Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM KÜLTÜR İstanbul'un su sorunu Ülkemizde hiçbir bölge, 1015 milyon nüfusu besleyecek kaynak zenginliğinde olamaz... Su sorunu da bombayla çözülmez. Vehbi Belgil stanbul, bu yıl, tarihinin büyük kuraklık dönemlerinden birini yaşıyor. Durumu daha da kötüleştiren bir olay, susuz birkışı susuz bir yazın izlemesi oldu. Böyle olmasa idi kuraklık çekmeyecek mi idik? Sonuç şu: Kentimizde sulu kışları sulu yazlar sürekli olarak izlese de su derdi yine çözülemez. Birçok nedeni var bunun: 1) Dünya kentlerinin hemen hepsi büyük akarsuların kenarında kurulmuş olduğu halde istanbulumuz, akarsu görüntüsü veren bir körfezin (Haliç'in) kenarında kurulmuş. Fransızların "Avrupa'nın tatlı suları" adını verdiği Kâğıthane suyu bir kenti yaşatacak bollukta değil. Bu yüzden, kent, özellikle Bizans dönemınden bu yana, hep su sorunu ile karşı karşıya kalmış. Açık hava sarnıçları olan büyük ve derin havuzlar, geniş kuyular, büyük su kemerleri, yeraltı sarnıçları, yağmur sularını toplamada kullanılan ev sarnıçları bunun kanıtları. 2) Susuzluğun ikinci nedeni, suyun aritmetik bir diziye göre (1234...) artmasına karşılık nüfusun geometrik diziye göre (katlı diziye göre) artması (2481632...). Atalarımız yeni aldıkları yerleri Anadolu'dan insan getirerek Türkleştirmişler, zenginleştirmişler. Bugün bu iş kendiliğinden oluyor. Bunda baş neden, fabrikaların daha çok istanbul'da kurulması. Fabrika demek, su demek olduğuna göre su ihtiyacı hem göç, hem fabrikalar yüzünden katlı diziye göre artmakta. Otelleri de fabrika sayabiliriz. Büyük bir otelin gündelik su gereksinmesini bir düşünün... mı çıkarılmamalı). I Yapılacak iş, yalnız istanbul'un değil, bütün kentlerimizin dengetl büyümesini sağlamak. Bir kaba, alacağı kadar su koyabilirsiniz. Fazlasını başka yere aktarırsınız. O halde yapılacak ilk iş, kentin daha fazla büyümesini durdurmaktır. Bu da işyeri açılmasını önlemektir. Batının eski büyük kentlerinde fabrika yapılmasına müsaade edilmediği gibi mevcutların genişletilmesine, hatta onarılmasına da izin verilmiyor. Yani, gelişme, illere yayılmak isteniyor. Fransa'nın "Berlıet" (Berliye okunur) kamyonlarının büyük çoğunluğu Lyons (Lion) kentinde üretiliyor. Ortak Pazar Antlaşması'nın kuruluş nedenlerinden biri de hem bölgeler, hem ülkeler arasında uyumlu gelişmeyi sağlamak. Bu amaç, önsözde şöyle anlatılıyor: "Bölgeler arasındaki farklılığı ve bunların daha az gelişmiş durumda olanlanndaki gecikmeyi azaltma yoluyla ekonomilerinin birliğini güçlendirmek ve dengeli gelişmesini sağlamak." Ortak Pazar'a bizi almak istememelerinin bir nedeni hem ülke, hem bölge olarak anormal durumda bulunuşumuz. Önce bölgelerimiz arasındaki anormallikleri, sonra ülke olarak Avrupa karşısındaki azgelişmişliğimizi ortadan kaldırmamız isteniyor bizden. Tekrar ediyorum. Ülkemızin hiçbir bölgesi 10 milyon nüfuslu bir kentin su gereksinmesini karşılamaya elverişli değil. Bu yüzden, fabrika yapımını başka illere kaydırmak gerekiyor. Anadolu'dan kentimize halk, fingirdemek için değil, çoluğunu çocuğunu geçindirmek için gelıyor. Geçim imkânları başka yerde de varsa, istanbul'a neden gelsin vatandaş? Anadolu'dan gelenlere 1650'de "istanbul zengin şehridir, fakir şehri değildir. Geçinemeyen gidip Anadolu'da otursun, bulgur bulamaç yesin... Bir alay Türk çiftini çubuğunu bozup gelip bu nâzenin şehirde zevk ediyorlar. Et vesair şeyler ayaklarına getiriliyor. Sonra da pahalıdır diye almak istemiyorlar. Beğenmeyen eski yerine gitsin." (Nâimâ, 5/97) diyormuş baştakiler. Menderes'in sıkışık günlerinde de böyle laflar edilmişti. Bugün bunu kim kime söyleyebilir? Evet, kentimizin su sorunu Ankara'dan para, gökten yağmur, Sapanca'dan su beklemekle çözülebilecek türden değil. Kısa vadeli önlemlerle de çözülemez. Ne yapılmalı? Fabrikalar başka yere 3) istanbul çok büyük kent, daha doğrusu "devkent" olmaya elverişli bir yer değil. Anadolu yarımadasından ayrılan ince bir şerit görünümündeki Kocaeli Yarımadasının ucuna sıkışmış bir yer. Bunu çarpıcı bir biçimde şöyle anlatabiliriz: Bir yakasını Anadolu, bir yakasını da Avrupa sayarsak, İstanbul, Galata köprüsüne benzetilebilir. Kentin 10 milyonluk nüfusu bu köprü üzerinde yaşatılmaya çalışılıyor. Olmaz böyle şey... 4) Bugün İstanbul diye bir kent varsa, biz bunu, kentin setler üzerine kurulmuş olmasına borçluyuz. Bu setler olmasa idi toprakların erozyonla akıp gitmesi yüzünden kent diye bir şey kalmazdı ortada. Bu setli durum, suyun taşınmasında da büyük güçlükler çıkarıyor. 5) Nihayet, beşinci bir olumsuzluk, ülkemizin, fakir kaynaklardan yana zengin olması. Kaynak deyişi içine sadece madenler değil, su da dahil. Ülkemizde hiçbir bölge 1015 milyon nüfusu besleyecek kaynak zenginliğinde olamaz. Dengeli büyüme Bu yazdtklarımdan şu sonuç çıkıyor: Hiçbir kentin "devkent" olmasına müsaade edilmemeli, fazla nüfus, ya başka bölgelere veya yeni kurulacak kentlere aktarılmalı. Devkentler sadece su sorunu yaratmıyor; savunma, beslenme, çöplenme, pislenme, sağlık, asayiş, taşıma, iletişim, öğretim... gibi sorunlar da yaratıyor. Savaş halinde İstanbul'un su kaynaklarına, köprülerine atılacak bir iki bombanın bize neye mal olacağını bir düşünelim... Bu durumda, istanbul'un su sorunu, bir belediyenin işi olmaktan çıkıyor, bütun devleti ilgilendiren bir sorun halini alıyor. Sapanca Gölü'nden, Meriç'ten, Ergene1 den ve daha bilmem nereden su getirmek ve son olarak, yağmur yağdırmak gibi önlemler göz boyayıcılıktan öteye gidemez. Sapanca Gölü'ndeki su, Sapanca'da insan yokmuşçasına ele alınmak isteniyor. Oysa göl, önce Sapancalılarındır (Benim Sapanca ile uzaktan yakından ılgim olmadığı için bu sözümden "bölgecilik" anla ÇANAJANS 151 00 44 FAX: 151 41 55 ENGLISH LANGUAGE CENTRE İNGILIZCE DİL KURSU CHeD İNGİLTERE DE İNGİLİZCE Horgket 8Temmuz 1990 ' Okul rehbeıierince hovoolanında karjıtemna v * ugurtamo. 6zenle seçllml; olle yannda tam paroh/on konaktama. haftoda 15 öen kıgıltzce. ( totyal ve ıport* etklnllkter, yonm ve tam günlük gezilef. ka1*m sertlfıkcs fyoia dahüdlf (Uçak bitetl ve konut (onu harlç. «Vat 15 kı»llk Ik 20 KİŞİLtK SINIFLARDA UNİVERSİTE HAZIRLIK k • • İH lîSIIAMSI GÜÇLÜ EĞİTtMve ÖĞF ETÎM 1 Kadıköy Şubemiz Açıİdı Mertraz: İstanbul C. No. 21 BakırköyTel:583 83 27â726353 JJBE:Sögutiuçeyne Cd. OeıtelZeynelSk. No. 13Kadfcoy Tel:3369629, TEK DİLLE YAŞANIR Mİ? İNGİÜZCEV1 YaAMERİKA'd» YaİNGILTEREd* Yada İSTANBUL BESrdcOGRENİN Diledlğlnlz ortamda. Güvenilir yöntemle Kısa surede. En uygun ödome koşullarıyla EVET GEUN BIRLIKTE KARAR VERELIM BUYÜK SURHELIOTEU KARŞISIGAYRETTEPE 174 28 90 174 28 91 BARAT Yuridışı Usın Okullan TtmsllcllMI Abkiai HOrriyd Cd Yonca Apı No. 282 Kat 4 D. 12 80270 Şlfll / İstanbul VT»1:147 4488 148 43 57 F « t T 1 w k W f r : 131 2942 T « l » ı : ' t YABANCIDİL ÖGRENMEK İSTİYORSANIZ Lütfen blzl arayın. 14707341407387 17