24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H A B E R L E Ş M E T E K N O L O J İ S İ Y AŞ AM .4 Yüzeydeki bulanık cisımleri ve toprağm içindekileri gö'rebilmek: Kızılötesi ıştnları alabilen casus uydular ısı değişimlennı kaydedebıliyorlar. örneğin uçakların durduğu bir alanda (1) motorları işler durumdakı uçakları ayırt edebiliyorlar (beyaz dumanlar çıkan gazın ısısı sonucu oluşuyor). Uçağın kalkış yeri soğuk olduğundan karanlık gözüküyor. Uydular radarla donanmışlarsa toprağm ıçını görebiliyorlar. Uzay mekiğıne yerleştirikniş bir radar, Sahra Çölü 'nün derinliklerındekı jeolojlk yapıyı görüntüledi Yaşlılık ne zaman başlar Prof. Dr. Baria öztaş ist. Tıp Fak. Fizyoloji ABD I yük bir bölümü bulutlarla kaplı olduğundan kızılötesiyle işleyen kameralar tarafından görüntülenemiyor. Bundan dolayı en kötü koşullarda bile •görüntü sağlayabilen daha güçlü üçüncü bir teknık geliştirildi: Radar. Şimdilik yalnızca ABD ve SSCB bu alanda etkinlik gösteriyorlar. Uydu radarlar her türlü hava koşuluna uyum sağlayıp bilgi toplayabiliyorlar. Fakat salt bu özellikleri tüm ülkelerin bu tekniği gelıştirmek ıçin yoğun çaba harcamalarına yetmiyor. Bunun başlıca nedeni askeri yetkılilerin daha çok toprağm derinlikıerine inebilecek mikrodalgalara (3GHz'lik (1) frekansa sahıp olanlar) önem vermelerinden kaynaklanıyor. Aralık 1988'de Amerikan Atlantis Mekiği'nden fırlatılan Lacrosse uydusu yüksek frekansta işleyebilmesine karşın platformunun ucuna yerleştirilen radar sistemi toprağm ancak 5 m. derinliğine inebiliyordu. Derinliklere ulaşmak Ancak yakın bir gelecekte okyanusların, toprağm derinliğine inebilecek son derece gelişmiş bir teknolojinin gerçekleşeceğini söylemek hiç de hayal ürünü değil. Bu durum önemli sonuçlar doğuracak, çünkü artık denizlerin derinlikleri strate jik amaçlı denizaltıların barınağa olmaktan çıkacak ve böylece caydırıcı nükleer kavramı da ortadan kalkacak (denizaltılar gerçekte ilk nükleer saldırıya karşılık vermek üzere hazırlanmışlardır.) Suyun yüzeyini delmek için yapılan çalışmalar salt radar yöntemiyle sınırlı kalmıyor. "Saydamlık penceresi" olarak adlandırılan bir sistem, dalga uzunluğunun 500 nanometre (2) dolaylarına yerleştirilebiliyor. Ayrıca lazer ışınları aracılığıyla havadaki araçlarla denizaltılar arasında bağlantı sağlama tasarıları üzerinde de çalışılıyor. Tüm bunlara ek olarak toprağm en derin bölgelerine girebilecek askeri amaçlı özel radar donanımlarımn geliştirilmesi de tasarlanıyor. örneğin 1987'de son derece gelişmiş Amerikan radarları 5000 metre yüksekllkten, toprağm 200 metre derinliğlnln harltasını çızebılmışler Böylece gelecektekı uyduların karanhkta kalan her şeyi ortaya çıkarabileceklerini söylemek abartı olmasa gerek. D (1) 3Gigahertz = 3.10 Hertz (2) 1 Nanometre =1CT9 NMMI Tınma Tanımla Mlrtame Tnmria (nwtcg (ımıre (Mtra (Mtra •tank) oUrak) •tarak) •tarak) nsanoğlunun yaşam süresi, uygarlığın ilerlemesi ile iyi yaşam koşullarının sağlanmasmdan sonra uzamaya başlamıştır. Amerika Biıieşik Devletleri'nde 20 milyondan fazla insan 65 yaş ve üzerindedir. Bu ülkede i900yıllarında nüfusun %2,5 kadarı 65 yaşın üzerinde iken bugün nüfusun %10'undan fazlası bu yaşın üzerinde bulunmaktadır. Ülkemizde de ortalama yaşam süresi her geçen gün artmaktadır. 1900'lü yıllarda maksimal ömüı süresi 47 iken, bugün gelişmiş ülkelerde kadınlar 77, erkeklerde 70 yaşı aşmıştır. Burada şu soru akla gelmektedir: Yaşlılık ne zaman baslamaktadır? Dünya Sağlık örgütü, 4559 yaşlar arası orta yaş „ 6074 yaşlar arası yaşblık 7589 yaşlar arası ileri yaşlılık 90'dan yukarısını ihtiyarlık olarak sınıflandırmıştır. Dünya nüfusunda ortalama yaşam süresınin artması, yaşlılığın getirdiği problemlerin çözümü ıle ılgili araştırmaları da yoğunlaştırmıştır. Dünyada çıkan dergilerın 10'dan fazlasının ismi yaşlılık ıle ilgilidir. Bu dergilerde hem ınsanlarda hem de deney hayvanlarında yapılan araştırmaların sonuçları yayımlanmaktadır. Yaşlılıkla ilgili dığer önemli bir olay da ınsanın maksimum ne kadar yaşadığıdır. Bu konuda çok spekülasyon olmasına rağmen, 1989 yılında yazılan bir kıtapta, bılımsel olarak tespıt edilen 1 kişı 120 yaşın üstünde, dığer 3 kişi de 114, 113 ve 112 yaşlanndadır. Yaşlanma organizmada bir bütündür, bu bütün içinde beyin yaşlanması da hem sosyal hem psikolojik hem ekonomık boyutları olan çok yönlü bir problemdir. Yaşlanan insan beyninde nasıl bir nörofizyolojik değişim olmaktadır? İnsan beyninin yaşlanması konusunda çok sayıda araştırma yapılmıştır. rından oluşan ak madde dediğimiz iki kısım vardır. Yaşlılıkta hem gri maddede hem de ak maddede gerileme olur. Gri maddenin kaybı daha erken yaşlarda olduğu halde (2050 yaş arası) ak maddenin kaybı daha ileri yaşlarda ortaya çıkar (7090 yaş arası). Fakat serebral hücre kaybının (atrofinin) başlama yaşı tam olarak bilinmemektedir. Bir grup araştırıcı hayatın ergenlik döneminden sonra atrofinin başladığını ileri sürerken birçok araştırıcı da 60 yaştan sonra beyindeki atrofinin arttığını tespit etmişlerdir. 228 sağlıklı normal insanda bilgisayar tomografi ile beyin atrofisinin incelendiğı araştıtmada, 50 yaştan sonra atrofinı hızlı bir şekilde arttığı ve beynin ıçindeki karıncıkların genişlediği gösterilmiştir. Japonlar üzerinde yapılan bir otopsi çalışmasında da 2025 yaşlarında ve ortalama beyin ağırlığının 1422 gramda, 7075 yaşlarında 1336 grama düştüğü tespit edilmiştir. Beyin atrofisinin demans (bunama) ile ilişkisinin önemli olduğunu ileri süren araştırmalar çok sayıdadır. Yaşlılıktaki beyin atrofisinin en önemli nedeni nöron kaybıdır. Doğumdan önce nöronlar farkhlaşmalarını tamamladıkları için ömür boyu aynı nöronlar görev yapar ve bunların sayılarının azalması atrofinin ana nedenidir. Yaşa bağlı olarak beyinde nöronların kaybının bütün beyinde üniform olmadığı tespit edilmiştir. Bazı beyin bölgelerinde çok fazla nöron kaybı olduğu halde diğer bazı beyin bölgelerinde yaşla nöron kaybı hiç olmamaktadır. Beyinde nöronlar kayba uğrarken beyinde diğer bir hücre çeşidi olan glial hücrelerin sayıları artmaktadır. Yaşlılıkta beyin nöronlarının kaybının yaşlı kişilerin yeni olaya akomodasyon kabiliyetinin azalmasına ve strese uyum yeteneğinin eksilmesine neden olduğu ileri sürülmektedir. Yaşlılıkta bu histolojik değişiklıklerin yanında kanbeyin bariyerinde, öğrenmede, beyin DNA'sında, kan akımında, beyin glikoz kullanımında ve beyindeki nöronların birbirlerı ıle olan ilışkilerınde ve beyin nörotransmiterlerinde (beyindeki kimyasal iletiler) de önemli değişiklikler olmaktadır. Bunları başka bir yazıda açıklamak mümkündür. Burada şunu vurgulamakta yarar vardır. Yaşlanmanın beyin aktivitesi üzerine ve öğrenmeye etkisi tam aydınlığa kavuşmamıştır ve bu etki kişiden klşiye çok değışmektedir. Bazen, 70 yaşın üzerindeki bir insanın performansı 20 yaşındakinden daha iyi olabilmektedir. Örnek olarak Verdi, Otello'yu yazdığı zaman 73 yaşında, Humboldt 76 ile 89 yaşları arasında 5 ciltlik Kosmos kıtabını yazmıştır. Goethe, Faust'un ikinci cildini 70 yaşından sonra hazırlamıştır. Fakat yaşlanma diğer hücrelerde de olduğu gibi sinir hücrelerinde de geri dönüşümü olmayan değışikliklere ve fonksiyon kaybına neden olmaktadır. Nöron kaybı Sivll yerleşim yerleri Oenızaltılar (üstte) Yollar Askeri kamplar Maden bölgeleri Köpruler Birlikler Uçaklar Füze bataryaları Radarlar Malzeme depoları Kara taşıtları Topçu birlikleri 60 9 9 9 9 6 6 3 3 1.5 1.5 1.5 0.9 30 3 6 6 10 6 4.5 2 1.5 0.9 0.5 0.6 0.6 0.5 1.5 1.8 4.5 0.9 1.5 1.2 0.6 0.3 0.3 0.3 0.3 0.15 3 0.9 0.6 15 0.003 0.9 0.3 0.3 0.15 006 0.25 0.06 0.05 4/Çeşltll nesnelerl taramak için gereken gözetleme gucu Beyin yaşlanmasını ana hatları ile aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. Postmortem yapılan araştırmalarda yaşlı insanların beyin ağırlığının %78 arasında azaldığı tespit edilmiştir. Bu konuda beyin ağırhğındakı azalmanın %15 civarında olduğunu bildiren araştırmalar da bulunmaktadır. Burada yaşlı insanların ölümlerinden önceki klinik hikâyeleri ve ölüm şartlarına göre beyin ağırhğındakı kaybolmanın hesaplanması önem kazanmaktadır. Beyin sinir hücrelerinden (nöronlardan) oluşan gri madde ve nöronların uzantıla Beyin ağırlığında azalma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle