24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FİZİK S A Ğ L I K L I D İ Y E T Nötrinolar ve fizik yasaları I ki astrofizikçi, parçacık fiziği standart modelinin Güneş'ten gelen nötrinoları açıklamakia yetersiz kaidığını savunuyor ve bunun standart modelin ötesinde yeni bir kuramla açıklanabileceğini ileri surüyor. Eğer yanılmıyorlarsa, astrofizikçilerin Güneş'in nasıl çalıştığı hakkındaki düşüncelerini yeniden gözden geçirmeleri gerekmeyecek. Buna karşıhk, parçacık flziğinde önemli bir çalkantıya neden olacak. Geçmişte, astrofizikçiler Güneş'in merkezindeki sıcakiığı ve buna sağlayan nükleer tepkimeleri açıklamak için yıldız yapısı üzerine standart düşüncelerden yararlandılar. Bunu parçacık fiziğinin standart modeliyle birleştirerek, bir saniyede çeşitli enerjilere sahip kaç nötrinonun Yeryüzü'ne ulaşacağını tahmin etmeye çalıştılar. Fakat yirmi yıldır, Güney Dakota'daki gözlemevinde Güneş'ten gelen nötrinoları saptayan Ray Oavis va arkadaslan, umulan sayının 3.5'te biri kadar nötrino belirledi. Bu sonuçlara göre, ya Güneş fiziği ya da nötrinolar hakkındaki varsayımlarımız yanlıştı. Princeton'da bulunan İleri Çalışma Enstitüsü'nden John Bahcall ve Cornell Üniversitesi'nden Hans Bethe bu durumu açıklayabileceklerini diişünüyor: Nötrinolar, elektron, muon ve tau parçacıklarına bağlı olarak üç biçimde geliyor. MSW kuramı diye bilinen bir düşünceye göre, Güneş'in içinde bazı elektron nötrinoları öteki biçimlere dönüşüyor ve dolayısıyla saptanamıyor. Bugün yapılan ölçümlerde yalnızca elektron nötrinoları belirleniyor. MSW kuramının bir türevine göre, yüksek enerjili elektron nötrinoları büyük ölçüde basınç altında kalıyor. Fakat, yapılan ölçümler bu yaklaşımı doğrulamıyor. Bir diger olasılık ise, kütlfe olarak çok küçük farkı olan iki nötrino biçimi arasındaki bir salınmanın buna yol açması. Bu durumda basınç düşük enerjilerde gerçekleşiyor. Bu varsayım yapılan ölçümlerle de uyuşuyor. Bahcall ve Bethe, MSW kuramının bu türevinin en uygun açıklama olduğunu düşünüyor. Lousiana State Üniversitesi'nden Mlchael Cherry, bu tür bir galyum deneyinden elde edilen ilk verilere göre, düşük enerjili elektron nötrinoların bulunmadığını belirtiyor. Ancak, deneyin istatistiklerinin henüz yeterli olduğu söylenemez. Tüm bunlar parçacık llzlkçllerl arasında büyük heyecan yarattı, çünkü MSW kuramı parçacık etkileşimi için standart "elektrozayıf" kuramının ötesine geçiyor; bu kuram, uzun süredir doğada bulunan tüm kuvvetleri bir araya getirecek Büyük Birleşlk Kuram'ın ilk adımı olarak görülüyordu. Birleşik Kuram'ın bazı biçimleri çok küçük kütleli nötrinolar öngörüyor, eğer Güneş nötrinoları deneyleri bu küçük kütlelerin kesin ölçümlerini sağlarsa, Birleşik Kurama bir adım daha yaklaşacağız. (m.a. N«w Sctontlat, 1743) Diyet yapmak sizi neden şişmanlatır? Hareket ve diyet birlikte yürütülmektedir. Hareketsiz bir kimse için diyet, hem bir yenilgi hem birtehlikedir. Doç. Dr. Meltem Bayraktar. A.Ü.Zir. Fak. Ev. D iet kitapları, zayıflama rejimleri konusunda iki sava dayanılarak yazılmıştır. Bu savlardan birincisi, yapılan zayıflama rejiminin metabolizmanın hızını etkilemediği, ikincisi de bu rejim sırasında kaybedilen ağırlığın genellikle yağ doku olduğudur. Ancak diyet yapmak, metabolizmayı etkiler ve diyet yapan kişinin metabolizması yavaşlar. Yine diyetle kaybedilen sadece yağ değildir. Zayıflama rejimine vücudun ilk tepkisi, acil durumlar için kullanabileceği enerjiyi devreye sokmasıdır. Bu enerji ise vücuttakı yağdan değil, glikojenden elde edilmektedir. Glikojen, glikozun (karbonhıdrat) bir başka şekli olup su ile çözünmüş olarak kaslarda ve vücudun en hayati organı olan karaciğerde depolanır. Vücut normal olarak 44,5 kg. glikojen ihtiva eder. Vücutta glikojen kaybı, kanda şeker düzeyinin düşmesine neden olur. Sonuç ise kendinl güçsüz hissetme, depresyon, yorgunluk, sinirlilik, bazen bayılma hissi ve baş dönmesi şeklındedir. Diyet yapan kişi glıkojenle birlikte vücudun diğer bölgelerinden de su kaybeder. Bir Türk hamamında uzunca bir seansta ter yoluyla 3 litre su kaybetmek mümkündür. Ancak insan vücudunun %5065'i su olup, bu su, metabolizmadaki süreçler için gereklidir. Vücut, yapılan diyete uyum yapmak için vücudun içinde ve dışındaki hücrelerde su miktarını azaltır. Biz bir zayıflama rejimi ile açlığa mah Eko. Y.O. kum olma arasındaki farkı bilebiliriz, fakat vücut bunu ayırt edemez. Bir zayıflama rejimine başladığımızda vücudumuz bunu açlıkla karşılaşmışız gibi algılayıp koruma mekanızmasını harekete geçirir ve bunun için vücut yağ dokusu üretir. Diyet yapan kişinin vücudu glikojen ve su kaybederek kendini yapılan diyete adapte ettiğinde, kaybedilen, yağ değil vücudun en az ihtiyaç duyduğu adale ve kas dokusudur. Ûzellikle diyet yapan kişinin fiziksel faaliyeti yoksa bu kişiler, özellikle kas dokusundan kaybetmeye eğilimlidirler. Çünkü bu kişilerin adaleye ihtiyaçları yoktur. Diyet rejimleri genellikle günde 10001500 kalori ya da daha az kalori alımını öngörür. Bu şekildeki sert bir uygulamaya vücut kendini nasıl adapte etmektedir. Bu konudaki teorilere göre vücut yağ kaybetmekten başka seçeneğe sahip değildir. Fakat gerçekte vücudun seçenekleri birden fazladır. Vücut yalnızca yağ depolarını korumakla kalmaz, glikojen, su ve kas dokusu kaybı ile birlikte faaliyetlerini de yavaşlatır. Aynı zamanda hayati fonksiyonlannı da yavaşlatır. Diyet yapan kişinin metabolizma hızı, oruç tutan ya da aç olan kişinin metabolizma hızındadır ve bunu yeni duruma uyum sağlamak için yapar. Diyet sona erdiğinde vücut kaybettiği glikojen ve suyu yerine koyar. Çünkü bunlar onun hayati fonksiyonları için gereklidir. Tabii bu miktar diyet sırasında kaybedilen mıktar kadar olacaktır. Bir kural ola rak eğer bir diyet sonunda 56 kg kaybedilirse diyetin sona ermesıyle 56 kg geri kazanılacaktır. Doğal olarak bu diyet yapan kişinin hatası değildir. Kuşkusuz, uzun süren bir diyet yağ kaybına neden olacaktır. Fakat metabolik olarak aktif doku kaybı vücudun enerji ihtiyacını etkileyecektir. Bunu bir örnekle açıklarsak, yetişkin bir kadın diyet yaptığında 9 kg. kaybediyorsa önce 2000 kilokaloriye daha sonra 1500 kilokaloriye ihtiyaç duyar. Ancak çok az sayıda kişi bir diyet bitiminde çok az yemekle yetinebilir. Vücudun diyetin uygulandığı sıradaki açlığını gidermek için kişi hemen diyete başlamadan önceki kadar çok yemeye başlar. Bu kişinin sahip olduğu alışkanlığın sonucu değildir. Çünkü vücut uzun süre yememenin neden olduğu açlığı gidermek, kendini yenilemek, diyet sonrası ilk günlere uyum yapabilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bir kez glikojen ve su vücutta yerine konulduğunda, hareketsız kişinin vücudu yeniden yağlanma ve daha az kas yapma eğiliminde olacaktır. Hareketsiz biri için bir diyetin sonucu, diyet bitiminde vücudun kazandığı ağırlık ve vücut kompozisyonunun değişmesidir. Vücuttaki adale dokusu oranı azalırken yağlı doku oranı artmaktadır. Sonuç; kas kaybederek şışmanlamaktır. Hareketsiz bir kimse için yaşam boyu diyet yapmak bir yenilgi değil aynı zamanda bir tehlikedir. Hareketsiz biri için bir diyetin net sonucu, bir miktar ağırlık kaybı olabilir, fakat böyle bir kimsenin vücudunda yağ oranı daha fazla olacaktır ve kesinlikle hareketsiz olan kişiler, diyet sonucu diyete başlamadan öncesinden daha yağlı olacaklardır. Çünkü, daha ağır olan kasların yerini daha hafif ve hantal olan yağ dokusu alacaktır. Vücuttaki yağ, kas dokusundan metabolik olarak daha az aktiftir. Vücuttaki yağ oranı ne kadar fazla olursa vücut metabolizması o kadar düşük olacaktır. Tabii ki bu durum vücudun fonksiyonunu etkin olarak yerine getirdiğinin bir işarettir. Vücudun bir diyet rejimine karşı kendini koruma tepkisi, bir açlık sırasında vücudu en iyi uyum yapacak halde tutmaktır. Bu da daha az yiyecek ihtiyacı ve daha fazla yağ depolamakla mümkün olabilecektir. Hareketsiz bir kimse için, vücudun metabolızmasını yavaşlatmak ve şişmanlamak için en emin yol diyet yapmaktır. Her diyet, vücudu daha az enerjik olacak şekilde eğitir. Yiyeceklerden daha az enerji ihtiyacı ve yiyecekleri yakmak için gerekli oksijenden daha az enerji kullanmak gibi. işte diyet yapmak kişiyi bu nedenlerle şişmanlatır. KAYNAK: Geoffrey Cannon, Hetty Einzig 1983. Diyeting Makes You Fat, Century Publishing. Hareket şart
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle