24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARKEOLOJİ H A F T A N I N G Ü N D E M İ Trakya nın tarihi yok ediliyor Avrupa ile Asya'yı birleştiren, dünya kültürü için kritik bölge Trakya, tarihinden "arındırılıyor!.." Cem Hamuloğlu arih öncesi dönemlerde, Balkanlarla Anadolu'yu, yani Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan Trakya'da, insanlar nasıl yaşıyordu? Acaba, İÖ 5. binlerde, o bölgede yaşayan insanların kültürleri ayrıntılı olarak bilinseydi, dünya tarihinin kazancı ne olacaktı? Bu soruların yanıtı bilinmiyor. Belki de hiç bilinmeyecek. Çünkü insanlık tarihinin izleri olan höyükler birer birer yok oluyor. Bu tahribatın son örneğini ise Tekirdağ il sınırı içinde kalan "Toptepe Höyüğü" oluşturuyor. Dünya yayınlarına geçen ve Marmara Bölgesi'ndeki kıyı kültürlerini açıklayan en büyük höyük olan Toptepe'nin sonu da benzerleri gibi oldukça "hazin". Bölgede araştırma yapan İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Or. Mehmet özdoğan anlatıyor: "Geçen yıl, bir tatil slteslnln gazetelerdeki reklamında görerek tanıdık. Hemen glttik ve devletten kurtarma kazıları içln para gelmedlğlnden tamamen kendl olanaklarımızla öğrencinln katkısıyla çalışma yapablldik. Tatil slteslnden geıiye kalan son parça da Türkiyede şlmdiye dek hiç blllnmeyen, Balkanlarla, Tuna bölgesiyle Anadolu arasında, Mö 4. binlerdekl, 5. binlerdekl bağlantının tek Ipucu olarak kaldı. Sonra o da yok oldu glttl. Toptepe örneğinde olduğu gibi bütün Marmara ile Batı ve Kuzey Anadolu'ya ait izlerin silindiğini söyleyen Doç. Dr. Özdoğan, "Bölgede tesclli yapılmış çok az höyük var. Tescllll olmayan höyükler de resmen yok sayılıyor. Bu yüzden önlem alamıyoruz. Bölgede ayrıntılı bir tesplt yapılmış değll. Bu bölgenln kültür tarihi hiç bilinmiyor. Trakya ve Marmara Bölgesi'nde 12 yıldır yüzey araştırması yapan ve 4 binin üzerinde yer belirleyerek haritaya işaretleyen Doç. Dr. Özdoğan, bölgedeki tahribatın boyutlarını şöyle anlatıyor: 5 T leyen Doç. Dr. özdoğan, bölgedeki tahribatın boyutlarını şöyle anlatıyor: "Ben prehlstoryacıyım, yani tarih öncesi dönemlerle llgllenlyorum. Ama bölgede öyle bir tahribat var ki islam mezarlıklarına kadar her şeyi belirliyorum, kâğıda geçiriyorum. Çünkü gelecek sene yok oluyor. Bir yıl gördüğümüz yerl ertesl yıl göremiyoruz. Mesela Edirne dolayında 15 yer bulmuştuk, bir yılda bunların hepsl yok oldu. Çünkü otoban yapıldı. Marmara kıyılarında, kıyı kültürlerini veren, Ege, Akdeniz, Karadeniz baglantılarını veren 12 tane yerleşme vardı. Geçen yazın sonunda bunlann 2.5'u kalmıştı. Her şey o kadar hızlı oluyor kl şu anda var mı yok mu bilemiyorum. Terkos'tan Şlle'ye kadar Karadeniz kıyısında hiçbir şey kalmadt. Hepsl llnylt çıkartmak içln yokedildi. Yoğun bir yerleşme ve sanayi olan Marmara'daki höyüklerin askeri tatbikatlardan, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapımı için toprak almasına kadar bir dizi nedenle yok olduğunu söyleyen Doç. Dr. Özdoğan son olarak şunları belirtiyor: "Tek çare blllmsel kazılann mümkün olduğu kadar arttırtlması. Bakanlık eser satın alacağına bu kazılar İçin para versln." LJ niversitelerimizde, araştırma kurumlarımızda bilim ne ölçü ve düzeyde üretiliyor? Geçen sayımızda yaymlanan, Profesör Kasım C. Güven'in "üniversitelerimizde 19701989 arası araştırma tablosu" yazısı, bu soruya yanıt arıyordu. încelemenin amacı bir yandan, Türkiye'nin bilim hayatmı "uluslararası ölçeğe" vurmak ve bundan gerekli sonuçları çıkarmaksa, diğer ve belki de daha önemli amacı ise bilimsel araştırma ve çalışma durumumuzu tartışmaya açmaktı. Nitekim, hemen cumartesiden başlayarak gelen eleştirilerden, açıklamalardan, tamamlayıcı bilgilerden, yazının bilim çevrelerinde büyük bir duyarlıkla karşılandığını gördük ve bu tartışmayı geç de olsa başlattığımıza sevindik. Bu konuda bize gelen yazıları, görüşleri, eleştirileri gelecek sayımızda yayınlamaya başlayacağız. Tartışmayı daha sonraki sayılarımızda, çeşitli görüş ve düzeylerde sürdürmek istediğimizi de belirtmek istiyoruz. Burada bir iki noktaya değinmekte yarar görüyoruz. Dergimizde yaymlanan araştırma, belirtildiği gibi, bütün dış yayınları kapsamıvor. Ama, uluslararası bilim çevrelerinde genel kabul gören önemli bilim dergilerinin önemli bir kısmını dikkate alan, saygmlığı bilinen Science Citation Index'deki yayınlarla smırlı. Yazının dayandığı bu sınırlar çerçevesinde, eksik bıraktığı, unuttuğu isimlcr, yayınlar olabilir. Bunları tamamlayıcı bilgilerle daha doğru bir tablo ortaya çıkartmak mümkün. Gelen bazı eleşürilerin gözden kaçvdığı ikinci nokta, araştırıcı listesi hazırlanırken, listenin "sitasyon sayısına göre" düzenlendiğidir. Uluslararası bilim havuzuna giren, ancak çeşitli nedenlerle "site edilmemiş yayınlar" (biri hariç) listeye alınmamıştır. Aksi takdirde, binlerce kişilik bir liste yayınlamak zorunda kalırdık ki, bunun da yazının amaçlarının dıştnda kaldığını kabul etmek gerekir. Bilim kurumlanmızı bu tartışmaya katılmaya ve görüş belirtmeye çağırıyoruz. • •• Gelecek cumartesiye buluşmak umuduyla hoşçakalın.. Ü O K U R D A N "İsrail'in kudret helvası" 18 Aöustos 1990 tarihli dergide "israil'in yeni kudret he/vası" baş/ıfc/ı yazıyla ilgili bir noktaya değinmek istiyorum: Israiloğullannın Mıur'dan "gizlice kaçtıklannı" söylemek yanlıs oıur. Çünkü Tevrat'ın çıktş kısmında açıkça görülebileceği gibi Musa, riravun'dan önce izin ister, fakat firavun israiloğullarını göndermek istemez. Musa, Mısır'ın üzerine birçok belaların geleceğini söyler. Sonunda firavun on/orı göndermek zorunda kalır, fakat gönderdiğine pişman olur ve ordusuyla beraber kovalamaya baslar. Sonuçta den/ze gömülürler. BİZE vereceâıniz haberlerin çok iyi araştırnması gerektiğine inanmaktayım. Gerçekten de yeryüzünae önemli sayıda kör vardır. Ancak miyopi bir körlük nedeni değildir. Sözü edilen ameliyat yıllardır özellikle Sovyetler Birliği'nde yapılmakta olup, ciddi tıp dergilerinde önemli sayılan yan etkileri yayımlanmaktadır. Hastalık bile kabul edilmeyen miyopinin tedavisinde yan etk.: yapabilecek bir ameliyatın uygulanması tıp dünyasında halen tartışılmakta olan bir konudur. Dr. Fyodorov, "yön temini" en çok gelismekte olan ülkelere yayma isteğindedir. İsa Karataş / Çorum Mlyopi, cerrahi yöntem ve yan etkileri Gazetenizin 11 Ağustos 1990 tarihli Bilim Teknik ekinin ikinci şayfasında çıkan çok gösterişli ilanı, gazetenin ilan politikasını ilgilendirir diye önemsememiştim. Ancak 76. sayfada aynı ilanın haber adı altında tekrar verilmesi beni kızdırdı. Sağlıkla ilgili Dr. Füıun Sayek Göz Hastalıkları Uzmanı Ankara Bilim Teknlk'ln notu: Füsun Hanım'dan, miyopinin cerrahi yöntemle giderilmesinin yan etkilerini anlatan bilimsel bir yazı bekliyoruz... Cumhuriyet Bilim Teknik • Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadl • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal • Müessese Müdürü: Emlne Uşaklıgll • Yazı işleri Müdürü: Okay Gönensin • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı • Grafik Yönetmen: Tüles Hasdemlr •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle