Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Moleküler Biyoloji Kök hücreleri kalp ritmini düzenliyor areler ve domuzlarla deneyler yapaıı hilinı adamları, insan emhriyosıından alınan kök hücrelerin, kalp ritıninı oluınlu yönde etkiledigini hatta gelecekte biyolojik kalp pili gibi işleyebileceğini de huldular. Biyolojik kalp piliııe bıraz daha yaklaşan İsrailli ve Amerikalı hilinı adamları, kök lıücrelerinin kalple yapısal ve elektromekanik bağlantılar kurduğunu sapladılar. İsrail Teknoloji Enstitüsü'nden Uor Gepstein yönetiminde çalışan ara^tırmacılar ınsan emhrıyosıından alınan kök hücrelerle, kalp kası hücreleri yetiştirerek yavru farelerin kalp kası dokusıına aktardıktan bir gün sonra insan ve fare dokuİL ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ V jl^^^^^A sıınun eşzamanlı olarak çalıştığmı tespit etmişler. İkinci bir deneyde ise kök hücreleri dunıuzlarm sol kalp odacığına aşılanmış. Hayvanlardaki kalp atışı daha önce yapay olarak yavaşlatılınca, kalp odacıkları ve kulakçıkları arasında elektrık.sel uyarı iletimi yani atrioventriküler kanal bloke edilınişti. İnsaııda bu bdlgede gorülen bir bozukluk birçok durumda kalp pili ihliyacını doğurmakta. Araştırmacılar birkaç gün sonra kalp ritmindeki EKC değişımleri sayesinde kök hücrelerinin yapay olarak oluşturulan bozukluğu kısmen giderdif*ını fiörmüşler. Kök hücrelerinin kalp etkinliğini doğrudan doğruya mı yoksa geriye kalan kalp kası hücrelerini ıni uyardıkları henüz biiiııınese de bilim adamları buna rağmen, kök hücrelerinin gelecekte kalp pilini destekleyeceğine hatta biyolojik kalp pili olarak işleyebileee&ne inanıyorlar. Gündem "Refah İçin Bilim" Hükümete bağlı "Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu"'nun (BTYK) geçen ay yapılan toplantısından kamuoyunun hiçhaberiolmadı denebilir. GazetelerdesadeceBaşbakanErdoğan'ın ağzından "Refah için bilim" sözleriyazıldı. Refah için bilim, evet de nasıl, ne zaman, nerede, kimlerle? Amayincde "Refah İçin Bilim" bu bağlamda söylenmiş "iyi bir IW Fakat bu sözün patenti Başbakana ait değil tabii. Avrupa'nın (ve dünyanın!) uzun yıllardır kullandığı, Avrupa Birliği çerçeve programlarının de temel aldığı bir slogan bu! Şimdi, Refah için Bilim sloganına destek verdiğim için, Bahattin Baysal, kızmaktadır! Tartışma sayfalarımıza koyduğumuz mektubuyla da zaten bu konuda beni eleştiriyor. Baysal'la çok temel bir ayrılığımız vardır. 0 "bilim için bilim" görüşünde. Ben ise daha çok Refah için Bilim'Ama anlayışım, bilim için bilimi savunanları dışlamıyor! Baysal, Nurullah Ataç'ın bilim ve bilim insanı üzerine düşüncelerini anımsatıyor. Ekonomik yarar, teknoloji geliştirme ve uygulamalar vb bilimcinin işi değil, diyor ve ekliyor: "Ben başkası zengin olacak diye araştırma yapmam, çünkü araştırma biryaşam biçimidir.. Küreselleşen dünyada bilim ve teknolojinin iç içe olduğu görüşü tutarlı değildir, ayrı uzmanlık alanları ayrı etkinlikler..." Nurullah Ataç'ın ortaya koyduğu bilim anlayışında günümüze kadar çok değişiklikler oldu. Özellikle ikinci Dünya Savaşı öncesinden itibaren... Sanayi, ekonomi, politika bilimin ve teknolojinin önemini keştetti. Böylece, çok önemli bir gelişme oldu: Bilim politikaları saptanmaya başlandı! Bilim politikaları demek, merkezi güdümlü bilimsel araştırmalar demek. Bu tür araştırmaların merkezlerinden en büyüğü, örneğin NASA'dır! Orada bilim ve teknoloji, yani uygulama bütünleşik olarak, bir düşüncenin parçaları olarak sürdürülüyor! Çok sayıda özel şirketin laboratuvarlarında da bilim ve teknoloji ele ele gidiyor. Örneğin ilaç şirketlerinde, temel bilimsel tıp araştırmaları, biyoteknolojik yöntemler geliştirme ve bu yöntemlerle yeni ilaçlar oluşturma araştırmalarıyla atbaşı gidiyor1 Baysal'ın, bu merkezlerdeki bilim insanların ın "sadece bilim aşkı" için bilim yaptığını düşündüğünü hiç sanmıyorum! Amerikan üniversiteleriııi özellikle 1980'lerdcn sonra saran ve oradan da Avrupa'ya sıçrayan dalga, "sanayi, ekonomi, refah için bilim ve teknoloji üretimi"dir. Şüphesiz bu gelişmeyi çok iyi izliyordur Hocamız. Bilim adamı teknoloji de üretmelidir, diyen yok. Ama gelişme, ekonomik vizyonu olan bilimsel konularda, bilimsel araştırmalara yönelme yönündedir. Ayrıca, tabii ki sağlık vizyonu olan bilimsel araştırmalar da güdümlü olarak detsekleniyor.. Örneğin AIDS vb Buda, ülkelerın, şirketlerin, toplulukların "Bilimpolitikaları"saptamasınıgündemegetiriyor Tabii, çok sayıda bilim insanı, şüphesiz kafasındaki veya dünya biliminin pek çok sorununun peşinde koşmaktadır, "Bilim için bilim" şüphesiz desteklenmelidir. Bu tür bilim insanlarına fonlar sağlanmalı, ekonomik getirisi yok diye araştırmalarına destek kesilmemeli, temel bilim araştırmaları sürmelidir Nitekım bu yapılıyor da. Dünyada fonların önemli bir kısmı, özellikle zengin ülkelerde, giderek bilim politikaları çerçevesinde saptanan alanlara akıyor.. Şimdi durum böyleyken, Türkiye gibi çok sınırlı kaynakları olan ülkelerde bilim politikaları çok daha hayatidir.. Ekonomik kalkınmasına yönelik vizyonu olan ArGc alanlanna yönelmesi çok doğaldır. ArGe yapmayan ülkelerin ekonomik gelışmesi giderek hayal oluyor! Baysal'ın, Üniversitelerde Altmış Yıl kıtabında da bu tipik anlayışından bir örnek görüyoruz. Diyor ki: "Rektör Kemal Kurdaş önceleri memleketin kalkınması, teknolojinin önemi vb konuşmalar yapıyordu Ancak kısa zamanda dengeli bir davranışa girdi. Burada Feza Gürsey ve Erdal inönü'nün. Kurdaş) eğittiklerini söyleyebilirim" (sayfa 94, Alfa Yayınları). Ama Kurdaş "memleketı" düşünmektden pes etmemişlir! Baysal'ın bu yazdıklannda, bir kez daha, bilim politikalarının saptanmasının önemini görüyorum. Herşeyde olduğu gibi, politika bilimin de candamarıdır, bugünkü dünyada! Şüphesiz Baysal da bu çerçevede "Bilim için bilim"i için daha geniş bir nefes alanı bulacaktır! Gelecek cumartesiye kadar hoşçakalın... F Dolly'nin yaratıcıları insan embriyosu kopyalamak istiyorlar olly ısimlı kovunıı kopyalayan bilim adamları şimdi insan embriyosu kopyalamak istiyorlar. Tıbbi araştırmalar içjn yetkili kurulu^a izin için başvurduğunu bildiren VVilmul, planlarını geçen ııi.san ayında açıklamıştı. Koslm Knstıtıisı'ı vöneticisinin hedefi, örneğin fizikçi Stephen Hawkirıg'de bulunan "Aınyotrophe l.ateralsklerose (ALS)" sinir hastalığına sahıp insanların hücrelerini kopyalamak ve bu hücrelerden elde edılen embriyolarla haslalı^ııı ne şekilde geliştigini ögrenmek. Tedavı amaçlı kop yalama In^ıltere'de 2(101 yılından bu yana seıbest. D obursalı@cumhurıyct com tr wwwc rom tı Bu ^irışinıde vunıurta hücresinin cekirdeği alınıyor ve buııun yeııne lıa.staııııı bedeıı luıcresi cekirdeği veıle^tirılmek te. Enıbıiyonuıı ^eli^nıe.sı ıcın de yumurta yapay olarak ııyarıl makta. Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No 917 16 Ekım 2004 tmtıyaz sahıbı: Cumhunyet Vakfı adına tlhan Selçuk . Genel Yayın Muduru: Ibrahim Yıldız Yayın Danışmanı Orhan Bursalı • Sorumlu Mudur: Mehmet Sucu Gorsel Yonetmen Tules Hasdemir •YayımlayanYpnı Gun Habcr Ajansı Basın veYayıncılık A.Ş.Baskı. thlas Gazetecılık A Ş 29 Ekım Cad No:23YenıbosnatST tdare Merkezi veYazışma adresi: Turk Ocağı Cad No 39/41 Cağaloğlu. 34334 tstanbul. Tel (212) 512 05 05 • Faks 0212 513 85 95. Cumhuriyet Reklam (212) 512 05 05 Yerel süreli yaym 917/316 Ekim 2004