24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M GÜNDEMİ B İ L İ M KÜLTÜR Df abet ve Beslenme GunQ Dıabet ve Beslenme Dernegı'nın 1991 Diabet ve Beslenme Günü çeşltli üniversıteler, TÜBİTAK Marmara Bıllmsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü'nun katılımıyla 24 Mayıs günü 9.0018.00 arası Marmara Otelı Opera Salonu'nda yapılacak. Programda yeralan konuşmaların başlıkları şöyledir: •Glikoz toksısıtesı (9.3010.00): •Dlabetik nelropati (10.1010.30); •Diyet gıdaları ve üretim teknolojısı (103010.50); •Oıabetes Mellitusun immünopatolojisi (11.3011.50); •Kuru baklaglllorın beslenmede onemi (11.5012.10); • Tıp II dlabetes mellitusta fnsülln tedavisi (12 1012 30) •Oiabetlk ayak (15 00 15 20). •Hipoglisemlfer (15.2015.40), • Enerjı hesaplanması yöntemlerl (15.4016.00); • Insulın tedavisi (16.4017 00); •Çocuklarda diabet ketlasidozunda mortalıte ve nedenleri (17.0017.20); •Omega 3 yağ asitlerl (17.2017 40) •üçüncü Ergonoml Kongresl Düzenleyen ODTU Endüstrı Müh. Böl., ODTÜ ve Milli Produklıvıte Merkezı Topl. Sal., 2224 Mayıs • Uzman slstemler vo mlkrobllglsayarlarda uygulamalar Düzenlıyen ODTU Bılgısayar Müh. Böl., ODTU Bilgisayar Müh. Böl. Amfisı, 2024 Mayıs •Üriner entekslyona yaklasım» Uz. Or. Lale Sever. Cerrahpaşa Tıp F. Çocuk Sag. ve Hast. AD Kit, 23 Mayıs. 13.00 • Dlabetes mellitus tedavlainde yenlllklerProt. Dr Mustata Koçak, Çukurova Ü. Tıp F. Balcalı Hast. Konf Sal., 24 Mayıs, 13.00 •Pulmoner dolaşım Dr G. Oüçlü, Ege Ü. Tıp F. Gögüs Hast AD Ders., 20 Mayıs, 9.00 • KonsültaByonllyazon palklyatrl II Or. S. Vahip, Ege U Tıp F. Nec. Arkarı Kit., 21 Mayıs, 10.30 •Oamar haatalıklannda atlyolojl ve radyolojlk bulgular Dr. G Bılgın, Ege U. Tıp F. Radyodıyag AD Top. Sal, 21 Mayıs, 13 00 •Str«»8glflkokortH(0d»anfral sinir lletlai lllşkllerl Dr. L. Kanıt. Ege Ü Tıp F Fızyolo)! AD Kut., 21 Mayıs. 14.00 • Yaşlılıkta hematolo)lk değiaHcliklar Dr S Dilber. Ege Ü. Tıp F. Iç Hast. AD Ders, 22 Mayıs, 10.30 •Ba», boyun «ntokslyonlannda saptanan mlkroorganlzmalar Dr Z Badak, Ege U. Tıp F. Intanıye Alt Ders., 22 Mayıs, 11.00 •Çocuk v* «rgen p»lklyatrisJnde konsiiltasyonLlazon Cr. C. Aydın, Dr. L. Mete, Ege Ü Tıp F. Çocuk Psık. BD Ders., 22 Mayıs, 14.30 • Melanotlk tümörler Dr G Kandıloğlu, Ege U. Tıp F. Patoloji AD Küt.,.23 Mayıs. 8.45 •Akut bronşlyald* Inhalatyon Dr. M Çoker, Ege Ü. Tıp F Çocuk Sağ. ve Hast. AD Ders., 23Mıyıs, 13 00 • Pelvlı renali» tümörtorl Dr * Shahbal, Ege Ü. Tıp F. Uroloıl AD Ders., 23 Mayıs, 14.00 • Artropatller Dr R Algul, Ege Ü. Tıp F Ortopedi ve Trav. AD Küt, 24 Mayıs, 7.30 •Sarebral dolasjmın ve Intrakranlyel bo«|pcm kontrol attına alınman Dr. S. Balcıofllu, Dr. H Ustun, Ege Ü. Tıp F. Anest. ve Rean. AD Ders., 24 Mayıs, 8 00 • Okşijen serbett radlkalleri Dr E Balık, Ege Ü Tıp F. Çocuk Cer. AD Topl. Sal,, 24 Mayıs, 8 30 •GABA er|lk aistem Dr I Tuglular, Ege Ü. Tıp F. Farmakolo|l AD Kut, 24 Mayıs, 10.30 •Subrakondller femur kırıkları Dr. E. Taşkıran, Eg» Ü. Tıp F. Ortopedi ve Trav. AD Küt., 24 Mayıs, 13.30 • Kompleman slstem proteinlerl ve klinlkleti öneml Dr. F. Glrgin, Ege Ü. Tıp F. Biyokimya AD Küt., 24 Mayıs, 14.30 Yetiskine cabuk meslek Kıran kırana rekabet içindeki Batılılar,uzman işçilerini nasıl yetiştiriyorsa biz de aynı yöntemlere uyacağız. Her sınıfa 12 öğrenci...Her öğrenciye bir freze... Vehbi Belgil ençleri çabucak hayata hazırlamanın her ulkeye özgu nedenleri var. Savaşlar bunda büyük rol oynuyor. Fransa I Dünya Savaşına birdenbire girince fabrikalarını savaş üretimine göre hazılamak zorunda kaldı: onbınlerce tesviyeci, tornacı, frezeci, motor yapım ve tamırcisini en kısa zamanda, 6 hatta 3 ayda yetıştirmek gerekiyordu. • Amerika'da, Pearl Harbour Baskını üzerıne, aynı gereksinmeyi duydu. Ülkenin, en kısa zamanda, muhabere, istikhâm, piyade, topçu subayı yetiştirmeside gerekiyordu. • Bu kadar insan yıllar süren okullarca yetiştirilemezdi. Belirli bır ışı, diyelim dişli yapmayı, yeni elemanlara hemen öğretmek yaşamsal önem kazanmıştı • Savaşta yanan yıkılan evlerin, köprülerin, yolların yerine yenilerinin çabucak yapılması başka bir sorundu • Artan genel refah yüzünden bir çok genç günlerini hayta gezmekle harcıyor, geleceğini düşünmüyordu. Fakat, bunlar bir ara hayatlarını kazanma zorunu karşısında kalıyorlardı. Aklı 2025 yaşında başına gelmiş bır gence, hayatını namusu ile kazandıracak bir ışın öğretilmesi gerekiyordu. • Yaşam koşullarının zorlaşması, kadını da işe sürüklüyordu Onlara da durumlarına uygun meslek öğretılmelıydi. • Ve nıhayet, teknolojinin hızla değışmesi bazı mesleklerı ortadan kaldırıyor, bazılarını devreye sokuyordu Bizde at arabalarının kalkması, hattatlığın yerini ışıklı reklamların alması gibi Yahut, evvelce önemsenmeyen bazı meslekler birden ön plana geçiyordu: Petrol rafinelerinin önem kazanması ile kaynakçılara daha çok gereksinme duyulması, soğuk tekniği, bilgisayar da kendıne göre uzmanlar istiyordu. Sıhhi tesısatçılık, televizyon tamırcılığı, vıdeoculuk, kaeetçilık. yenı onem kazanan mesleklerdendı • Bu arada iş veya trafik kazalarında sakatlananlara yeni durumiarına uyan yeni meslekler öğretılmelıydi Işte, çabuk meslek ögretme gereksınmesi bunlara b3nzer daha bir çok nedenlerle ortaya çıktı.. G cü ılke," öğretım görenlere aylık verilmesi idi Kaybettiği aylığı aynen, yeni meslek öğreniyorsa "harçlık" şeklinde bir para "Dördüncü ilke," öğrenim sonunda iş aratılmaması idı: Okulu başarı ile bıtirene, mesleğine uygun yerde ış verilmeli idi Son bır "ılke," yenı işinde büyük başarı gösterenlerın kademe kademe yükselmesinin sağlanması idi Mühendısliğe, profesörlüğe kadar. Bunda "birinci ilke" öğrenımin en kısa zamanda bitirilmesi idı; 6712 ay da 12 ay, tarım öğrencıleri içindi: Dört mevsımın gereksınmelerını görmeleri için. 7 ay freze içindi "Ikincı ilke" sınıflarda en çok 12 kişinin bulunması ve her öğrencinin bir makınesinin olması idi. Hocanın gostereceği bir işi öğrenci 12'si de hemen kendi makinesinde uygulamalı idi. "Üçüncü ilke" nazariyata, sadece gerektiği zaman, gerektiği ölçüde yer verilmesi idi Amaç, trigonometreyi, hendesiyi yutmuş adam yetiştırmek degıl, belırlı bir işin yapılabilmesı ıçın gereklı bılgiyı vermekti "Dorduncü ilke" derslerin birinci sınıf ustalara verdirilmesi idi: Kürsü dersinın rahatlığına alışmış hocalara degıl. İnsan normal olarak kendi konuşsun herkes dinlesin ıster. öğrenmenin en kestirme yolu budur. Dınleyen ıse hep dalga geçmek egılımındedır Bazen gözü açık. içi geçık tavşan uykusu uyur Bir tek kelımenın çağrışımı, dikkatini başka yerlere gitmesi sonucunu doğurur. O zaman da öğrenımde boşluklar doğar. "Beşinci ilke", dersin soruyanıtuygulama ile yapılmasıdır. Bu yolla ögrenci "dalga geçemez" hep ışine bakar "Aktıf metot deniyor buna Soru herkese birden sorulur, yanıtı, öğretmenin gösterecığı oğrenci verir Bunda zorun vardır. Herkes, pıyango bana çıkar korkusu ile soruya yanıt aramayı sürdürür. Uygulamada da aktif metot geçerlıdır. Bır oğrenci öğretmenin soylediğinı uygularken işın doğru yapılıp yapılmadığı öbür öğ öğretim metotları rencılere sorulur Konu iyice anlaşıldıktan sonra bütün oğrencıler uygulamaya geçer "Altıncı ilke", yapılacak işin, Gestalt (geştalt) kuramına göre, bütünü ile gosterilmesidir. Yapılacak makas ıse. oğretmen. "Bunu yapacağız" dıye gösterır "Globalızsayon'da deniyor buna Gestalt kuramına göre insan önce bir şeyin tamamını, sonra ayrıntılarını görür Ogrenci, yapılacak işi baştan bilirse ayrıntıları ona göre ayarlar. "Synchretıque systems" deniyor (senkretık) buna "Yedinci ilke". ışı en basıt unsurlarına ayırıp herbırını ayrı ayrı yapmaktır Bu na da "Analytıque" metot deniyor Masa kaç parçadır? TablaDört ayakDort ayağı birbirine bağlacak iki parçabunların geçmeli şekilde delinmeleri gibi "Sekizinci ılke" sentezdır. Ayrı parçaları bir araya getırip parçaya kullanılabi Yetiştirme yöntemleri Bu arada başka bir sorun ortaya çıktr Hepsı enaz 20 yaşındaki insanlara nerede, nasıl, ne koşullarla meslek öğretilebilirdi? Yetiştirme yeri herhalde mıllî eğitim okulları olamazdı. Hattâ, okul lafı bile alerji yaratabılirdi. "llk prensıp" bu olmalıydı. Ikıncı ilke. "sınıt" havasını kaldırmaktı Çoluğa, çocuğa karışmış, aile geçindiren bır ınsanı ılkokul çocuğu gibi derslikte okutama^dınız O halde, sınıflar sohbet yerı dun.ımuna getirilmeliydi. "Üçün lir hale getirınektır "Dokuz'ıncu ılke" işin hem görünüşü, hem kalitesi ile mükemmel olmasıdır "Dumanı doğru tütsün" yöntemıne göre iş yapılmaz Iğrıbüğrü bır bastonu, yamalı bir şemsıyeyı, mecbur kalmadıkça, kimse almaz. Ihracat urunlerınde ıse yarım yamalak ışı kımse ıstemez "Onuncu ılke" ışın tam zamanında bitirilmesıdir Kabılse zamanından da önce Yüzyılımız hız yüzyılıdır. Alem bir saatte baş dişli yapıyorsa sen de en az o hıza uyacaksın. Kıran kırana rekabet koşullarında çalışan Batılı ulkeler adamlarını böyle yetiştirıyor. Onların düzeyıne gelebilmek ıçın aynı yöntemlere uyacağız Her sınıfta 12 öğrenci, her ögrencıye bir torna, Ireze yahut motor ..Evet, pahalı Ama yok başka yolu. "lâhsıl'ı kemâlât. kem âlât ile olmuyor." "(Mükemmel sonuç. kotu araçlarlaalınmıyor) 218 i Sonuç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle