01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TartışmaEditöre Mektup Mühendislikte mesleki deneyim Elektrik Miihendisleri Odası Bursa Şubesi, ElektrikElektronikBilgisayar Mühendisliği alanında mühendislerin meslek yaşamlannda edindikleri deneyimleri, bilgi haline dönüştürecek bir model geliştirip tanıtımını yaptı.. BT 901. sayısında yer verilen mühendislikte aktif eğitim konusundaki yazı önemli bir gelişmeyi bildirdi. Yazıda DEÜ Mühendislik Pakültesinin 4 bölümünde başlatılan, ezber yerine probleme dayalı öğrenim hususu açıklanıyor. Fakültenin bu girişimini, hemen hemen eşzamanlı ve habersiz olarak EMO Bursa Şubesi'nin gerçekleştirdiği bir başka teşebbüs tamamlıyor. C malarıdır. Yapım süreçleri yüksek enerji, ağır çalışma koşulları gerektirir ve çevreyi kirletir. llalbuki tasarım etkinliği entelektüel bir davranıştır, temiz bir yaşam getirir. Üretimde yenilenme sorunlarımızı KÜRESELLEŞME 1. Araştırmacılar ve üniversiteler için vazgeçilmez bir bilgi kaynağı oluşacaktır. 2. Deneyim bildirimleri yazmaya başIayanlar, yapım süreçlerine kuramsal bakmaya başlayacaktır (tasarım eşiği). 3. Türkçe meslek dili gelişecektir. MDP Sistemi, sıralananlar gibi birçok yararı getirecektir. güvensizlikle yüzleşmemek için de bu tavrı takınmaktadırlar. SONUÇ OLARAK Ülkemizin çağdaş üretim süreçlerinde geri kalmasının sebebini, yalnızca sermayenin küresel baronlarına bağlamak doğru değildir. Diğer yandan tasarımcı yanımızdaki cılız durum, araştırma merakı konusunda toplumumuzun ve özellikle idarecilehmizin zayıf ilgileri, baronların faydalandığı kültürel özelliklerimizdir. Sünnet kültürümüzden beslenen yapım süreçlerindeki kalite tarzımızı yozlaştırmadan, tasarımda da yükselmek zorundayız. Bunun için kültürümüzdeki coşkunluk yönlerimizi işlemeliyiz. Dennecilik gibi! Baü kütüründe simyacılık ile uç veren araştırmacı kütürün, bizdeki karşılığı neden definecilik olmasın? Çağcıl üretimde projemühendislik olgusu orada defıne haritası ile temsil edilmekte, yaratıcılıkcesaret duygu düşünce süreçleri orada hapishaneyi ve hatta ölümü göze almacasına güvenli toplum hayatından vazgeçme yürekliliğindeki keşif duygusu ile temsil edilmektedir.. Popüler kütürümüzde bastırılmış olsa bile, toplumumuzda yaygın bir defineci var. Dilerim tasarım becerisinde yetkinleşmek için gerekli olan amansız merak duygusunu, Anadolu halk kültüründe bugün de yaygın ama kısık sesle yaşayan definecilikten sentezleriz. Müh. Cem Özkan, ceın. ozkanC'Pem o. org. tr Kaynaklar: 1. "Mesleki Dmeyimin Paylaşılması Sislemi", KMO Bursa Jjubcsi Mesleki Deneyimin l'aylasılması Komisyuııu, 2003 Bursa. 2. "ÖntTİ C.ılısma Protframı Kitabı". Yenilikçi Mülıeııdisler Çalısma Crubu, 200.1 Bursa 3. "Mühendislik Seııaryolan", Dokuz Eylül Ûniversitesi. Müh Fak., 2003 İzmir. 4. "KlektrikElektromk Mülıeııdisliginde Mesleki Deneyimlerin KtJilimı Aktarılması", l'rof. l)r. Cengiz Taplamacıoülu, Müh. Cem Özkan, Müh. Recep Şrker. Müh. Sedat Gökmenoğlu. EEBM Kğitimi I.Ulusal Sempozyumu OTDÜ Ankara. 5. "Ulusal üretkenli#imizde koptık lıalka", Müh. Cem Özkan. CBT sayı 8Iİ2. BURSA DENEYİMİ MDP Elektrik Miihendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi bu teşebbüste, ElektrikElektronikBilgisayar Mühendisliği (EEBM) alanında mühendislerin meslek yaşamlarında edindikleri deneyimleri, bilgi haline dönüştürecek (deneyim bildirimleri üretecek) bir model geliştirip, tanıtımını yaptı ve bugünlerde modelin (MDP olarak) sistemleştirilip kurumsallaştırması olanakları araştırılıyor. Mesleki Deneyimin Paylaşılması (MDP) Sistemi, mühendislerin meslek yaşamlarında karşılaştıkları problemleri, ilginç olayları yazılı hale getirmeleri ve bunlarla bir veri tabanı, bu kaynağın çeşitli şekillerde değerlendirilmesinden oluşuyor. Küresel bilgi kaynakları: Üniversiteler ve endüstri (şekil) J Sistemi, EMO tarafmdan bir model olarak 2002SÜRECİNDE TEKNİK BİLGİ AKIŞI 2003 senelerinde Bursa da geliştirilmiştir. O süreçteki deneyimleri izleUlusal mesleUlusal ki eğitim endüstri yen biri olarak dikkurumları ' (meslek yaşamı) katinizi çekmek istediğim hususlar L (L 1 vardır: »Bilgi geri beslemesi 1. Belgesel ve yazılı kültürümüz, mühendisler düzeyinde de gerektiği gibi değildir. 1500 üyesi bulunan EMO Bursa Şubesi'nde, zaman zaman duyuruların tekrarlanmasına rağmen Mart 2002'den Aralık 2002'ye kadar üyelerden gelen deneyim bildirimleri sayısı 18, yazar sayısı 13 oldu. 2. Birçok mühendisin, deneyimlerini yazmayı arzulamakta olduğu, fakat bunu gerçekleştiremediği tespit edildi. Genel çekinceler; yazacakları bildirimin sıradan bulunacağı ve kötü yazarhk korkularıdır. Bu kendine güvetısizliğin önemli bir yazım engeli oluşturduğu anlaşılıyor. 3. Kimi mühendislerce de, mühendisliğin aşırı yüceltilmesi neticesinde, meslekte yazım değeri olacak en küçük edimlerin bile ileri teknolojiler düzeyinde olması gerektiğine inanılmakta. Halbuki bu kişiler Türkiye düzeyinde vasat işlerde çalışıyor, fakat sosyallikleri ile temsil güçleri elde edebilebiliyor ve MDP Sistemi fikrine ciddi direnç gösteriyorlar. Bu kişiler esasen mühendislik heyecanından uzak olmalarının yanında, üst madde de açıklanan kendine çözmek ve teknoloji geliştirebilmek için ülkemızdeki teknik bilgi akışına bakmak gerekir. Yukarıdaki şemadan da görüleceği gibi küreselleşme sürecinde gelişmiş toplumlardan tek yönlü bilgi akışı (sürekli çizgilerle gösterilmiştir) vardır. Halbuki ulusal tasarım mekanizmalarımızın gerektiği gibi çalışabilmesi için meslek alanlarında icra edilen deneyimlerin, bilgilerin, ulusal araştırma ve eğitim kurumlarına geri dönmesi (şemada kesikli çizgi ile gösterilmiştir) gerekir. Deneyim bildirimlerinin yazılması ve sistemin sürekliliğinin sağlanması ile ulusal mesleki bilgilenme süreci geri beslemeli bir dizgeye dönüşecektir. Bu da üretimde yapımcı kimlikten tasarımcı kimliğe geçişte çok önemli bir katkı sağlayacaktır. liründe gelişme (bütün üretim süreçlerinin her defasında yeniden gözden geçirilmesi: arge, inovasyon) davranışının ülkemizde yaygınlaşması ile MDP Sistemi'nin bilgi ve belgelerinin kıymet ve talebi daha da artacaktır. MDP Sisteminin kurumsallaşması ile: SİSTEMİN YARARLARI MDP Sisteminin ülkemiz şartlarında hayata geçirilmesi zor fakat mümkün ve gereklidir. Gereklidir, çünkü MDP kaliteli üretkenliğin önemli bir bilgi altyapısını teşkil edecektir. Zordur, çünkü; küresel ekonomiyi yönlendirmek isteyen güçler ulusal ekonomileri etkileri altında tutmak istemektedirler. Bu süreçte arzu edilen, küreselleşen dünya üretiminde gelişmiş toplumların tasarım ve arge ile fakat gelişmekte olan ülkelerin ise yapım süreçleri ile meşgul ol Fibonaccı sayıları ve Altın Oran Hatırlatma: l'lhonacci sayıları, bir önceki sayının toplamı ile meydana gelen matemiksel dizidir. 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, ... Altın oran, iki parçaya bölünnıüş bir doğru parçasında. parçaların birbirine oranının, parçalardan birinin tüm boya oranına eşit olduğu sayıdır 01, 61803... Bu sayılara ait yazılar son olarak da dergimizin (BCT) 904. cü sayısında Murat Caner imzası ile geniş şekilde yayınlandı, aslında ayııı konu derginin daha önceki sayılarında da yayınlanmıştı. Ozerinde durmak istediğim hıısus şu; Bu sayılar kendi matematik dünyalarında pek tabii olarak bir anlam ifade eder, ancak bu anlamı, sayıların doğa varlıklarındaki görünümlerinde veya insanoğlunun yarattığı eserlerindeki uyguiamalarmda sanki bir mucize gibi göstermek veya kabul etmek, yanılgı olur. Tüm canlılardaki şekillenme, pek tabii olarak yaşanılarındaki koşullann meydana getirdiği bir sonuçdur, bunlarda görülen sayı dizileri veya oranının izleri yaşamın bir kuralı olmadığı sürece ne anlamı vardır. Bu koıuıda en güzel cevabı zannederim denginin aynı sayısmın, aynı sahifelerinde ayrı bir sütun halinde Patriek Shipman ile ilgili yazıda görnıek olasıdır. Gelelim insan yapıtlarına; Antik çağdan klasik orta çağa kadar her alanda özellikle sanatda sayılar hep hâkinı olmuş ve hatta bu yapıtlarda gizemli bir ustalık şekline bile bürünmüştür, ama bir genelleme olınaınıştır. Zamanımızda ise yaşamın her alanında sınır tanımayan uygulamaları bir kaç sayı ile sınırlamak olası mıdır? Aynca önemli olan bir nokta, bu sayıların uygulandığı varlıklarda ölçülmesi ve saptaııına şeklidir. Bunu Sayın Murat Caner'in yasısındaki örneklerden bir kaçı üzerinde açıklamak istiyorum. * Şekil 2'de (CBT sayı 904) bir bitki sapı ve üzerinde aynı eksenel doğrultuda olmayan 5 yaprak gösterilmiştir. * Sap üzerinde her yapraktan geçmek şartıyla, ayni eksenel doğrultuda ikinci yaprağa ulaşmak için saat ibresinin aksi yönünde (2) döııüş yapmak gerekir. * Aynı amaç için bu kez saat ibresi yönünde hareket edilirse (3) dönüş yapmak gerekir. * Yaprak sayısı (5), bu sayılar 2. 3. 5 bu bir Fibonacci sayı dizisiniıı parçasıdır. Şimdi, bu kriterlcr kaç dalda uygulanabilir? Ama önceden maksada ulaşmak için seçilen kriterlerle her dalda bu savı dizisi bulunabilir. • ÇAM KOZASI, AY ÇİÇEĞİ: Bu bitki meyvelerinde taneciklerinin dizilişlerinde eğri hatlar görülebilir, çevresel ve eksenel yönde de hatlar görülübelir. Eğriliği ele alalıııı. * Eğrilik yarı çapı ALTIN ORANÜIR derıiliyor, önce düzlemde olmayıp uzayda gelişen bu eğriliği saptamak gerekir, kolay mıdır? Ancak bundan sonra eğrilik yarıçapı bulunabilir. Ayrıca büyük olasılıkla eğrilik yarıçapları birden fazla olacaktır, hangisi alıncaktır? * Bu eğriler üzerindeki taneleri sayarsanız, her eğride aynı çıkmaz, Fiboracci sayısında eğrileri kabul diğerlerini ret edeceğiz? (2) Elimiz, (3) Baş parmak hariç diğer parmaklardaki boğıını sayısı, (5) Parmak. Bir Fibonacci sayısı daha 2, 3, 5 ancak parmak sayısında baş parmak dahil edilecek, ama boğum sayısında dahil edilmeyecek. Mona Lisa tablosunun resminde yüzü çerçeveleyen beyaz çizgili dikdörtgen, rahatlıkla kenar boyutları değiştirelebilir. ALTIN ORAN kalmaz. Günlük kullandığımız eşyalardan örneğin, yazı, kitap. defter kağıtları. Alman DIN normuna ve uluslararası norma göre dikdörtgenin boyutlarmın oranı, V2 " 1,414... dür. Altın oranla ilgisi yok. Mimaride de bu böyledir. M. Suat Çakmak 908/21 14 Ağustos 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle