22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B i Li MPORTRE Bir doğabilimcinin öyküsü John Steinbeck'in Sardalye Sokağı öyküsündeki kahraman, ünlü doğabilimci Edvvard Ricketts'ten esinlenerek yaratılmıştı... llham Artüz "Sardalye Sokağı'nın "Doc"u yapmak, onları morfolojik, anatomik ve taksonomik özelliklerine göre sınıflandırmak görevini üstlenmişti. Ekolojı kavramı ortaya atılmadan önce, dünya edebiyatına katkıları kadar, tabiat tarihine de büyük katkılan olan Jochan Wofgang Goethe, meşhur Faust'unda iki kıta ile bu konuya değinmişti: "Bir kimse bir canlıyı inceler, tanımlarken / önce onun içinden ruhu kopartır alır. / Canlı can llişklsl canevinden koparken, / avucunda gerlye sade bir clslm kalır" (Faust; 15821585. mısralar) Ricketts bu konularda uğraş verenlerin ne ilki ne de ortaya çıkarttığı eserıne karşın, bu konularda iddialıydı. Steinbeck'in "Pasifik GelGltlerl Arasında" kitabına yazdığı önsözde de belirttiği gibi, Ricketts1 in eserinin amacı "Olaylara çöziim aramak degll, bu konularda merak uyandırmaktı". 1970'li yıllara kadar bilimcilerin küçümseyebildlkleri bu tip bir eserin günümüzde ne kadar gerekli ve yararlı olduğunu iyice biliyoruz. insanoğlunun hava, kara, iç sular ve denizlerde yarattığı ve neslini tehdiî eden çevre sorunları ve bunların ekolojık etkileri bize, Goethe'nin mısraları ile canlıları birer cisim gibi algılamamamız, Ricketts'in vurguladığı gibi, özellikle sahil fauna ve florasını ve onların ekolojik koşullara karşın davranışlarını yakından izlememiz ve Öğrenmemiz gerektiğini geç de olsa öğretti. Bir zamanlar ismıni bile duymadığımız deniz kaplumbağalarımızın (Caretta caretta, Chelonia mydas ve Triyonix triungius) biyolojilerini, bilim çevrelerimiz kadar Dalyan çevresindeki köylüler dahi oğrenmek zorunda kaldılar. J ohn Steinbeck'in romanlarını sevenler, hiç şüphe yok ki Cannery Row veya Türkçeye çevirisi ile Sardalye Sokağı adlı romanını ve bu öykünün sevimli kahramanı Doc'u hatırlayacaklardır. California, Berkley Üniversitesi'nde, üyesi olduğum istatistiksel Ekoloji Derneği'nin kongresi nedeni ile bulunduğum sürede gezdiğim, Steinbeck'in romanının oyun alanı olan, bir zamanların gizem dolu küçücük sahil kasabası Paslfic Grove, restoranlar ile dolmuştu. Romandaki tüm gizemini yitirmiş, o kendine özge sevimliliği yok olmuştu. Doc'un zamanından bu yana yok olan sadece bu muydu? Ya eski Sardalye Sokağı'nın konserve imalathanelerının hammaddesini oluşturan lezzetli sardalyalara ne olmuştu? Onlar da tıpkı Karadenlz'in uskumruları gibi çok uzaklara kaçmışlar ve âdeta bu sevimsiz değişiklikleri protesto etmişlerdi. Burada akla gelen soru, Cannery Row öyküsünün daha doğrusu roman kahramanı Doc'un ne kadarı ile gerçek olduğudur. Buna doğru bir yanıt vermek çok güçtür. Zira, Steinbeck bir süre arkadaşlık ettiği anlaşılan, gerçek doğabilimci Edvvard F. Ricketts in hayat hikâyesi ile kendi öz karakterini birleştirerek Cannery Row veya Sardalya Sokağı'nda denlzle canlılardan çıkar sağlamak baş amacı olan bir Doc yaratmış, bu nedenle de Edvvard Rlcketts'i yakından tanıyanların haklı kızgınlığına yol açmıştır. Kısa adı ile Ed, yaşamını sürdürebilmek için koleksiyonculuğu sürdürmekle birlikte, yaptığı gözlemler, sayısız deneyler ile biyoloji alanında yeni bir kavram olarak hızla gelişen ekolojlye büyük katkılar yapmış, Pasifik sahillerinde yaşayan organizmaların üreme, beslenme, yayılış paternleri ve bu olayların, başta gelgit hareketleri olmak üzere, ortam şartları ile ilgisini ortaya koymaya çalışmış ve bunu büyük çapta da başarmış bir doğabilimcidir. Ed, bir denlz biyoloğu olarak sürdüreceği daha sonraki yaşamına hiç de uygun. düşmeyen Şikago'nun batı yakasındaki bir mahallede 14 Mayıs 1897 ve Episkop kilisesine bağlı dindar bir aileden dünyaya geldi. Babasının ilahiyat tahsiline karşın Ed, şehir parkında doğa ile başbaşakalmayı, bu arada da şehir insanlarının davranışlarını incelemeyi her şeye tercih ediyor, biyolojiye olan ilgisi gittikçe bir tutku halini alıyordu. Ancak hiçbir kurala ve baskıya gelemeyen Ed, resmen bir biyolog olmasını sağlayacak düzenli bir öğretime de bir türlü yanaşmıyor, fırsatını buldukça, kolejler ve üniversitelerin zooloji ve biyoloji ile ilgili derslerine gelişigüzel takılıyordu. Bu nedenle de bir diplomaya sahip olamamıştı. Denlz canlıları 1923'te bütün ömrünü adayacağı Pasifik kıyılarına, okullara koleksiyonculara ve meraklılara deniz canlıları örnekleri toplayıp satan bir şirketin ortağı olarak geldi. Bu iş onun karakterine ve idealine son derece uygundu. ilgisini fazlası ile çeken sahil organizmalarını, kendi ortamlarında izlemek, bu canlılar ile su hareketleri ve or zengin canlılar topluluğundan ibaret değildi, bu ilginç canlılar âleminin yanı sıra, Ricketts'in ilgisini çeken diğer konular müzik, edebiyat, otomobiller ve de kadınlardı. Bunların dısında belki de en önem verdiği şey, bir süre taşıdığı sakalı olmuştu. Bu değerli varlığını her berbere teslim edemediğinden, oturduğu Pasific Grovv'dan 250 km uzaktaki San Fransisko'ya gitmeyi ve sakalını bir şanatkâr olarak tanımladığı berberine düzelttirmeyi hiç ihmal etmezdi. önem verdiği şeylerden birisi de sevgili otomobiliydi. Clzeri başı darmadağın bir kişinin boyle pırıl pırıl bir otomobili sürmesi, karayolları polislerinin sık sık arabasını durdurup ehliyet, hüviyet sormalarına neden oluyoı, Ed buna alıstığından üstü Türkiye'de önemi Türkiye'mizde üniversite kitaplıklarında saklı kalmaya mahküm pek çok bilimsel eser muhakkak ki vardır. Örneğin Prof. Dr. Muhtar Başoğlu'nun "Kaplumbağalar", Prof. Dr. Muzaffer Demir'in "Adalar ve Civarı Faunası", Dr. Fethi Akşıray'ın "Türkiye Deniz Balıkları Tayin Anahtarı" gibi değerli ancak belirli bir çevreye yönelik bilimsel yayınları buna örnek gösterilebilir. Ancak bunlar salt bilim çevrelerine sunulmuş eserler olarak Ricketts'in toplumda merak yaratmaya yönelik amacından farklı işlevlere sahiptirler. Artık bugün otel veya fabrika yapan yatırımcı, nükleer veya termik santral kurmak isteyen devlet veya tatile çıkacak yazlıkçı, çevresinin fauna ve florasını, bunlara etkiyen ekolojik koşullar ve değişimleri bilmek istemekte, daha doğrusu bilmek zorunda kalmaktadır. Bu bilgisizliğin nelere mal olduğunu yatırımcı da toplum da artık bilmektedir. Ne yazık ki topluma mesaj verecek Ed'lerimiz, sorunların boyutları karşısında sükutun altın olduğu teorisini benimsemiş görünmektedirler. Ed Ricketts, laboratuvarı yakınlarında, sevgili otomobili ile bir trenin çarpışması sonucunda kaldırıldığı hastanede, 11 Mayıs 1948'de hayata gözlerini yumdu. Kitabı 1939'dan günümüze kadar birçok kereler yayımlandı, bilim çevreleri ondan alıntılar yaptılar ve bol bol da eleştirdiler. Bu güzel, zengin ve son derece ilginç, ancak uzun yıllar boyu bir öksüz gibi ilgi bekleyen doğamızı topluma tanıtacak Ed : lere şiddetle gerek duyduğumuzu belirtmek isterim. Paslfic Grove kıyılannda Ed Ricketts materyel toplarken. tam şartları arasındaki karşılıklı etkileşimi devamlı olarak gözlemek ona, umut ettiklerinden tazlasını sağlıyordu. Çalışma süresi Pasifik Denizi'nin gelgit hareketleri ile sıkı sıkıya bağlı olmak zcrundaydı. Suların çekilmesi ile Ed'in bir koşmacayı andıran görevi başlıyor, suların yükselmesi ile de son buluyordu. Suların alçalması ile kıyıda oluşan gölcükler ilginç deniz organizmalarını toplamak ve/veya gözlemek açısından Ed'e sonsuz olanaklar sağlıyordu. Ed'in çevresindekilere son derece ilginç gelen bu faalıyetleri onun yalnız kalmamasının başlıca nedenini oluşturuyor, çalışma süresi boyunca, sığlıklardan topladığı yaratıkların yaşamöyküleri konusunda izleyicilerine verdiği bılgıler ve bu işten duyduğu sonsuz zevk, onu olduğu kadar, çevresindekileri de sarıyor, bu arkadaşlık çokkişiye büyük bir doyum sağlıyordu. Akşamları ise mistik ve felsefe konularındaki ilginç söyleşileri ile pek çok kişinin etrafında kümelenmesine neden oluyordu. nü başını düzeltmek yerine polislere dert anlatmayı yeğliyordu. Sardalye Sokağı'nın Doc'unun dünya boyutlarında tanınmasını Steinbeck'in ünlü romanı ile sağladığı yadsınamaz. Ancak Pasific Grove'un gerçek kişisi olan doğabilimci Edvvard Ricketts'in esas ünü, ölümünden sonra da defalarca yayımlanmış olan "Paslflk'ln GelGltlerl Arasında" (Between Pacifıc Tıdes) adlı, günümüz deniz biyolojisi klasikleri arasında yer alan değerli eserinden ileri gelir. Laboratuvarı yanıyor Ed'in başına gelen talihsizliklerden belki de en önemlisi 1936'da, yıllar boyu kıyılardan topladığı zengin koleksiyonlarının ve tüm deney ekipmanlarının bulunduğu Pasifik Biyoloji Laboratuvan'nın yanmasıdır. Ed bu yangının şaşkınltğı arasında iki şeyi kurtarabilmişti. Bunlardan birisi pantolonu, diğeri ise henüz taslak halindeki kitabının kâğıt tomarıydı. 20. asrın başlarına kadar daha doğrusu ekoloji kavramı bilim çevrelerince kabul görene dek, doğabılimleri, konuları kapsamına g'iren organizmaların tarifini Sakah önemliydl Ed'in yaşamı sadece kıyısal alanların
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle