesiyle, sazıyla gonüllere taht kuran halk ozanımızla hıssettiklerini eserlerine yansıtacaklar. Au'lla özdemiroglu, Garo Mafyan, lzzet Öz, Borga Parlar, Hakan özer, Sedat Ergin, Şeref Oğuz, Paruk Eczaabaşı ve Emrehan Halıa'dan oluşan Jüri'nin 1000 kadar eseri değerlendirdiği belirtiliyor. Daha ayrıntılı bilgiye http://midi.halici.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Birinci, ikinci ve üçüncülük kazanan eserlere toplam 6 milyar TL ödül verilecek. 908/1114 Ağustos 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle