24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T ARTI ŞM A İnsanların hayatı, sağlığı konusunda bir uzman kendini tek sorumlu ilan ediyorsa, tıp etiğinden uzaklaşmış olur. Havvai deklarasyonunda, bir hekimin hastasını, hastalığı konusunda aydınlatma zorunluluğu, tüm ayrıntılarıyla belirtilmiştîr. Uzm. Dr. Ş.Caner Etnık, Psıkıyatr Hasta ve hekim hakları üzerine umhuriyet'ın Bılım Teknık ekının 193 sayısında bir çağrı var Bir hastanın "bel fıtığı" nedenıyle tam 12 uzmana gıttığı ve hepsının çok farklı şeyler söyledığı belırtılıyor "Bızde hasta hakları nerede ve nıçın yok? Tıp etığı, doktorlara, konuya yakın bir uzak meslektaşlarıyla konsultasyon yapma zorunluluğu getirmıyor mu? Hasta kendı hastalığı uzerınde muhtemel tedavı ve yaklaşımlar konusunda nıçın ayrıntılarıyla aydınlatılmıyor" denıyor Böyle bir sorunun sorulması kuşkusuz yenı değıl, ancak bu kadargenış bir kıtleye seslenecek dergıde tartışma açmak oldukça cesaretlı bir adım Çünku konu yıllar, ama yıllar onceden tartışılmalı ve bazı maddı bazlara da ulaşılmalıydı "HASTA HAKLARI"yla ılgılı gözden geçırme ve deneysel çalışmalanm olduğundan bir bılım adamı olarak tartışmaya katılma ıhtıyacını hıssettım ÖncelıKle konu daha taze taze 14 kasım 26 Psıkıyatrı ve Nörolojık Bılımler Kongresı'nde genış kavramlarıyla bırlıkte tartışıldı 3 kasımda yıne bir sözel teblığım "Hasta Hakları ve Mudahale Etme Uzerıne Ön Çalışma" konuluydu (1) Aslında gerek hasta hakları gerekse hekım sorumluluk sınırları yıllardır tartışılarak bazı deklarasyonlarla belırlenmıştır 1947 "Nurnberg Code" 1964 "Helsınkı Deklarasyonu" (1983'te yenılendı) 1977 "Havvai Deklarasyonu" 1981 "Lızbon Deklarasyonu" (2) Butun bu deklarasyonlarda gerek hasta hakları, gerekse bıyomedıkal çalışma ve araştırmalarda uyulması zorunlu kurallar kesın ıfadelerle belırlenmıştır Bunlardan bazılarına bakarsak llk olarak "Hasta heklmlni özgürce seçme hakkına sahlptlr." Lızbon Deklarasyonu'nun c fıkrası "Hasta, yeterli bllgi edindikten sonra (hastalığı hakkında aydınlandıktan) uygulanacak tedaviyi kabul veya reddetme hakkına sahlptlr." Hawaı Deklarasyonu'nda bir hekımın hastasını hastalığı konusunda aydınlatma zorunluluğu tum ayrıntılarıyla belırtılır (2) Butun bu maddeler kuçuk bir kıtapçıgı doldurabılecek kadar uzayıp gıder Sa Üniversitelerde YÖK dönemi tahribatı keşke araştırmaların dışa yansıma oranı ile sınırlı kalabilseydi... Prof. Dr. Yusuf Vardar Üniversitelere 'akademik devalüasyon' şart! u sütunlarda dostum Prof Güven, unıversıtelerın YÖK uygulaması ıle uğradığı çökuntüyu gözler önune sermek ıçın, galıbd bıraz da acele ıle unıversıte araştırmalarının Cıtatıon lndex'te yer almalarının sayısal mukayesesıne dayalı bir analızını yayımladı Ne yazık kı verılen değerler oldukça hatalı ve noksandır Bunu pek çok öğretım üyesı, cevapları ıle dıle getırdı Nıtekım bu analızlerde Ege Universıtesı'nın adının dahı yer almamış olması ve bu ünıversıteden yakınen bıldığım pek çok değerlı bılımcının, uluslararası yankı bulmuş çalışmalannın belırtılmemış bulunması, hem bir gaflet hem de buyük bir noksanlık ıle haksızlık olmuştur Hemen ılave edeyım, temelde Prof Guven'ın endışelerıne katılıyor, haklı buluyor ve dıyorum kı "Keşke YÖK dönemının unıversltelerdekı tahribatı, araştırmaların dışarıda yankı bulamama oranı ıle sınırlı kalabilseydi" Aslında lyı nıyet ve buyuk umıtlerle çıkarılan ve YÖK'e hayat veren yenı unıversıteler kanununun ılk şeklı, bızzat YÖK tarafından % 50 oranında değıştırılmış, başlangıçta amaçlanan fonksıyonundan saptırılmış ve keyfi şekılde süreklı değışen YÖK uygulamaları ve yönetmelıklerı ıle sıstemık bir çökuntu yasası huvıyetıne dönuşmuştur Böylelıkle de unıversıtelerımız tam bir açmaza suruklenmışlerdır Aslında ünrversıteler, 12 Eylul öncesı ıdeolojık grupların estırdıklerı terör havası ıle suruklendıklerı çığırtkanvelvelelı gıdişten, bugun bıreysel keyfıtahakkumle yaratılan vesveselı bir suskunluk ortamına sokulmuşlardır Velvelelı ortam unıversıteler ıçın katastrofıydı Vesveselı ortam ıse muzmın bir felakete suruklemıştır Zaten unıversıtelerımızde bu hal bir sure daha devam ederse Batı'yı ızleme yakalama bir yana, anlamamız dahı mumkun olamayacaktır Çünku YÖK dönemi uygulamaları unıversıtelerımızde, • Yukselmelerde, bılgı, ehlıyet ıle lıyakat değıl başka k^ıterler geçerlı hale gelmıştır • Akademık unvan ve makamlar tahrıp edılmış ve sulandırılmıştır • Öğretımın bılımsellığt, ucret yarışı ıçınde ansıklopedık bılgı aktarımına dönuşturulmuştur • Ihtısasa saygı yok edılmıştır • Bılımsel ahlak sıfırlanmıştır • Hayalı yayın geçerlılık kazanmıştır • Her turlu akademık değerler yıtırılerek akademık hayatta da köşe dönme ön plana çıkarılmış, böylelerı en geçerlı matah olmuşlardır • Katılımcılık cezalandırılmış, bir şey yapmama ve mutılık ödullendırılmıştır Tek cumle ıle unıversıteler her yönden aşınmış ve her bakımdan akademık erozyon ıle enflasyon, unıversıtelerımızın bugunku hayat tarzı olmuştur Şuphesız toplumda temel olan bu kurumlarımız böyle gıdemezler Bu açmazdan çıkmak zorundadırlar Bunun ıçın atılımcılığı ve katılımcılığı esas yapan bir yapılaşmayı sağlayacak akademık bir devalüasyon unıversltelerımız ıçın kaçınılmazdır u •• C nıyorum ışın vehametı, ne hastaların ne de hekımlerın bu kurallardan haberdar olmasından, haberdar olma ısteğının bıle olmamasından kaynaklanmaktadır Bu benı şaşırtmıyor, çünku olay tıbbı aklın ötesınde bir olaydır (3, 4) Tıbbı etık konusuna gelınce "Etık kurul"ların oluşturulması, bir mentalkulturel gelışmışlığın sonucu ve göstergesıdır Tum Batı dunyası, etık kurulların oluşturulmasında o kadar yol katetmıştır kı hukukı dayanaklarını blle sağlamışlardır Bu neden gereklıdır? Bılgı edınmenın sınırı yoktur Bir dalda uzmanlaşsa bıle bir ınsan o zamana kadar elde ettığı bılgı bırıkımıyle insanların hayatı, sağlığı konusunda tek sorumlu olarak ılan ediyorsa kendını, etık kurul anlayışından uzaklaşmış olur Tıpta yuklenılen bılımsel ve vıcdanı sorumluluk "olanaksızlık"larla da affedılemez Bırılerı doğru yaparsa dığerlerının de doğru yapmaları ıhtımalı gıderek artar1 Tıbbı etık kurullarının oluşturulması, her şeyden önce tıbbı deontolojının, değışen çağa uygun dlarak duzenlenmesıne, kuralların oluşturulmasına ve uygulanmasına bağlıdır (4) Tıbbın dığer dallardan farklı olarak meslektaş ılışkılerını bir bılımsel ahlakı kurala bağlayan deontolojı, ne yazık kı öğretımeğıtımle sonradan verılecek bir şey de değıldır Bu genel kulturel mental yetışkınlıkle ılgılı son derece ınsanı bir konudur ve bir ınsanda ya vardır ya yoktur, ya uygulanır ya uygulanmazl Konu kuşkusuz sadece "hasta hakları" ve hekım sorumluluğu ıle sınırlı kalmıyor Bir toplum bıreylerının gelışmışlıklerı duzeyıne uygun olarak da hastalandıklarında "hasta hakları" konusunda kendınce nasıbını almasıdır Sormuyor ve oğrenmıyorsa ınsanın böyle bir sorunu olabılır mı bılemıyorum Tartışmaya katılacaklara teşekkurlerımle KAYNAKLAR 1 EMIK Ş Caner Hasta Hakları ve Mudahale Et me Uzenne Ön Çalışma 26 Psıkıyatrı ve N B Kongresı Izmır 14 Kasım 1990 2 WMA 1981 3 EMİK Ş Caner Tıbbı Deontolo|i Deontolopk Ar ketıpler EBTO BULTEN 1990 3 1819 4 EMİK Ş Caner Tıbbı Deontolo|i ve Insan llışkılerı EBTO BULTEN 1989 1 45 B Kültür mantarları üzerine Abdunnasır Yıldız D Dıcle Unıversitesı ergınızın 190 sayısının 7 sayfasında yayımlanan "Kultür Mantarı Nasıl Yetıştırılır" konusunda yazılan Hulya Peker'ın yazısı ıle ılgılı şunları belırtmek ıstıyorum, 1. Gunumuzde, 15 dolayında mantarın kulturu yapılmaktadır Bu şapkalı mantarların hepsıne de "Kultur Mantarı" adı verılmektedır Her turün yetıştırme koşulları farkhdır Konuda anlatılan yontem, Agarlcus bisparus (çayır mantarı) ıle ılgılıdır 2 Mantarın toprak altında köklerı bulunuyor denılmektedır Şapkalı mantarlar bıyolojıde kök, gövde ve yaprak gıbı farklılaşmış organlara sahıp olmayan bıtkıler grubuna dahıl edılmektedır Mantarlar kök ıçermıyorlar Mantarın toprak altında buiunan veya yüksek bıtkilerdekı kök ışlevını gören kısmına mısel adı verılır Zaten sap ve şapka da mısellerın yoğunlaşmış formudur Yanı, mantarın sap ve şapkası ıle toprak altı kısmı olan mıselın arasında sıtolojık (hucresel) farklılaşma yoktur Dığer yüksek bıtkılerde, toprak altı kısım ıle toprak ustu kısım arasında sıtolojık farklılaşma vardır Bu nedenle, mantar kokunden söz etmek yanlış anlamlara neden olduğundan dolayı bu terim yerıne mlsel kullanmak gerekıyor 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle