Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çocuk Psikiyatrisi trçjnnlik döncmindo beyiıı Sınır çoğalması bınır budaması kontrol ederek çevre ile doğrudan ilişki kurar. Bir sonrakı bö'lge şu işlevleri kontrol eder: Gece yarısı banyodaki elektrik düğmesinin yerinı, karanlıkta bulmanızı bağlayan kısım. Beynin erişkin şekline en son dönüştüğü kısım prefrontal korteks'tir. Burası, planlama, öncelikleri belırleme, düşünceleri düzene sokma, ıçgudulerı bastırma ve eylemlerin sonuçlarını tartma gibi yonetim ile ılgili merkezdir. Başka bir deyişle büyümesini en son tamamlayan kısım karar alma ile ilgili kısımdır. "Bilim adamları ve sıradan insanlar gençlerin aldıkları yanlış kararların hormonal değışıkliklerden kaynaklandığını sanırlar" diyu konuşan UCLA'dan siııirbilimci Elizabeth Sowell, "Ancak beyindeki değişikliklerin ne zaman ve nerede olduğunu saptamak için go'rüntülediğımız zaman, gençlerin sorumluluk yuklenmelennı sağlayan bolümün henüz tam anlamıyla olgunlaşmadığını görebiliriz" diyor. Insaıı boynl hlri ana rahmlnrin, diöml Isn orgenllk donomiııdü olmak ıl/mü ikl Onemli gelislm sürecinden geçer. üu iki düııunıdo boyin nCıbeiior hallmie, oıganın ırkaıından başltyıp öne doöru llerloyen bir dH(|işirııovf»slnegltw. .p™ Korpus Kallosum Sonın çft/ııın vn y;u;ılıı:ılkl;i ilglli olıtııüu dityUnOlıın hıı sinir llfleıi yunıaöı, bnyıılıı saö vn sol ynnkllrosiııi Imlıijtiılı I ııjmıllk dOnnmindt şlnlr llfltır! kslınlfrçıı w bllglyl (lıılm nlkin hiı şnklldn ljlıır • ııııanımnınr Prolrontal Kortoks Hoynln üst tlü/ııy yönotlelsl ol< çalışan tnı bttlüm, ayııoa nian' düşünrroı merko/i olatak d|3 deflerlendirlllr. Bıı MlOm M p i n en geg olgunlaşan kısmtdır. G«nçlerin süreKIİ olarak baslarınt bolaya sok malarının rıtıdonl bu üübilif Alıııntam arkasıntta yw itan prafr»ııtal korteks orgonllk dfineminin terçlannda gollşir.riaha sonra slnll baOlaiıiılan bııdamlıkça küçülür. ,* Beyincik \ \ . .' ^ ...* ' ı \ FMksfll nşgOdiim kontısıında Ononıll bir rol ıflı düşünülen bu bfllgo ba/ı düşünce sdıeçI de dü/OMİeı. Çevresel etmenloıe kalıkımdan tlaha duyarlı olan beylnnik matematlk, mO/ik vtt ılerliosyal yotenekler glbi daha (Ist flörenıne ». faaliyetleılnl destekleı. Sun araştıtııialara görı; bu " V boly« crtjmlik dönenıinde çok büyük değişinı U O i l o d f * ^ p l k 201i yaşların başına Kadar / \ j Beyindeki gelişmeler Grı madde beyin olgunla;tıkça incelir Burada. 1'J ya^ındal<ı bir çocu0un bcyın (jiilı^ııııı 'j ayrı yuıan tüytj •sıkı^lıtılnıı^ır Kırırıı/ı en a/ olgufı, ırınr nn ^.a^attm^.. / Ba/al Ganglla Kadınlarda daha büyO kısım, bilgiyl oncnliflh sıraya sokarak profıontal k< sokrolorliginl yapnr. Ba/al { ve prolrontal kortoks blıblrlu sıkına bafllıdır. Aynı anda slnlı baOlantılannı oluştımıp, ayııı aııda btıdarlar. Beynin tnı bfllümfl kllçük ve büyük motor hareketleılndo do faaldir. Dolayısıyla gençleri erkmı yaşta mü/ik ve sporla tanışlırmak HORMONLARIN ETKİSİ Ne var kı honnonlar geııçlerm beyin gelişimi üzerindeki onemi yadsınamaz. Beynin çoğalma aşamasından budama aşamasına geçtiği anda, vücut buluğ çağının hormonal saldırısı altına gırer. Yıllarda gençlerın bu kural tanımaz, beklenmedik duygusal patlamalarının kökeninde biyokimyasal saldırıların yattığı sanılıyordu. Ve yeni çalışmalar da bu görüşü destekler nitelikte. Buluğ çağında yumurtalıklar ve testisler kana östrojen ve testosteron pompalar. Böylece üreme sistemlerinin gelişimi sağlanır. Aynı zamanda böbreklerin yakınlarındaki adrenal bezler testosterona benzer hormonlar salgılamaya başlar. Son yapılan araştırmalar bu adrenal seks hormonlarının beyinde büyük ölçüde faal olduğunu gösteriyor. Reseptörlere bağlanan bu hormonların serotonın ve diğer sınirkimyaları üzerinde doğrudan etkisı vardır. Seks hormonları özellikle beynin duygusal merkezinde limbik sistenıçok faaldir. Pittsburgh Üniversitesi'nden psikiyatrist I)r. Ronald Dahl bu hormonların duyguları "tutuşturduğunu" söyluyor. Böylece duyguların anında parlama noktasına erişmesinin yanı sıra, gençler duygu ve tutkularını kontrolsuz bir şekilde dışavuracakları ortamları ararlar. Dahl, "Ergenler yoğun duygu patlaması yaratan deneyimlerin peşınde koşarlar" diye konuşuyor. Heyecan peşinde koşma arzusu gençleri keşfetme, yuvayı terk edip kendi yolunu çizme gibi eylemlere yönlendirir. Ancak hızlı arabaların, uyuşturucunun , mafyanın ve tehlikeli ilışkılerin olduğu bir dünyada gençler tehlıkenin tam ortasına düşebilirler. Ergenlik çağındaki gençlerin taşkınlıklarına, düşünmeden atılan adımları frenleyen beyin bölğesinin inşasının henüz tamamlanmamış olması yol açar. Temple Üniversitesi'nden psikolog Laurence Steinberg bu durumu şoyle açık lıyor: "Acemi bir sürücünün direksiyona geçip gaza basmasına benziyor." Reyhan Oksay Kaynak: Time, 7 Haziran 2004 ( s1] / Amigdala / Beynin duygtısal m«rko?fdir; öfke vıı koıkıı gıbl arw dt, ^ ] ^ . barındırır Duygusal tıilplleri işlomden gogıılıkmı yıuıçtınji^ynhjk la amigdalaya, yolişkinler iso dalıa çok lasyon.ıl ıııi'lıııntal knnok'.ı; dayanıt Prolrontal kortoks mgenlfiidn dalıa laııı oLıı.ık i|(îlıyne'liO' için dfiiıçleı yntişkiıılnrK gflre dalıa dııyt}iıs.ıl liavıaııııL" evrede en yüksek zihinsel işlevler yeniden şekillenir. Doğumdan önceki değişikliklerden farklı olarak, sınirlerın çoğalması ve azalması sinir hücrelerinin sayısını değiştirmez; yalnızca sinir hücreleri arasındaki bağlantı veya sinapsların sayısını artırır. 612 yaşları arasındaki çocuklarda nöronlar dal budak salarak diğer nöronlarla bağlantı kurar ve sinir sinyalleri için yenı yollar oluşturur. Böylece gri madde kalınlaşır. Bu kalmlaşma en yüksek diizeye kızlarda 11 ve erkeklerde 12 yaşında ulaşır. Bu noktada çok ciddi bir budama işlemi başlamak üzeredır. C'.rı maddenın incelme hızı yılda yüzde 0.7 oranındadır. 20'li yaşların başlannda bu incelme yavaş yavaş azalır. Aynı zamanda beynin beyaz maddesi de kalınlaşır. Beyaz madde, aksonları saran yağlı mıyelin kılınndan oluşur. Bu kılıf, elektrık tellerinin üzerindekı yalıtım tabakası gibi sinir sinyali iletiminin daha etkin ve daha hızlı olmasını sağlar. Her geçen yılda (belki de 40 yaşına kadar) miyelın kılıfı kalınlaşır. Bu ağaç gövdesı kesitindekı halkalara beıızer. Giedd bu süreci şoyle dzetliyor: "1321 yaşları arasında beyinde daha az, ancak daha hızlı bağlantılara sahip oluyorsunuz. Beynin giderek verimi artar. Ancak bunun da bir bedeli vardır. Beyin büyük bir olasılıkla öğrenmek ve travmalardan etkılenmemek için içinde barındırdığı ham potansiyelini yitirmektedir." Bilim adamlarının çoğu budama işleminde iki unsurun etkili olduğuna inanıyor. Bu unsurlardan biri genetık etmenler, dığeri ise kullanılmayan organın yok olması ilkesidir. Nobel ödüllü sinirbilimci Gerald Edelman bu süreci "Sinirsel Danvinizm" veya "Kn uyumlu sinaps'ın hayatta kalması" ılkesı olarak değerlendmyor. Zamanınızı nasıl değerlendırdığiniz bu bağlamda çok kritiktir. Sözgelimi araştırmalar piyano çalmak beyindeki parmakları kontrol eden noronların kalınlaşmasına yol açar. Kentteki tüm sokaklan ezberlemek zorunda olan Londra taksi sürücülerinın hıpokampuslarının çok gelişmiş olduğu tespit edildi. Hipokampus beynin bellek ile ilgili kısmıdır. Giedd'in çalışmalarından elde edilen verilere göre fiziksei ve zihinsel faaliyetleri duzenleyen beyincik, deneyimlerden büyük ölçüde etkilenir. Ancak Giedd budama sürecini neyin tetiklediği henüz bilinmediği için kesin bir yorumda bulunmanın yanlış olduğunu söyluyor. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, beynin gelişimi aşamalar halinde arkadan öne doğru bir yol izler. Olgunluğa daha erken erişen beyin bölgeleri genellıkle beynin arka kısımlarında yer alır. Bu bolgeler görme, işitme, dokunma ve uzamsal işlemler gibi duyusal işlevleri 900/11 19 Haziran 2004