Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fizik Felsefe Bugünlerdeyse, Einstein'ın bir zamanlar yalnız giardından Kopenhag'daki İngiliz Konsolosluğu Londhâlâ bir sonuç çıkabileceğini düşünüyor. riştiği araştırmalarla, özellikle de "sicim kuramı"yla binra'daki Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Bölümü'yle teSon 10 yılının büyük bir bölümünü Einstein'ın öllerce fizikçi ilgileniyor. Bu çalışmanın temeli, kuantum masa geçti. Bölüm, Moffat'ı Londra'ya getirdi ve Dubmeden önceki, yani mektuplarını yazmasına neden olan mekaniğinde bulunsa da, büyük ölçüde Einstein'ın kullin'deki İleri üilimler Enstitüsü'nde Ervvin Schrödinger çalışmalara yoğunlaştıran fizikçiye göre, Einstein'ın birlandığı bazı bileşenlere dayanıyor. ile görüşmesini sağladı. leşik alan kuramında elektromanyetiği tanımlamak için kullandığı matematik aslında, kütle çekiminin gücünü 6 dil konuşan ve birçok konuda uzman olan SchröSicim kuramına göre, fıziksel dünyanın temel unazaltan bir itki kuvvetini ortaya çıkarıyor. Bu gerçekse, dinger, kendi adım da taşıyan dalga denklemiyle ünlüysurları, nokta şeklindeki parçacıklar değil; bölünemeyebu kuvvet, astronominin yıllardır duran bilmecelerini çödü. cek kadar küçük, parçalara ayrılmayan tek boyutlu halzebilir. kalar ya da sicimlerdir. Evrendeki tüm parçacıklar ve kuvKuantum kuramının en büyiik bilinmeyenlerinden birinin incelikli bir matematikle tanımlanmasını içeren denklem, tüm parçacıklarm ayııı zamanda dalga olaYENİ BİR EİNSTEİN GELECEK Mİ? rak da davranabileceklerini ortaya koyııyordu. BronBir gün Moffat'la otururken ona, bir daha Einsşit nedeniyle yatağında olan Schrödinger ile buluşan tein gibi bir bilim adamını görüp göremeyeceğimizi Moffat, ünlü bilim adamının kendisini "hilekar" olarak sordum. Kafasını salladı ve dedi ki; "Pransa'daki Clıartilan edip Danimarka'ya geri yollayacağından emindi. res katedralini ziyaret ederseniz, yapımının 150 yıl sürdüğünü ve onu yapanların isimlerini bilmediğımizi Aslında her şey iyi gidiyordu, ta ki Moffat Einsgörürsünüz. Hiçbirinin adı kalmamış. Belki fizik de tein'ın adını ağzma alana kadar. "Çok sinirlenmişti. buna benzeyecek. Biz de Batı ııyğarlığı için gorkemYatağından bana bagırmaya başladı. Einstein'ın bir li bir bina yapabiliriz, ancak bunu yapmak 200 yılı buaptal olduğunu söyledi." labilir. Ufukta hep yeni bir şey belirir ve her şeye en Schrödinger'i asıl öfkelendiren, kendisinin de başından başlarsmız." Einstein'mkine çok benzer bir yaklaşımla 10 yıl önce birleşik bir kuram geliştirme çalıştığı gerçeğiydi. Bir zamanlar Einstein "gerçekten" fizikte devSchrödinger, böyle bir kuramın olmasından şüphe rim yaptı ve inatçı, bağımsız ve cesur karakteriyle büduymaya başlamıştı. Ancak Einstein yine de kendi yoyük bir kısmında da "gerçekten" başarıya ulaştı. Gelunu çizmişti. nel görelilik kuramı, fiziğin on yıllarca karşı koymasına karşın geliştirildı. Bu, Einstein'ın 1905'ten Moffat, Cambridge Üniversitesi'nin matematik 1916'ya kadarki 11 yılını aldı, ancak ortaya çıkan hem ve teorik fizik bölürnüııde okumaya başladı; bu ilginçmükemmel hem de doğruydu. tir ki Schrödinger'in reteransıyla olmuştu. Genç fizikçi, 1958'de okulun 800 yıllık tarihinde, lisans progra1953'te Moffat'ın mektubu ulaşügında, Einstemı okumadan doktora hakkı kazanan tek öğrenci ol Einstein'ın Princeton'daki odası. Dahi bilim adamı, herzaman zaman yaptığı şeyi yapıyordu: büyük sorular in her du. Bugünse, dünyanın genç ve zeki fizikçileri için bir sormak ve büyük yanıtlar almak. bilinmeyen, derin sorularla ilgileniyordu. Birçok fizikçiyse ikon olan Toronto yakınlarındaki Perimeter Enstitubunlarla ilgilenmezdi. Derin konuları Einstein'a bırakırlardı. O gün Moffat bana, göstermek istediğı bir meksü'nde çalışıyor. tubunun daha olduğunu söyledi. Tarihi, 25 Mayıs 1953'tü. Kendisini 50 yıldan fazla bir süredir yönlenvetler, farklı frekanslarda titreşen bu sicimlerden doğar. SİCİM KURAMI diren cümleleri okudu: Ancak, bu kuramda, hayatta olsaydı Einstein'ı da gülüm1930'larda, Einstein birleşik kuramı üzerinde ça"Her bir birey, olasılıklar labirentinde kendini kaysetecek gizli bir zorluk var: sicımlerin titreşimi için 11 lışmaya başladığında, fizikçiler, kuramın birleştirebilecebetmek istemiyorsa, kendi düşünce şeklini korumak zoboyut gerekiyor ve bu fazladan boyutlar, Einstein'ın kenği yalnızca 2 evrensel kuvvet bulunduğuna inanıyordu: rundadır. Ancak, doğru yolıı seçtığinden hiç kimse emin di birleşik alan kuramında kullandığı aynı matematikle kütle çekimi ve elektromanyetiklik. =Ancak daha sonra, olamaz; hele ben hiç değilim." ifade ediliyor. Moffat, sicim kuramının, Einstein'ın fikirbaşka iki temel kuvveün daha olduğunu öğrendiler: atolerinin geliştirilmiş bir hali olup olmadığından emin demun çekirdeğini bir arada tutan güçlü kuvvet ile radyoDiscover. ğil. Diğer yandan, Moffat, dahinin soıı denklemlerinden aktif bozunmayı yöneten zayıf kuvvet. Bilge Eser Bor madeni üzerine sempozyum sonuç bildirisi Maden Mühendisleri Odası, Osmangazi Üniversitesi ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Bor Sempozyumu, 2324 Eylül 2004 tarihlerinde Eskişehir Osmangazi Oniversitesi'nde gerçekleştirilmiş, Sempozyum sonuçları aşağıdadır. t/ Bor, stratejik bir madendir. Bor minerallerinin, son derece özel kimyasal yapıları nedeniyle, hammadde, rafıne üriin ve nihai ürün şeklinde, büyük çoğunluğunda alternatifsiz olmak üzere, sayısız kullanım alanı mevcuttur. Bor mineralleri, ilave edildikleri malzemelerin katma değerlerini olağanüstü yükseltmekte, bu nedenle sanayinin tuzu olarak adlandırtlnıaktadır. Gelişen teknolojiler, bor kullanımını ve bor minerallerirıe olan bağımlılığı artırmaktadır. Bor mineralleri hammadde, yarı mamul ve mamul madde olarak, cam, porselen, seramik, lekstil, deterjan, metalurji, tarım, havacılık, savunma gibi çok farklı sektörlerde kullanılıyor. Özellikle uçak ve uzay sanayilerinde, yapı elemanı ve yakıt olarak kullanınıları söz konusudur. . %/ Dünya bor piyasasında arz ve talep, tekeller tarafından kontrol edilmektedir. Dünya bor talebinin %70'i US Borax ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü olmak üzere iki tekelin denetimindedir. Dünya Bor pazarı, az sayıda üretici olması ve bor ürünlerinin birbirlerini ikame edebilme özellikleri nedeni ile diğer hammadde pazarlarından çok ayrı bir yapıya sahiptir. Dünya bor pazarındaki fıyatlar, ürün ve pazar şartları ile şirketlerin kısa, orta ve uzun vadeli çıkarları dikkate alıııarak. arz ve talep tekelleri tarafından belirlenir. • Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün tek rakibi US Borax, dünya madencilik devi Rio Tinto'nun bir kuruluşudur. Rio Tiııto, sahip olduğu parasal güç ile ulus devletler üzerinde etkili olabilmektedir. Dünya bor pazarının %65'inden fazlasına sahip olan RTZ US Borax fırması; üretim, depolama, dağıtım ve pazarlama faaliyetlerini son derece büyük bir örgütsel yapı içerisinde tek elden kontrol etmektedir. Yukarıda belirtilen gerçekler göz önüne alındığında, bor yataklarından elde edilen bor minerali ve ürünlerinin bir kamu tekeli tarafından üretilip pazarlanması son derece doğaldır. Dağınık ve birbirleriyle rekabet halindeki küçük ölçekli fırmalar yerine, üretim, depolama, dağıtım ve pazarlama faaliyetlerinin tek bir elden yürütülmesi bor pazarmda fıyatlandırma disiplininin sağlanması bakımından en akılcı yöntemdir. Bu durum, bor rezervi bulunan diğer ülkeler için de geçerli olup, uygulama bu şekildedir. Dünya bor piyasası toplam 1,2 milyar Amerikan Doları; Türkiye'nin bugün için bu pazardaki payı 250 milyon Dolar civarında. Kamu tekelinden vazgeçilmesi durumunda özel firmaların daha rasyonel çalışacağı ve kazancuı artacağı varsayımı hiç bir şekilde doğru değildir. Çünkü, bor işletmeciliğinde ortalama maliyetler 20 Dolar ve ortalama satış fıyatı ise 200 Dolar'ın üzerindedir. Özel sektör arasmdaki rekabet 1978 öncesinde olduğu gibi fiyatların ve toplam ülke kazancının 10 kat düşmesine neden olacaktır. Bor rezervlerinin ülkemiz için son derece önemli bir şans olduğu bilinmeltdir. Bu şansı cn iyi değerlendirmek ve bu doğal kaynaktan ülkemize en vüksek yararı sağlayabilmek için yapılması gerekenler aşağıda sıralanmaktadır: 1) Borlarımızın kamu eliyle işk'tilmesi sürdürülmelidir. 2) Unutulmaması gerekeıı şudur: dünya bor piyasası yaklaşık 1,2 milyar Dolar iken, bor minerallerini hammadde olarak kullanan uç ürünlerde toplam dünya pazarı 100 milyar Doların üzerindedir. Türkiye'nin yapması gereken, bor madenleri üzerindeki kamu tekeliyle uğraşmak değil, uç ürün pazarmda %1 bilc olmayan ülke payını süratle arttırmaya çalışmak olacaktır. 3) Mevctıt pazar payının arttırılması amacıyla, rafine ürün kapasitesi yılda 1,2 milyon ton'a çıkarılmalı, ürün çeşitliliği ile ürün kalitesinin arttırılmasına yönelik yatırımlar yapılmalıdır. 4) Ham bor ihracatı yerine rafıne bor ve özel bor ürünlerine yatırım yapılarak bor minerallerine dayalı tesislerin ülkemizde kurulması sağlanmalıdır. Bor ürünlerinin hammadde olarak kullanıldığı sanayi alanlarının gelişmesine yönelik yatırımlar teşvik edilmelidir. 5) Akılcı pazarlama stratejileri oluşturulmalı ve etkin dağıtım ağları kurulmalıdır. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, bor pazarmda etkin ve belirleyici konuma getirilmelidir. 6) Türkiye'nin hedefi nihai ürün pazarlan olmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için bilim ve teknoloji üretimine yönelik arge çalışmaları teşvik edilmelidir. Maden Mühendisleri Odası, konunun bilim ve teknoloji boyutunu birinci derecede önemli görmektedir. Bilim ve teknoloji üretimi, sanayileşmenin, dolayh sıyla madencilik sektörünün gelişmesinin ön koşuludur. 917/18 1 6 Ekim 2004