24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PolitikBilim Oto Teknolojîleri AykutGöler Hep aynı kısırdöngü... Bilim ve teknoloji politikamızın belirlenmesine temel olmak üzere yürütülen Vizyon 2023 Teknoloji Ûngörü Çalışması'nın, katılan bilim insanları ve uzmanlar açısından önemli bir yanı, meselelerimize, hep birlikte, uzun vSdeli, stratejik bir bakış açısıyla bakabilme pratiğini de içermesiydi. Gerçekten de, söz konusu çalışmaya katılanlar, her şeyden önce, uzun vâdeli, stratejik bir bakış açısıyla, Türkiye için erişilebilir bir gelecek tasavvurunda (öngörüsünde) buluşmaya çalıştılar. Daha sonra da, tasavvur ettikleri geleceğin gerçeğe dönüşmesi için, önümüzdeki yiımi yılda, Türkiye'n/n bilim ve teknolojide yapması gerekenleri öngörebilmek ve bu öngörülerinde görüş birliğine varabilmek için yoğun bir çaba göslerdiler. Bunu yaparken, elbette, bilim ve teknolojinin dünya genelinde nasıl bir gelişme yörüngesi çizeceğine ilişkin bilgilerini, öngörülerini ve Türkiye'nin koşullarına ilişkin değerlendirmelerini birbirleriyle paylaştılar. Bu çalışma sonunda ortaya konan, uzun vâdeli her ö'ngörü, mutlaka, en doğru olanı mı temsil ediyor? Tab/îki, hayır. Ama, en doğru olana yaklaşabilmenin ön şartı, siyaset adamlannın bu çalışmayı ciddiye almaları, uygulamaya koymaları ve uygulamada alınan sonuçların yine stratejik bir bakış açısıyla değerlendirilmesine; bu çalışmanın belli aralıklarla ve katılanlar belli oranlarda yenilenerek sürdürülmesine imkân tanımalarıdır. Bu yapılmazsa (ki, pekyapılacakmış gibigözükmüyor), Türkiye'nin bu ilk teknoloji öngörü çalışmasının bir yan iirünü olan uzun vâdeli stratejik bakış açısı pratiği ve bu pratikten geçen bilim insanı ve uzmanların ortak kazanınılan dayok olup gidecek Bunun sonu nereye mi varacak? Biliyorsunuz, bilim ve teknolojide izlenecek politikaya ısık tutmak üzere, daha önce de pek çok çalışma yapılmıştı. Bu çalışmalar, bugün anladığımız anlamdaki teknoloji öngörülerinden, izlenen yöntem ve katılım bakımından farklıydı. Ama, bu çalışmaların kendi sistematikleri içinde üretilen öneriler, eğer uygulanmış olsaydı, bugün Türkiye, bilim ve teknolojide çok daha ileri bir düzeyde olurdu. Bu açıkça görüldüğü içindiı ki, 2023'ü hedefleyen bir çalışma gündeme geldiğinde şu sorular defalarca soruldu: OECD Pilot Takımlar Projesi çerçevesinde Türk takımı tarafından hazırlanan ve 1967'de yayımlanan politika tasanmı ile 300'ü aşkın bilim insanı ve uzmana hazırlattırılarak 1983'te Hükumet'e sunulan Türk Bilim Politikası: 19832003, o dönemlerin siyaset adamlarınca niçin dikkate alınmamıştı? 1993'tetasarlanan Türk Bilim ve Teknoloji Politikası: 19932003'ü ve bunu geliştiren Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi'ni (1995) hayata geçirebilmek için alınan BTYK Kararları, niçin uygulan[a]mamıştı? Prol.Dr. A. Ş. Üçer, Prof.Dr. M. Durgut ve bu satırların yazarının bu sorulara yanıt arayışı içinde yaptıkları, daha önce de andığım önemli bir tespit şuydu: "Burada belki stratejik plânlama yaklaşımının ve bu bağlamda ulusal bilim ve teknoloji politikalarının tasanmının, geleceğe bakabilme becerisini gerektirdiğine işaret edilebilir. Günlük olayların arkasından koşarak yorulan ve yerleşik bir tarz olarak, kısa vâdeden ötesini düşünmeyenlerin önemlice bir çoğunluk oluşturduğu toplumumuzda, ancak uzun vâdeli kestirimlerle / öngörülerle ortaya konabilecek imkân ve fırsatları, beklenmedik gelişmeleri nasıl hesaba katıp kendimize yeni yollar çizebileceğimiz sorulabilir. "Ancak, şu muhakkaktır ki, kısa vâdecilik, karar alıcıları kısırdöngüye sokmakta; görüş ufuklarında alışılmışın dışına çıkamayanlar alışılmış usullerle zaien çözemedikleri sorunlar için kaynaksız ve çaresiz kalmakta; 'taklit' aşamasından öteye de pek geçememektedirler. "Bu kısırdöngüde tıkananların neden olduğu başka bir sorun ise, bilim ve teknolojideki, ve toplumsal değer yargılarındaki çağ değişimine ve bu değişimin ardındaki dinamiklere bir şekilde vâkıf olanların böyle bir ortamda kendilerine ycr bulamadıkları için elenmeleridir. Kadrolar şans eseri bir araya gelsc bilc iletişim kurabilecekleri kurumları / otoriteleri bulamamaktadırlar." Yâni, bu kez de tarklı bir şey olmayacak Hep aynı kısırdöngü... http://www. inovasyon. org 9 milyara Renault otomobil Renault, Romanya'da batı standartlannda olmasına rağmen fiyatı sadece 5000 euro olan bir otomobil üretiyor. Ucuzluğun sırrı robot kullanımından kaçınılması, çünkü Romen işçiler daha ucuz! Bir işçi saatte 50 sente bile çalışmaya hazır. Piteşti Dacia fabrikasındaki montaj çalıştnalan: Modası geçmiş çalışma yöntemleri Yeni otomobil markası eskiden bir ülkenin adıydı. Kski Romalılar, bugün Romanya'nın yer aldığı Tuna deltasında yaşayan mutlu Daçyalıların ülkesini "dacia felix" olarak adlandmrlardı. Yeraltı kaynaklan açısından zengin olan bölgede yaşayanların altın tabaklardan yemek yedikleri sanılıyordu. Romanya bugiin doğu Avrupa'da en büyük ckonomik sıkıntı içinde olan ülkelerin başmda geliyor. Batı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında işçi ücretleri neredeyse bedava. Bir işçi saatte 50 sente bile çalışmaya hazır. Romanya bu açıdan endüstri kuruluşlarının ilgi odağı haline geldi. Renault, beş yıl önce Romanya'nın tek devlet kuruluşu olan Dacia'nun yarısmı daha sonra da geriye kalanını satın aldı. Ve böylece bir nostalji devri de kapanmış oldu. Dacia, Ratıda çoktan unutulmuş olan Renault 12'yi üretiyordu. Ama bu artık geride kaldı dokuz Kylülden bu yana Bükreş'in kuzeybatısındaki Piteşti'deki yürüyen bantlarda modern ürünler üretilmekte. Yeni Dacia Logan sade olmasına karşın kaliteli. Rahat koltuklar ve 510 litrelik hacmiyle birçok lüks otomobile göre daha çok yük alan bir bagaja salıip. YANITIARANAN SORULAR 9 milyarlık otomobil Dacia Logan. lar yalnızca 150 euro kazanıyorlar. Üretim yeri, Rusya'daki otomobil kenti Togliatti'den bile daha ucuz, ayrıca kalifiye yedek parça üreticilerini bölgeye çekecek kadar da batı Avrupa'ya yakın. Örneğin Logan koltukları diğer bazı üreticilerle birlikte Piteşti'de bayi açan Johnson Controls tarafından üretilmekte. HİÇ ROBOT YOK Ayrıca Daçya fabrikasındaki işçilerin yarısından çoğu çıkarılmış. 28.fiOO işçiden geriye sadece 11.000 kişi çalışıyor bugün ve bunlardan 6500ü de üretimde görevli. İşçi sayısı bunıınla birlikte Batıdaki birfabrikaylakarşılaştırıldığmda iki misli kapasiteye eşit. Piteşti'de hemen hemen hiç robot kullanılmamakta. Üretimin sadece dört aşaması otomatikleştirildi (mesela cilalama gibi). Logan bu haliyle modası geçmiş bir üretim tesisini andırıyor, öyle ki gerçek alın terinin aktığı işyerindeki saç presleri bile işçiler tarafından çalıştırılmakta. Hatta yıllar süren üretim süresi açısından bile Romen işçiler bir seferlik otomat altyapısından daha ucuza mal oluyor. Ancak otomobilin sansasyonel fiyatı sadece üretim yerinin bir sonucu değil, diyor Dacia şefı François Fourmont. Otomobilin geliştirilmesinde de önemli ölçüde tasarruf yapılmış: Renault yeni modeli için sadece 250 milyon euro harcadı. Bu normal bir otomobil için harcananın dörtte biri kadar. Bununla birlikte sihrin en büyük özelliği Logan'ın tamamen yeni bir otomobil olmamasına dayanıyor. Motor, vites kutusu gibi parçalar Nissan Micra ve Renault Clio'dan. Piteşti'de başlangıç olarak yılda 200.000 otomobilin satılması bekliyor. Fabrika özellik de doğu Avrupa pazarını dolduracak. 2005 yılında İran'da daha büyük bir fabrika devreye girecek, burada yılda 300.000 Logan'ın üretilebileceğini tahmin ediyor Fourmont. VE HEP AYNI YANITLAR... PİYASA HUZURSUZ Dacia Logan, otomobil endüstrisinde şimdiden huzursuzluk yarattı. 75 silindirlik standart versiyonunun Romanya'daki fiyatı sadece 5000 euro (yaklaşık 9.250.000.000 TL) ki bu sosyalist ülkelerdeki "antika" otomobillerin fiyatına eşit. Fakat yeni model buna rağmen Euro 4 egzoz kuralı dahil tüın Batı standartlarına uygun. Diğer kuruluşların en hesaplı otomobilleri bile iki nıisli fiyata satılıyor. Hatta Skoda'da bile. VW birliğindeki en ucuz marka 9900 euro. VVV'nin Brezilya'da ürettiği Fox modelinin standart versiyonu (yaklaşık Polo boyutlarında) önümüzdeki yıl piyasaya verilecek ve aynı tarihlerde I'eugeot, Toyota ile birlikte Çek Cumhuriyeti'nde ürettiği yeni modelini tanıtacak. Fakat bu modellerin fiyatı 5000 eurodan çok 10.000 euroya yakın. Çek Cumhuriyeti artık düşük ücretli ülkelerin en pahalısı. VVV'nin kardeş kuruluşu olan Skoda'da çalışan işçiler ayda 500 euronun üzerinde maaş alıyorlar. Oysa Piteşti'de (Romanya) çalışan917/10 16 Ekim 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle