16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FİZİKSEL ÇEVRE Fizik çevrenin planlanmasında, duyuların yeri Dış mekânlara yönelik fiziksel planlamada duyularla ilintili olanak ve kısıtlamalar Dr. Derya Oktay YÜ Mlmarlık Fakültesl nsanın duyuları ve bu duyuların işlevlerinin bilinci, tüm dış ve iç mekân biçimlerinin tasarlanması ve boyutlandırılması için önemli bir önkoşuldur. Görme ve işitme, dış mekân sosyal aktiviteleriyle doğrudan ilintili olduğundan (1), bu duyuların işlevlerinin açıklanması, bu mekânlara yönelik fiziksel planlamanın gereklerinden biridir. Duyulara ilişkin bilgiler aynı zamanda tüm diğer doğrudan iletişim biçimlerinin ve mekânsal koşulların/boyutların anlaşılabilmesi in gereklidir. Evlerimiz,sokaklarımız ve beş duy biçimde yataydır. Yatay görme alani, düşey görme alanından önemli oranda geniştir; doğru karşıya bakıldığında, rter iki taraftan yaklaşık 90 derecelik yay alan yatay bir daire içinde yan kısımlarda olan biteni anlamak olanaklıdır. Aşağı doğrultulu düşey görüş alanı, yatay olana göre çok daha dardır; yukarı doğrultulu düşey görüş alanı ise görüş aksının yürüme sırasında insanın yürüdüğü yeri görebilmesi için yaklaşık 10 derecelik bir aşağıya kayma gösterdiğinden daha da dardır. örneğin eğimli bir sokakta aşağıya doğru yürüyen bir kişi, binaların girış katları, yol kaplaması ve sokak mekânı içinde gerçekleşen olaylardan başka bir şey göremez. Algılanması gereken olgular, bu nedenle gözleyicinin önünde ve yaklaşık aynı düzeyde yer almalıdır. Bu özellik, tiyatro, sinema salonu, odıtoryum gibi mimari mekânların tasanmında yansıtılan bir gerçektir. I 8 nyatay duyum önemi mekanizmasının insan devinimi doğal olarak saatte yaklaşık 5 kilometrelik bir hızdaki yatay devinim ile sınırlıdır, duyum mekanizması da bu koşula ideal bir biçimde uyarlanmıştır. Duyular, temelde öne yönelimli olup en gelişmiş ve en yararlı duyulardan birj olan görme jduyusu aynı zamanda belirgin bir Resim 1Chester (ingiltere) de ana alışveriş caddesi (Duyular ve İletişim) lletlşlml kısıtlayıcı öğeler (Görsel ve işitsel) 1 Duvariar lletişiml güçlendlricl (Görsel ve işıtsel) 1Duvarsız çözüm 2Uzun mesafeler 2Kısa mesafeler 4 & & 3Yüksek hızlar 3Düşük hızlar 4Çok duzeylilik 4Tek duzeylilik 5Arkaarkaya yönelim 5Yuz yüze yönelim Antropolog Edvvard T.Hall (2) insanın iletişimleri ve dış dünyayı algılamasıyla ılgili olarak en önemli duyuları ve bunların işlevlerinı irdelenmiş ve duyum mekanlzmalarının ıki grupta incelenebileceğini öne sürmüştür: 'Uzak alıcıları' gözler, kulaklar, burun ve 'yakın alıcılan'deri, zarlar, kaslar. Dış mekândaki aktiviteler söz konusu olduğunda uzak alıcıları öncelik kazanırlar. Koku duygusu, sınırlı bir dizi içinde çeşitlenmeler gösterir. Diğer insanların saç, deri ve gıysilerınden kaynaklanan görece hafif kokular 1 metreden az olan uzaklıklardan; parfüm vb gibi daha güçlüce olan kokular 23 metreden algılanabılirler. Bu uzakhkların ötesinde insanlar yalnız çok güçlü olan kokuları duyumsayabilirler. isitme duygusu, koku alma duygusuna göre daha büyük bir işlevsel dizın gösterir. 7 metreye kadar olan uzaklıklarda kulak oldukça etkilidir; görece az bir kayıpla konuşmaları anlamak olanaklıdır. Yaklaşık 35 metreye kadar olan uzaklıklarda bir konferansı ya da dinletiyi izlemek, soru sormayanıt alma eylemini gerçekleştirmek olanaklıdır, ancak aktif bir söyleşiye katılmak olanaksızdır. 35 metrenin ötesinde diğer kişileri işitme yeteneği oldukça azalır. Yüksek sesle bağıran bir kişi ışitilebilse de ne amaçla bağırdığı anlaşılmaz. Uzaklık 1 kilometre ya da daha fazla olduğunda ise yalnız çok şiddetli gürültüler örneğın bir tüfek patlaması ya da jet sesi duyulabilir. Görme duygusu diğerlerine göre çok daha geniş bir işlevsel alana sahiptir. Yıl Uzak ve yakın alıcıları dızları ya da çok yüksekte uçan bir uçağı görmek olanaklıdır, ancak diğer insanların algılanması konu olduğunda, yine kesin belirlenmis sınırlar söz konusudur. Diğer insanların görülüp insan olarak algılanabllmesi 1/2 ıle 1 kilometre arasındaki uzaklıklarda olanaklıdır; ancak bunda fon, ışık ve özellikle sözü edilenlerin hareket edip etmediği konuları da rol oynar. Görülen insan figürlerinin bireyler olarak tanınması ise yaklaşık 100 metred* gerçekleşir. Bireyin cinsiyetinin, yaklaşık olarak yaşının ve o anda ne yaptığının belirlemeye başladığı bu uzaklık kapsamı 'sosyal görüş alanı' olarak tanımlanır (3). Yaklaşık 30 metrede yüz detayları, saç biçimi ve yaş algılanabilir; sıkça karşılaşılmayan biri tanınabilir. 2025 metrede ise çoğu kişi diğerlerinin duyguları hakkında bir yargıya varabilir. Bu noktada karşılaşma ilginç olmaya başlar ve sosyal bağiam içinde yer alabilir. Sosyal bağlam kapsamına giren uzanımiar da doğurabilecekleri iletişim tipleri açısından sınıflandırılabilirler. (4). 'Intlm uzaklık' (00.45 metre) yoğun duyguların ifade edildiği uzaklıktır. örneğın hassasiyet, rahatlık, aşk, şiddetli öfke, vb... 'Klşisel uzaklık' (0.451.30 metre) yakın arkadaşlar ya da akrabalar arasındaki diyalog uzaklığıdır. 'Sosyal uzaklık' (1.303.75 metre) arkadaşlar, işyerınden kişiler, komşular, vb arasındaki yüzeysel nitelikteki konuşma uzaklığıdır. 'Kamusal uzaklık' (3.75 metre ve ötesi) daha resmi durumlarda, ya da görülmesi ve duyulması istenen ama katılmak 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle