18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir beyin ve gönül adamının ardından Melek Yücel, Erhan Karaesmen, Onder Yüksel, Gürey Gönenç lkemızde konusunda uzmanlaşmış kışilerın sayısı artıyor. Bu, memnuniyetle izlenen bır gelişmedir. Ama, dar çerçeveli uzmanlıga verüen aşın deger bazan "AydınUzman" kavramını golgesinde tutabibyor Hatta bu kavramın saygınlıgını azaltıcı etkisi bile olabüıyor. Nazıf Tepedelenlıogiu'nun (19411999) ardmdan ortak duygularımızı dile getırırken, sadece çok deger verdı gımız bır dostu degil bır gerçek Turk AydınUzmarunı kaybetmış olmanın uzuntusunu yaşıyoruz. Nazif Hoca, konusuna son derece hâkım bır bilim adarnıydı Stokastik yaklaşımların elektrik ve elektronık muhendıslıgindekı uygulamalannın tam ustadıydı. Ayrıca, çok zengin bir kelırrıe haznesıyle konuştugu Ingılizcesiyle, bal akıttıgı Turkçesiyle en soyut bilımsel konuların bıle çok acı bır arılatıcısıydı Tepedelmlıoglu, bilımseltekruk konulardaki tartışüamaz ustunlugü, ogrencisiyle üişkilerindeki yumuşak, esprıli ve agabeyce tavrı dolayısıyla 1960'lar1970'ler ODTU'sunun en populer, genç hocalarından bırıydı. Kısa bir sure ıçın yolunun dustugu Fırat Üniversıtesı'nden kendısini hatırlayanlar da çok sevilen sayüan bir hoca oldugunu belırttıler. Bu metnin başlık sırasındaki ilk (en genç) yazarının, hocanın eskı bir ogrencısi olarak sakladıgı anılar ve ızlenimlere bu konuyla ılgısı dolayısıyla aşagıdakı gıbi yer ve rebıliriz: "Nazıf Hoca'mı Elektrik Muhendisligi uçüncü sıraf ogrencılerıne verdigı olasılık kuramı derslerınde tanıdım. 0 guzel davudi sesı, mukemrnel Ingüizcesi, derste anlatılan soyut kavramlan çocuk oyuncagı kolaylıgında ve tadında sunabilme ustalıgı, tam sırasında yaptıgı kuçuk şakalarla ogrencinin dikkaüni çekme becerisi ve konuya hâkımiyetı, Nazif Hoca'nın verdigi dersleri vazgeçilmez hale getiriyordu. Anlatma işlevine kendini tumuyle kaptırır ve çok yogunlaşırdı; iki saatlik derslerin sonunda oldukça yorgun duştugunu anımsıyorum. Yülar sonra bana soylediğıne gore, yerü verecegı derslerin tek saati ıçin, onceden ıla veya uç saat çalışırmış, birkaç kez ust uste verdigı derslerde ise on çalışma zamanı bır saat ıçin bıre duşermiş. Çok ogrenci yetiştırdi; bugün ODTU (hatta Bilkent) Elektrik Muhendisligi Bolumu'nun Telekomunikasyon Ana Bılım Dahnda ogretım uyesı olan bizler, hep onun ogrencileriyiz. Benim hem yüksek lisans, hem doktora tezlerimde yonetici hocam oldu. Nazif Bey gibi bir hocayla uçüncu sınıfta karşılaşmış olmak dogrusu mesleki seçimlerimi çok kolaylaştırdı. Dorde gelince, seçilebilecek yönler arasında hiç kararsızlık çekmeden onun peşinden gittim, verdigi her dersi aldım. Nazif Hoca ODTU'yu çok severdi; ODTU'nün, Turkıye'de butun ayrıntısı yülar oncesinden duşunulerek planlanmış vve zaman ilerledıkçe ük planına sadık kalındıgını oldugunu bildıgı tek kurum oldugunu, bunun için ODTU'ye, planlamasına ve bu planın tam olarak uygulanmasına hayran oldugunu soylemişti bir gün, sanırım 80'li yüların başında! Sonra 82 yılı geldi, "YOK" geldı, rotasyon geldı. Nazif Hoca kurada adının çıkıvermış olmasına inandı mı bılmem, ama Elazıg Fırat Universitesı'ne gıtmeyi reddetmedı. Gittı, oradaki laboratuvarlar ve derslerle ılgilenmeye, o aydınlık büim adamı kımliginin paylaştıkça çogalan urunlerıra oradaki muhendislik ögrencilerine sunmaya devam etti. Sonrası malum, 1402 belası ve bir gun Nazif Hocam sessizce Amerika'ya uçtu. Hayatının geri kalan 16 yılmda "Florida Institute of Technology"nin Elektrik Muhendisligi Bolumu ogrencılennı ıhya ettı; O bölumün ders ve laboratuvar nıtelıgini gelıştırdı; Amerıkalı çocuklara yuksek lisans ve doktora testleri yaptırdı, onların "Dakür Tii"si oldu (Tepedelenhoglu soyadının uzunlugu ve zorlugu nedeniyle yakıştırmıştı ogrenciler bu "Doctor T" kısaltmasım), ogrenci anketlerınde en ıyi hoca seçıldı, ABD araştırmalarına katkıda bulundu, NASA'ya projeler yaptı. Sonra da gurbet eller U de ve sessizce oldu. ODTU'de ogle yemegi için bölümden kafeteryaya yurürken agaçları seyrederdık. Her bırını ayrı ayrı tanıdıgı, sevdıgi bu agaçların fotograflannı istedi benden yülar sonra, Amerika'da fotograflara bakarak hasret gidermek için! Nazif Hocamın oykusu, ınsan kaynakları israfında ne kadar tutariı olabıldigimize yalnızca bir ornek daha. Yazık ki her ateş duştugu yerı yakıyor ve ortalık yangın yeıjne donse büe, ne yapüan haksızhkları duzeltmekte ne de bundan sonra yapüacak olanları engellernekte kalıcı adımlar atmış oldugumuz söylenebüır" Tepedelenlıoglu, büim adamı cıddıyetının ve renkli hocalık kışüıgının yanı sıra, sosyal çevre orgarazatoru, rneslek dunyasının sadık bır lonca adamıydı Elektrik Muhendıslerı Odası (EMO) camiasına verdigı bilımsel danışmanlık ve yol gosterıcilik hizmetleri yıllar sonıa hâlâ saygıyla yad edilmektedır. Hoca'mn genç yaşmda deruhte ettıgı bolum başkanlıgı gorevini tam bir sorumluluk ıçinde ve basıretle surdurdugu de haürlanrnalıdır. Bu metnin başlık sırasındaki ikincı dı mezunlan arasından çıkarttıgı ük ve en genç Bölüm Başkanı olarak başanyla sürdürmüstü. 40 yüa varan dostlugun ve meslektaşlıgın yanı sıra, ogrencüigimizden başlayarak ODTU Elektrik Muhendısligi ya da New York Turk Ogrenci Dernegı gibi kuruluşlarda yaptıgımız ortak çalışmalarda saglam mantıgı ve analiz yeteneginin teknik olmayan konuları da nasü kucakladıgını yakından çozumlemek benım ıçın bir şans olmuştur." Nazıf Hoca ileri derecede bır ogretme ve aydırüatma durtusuyle ateşlenmiş bir mızaca sahıpti. Bır yandan bu durtu, bir yandan tanımadıgı ınsanlara hizmet verebüme arzusu, o kendı turunde bır kuçuk başyapıt olup defalarca (yedi kez) basürruş bulunan "Kim Korkaj Matematikten" kıtapçıgını kendısine yazdırtmıştır. Bu ulkedekı tanımadıgı ınsanlara yararlı olabüme ıstegı, Hoca'ya atfedümış ve sonradan ayagına dolanmış olan "toplumcu demokratlık" ununun de çıkış noktasıdır. Sayüann tutksunu, olasüıklar ve kombinasyonlar matematiginin ustası bır Nazıf Tepedelenlıoglu Sıfır, Bir, İki ve Dört gibi gelişiguzel sayüardan esprüı, keyıfli yanyanalıklar ve komşuluklar tanımlayacak adamdı. Ama, kor talihe, bu ülkenin aydınuzmanlarının kor talıhıne bakınız kı, bu masum sayılann en ükel ve külusrur kombinasyonu olan 1402'nin tuzagına düştu. Kendisine reva gorulen ve hiç haketmedigi 1402 uygulamasından çok kısa bir sure sonra ABD'ye giden Hoca, fevkalade parlak bir büımsel kariyer surdurdü. FlondaCape Kennedy'de önemli stratejik araştırmalar yonettı. Miami'dekı universitelerde ders verdi. AHaşlanan yayınlara imza attı. Florida'da yüın en iyi büim adamı unvanını ve ödulünu kazandı Ama Turkiye'ye, buradaki toplum ve egitim düzenıne kırgındı. Buruk bir sürgün yaşamı psücolojisi içinde oldugunu duyuyor ve uzuluyorduk. Bu metnin başlüc sırasındaki sonuncu (ve agabey) yazan Nazif Hoca'yı otuz altı yü oncesinden ve ta New York'taki doktora ogrencüigi yülanndan beri tanıyor olmanın verdigı yetkıyle dıyor kı "Yunus Emre sanki Nazif için soylemiş: "Bir garip oldu dıyeler/ Uç gunden sonra duyalar/ Soguk su üe yuyalar/ Şoyle garip bencüeyin." Evet, uzak ellerde, bir garip olarak, gurbette oldu Nazif. Bu ne gurbetiydP Bu, devlet zoru gurbetıydı. Bır arkadaşının ABD'den yazdıgı gibi "neşter keskinliginde zekâlı kardeşimiz Nazü"'i devlet terorunden söz etmeksizın anamayız", diye duşunuyorum. 1982'de rotasyonla ODTU'den Elazıg Fırat Universitesı'ne gonderüecek bir ogretım uyesinin hem Nazif olarak, hem de "kura üe", belırlenmesınde izlenen ügınç yontem literature geçmeye hak kazanmıstır Altı ay Elazıg'da "mısafır" edüdikten ve ıstifa etmeyecegi anlaşüdıktan sonra gorevine son verildi. Gorevıne son verildigi gunun ogle vaktinden başlayarak ABD uınversitelerınden telefonla ogretım uyeügı onerılerı gelmeye başladı. Nazif sakıncalı bır kişi olarak ve "bır daha kamu gorevi yapamaz" denilerek Turk akademik yaşamından ebedıyyen dışlandıktan sonra Florida Institute of Technology'deki ogretım üyeliginin yanı sıra ABD'nın en sıkı guvenhklı kurumu oldugunu sandıgım Cape Kennedy Uzay Merkezı'nde ders verdi! Ben onu 1963'te ogretim uyesi olarak gırdıgım ODTU'de MS tezini bıtırmek uzere olan ustun yetenekü bir genç olarak tanıdım. ABD'de 3,5 yıl gecegundüz birlikte olduk. New York Turk Ogrenci Dernegı'nin yonetim kurulunda iki yüa yakm sure birlikte çalıştık, "Ortam" dergisini (Onder Yuksel, Davras Yavuz ve Gürel Tuzun'le birlikte) çıkardık. Donüşünde Elektrik Muhendisligi Bolumu'nun başkara oldu. Elektrik Muhendisleri Odası'nın yonetim kurulunda gorev aldı. 12 Mart gunlerinde gıyaben rutuklandı. 12 Eylül'de ise, yukarda belirttigim gibi, "kura üe" Elazıg'a suruldukten sonra Ugur Mumcu'nun unlu deyimiyle "paşa tasarrufu üe" ODTU'den atüdı. Beni en çok yaralayan olaylardan biri, onca emek verdigi sayısal ses temizleme projesinin Nazıf universıteden atüdıktan sonra, ODTU'nün büimsel etkinliklerı konulu bir televızyon programında uzun uzun ve elbet Nazif'in adı hiç anümaksızın anlatılmasıdır" * ODTU Ogretım Uyeleri 625/17 Prof. Nazif Tepedelenlloğlu ODTÜ odasında yıllanndakl yazan bu alandaki gozlem ve anılarını şöyle nakletmektedır."Altmıs sonları ve yetmiş başları ODTÜ'nun akademik gelışme yonunden en yogun ve hararetli donemiydi. O yülann genç universite yoneticilerıne yıllar boyu yoneltilmiş olan kışkırtıcüık suçlamasındaki gerçek dışılıgın ve haksızlıgın altını çizip, oralardakı gerçeklere donerek Muhendislik Bolurn Başkanları kurulunun çok sevımlı ve insancü yapısmı oncelıkle hatırlıyorum. Herkes kendı bolumu için bır akademik kıvılcımlanma yaratmanın peşindeydi, dunyayı yakalayabilme kurgularmın arayışındaydı. Nacıf, cin zekâsı, çok Ueri mizah duygusu, ilkesel kararlüıgı ve ıkna cerbezesıyle bu kurulun fevkalade renkli bir simasıydı. Teknık bıkmsel egüimın ne ve nasü olması konusunda son derece net ve dogru düşüncelere sahıpti. ODTU'nün ve Elektrü< Muhendisligi Bolumu'nun gelecegiyle ügüi planları ve beklentileri hem coşkulu, hem de alabildıgme akılcıydı. Çok başarılı bir genç yoneticiydı, kısacası. Dahası da var, elbette, Mukemmel ınsandı ve tam bir adamdı. Bu metnin başlık sırasındaki uçuncu yazannın, (ki neredeyse kırk yülık dostuydu) bu konulardaki anı ve ızlenımleri ise şöyle; "Nazif'i ODTU Elektrik Muhendisligi Bolumu'nun kendi kendini uretmeye, kendı nydkları uzerinde durmaya başlamasının bır simgesı olarak gorevlendirmek gerekir. Bolumun, kendi mezunlan arasından görevlendirdigı ilk asistan olarak, kendini izleyen genç kadronun coşkularının odak noktası olmuştu. Doktora çalışmalarına başlamak uzere yurtdışına gidişımn nasü bir şenlige dönuştugunu, Polytechnic Institute of Brooklyn'de çalışmalarını surdüren kimüerimizin nasü kapıda bekledıginı o gurüeri yaşayanlar anımsarlar. New York'taki buyuk elektrüc arızası Nazif'in doktora yeterlık sınavından oncekı gune rasüamıştı Ancak bir rastlantı sonucu bizım evımizde elektrik kesılmemıstı. Derhal seferberhk üan ederek Nazif'i bızım eve getirmiş ve hazırkklannı surdurmesını saglamaya çahşmıştık. Sevgılı Nazif aynı onculuk gorevmi, doktora çalışmalarını tamamlayarak yurda donuşunden sonra da bolumun ken
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle