01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tıp Teknohaber LG'den yeni plazma ekran Antibiyotik kullanımı astımı tetikliyor Bilim adamları bağırsak florasındaki bozulmanın, alerjik tepki riskini artırdığını gösteren ilk deneysel bulguyu ortaya çıkarttı. ntibiyotikler, bağırsaklardaki mikropların dengesini değiştirerek, bağışıklık sisteminin zararsız maddelerle zararlı mikropları ayırt etme becerisini bozuyor. Fareler üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bu bulgular, ayrıca çocuklardaki artan astım ve alerjik reaksiyonlardan da kısmen antibiyotiklerin sorumlu olduğunu gösteriyor. Antibiyotik varsayımı, dlinyada artan astım olaylarını açıklamaya çalışan kuramlardan yalnızca biri. Bu varsayımı destekleyenler astım artışı ile artan antibiyotik kullanımı arasında büyük bir paralellik olduğunu ileri sürüyor. Sözgelimi Berlin'de yapılan bir araştırma, duvar yıkılmadan öııce antibiyotik tedavisi ve astımm Doğu'da Batı'ya göre daha düşük olduğunu ortaya çıkartmıştı. Ancak Doğu'da antibiyotik kullanımı arttıkça astım vakaları da artnıaya başladı. A Huffnagle ve ekibi, bağırsak florasındaki bozulmanın, alerjik tepki riskini artırdığını gösteren ilk deneysel bulguyu ortaya çıkarttı. Bilim adamları farelerdeki bağırsak mikroplarının dengesini değiştirdiler. Bunun için fareleri insan derisinde bulunan bir maya ile beslemeden önce antibiyotik kürü uyguladılar. Çok sayıda bakteri öldüğü için maya hiçbir engelle karşılaşmadan bağırsakları istila etti. Daha sonra ekip, tüm fareleri insanlarda alerjik reaksiyonu tetikleyen bir mantar sporuna maruz bıraktı. Bağırsak florası değiştirilmiş farelerde bağışıklık tepkisi daha güçlüydü. Ekip ayrıca bazı fareleri, alerji araştırmalarında sıklıkla kullanılan bir tavuk yumurtası proteini olan "ovalbümin" ile besledi. Bu maddenin hayvanların akciğer zarı üzerindeki etkisi çok çarpıcıydı. Huffnagle, "Hayvanların akciğerlerini örten zar parça parça oldu. Hayvanların soluk alamadığından eminim" diyor. "Huffnagle önemli bir iz üzerinde" diye konuşan Oklahoma Üniversitesi'nden (Oklahoma City, ABD) mide bakterileri uzmanı Juneann Murphy, Güney Koreli elektronik şirketi LG, dünyanın en yüksek parlaklık ve kontrast oranlarına sahip plazma ekran modülünü üretti. Modül, dünya or talamasının yaklaşık iki katına eş değer olan 1500 cd/m2 parlaklık ve 50001 kontrast oranı ile resim kalitesini yükseltti LG bu yılın ilk yarısından sonra bu teknolojiyi tüm modellerine uygulayacak. LG'nin 20 kişilik bir araştırma ekibi nin son bir yıl içindeki çalışmaları ile yarattığı teknoloji 3.5 milyar dolara mal oldu. Yüksek parlaklık oranını yakalamak için kısa adıyla PET olarak bilinen "Peak Enhanced Technologyierden yararlanan LG, yüksek kontrast oranını ise "real black/gerçek siyah" adını verdiği yöntemi uygulayarak elde etti Geçen yıl Detroit'te bir araştırma ekibi 500 çocuğu tam 7 yıl boyunca izledi. Bu çalışmanın sonucunda daha 6 aylıkken antibiyotik verilen çocukların alerjik astıma yakalanma olasılığınm iki misline çıktığı izlendi. Geniş spektrumlu antibiyotik verilen çocuklarda astım riskinin 9 katına çıktığı da görüldü. Ancak bu görüşü kabullenmeyenler bu antibiyotiklerin çoğunlukla solunum hastalıklarınm tedavisinde kullanıldığına dikkat çekerek antibiyotiklerin değil, enfeksiyonun suçlanması gerektiğini ileri sürüyor. Michigan Üniversitesi'nden (Ann ArborABD) Gary "Daha önce kimse bu bağlantıyı kuramamıştı" diyor. Doktorlar, halihazırda, dirençli mikrop türünün yayılmasını önlemek için gerekmedikçe antibiyotik kullanılmaması yönünde uyarılmış bulunuyor. Bağırsak florasındaki bir değişikliğin sıçanlardaki bağışıklık sistemini nasıl etkilediği sorusu hâlâ yanıt bekliyor. Murphy'ye göre eğer aynı tepki insanlarda da oluşuyorsa, buna basit bir çözüm getirilebilir. Antibiyotik kullanan insanlara bağırsak bakterisi içeren "probiyotik" hap veya içecekler verilebilir. Bazı insanlar, antibiyotiklerin yol açtığı yan etkileri önlemek için şimdiden probiyotik kullanıyor. Kaynak: New Scientist, 5 Haziran 2004 HP Rugged Notebook nr3600 ve Tablet PC tr3000 en zor koşullara dayanıklı. En zor koşullarda rahat kullanılacak şekilde tasarlanan bu iki yeni ürün, suya, yere düşürmeye, sarsıntıya ve toza dayanıklı. Yeni ürünler sık sık yolcuyuk yapmak zorunda kalan çalışanların, polislerin, arazide görevli mühendislerin, işadamlarının ve özellikle askeri personelin gereksinimlerine cevap veriyor. Her iki ürün de kablosuz geniş alan ağı (WAN), yerel ağ (LAN) ve kişisel ağ (PAN) ile kablosuz bağlantı seçenekleri sunuyor. Bunun yanı sıra kullanıcılar Bluetooth, GPRS ve CDMA (Code Division multiplc Access) özelliğinden yararlanarak da bağlantı kurabiliyor. Hp'den suya, toza dayanıklı dizüstü Denizcilikte yeni çözümler Denizcilik sektörünün önde gelen iletişim tedarikçilerinden EasyLink, denizden karaya iletişimde uzman bir kuruluş olan "Telarus Communications" ile işbirliği yaparak, Telaurus'un yazılım çözümlerini pazarlamaya başladı. Uluslararası uydu iletişimi alanında deneyimli bir kuruluş olan EasyLink, günümüzde 3000'den fazla denizcilik şirketine eposta, taks, ses, teleks ve form hizmeti sunuyor. EasyLink'in OCEANConnect gFax çözümü, Inmarsat ve Iridium terminalleri aracılığıyla kıyıdan gemiye ve gemiden kıyıya saklaveilet faks/teleks hizmetleri sunuyor. Bu çözüm yüksek maliyetli uydu bağlantılarının kullanımını en aza indirerek, şirketlere önemli ölçüde mali tasarruf olanağı sağlıyor. Hayvanlar Dünyası Yeni bir kemirgen türü bulundu B u tüylü canavar! Filipinlerde bulundu. Bu keşif, geçen hafta Şikago'daki Doğa Tarihi Muzesi'nden Lavvrence Heaney tarafından duyuruldu. Heaney ve ekibi (Utah Doğa Tarihi Müzesi'nden ve Filipin Ulusal Müzesi'nden meslektaşları) bu kemirgeni geçen ay Luzon adasında ele geçirdi. Hayvanın parlak turuncu renkli bir kürkü ve kafa genişliğinin 5 misli uzunluğunda bıyıkları bulunuyor. Heaney'in ekibi her yıl birkaç yeni kemirgen türü keşfetmekle birlikte, bu kemirgen, tum kalıpları kırıyor. Luzon'daki diğer kemirgenlerin yaşamlarını yiyecek peşinde koşarak geçirdikleri ve iki ana soydan geldikleri biliniyor. Oysa yeni kemirgen bu iki ana türe benzemiyor ve ormandaki sarılgan bitkilerle besleniyor. Dolasıyla bilim adamlarının adanın evrimsel tarihine yeni bir bölüm ılave etmeleri gerekiyor. New York'taki Amerikan Doğa tarihi Müzesi'nden Rob Voss, evrimle ilgili ilk çalışmaların genellikle büyük ve ilginç memeliler üzerine odaklandığını, an cak küçük olanların daha ilginç bir süreci işaret ettigini söylüyor. Kaynak: New Scientist, 5 900/6 1 9 Haziran 2004 IBM, kurumsal uygulamaların cep teletonu ve avuç içi bilgisayar gibi kablosuz cihazlara taşınmasını ve merkezi olarak yönetilmesini olanaklı kılan yeni bir yazılım modeli geliştırdi. Geleneksel PC dünyası ile Web uygulamaları dünyasının kolayca bir araya getirilmesini sağlayan yeni model, çalışanlardan müşterilere ve iş ortaklarına kadar bütün kullanıcıları aynı plattorm üzerinde buluşturuyor. Yeni plattorm sayesinde masa üstü uygulamaların güçlü yanları ve tonksiyon zenginlikleri ile Web temelli uygulamaların uygun maliyetli kolay yönetim özellikleri bir araya getirılebiliyor IBM iki dünyayı birleştirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle