25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARAŞTIRMA UZA Y rülür. KaramanKuden arasındaki Miyosen tabakalarında ise Strombus Bonelli ve Strombus Decussatus cinsleri bulunmaktadır. 6 Pleurotomidae (Pleurotoma): Kavkıları spiral bir kulecik tarzında kıvrılma gösterir. ön sifon oldukça uzundur. Labr'ın üst kısmında Pleurotomaria'ların yarığına benzeyen bir yarık vardı. Bu eski turlar uzerinde bir çıkıntı biçtminde belirir. Kretase'den beri yaşayan Pleurotomidae'nin turları uzerinde enine çızilmiş çizgiler görülür. Türkiye'de Karaman dışında, Silifke ve Batı Anadolu Miyossenın'de bulunur. 7 ConldM (Conus): Genel görünüşJeri koniye benzer. Son tur diğerierine göre daha fazla büyümüştur ve onların büyük bir kısmını kapatmıştır. Ağız dar ve uzun, ön sifon kuçüktür. Kavkının boyu cınslerin birbirlerinden ayrılmasında önemli bir ölçüt dusturur. Orta Kretase'den beri bilinen Conus'lar an çok Tersier'de gelişme göstermişlerdir. Ermenek kuzeyindeki Miyosen ve KaramanKuden yöresindeki Alt Neojen tabakalann dışında, Batı Anadolu ve Hatay Neojen yataklarına ve IspartaMüezzinler Tortonien'de bulunmuştur. çıkarılıyor Mk 'nın başı bel ladan kur^mtulmayan uydusu Magellan şimdilerde yeni bir göreve hazırlanıyor; Venüs gezegeni yüzeyinin %70'inin haritasını çıkarmak. Magellan ilk fotoğraflannı agustosun on altısında, yorüngesındekı ikind deneme turunun bitimine doğru göndermişti. NASA birkaç haftaönce bu fotograflanyayımladı. Araç, Venüs yuzeyini 25 km. genişl^inde ve 1&000 km uzunluğundaki dilimler halinde görüntüŞimdiye dek işlerin büyük ölçüde yolunda gitmesine rağmen ortaya çıkan ilk pürüzler, ilgili görevliteri iyı bir terletti. Gezegen çevresindeki deney turları ve manevralar sırasında görevliler iki kez Magellan'la kurduklan bağlantıyı kaybettiler. Uzay aracı, venüs çevresindeki yorüngestne ilk kez 10 agustosta, 150 miryon kHometretik uzay gezisini tamamladıktan onbeş ay sonra oturtuldu. Magellan, uzay mekiği Atlantisien 4 Mayıs 1989'da aynlmıstı. Görüntuleme ekibi ilk kez, İlk fotoğrafları aldıktan hemen sonra uyduyla bağlantısını kaybetmişti. On dört saat sonra bağlantıyı yeniden saglayan görevti mühendisler, aracı n üç ayrı yerinde aksaklık otduğunu saptadılar. Aksaklıklardan ilki, gemideki iki ana bilgisayarın, birbirierinin işlevlerini tam olarak yürütüp yurutemediklerini sürekli kontrol etmelerlni sağlayan donanımda ortaya çıkmıştı. Kontrolörler uyduya çarpan kozmik bir ışın taneciğinin bu aksaklığa neden olmuş olabileceğini duşünüyor Sorunu giderebilmek için, ana bilgisayar, geminin arka kontrolünü ve yardımcı hafızasını devreye soktu. Bu yardımcı hafıza da görevini yerine getiremez bir hale gelince ikinci kez başarısızlığa uğranmış oldu. Kontrol etmek üzere uydunun Sirius yıldızına kilitlenmesine karar verildi. Ne ki işler arap saçına döndü. Ne Yer, uyduyla kurmaya çalıştığı bağlantılara bir yanıt alabildi ne de uydu. Uzay aracı otomatik olarak "güvenlik" prosedürünü devreye sokup, Yer'in bağlantı kurması ıçın beklemeye başladı. Sonunda uydu sorununu kendi başınaçözümlemekzorunda kaldı; eksenı üzerindeki millerı sınyaller yayarakhavayagönderdı, kımilerının dünyaya ulaşması umuduyla... Kontrolörler sonunda, 17 agustosta uzay aracıyla sabit bir bağlantı kurmayı başardılar. Daha doğru dürüst rahatlayamadan 21 agustosta bağlantıyı tekrar kaybettiler. Bu sefer de aldıkları sınyaller gıderek zayıflamaya başlamıştı. Bu da, uzay aracı yavaş yavaş dünyadan uzaklaşıyor, demektı. Hemen sonra, eski yerine dönmesi gerektiğini söyleyen direktiflere olumlu yanıt veren gemiyle 22 agustosta yeniden sabit bir bağlantı kurulabildi. Magellan şu anda Venüs çevresindeki yörüngesinde; radyo antenı de Yer'i gösteriyor. Ne ki bir daha dünya ile bağlantısını kaybetmemesi için gönderilen iki emir, korunmasistemindeki bir aksaklıktan ötürü olsa gerek, henüz gemiye ulaşamadı. (ÖOJ.) Yurdumuz eski jeolojik devirlerde hareketli dönemler yaşadığından jeolojik ve paleontolojik açıdan zengin kaynaklara sahiptir. 8 Aviculidae/Avlcula: Devanien döneminden beri yaşayan bu cınsin kavkısı virgül şeklinde bükülmüş olup düzensizdir. ö n kas çok küçülmüştür, dahası birçok çeşidinde tamamıyla kaybolmuştur. Arfcula Contorta Resien'in karekteristik fosilidir. Küçük boyuttakı kavkının uzerinde birtakım kotlar görülür. Ön kulak daha küçüktür. 9 Posldonomia: Çok ince olan kavkısı düzensiz fakat eşittir Biçim hafifçe değirmi olup üzerindeki konsantrik kotlar açıkça görülür. Kardinal çizgi duz ve dişsizdir. Yaşamları Silürien'den Jürasik sonuna kadar sürmüştür. 10 Ostreldae/Ostrea: Sığ deniz ve kıyılarda yaşarlar. Fakat 1000 m. derinlere inen cinsleri de bulunmaktadır. Kavrı kenarı düzdür ve iki çenet kapandığı zaman meydana gelen kapanma çizgisi tırtıksızdır. Kavkının iç tarafında ortaya doğru gelmiş ve nispeten büyümüş olan bir arka kas Foslllehn bulunduğu bölgelerden birinin genel görunüşü (KaramanTaşkale clvan) ANADOLU BOLGESİ AKDENİZ izi görülür. Değişik şekillerdeki kavk bazen çok kalındır. Ostreidae türu toslllerden bırı bu kez bir mağaranın duvannda açığa çıkmış bir durumda. 11 Pectlnldae/Pecten: Bunların iki kulağı genellıkle eşit olup uzerinde simetriyi bozmayacak şekilde düzenli ışınsal kotlar bulunur. Bazı çeşitlerinde kavkı uzerinde hafifçe görülen konsantrik çizgiler vardır. Serbest olarak yaşar ve sağ çenet uzerinde durur. Karbonifer ve belki DevonieıV den beri yaşamakta olan Pecten'ler özellikle Tersier'de önemli karakteristik fosiller yanında yer almışlardır. Ülkemizde KaramanKuden Miyosen'inin dışında çok yaygın olarak bulunurlar. Yurdumuz eski jeolojik devirlerde hareketli dönemler yaşadığından, jeolojik ve paleontolojik açıdan oldukça ilgınçtir. Fakat bunlara aıt bilgılerin ve fosillerin bir değer olması gerektiği bilincinin henüz pek uzağındayız. D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle