17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KÜLTÜR Karadeve, Antaly s Baş pehlivanı' Develerin baş pehlivanı, 150 bin TL'lik ödülü kazanmanın gururuyla, ağzı burnu köpük içinde, galibiyet turu atıyordu. Nadir Paksoy yolu var: Tusla, hükmen ve puanla. Rakibinin boynunu yere değdiren (deveci deyimiyle 'yıkan') deve güreşi 'tuşla' kazanıyor. Rakibini sahadan kaçırtan deve, hükmen galip sayılıyor ya da yine deve güreşinin özgün deyimiyle 'kaçan deve' hükmen mağlup ilan ediliyor. 'Yıkma' ya da 'kaçma' durumu olmayıp kıran kırana güreş tutulduğunda, hakem heyetinin tespit ettiği belirli bir süre içinde (15 dk, yarım saat gibi) üstün güreşen deve müsabakayı 'puanla' kazanıyor, Boynuyla rakibinin boynunu yere değdirebilmek, yani 'tuşa' getirebilmek için devenin 'oyun' bilmesi gerekiyormuş. Oyunlar içinde en gözde olanlan çengel, kapan ve makas; oyun bilmeyen, dolayısıyla da güreşçilerde kaba kuvvet ile rakibine üstün gelmeye çalışan deveye 'kazık deve' deniyor. ntalya'nın Çakırlar köyünün futbol alanı tıklım tıklım. Kamyonların, traktörlerin kasaları bir yana, çevre damlar, balkonlar salkım saçak. Meydanda seyre uygun bir köşe bulabilme amacıyla kalabalık arasında gedik ararken kırmızı pazubantlı görevlilerce yolumuz kesildi. Omuzumdaki fotoğraf makinesi, bıyıksız parlak suratlarımız, 'şeherli' kılığımızla 'kırmızı pazubantlann' onca kalabalık arasında bizi şıp diye yakalamaması safdillik olurdu herhalde. Pazarlık fayda etmedi, 'yayla yolları yaptırma yararına' adam başı 10'ar binlik giriş ücretini toka edip meydana süzüldük... Bizı gazeteci sanıp hakem heyetmin yanında 'ağa köşkünde' yer açtılar ve dolayısıyla boyunlarımız sahadaki 'güreşçiler' gibi uzayıp kıvrılmaksızın keyifle güreşleri seyre koyulduk. Meydanda üçbeş çift deve birbirlerine karşı 'vaziyet almış', öylecene koklaşıp duruyordu. Develerin çevresinde kırmızı gömlekli 'ayjncılar', ellerinde urgan tetikte bekliyor. iş sarpa saracak, yani develer birbirini ısıracak ya da çevreye saldıracak oldu mu 'ayırıcılar' bir ucü develere bağlı urganları çekiştirerek develeri engellemeye girişiyorlar. Deve güreşleri tıpkı yağlı pehlivan güreşleri gibi boy boy: Ayak, orta ve baş olmak üzere üç 'siklet'te kapışıyor develer. Ayak 56, orta 78, baş 910 yaş arasındaki develeri kapsıyor. Devenin ömrü 30 yıl civarındaymış; gencine 'daylak' diyorlar. Deve güreşlerinde de 'ademoğlu güreşlerindeki' gibi güreşi kazanmanın üç A Güroş bitmiş, ağızdakı kafes çıkartılmış, kopukler silinmlş. Artık galibiyet gülümseyişı ıçin hıçbır engel yokl ara boş bulunup Yusuf Nacaklı'ya soruyorum: Develerin erkeği mi, yoksa dişisi mi daha iyi güreşir diye. Önce o da boş bulunup kahkahalarla gülüyor, sonra cahilliğime verip ciddi ciddi yanıtlıyor: "Bre oğul insanın dişisi güreşir mi de deveninki güreşsin!.." Güreşe uygun develer belli başlı üç cins: En makbulu Arabistan'dan getirilen çift hörgüçlü, tüylü 'buhur' türü develer. Bunu, 'buhur' devenin, yerli 'yoz' deveyle çiftleşmesinden olan, yine tüylü nacır' deve izliyor. 'Nacır.devenin 'yoz' deveyle çiftleşmesinden olan 'yurdaaçan' deve de güreşe uygun üçüncü sırasındaki makbul cinsi oluşturuyor. Güreşler böyle 'kıran kırana' süredursun, bız biraz da saha kenarındaki muhabbete, coşkuya bir göz atalım. Hakem heyetinin önünde, elinde mikrofon, yörenin en ünlü cazgın Rüstem Keskln, havayı kızıştırraa amacıyla yırtınıyor... Bir yandan güreş ortamını coşkulandırırken, bir yandan da güreşlere, dolayısıyla 'yayla yolları yapımına' bağışta bulunması muhtemel esnafı ve eşrafı tahrik ve takdir etmekle meşgul: 'Evveeet. Falanca ağadan 100 bin, filancadan 200 bin. Evvet, eveeet, yanlış duymadınız, filanca ağa bu ha yırlı hizmetimize 200 bin bağışladı.. Bakın muhtarımızdan da 500 bin.' gibisinden haykırışlar mikrofonu doldurup sahada yankılar uyandırıyor. Güreşte ısırma yasak Dişi deve güreşir mi? Devesı 'baş pehlivan' develer arasında güreşecek Kumlucalı Yusuf Nacaklı, bizim deve güreşi konusundakı 'cahilliğımizi' kıran en yararlı kişi oluyor: Çoğunlukla Ege bölgesine özgü olmakla birlikte Akdeniz bölgesinde de örneğin Antalya'nın Finike, Kumluca, Elmalı ilçeleri yöresinde de deve güreşi yapıhrmış. Ve genellikle yol, su yolu, okul, cami gibi hayır işleri yararına düzenleniyor. Deve güreşleri kış aylarında.yani deveci deyimiyle 'zemheri ayında' oluyor. Güreşlerin 'zemheride' oluşunun havaların serınliğinin yani sıra bir de biyolojik açıklaması var: Bu aylar develerin 'kızışma' mevsimiymiş. Bir Çağımızda develer de reklam alır olmuşlar! Söz konusu sürücü kursu reklamı her ne kadar devenin sırtında yer alsa da deve sürucülüğüyle bir ilgi taşımıyor: Deve, sırtında motonze sürücü kursu'nun reklamını yapıyor! Bir ara 'orta boy a' güreşen develerden biri rakibinin ayağını ısırıveriyor. Aslında ısırmayı önlemek amacıyla develerin ağzında tel kafesler var. Hakem heyetininbaşı, tel kafesi sıkıca bağlamadığı gerekçesiyle ısıran devenin devecisine kızıyor. Cazgır Rüstem bu durumdan da görevi doğrultusunda yararlanmakta gecikmiyor: 'İşte böyle! Urgan kırıldı, deve ısırdı..' Ayağı ısırılıp yaralanan deve için saha 'baytarı'm çağırıyor Rüstem. Saha 'baytarı' elinde siyah körüklü bir çanta seğirtiyor. Yaralı deve saha kenarına alınıyor. Birazdan 'Çakırlar Deve Güreşi Ağası' seçilecek. Bu amaç için yetiştirilen, boynuzları kırmızı kurdeleli koç açıkarttırmaya sunulacak. En fazla kim verirse önümüzdeki yılın güreşlerinin ağalığı onda kalacak. Kızışmalı geçen açıkarttırmanın sonunda koç 2.5 milyona Çakırlar köyü muhtarında kaldı. Muhtar 70 yaşını aşkın ağırbaşlı bir ihtiyardı. Omuzlar üstünde, davulzurna eşliğinde meydanda dolaştırılma önerisini reddetti: 'Ben zaten ağayım. Tantanaya ihtiyacım yok. Sırf hizmet olsun diye güreş ağalığına niyetlendim' diyerek şöyle hafifçe yerinden doğrulup seyircileri selamlamakla yetindi. Derken baş pehlivan develerin kapışma vakti geldi çattı. Kumlucalı Yusuf Nacakh'nın 'pehlivan'ı, Demreli Abdullah Çakır'ın 'Karadeve'si, Kavacıklı Mehmet'in 'namı diğer, keçiboku Mehmet'in 'Zilli deve'si, Finikeli Recep Kaçmaz'ın 'Boncuk deve'si "başa' kaldılar. Cazgır Rüstem'in sesi kısılmaya yüz tutmuştu. Son bir gayret 'Kolanları takın. Yularları sıkın. Sahaya varınl' diyerek devecilere haykırdı. Ve sonunda Demreli Abdullah Çakır'ın 'Karadeve'si 1990 Antalya Çakırlar 'baş pehlivan devesi' unvanını kazandı. 'Baş'a konan 150 bin TL'lik ödülü kazandırmanın gururuyla ağzı burnu köpük içinde, mağrur adımlarla sahada galibiyet turunu attı salına salına...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle