23 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

orgdnızmanın genel durumunu adım adım ızleyen beyın aygıtlanndd bulunabüeceğını üerı surdum Ozetlemek gerekuse benım hıpotezım beynın hem organızmayı hem de dıştakı nesnelerı hantalayarak surekh yenılenen ıkıncü bır temsıl(secondorder representatıori) yaratmak uzere tasarlanmış yapüar kullandıgını soyluyor Bu da beynın ıçındeh organızmanm temsıh harıtasınm organızmanm bır nesneyle etküeşımı sırasında dogrudan ışın ıçınde oldugunu gosterıyor Aynca etbleşıme gırılen nesnenın de beyınde temsılı bır hantası oldu guna ışaret edıyor Bu tur bır temsıl soyut değıl, talamus gıbı beyın yapılarında oluşuyor Bu yenılenen bılgı zıhınsel surece onemlı bılgüer sağlar Ozellıkle de zıhnın ıçınde "organızmanm kendı zıhnıne sahıp oldugu" duşuncesını yaratır Bu da "Olup bıtenler kımın başma geüyor?" sorusuna yanıt verır Boylece benlık bılıncı de yaratılmış olur kı bu da büıncın/zıhnın ayırt edıcı ozellıgı olan bırıncışahıs perspektıfının temelını oluşturur Yıne evrımsel açıdan bakarsak benlık büıncınm ne den hayaü onem taşıdıgı açıkhk kazanır Kendının(benlığının) farkında olan bır organızma üe buna sahıp olmayan bır organızma arasındakı farkı hayal edın Kendının farkında olan bır organızma ' beynındekı fümın" yarattıgı "dıkkat1' sınyallerme (bır nesnenın neden oldugu acı gıbı) karşı duyarh olur boylece gelecekte o nesneden sakın manın planlannı yapar Evnm sayesınde benhğın(kışılı gın) kazanılması "kendının farkında olma" bılıncını dogurmuştur Bu da organızmanm hayatta kalması ıçın onemlı bır avantajdır Fılm benzetmesmı goz onune aldıgınızda bılınçzıhın problemme sundugum çozum şoyledır Benlık bümcı fümm kendı ıçınde uretümışür Kendırun farkında olmak asknda fümın bıı parçasıdır kendınm farkmda olma bümcı 'ızleyenı' ve 'ızlenenı' "duşunceyı" ve "duşunenı bır butun halıne getırır Beymdekı fılrrun kendmden ayrı bır ızleyıcısı yoktur Izleyıcı fikrı filmm ıçmde uretılmıştır, yoksa beynın ıçmde smemayı ızleyen hayalet gıbı bır "kuçuk adam (homunkulus)" yoktur Dışandan gozlenebılen beyın sureçlerı ıle zıhnın oznellıgı beymdeka duyusal ha rıtalarda ıç ıçedır Beymdekı en temel duyusal harıtalama ışlemı bedenm durumlanna üışkmdır ve farklı hısler olarak algüanır Bundan hareketle benlık bümcmm ozel bır tur hıs oldugu soylenebüır Bu bır nesneyle etkıleşım halıne gıren organızmanm kendı ıçmde neler oldugunu anlama hıssıdır Yetişkinlerin eğitimi sorunu Tıp eğitiminde Andragojik yaklaşım Ferda Ozyurda (*) Y uzyülar boyunca egıümde pedagojık model uygulanmışür Yunanca paıd=çocuk ve agogus=yol gosterme sozcuklennın bırleşımınden oluşan pedagoji çocuklara ogretme büımı ve sanaü anlamma gelmektedır Pedagojı, Avrupa'da yedıncı yuzyüa gırerken manastır ve katedrallerde erkek çocuklan papazlığa hazırlama amacıyla bır egıüm modelı olarak uygulanmaya başlanmış, bu do nemde temel mısyonu dını egıtım olan bu model daha sonralan laık (sekuler) kamu okullannda devlete yararL ve bağh kışüer yetışürmek amacıyla yenıden ele alınmış ve gelışürümışür Pedagojık egıtım modelı, neyın, ne zaman nasü ogrenılecegının sorurrüulugunu tamamen ogretmene verır, ogret men merkezlı bır ogrenme modelıdır Bu model temelmde çocuklann çeşıüı gelışme aşamalannda ogrenmelennı açıklayan ve yonlendıren çeşıtlı ogrenme kuramlan ve modellen de gehşürümışür Yetişkinlerin öğretmenleri Ote yandan antık donemlenn buyuk füozoflan Konfüçyüı, LaoÇe, Aristoteles, Sokrates ıse yetişkinlerin ogretmenlerıdır Bu buyuk füozoflar formel egıtım sıstemınden farkh bır ogrenme ve oğretme surecı uy gulamışlardır Onlann ogrencüerı ogrenmeye soruşturarak, sorgula yarak yorumlayarak aktıf olarak ulaşnıakta ve çozumu bırhkte uretmektedırler Yıne meslekı ogrenmenın çeşıtlı alanlannda marangozluk, el ışlerı vb ustaçırak üışkısı üe ış ıçınde yaparak ogrenme surecı kendı dınamıgı üe suregelmektedır Gunumuze kadar devam eden pedagojık egıüm modehnın yanısıra II Dunya Savaşı ndan sonraka yülarda ozellüde ABD'de yeüşkırüenn farklı ogrenme ozellüdennın oldugu fikırlerı gehşmeye başladı 1928 de Thorndike "Yeüşkın Ogren mesı' adh htabıyla bu akımı başlaünış oldu Thorndıke ın bu çahşması üe yeüşkmlerın ogrenebüeceklerı büımseı olarak ortaya konuyordu John Dewey ın egıüm felsefesınden etkılenmış olan Iıindeman ıse, yeüşkın ogrenmesı kuramı ıçın bır temel oluştruyor " yeüşkın ogrenmesınde egıüm programı ogrencüenn gereksınım ve ügüen çerçevesınde onlann kaühmlanyla kurulur, en değerh kaynak ogrenenın yaşanüsıdır ozgun duşunmeyı onleyen sınav ve ogretım sıstemının kaü pedagojık kurallann yeüşkın egıümınde yerı yoktur" dı yordu Psücolojı alanından Carl R. Rogen ıse 1951'de yeüşkın egıümınde "ogrencı merkezh egıümı kavramsallastırarak katkıda bulunuyordu Bu kavram temehnde Rogers, * Bız başka bır kışıye dogrudan ogretemeyız, ancak onun ogrenmesını kolaylaşürabüırız * bırey berüıgının yapısı zengınleşmesı ve korunması üe algüadıgı şeylerı ogrenır * ogrenenın benlıgıne yonehk tehdıdın en aza ındırüdı gı durumda ogrenme en etküı duzeye yuksehr şekhndekı hıpotezlerı üe yeüşkme guven veren bır egıüm ortamınm yara tümasmın ve ogrencıye sorumluluk venlmesınm ogrenmedekı onemını vuıgulamaktadır 1956 da Massachusettes de Yeüşkın Egıümı Felsefesı Konferansı üe konu egıüm felsefesı açısmdan tdrüşüırken Avrupa'da da yetışkın egıtımı kavramı gehşmekteydı ve yetiş kınde ogrenme kuramı olarak "andragoji" terımı kullanüdı 20 yuzyüm üancı yansından ıübaren Almanya, Yugoslavya Hollanda Fransa, Ingütere güDi ulkelerdekı çeşıtlı unıversıtelerde andragoji bolumlerı veya fakultelerı kurulmuştur ABD'de Knovvles andragojı (yeüşkın egıtımı) kuramı ve sonuç lan hakkında onemlı açüdamalar ve andragojık model gelıştırme çalışmalan yapmıştu Yetışkm egıtımı kavramında psıkolojık olarak yetışkın olarak tanımlanan bırey, kendı yaşamından sorunüu olan ozyonetımlı bır benlıge kavuşmuş bır kışıdır Bu ozellıgı taşıyan herhangı bır yaştakı bırey kı bu bır çocuk bır ergen ya da ol gun çağdaka bır kışı olabüır yetışkın kavramına dahü olabüecekür Bu yonden, andragojı pedagojının aksıne pedagojüc varsayımlan da ıçeren bır egıtım yaklaşımıdır O nedenle bugun yetışkın egıümı modelı ve teknüderı orgun egıümde de yerını almaktadır Başka bır açıdan, yetışkın egıtım modelı yetışkın bıre yın neyı, neden ogrenecegını büme üıüyacına kendı yaşantı sı ve yaşam deneyımlen üe ogrenecegı arasında bağlanü kurma gereksı nımıne kendı katüımı üe ogrenebüeceğıne ve kendı ıhtıyaçlarına gore ogrenme surecını yon lendırmesıne dayanır Bu nedenle yetışkın egıtım modelı ogrencı merkez lıdır pedagojık egıtım modelı gıbı ogrenüecek konu merkezlı degüdır Bu egıtım modelmde og retmen ogrenmeyı kolaylaştırıcı destekleyıcı bır rol model oluşturmaktadır Amaç ogrenenın başarısına odaklanmakür Gunumuzde üp eğıtımı de yetışkın egıtım modelı yakla şımı üe ele ahnmaktadır Tıp fakultesındekı mevcut egıtım sıstemı ıster klasüc ıster entegre ısterse moduler olsun egıtımdekı yaklaşım yeüşkın egıümı ükelenne dayanmdlıdır Ogrencı merkezlı, ogrenene saygı duyan ogrenmesını kolaylaşüran, destekleyen ve moüve eden, onun egıüm ıhüyaçlanna gore program gelışüren ve aküf kaülımı saglayan bır egıüm şeklı üp egıümını çok daha başarüı küacak, mutlu, topluma yararlı, kışüüdı ve etkın hekımler yetışürmeyı saglayacakür Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde kunüan Tıp Eğitimi Knabllim Dalı nca bu amaca yonehk olarak egıücı egıümlerı yapümaktadır Bu egıümler yeüşkın egıümı ükelenne dayanan bır ogrenme modehnı esas almaktadır Unıversıtelerımızde yeüşkın ogrenme modeh ve teknüderı esas ahnır yaparak ve yaşayarak ogrenme hedeflenır ve ogrencı merkezlı egıüm yaşama geçırüecek olursa, genç kuşaklara geleceğımızı daha guvenle emanet edebüınz Aynca gençlerımız kendüenne saygı, sevgı ve guvenı hakeünektedırler Yeter kı bızler, eğıücüer yuregımızde şunu hıssedehm ve üke edınehm Öğrenme yeteniz ise, öğretim yetersizdir. (*) Prof Dr Ankara Unıversıtesı Tıp Fakultesı Tıp Egıümı ABD ve Halk Saghgı ABD Ogretım Uyesı KAYNAKLAR 1 Knovvles M Yetışkm Ogrenenler Gozandı edılen Bır Kesım (çev Serap Ayhan AU Basımevı Ankard 1996) 2 Gurıeş F Yetışkın Fgıtımı Orak Yayınları Ankara 1996 3 Phılıp G Johns Adult Leanıuıg ın your classroom lakevvood Publıcatıons Mınneapolıs USA 1990 < Rufoı A Ppstalozzı ve Devrım (çev I H Tonguç ve drk) kuı Ba 1 sıınevı Istanbul 1962 Gelecekte neler olabilir? 2050 yılma kadar, bıyolojık olgularla ılgılı elde ede cegımız bılgınm geleneksel beden/beym, beden/zıhm, beyın/zıhm gıbı kavramlann bubınnden bagımsız oldugu gıbı duahst duşuncelerı yok edeceğı soylenebüır Bazı gozlemcüer fizıksel yapısı ortaya çıkınca eşı benzerı bulunmayan ınsan zıhnının tumuyle yok olacagından korkabüır Ancak zıhrıın nasü çalıştığmı ve kokenlennı bıyolojık dokuda çalışmak zıhnı oldurmez Zıhnı daha derın anlamıyla kavrayınca, onu büınmeyen doğamn bır gızı olarak degü doganın en karmasık olgusu olarak gorecegız Zıhın, norobıyolojü< açüdaması yapüdüctan sonra da hayatta kalacak Tıpkı gul kokusunun molekuler yapısı ortaya çıkmasına karşm hâlâ guzelbgını yıtırmemış olması gıbı (1) Yuksek hsans ve doktorasını Lızbon Unıversıtesı nde tamdm layan Prof Damasıo Iowa College of Medıcıne Norolojı Anadılım Dalı Başkanlıgı ve Salk Bıyolojık Araştırmalar Ensütusu nde (San Dı ego) yaıdımcı profesorluk gorevlenru surduruyor Eşı Hanna Dama sıo ıle bırhkte Iowa da norolojık akıl ve davranış bozukluklannı araşürmak uzere bır merkez kurdu Avrupa Bıkmler Akaderrusı (Tıp Ensütusu) ıle Amerıka Bılım ve Sanat Akademısı uyelen arasmdadır Ulkemızde Varlık/Bılım yayınlan taraundan yayımldndn Descdi tes m Yanılgısı Duygu Akıl vn Insau Beym adlı krtabın yazarıdır 1999 da yazdıgı son kıtabı The Feehnq of What Happens Kısaltümış metm Turgut Gurer Kaynak Scıentıfıc Amerıcan, Aralık 1999 Bılış Psık Canlının bu nesne veya olayın varhc^uid ıhşkın bılgılı ve bılınv h duıuma qelmH°ı dunımufTDK aozlugu) 671/10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle