Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2010 CUMA 18 SPOR Sarõ-Lacivertli ekibin başkanõ Aziz Yõldõrõm, 10 bin feet’te önemli sözler söyledi, ‘Branşlarda Avrupa’yõ sallarõz’ dedi ‘MedyaF.Bahçe’yiyõpratõyor’ ARİF KIZILYALIN Aziz Yıldırım... F.Bahçe Kulübü Başkanõ... Kamuoyu onu, sportif kimliğinin yanõ sõra medyaya yansõyan haliyle ‘sinirli’, ‘gergin’, ‘kızgın’, ‘soyunma odasını basıp takıma taktik veren’, ‘gazetecileri azarlayan’ bir kişi olarak tanõyor. Gerçekten öyle mi merak ettim, sordum 10 bin feet yükseklikte G.Saray-F.Bahçe Dostluk Kupasõ maçõ için Dusseldorf’a uçarken. Şöyle bir baktõ, “Otur yerine Arif bey... Uçakta ayakta durulmaz dememi bekliyorsun değil mi” dedi gülümseyerek... ‘Yazılmaması’ ricasõyla da başladõ anlatmaya. Daha doğrusu TSYD Başkanõ Esat Yılmaer, Zaman’dan Serkan Akcan, Vatan’dan Tayfun Bayındır, Show TV’den Aybars Hünalp, Akşam’dan Alaattin Metin ve ben sorduk Yõldõrõm yanõtladõ. Vermek istediği öncelikli mesaj, medyanõn taraftarõ, kamuoyunu F.Bahçe’ye ve F.Bahçe yönetimine karşõ yanlõş yönlendirdiğiydi. En çok bir gazetecinin taraftar için ‘müşteri’ yakõştõrmasõ yapmasõna ve bu tanõmlamayõ kendilerine ‘ihale etmesine’ içerlemiş Yõldõrõm. “Taraftarı nasıl müşteri olarak görürüz ki? Yazıyorlar, müşteri kart alacak, müşteri forma alacak. Bu ifade bile insanları tribünden, kulüpten soğutur. Hiçbir zaman taraftarı müşteri olarak görmedik” dedikten sonra sözü transfere getirdi. Bu konuda da çok doluydu. Yalan transfer haberi yaralıyor ‘Yalan’ haberlere sinirlendiğini ancak elinden bir şey gelmediğini, Türkiye’de üretilen bir transfer bombasõnõn, İspanya’nõn Marca ve AS gazetelerinde şekillenip yeniden Türkiye’ye servis edildiğini, böylelikle kamuoyunun aklõnõn karõştõğõnõ ve ‘F.Bahçe, istediği oyuncuları alamadı’ havasõnõn yaratõldõğõnõ öne sürdü: “Şimdi Stoch’u aldık, Dia’yı getirdik, bir oyuncu ile daha (Gyan) ilgileniyoruz. Ama yarın öbür gün çıkıp ‘Rennes’den, Nancy’dan adam mõ alõnõr? Bu takõmlarla F.Bahçe bir mi’ diye yazacaklar. Daha oyuncu gelmeden karalama kampanyası başlıyor. Ortega’yı getirdik, ‘alkolik’ dediler. Washington’u transfer ettik, portakal benzetmesi yaptılar, Anelka için demedik laf bırakmadılar. Her yıldıza bir kulp takıyor bizim medya. Güiza’yı acıların çocuğu ilan ettiler. Oysa geldiğinde İspanya Ligi gol kralıydı. Kamuoyu da yanlış bilgilendiriliyor. Şimdi bize ‘Transfer yapmadõ’ diyorlar. Lütfen, bakın İtalya’da, Fransa’da, İngiltere’de, yani bu ekonomik darlıkta kim yapmış ki! Üstelik biz hocamızın onay verdiği oyuncuları da transfer ediyoruz. Dia’yı hep beraber göreceğiz, fırtına gibi esecek. Grafite yazıldı, hatta işin içine Doğuş Holding’i soktular, Ferit Bey devredeymiş diye. Kimseden yardım istemedim. Ama Hazard ile ilgilendik olmadı, Real ve Juve devreye girince bizim 19 milyon Avro’nun üzerine çıktılar. Sanchez’in de fiyatı uçtu.” Uzunca uçak yolculuğunda söz Aziz Yõldõrõm’õn takõmõn ‘iç’ işlerine karõşõp karõşmadõğõna geldi. Önce gülümsedi sonra başladõ anlatmaya: “Geçenlerde bir yazı okudum gazetelerde. Aykut Hoca takımı iyi çalıştırmıyor diye. Açtım Belçika’ya telefon, hoca böyle böyle dedim. O da güldü. Yani benim muhabir arkadaşım Aykut Hoca’dan daha iyi biliyor bu işi. Hemen yorum hazır. Köln yenilgisi gelince de ‘Bu takõm çalõşmõyor...’ Anjiyo sırasında doktorlar bana ‘Sağlõklõ yaşam için spor yap’ dediler. Çünkü arabadan iniyorum ev 5 metre, otoparktan çıkıyorum işyerim 10 metre. Karar verdim, eşofmanları giyip Samandıra’ya gideyim, koşayım diye. Ama bu kez, ‘Takõmõ Aziz Yõldõrõm yapõyor, takõmõ çalõştõrõyor, Aziz-Silin’ derler diye bu işten de vazgeçtim. Yabancı konuklar geliyor, konuşuyoruz. Spor kulübü başkanıyım, ‘Spor yapõyor musun’ diyorlar, lafı değiştiriyorum...” Sohbet sõrasõnda, “Sayın Başkan gazetecilere karşı yaklaşımınız da iyi değil ama” deyince yeniden yüklendi medyaya... Sap ile samanõn karõşmasõndan sõkõntõlõ: “Geçenlerde yurtdışına gidiyorum, kamera ve foto muhabirleri 2 - 3 dakika görüntü aldı. Ama biri sürekli kayıtta. Oraya gidiyorum geliyor, buraya gidiyorum karşımda. Yanımdakiler rahatsız oldu ‘Yeter’ dedim, adım gazeteci azarlayana çıktı. Şimdi siz ailenizle veya özel bir ortamda bu kadar sık takip altında kalsanız tepki vermez misiniz? Elimde sigara ya da bir şey içerken, yerken fotoğraf vermek istemiyorum. İlla ki bu fotoğrafı çekiyorlar. Ondan sonra da ben agresif oluyorum...” Salonda Avrupa şampiyonluğu Uçak Almanya sõnõrlarõna girip alçalmaya başlamadan da son sözlerini söyledi Aziz Yõldõrõm. Futbol dõşõndaki branşlara ilgi göstermememizden yakõndõ. Haklõydõ da: “Ama” dedi, “Ama bu yıl mecburen yazacaksınız, geçen yıl sadece kızlar voleybolda Avrupa’da ses getirdik. Bu yıl bir erkek voleybol takımı kurduk görmeyin. Kız basketbol takımımız da ABD’nin ‘Kadõn Michael Jordan’ını (Taurisi) transfer etti. Amerikalılar bile şaşırdı, “Bu kõz Türkiye’ye o paraya nasõl gitti” diye. Voleybolda bir transferimiz daha olacak. Basketbolda erkek takımımız Aydõn Örs ve yeni hocaya emanet. Avrupa’da zaferlere hazır olun...” Uçak iniyor anonsu yapõlõrken de bombayõ patlattõ: “Bunları yazmayın diyeceğim ama havaalanında telefon gelir ‘Başkan böyle konuşmuş’ diye sorarlar. Ben de işinize karışmıyorum o yüzden ama bu sohbetti unutmayın lütfen...” G.Saray-F.Bahçe derbisi oynandõ, bitti, bu kez dönüş yolcuğu öncesi Köln Havaalanõ’nda yalnõz başõna uçağõ beklerken gördüm Sayõn Aziz Yõldõrõm’õ. Gazeteci refleksiyle olaylarõ sordum.. “Bıktım” dedi ve ekledi: “Gazeteciler olarak gördünüz. Adnan Bey’le (Polat) maç öncesi beraberdik. Maç sonrası locada oturup sohbet ettik. Bir de tribünlere bakın. Üzülüyorum, ben de artık umudumu kaybediyorum. Medya alakasız işlerle uğraşacağına şu amigo krizine, holiganizme biraz eğilse daha iyi değil mi...” Evet, bu konuşmalarõn tamamõ bire bir gerçekleşti. Gerçi, ‘yazılmaması’ ricasõ var ama sanõyorum Sayõn Aziz Yõldõrõm medyada fazla yer almayan bu görüşlerinin kamuoyunca bilinmesinden rahatsõz olmayacaktõr. ‘ ‘ Yazõyorlar, müşteri kart alacak, müşteri forma alacak. Bu tanõmlama bile insanlarõ tribünden, kulüpten soğutur. Hiçbir zaman taraftarõ müşteri olarak görmedik, görmeyeceğiz.. Yalan haberlerle Fenerbahçe, istediği oyuncuları alamadı havasını yaratıyorlar. Şimdi Stoch ve Dia’yı getirdik, bir oyuncu ile daha (Gyan) ilgileniyoruz. Ama yarın öbür gün çıkıp ‘Rennes’den, Nancy’dan adam mı alınır’ diye yazacaklar. Daha oyuncu gelmeden karalama kampanyasõ başlõyor. Ortega’yõ getirdik, ‘alkolik’ dediler. Washington’u transfer ettik, portakal benzetmesi yaptõlar, Anelka için demedik laf bõrakmadõlar. Her yõldõza bir kulp takõyor bizim medya. Güiza’yõ acõlarõn çocuğu ilan ettiler. Geçenlerde bir yazı okudum gazetelerde. Aykut Hoca takımı iyi çalıştırmıyor diye. Açtım Belçika’ya telefon, hoca böyle böyle dedim. O da güldü. Yani benim muhabir arkadaşım Aykut Hoca’dan daha iyi biliyor bu işi. Hemen yorum hazır. Köln yenilgisi gelince de ‘Bu takım çalışmıyor... G Ö R Ü Ş HİLMİ TÜRKAY Aykut, ‘Kocaman’ İşler Yapacak Bu Fenerbahçe iş yapar. Ama öncelikle Aykut’a güvenmek şart. Biraz da sabır gerekli. Bu ikisi olursa inanıyorum ki Aykut ‘Kocaman’ başarılara imza atacak. Bizler bugüne kadar yabancı çalıştırıcılara tanıdığımız şansları ne yazık ki bizimkilere tanımadık. Tanıdığımızda da hemen birkaç maç alınan başarısızlıkta gönderdik. Bu huyumuzdan sanıyorum şu son zamanlarda artık vazgeçmek üzereyiz. Doğrusu da bu olmalı. Biliyorum ki Aykut Sarı - Lacivertlilerin başına geçtiği gün camiada bazıları homurdanmaya başladı. Bu güvensizlik neden? Doğrusu ben bunda art niyet ararım. Aykut bugün Fenerbahçe’de belki de geçmişte hiç yapılmayanları yapacak, gecesini gündüzüne katacak birçok yeniliğe imza atacak. Fenerbahçe camiası Aykut’un yanında olmak zorunda. Öz evladını insan dışlar mı? ‘Başarısız olsun da gitsin’ diyenlerin seslerini duyar gibiyim. Ama kim ne derse desin başarılı olacaktır. O hep zoru sevmiştir. İnatçı bir karakter yapısına sahiptir. Köln maçı sonrasında yaptığı dobraca açıklamalar, kendisinin ne kadar samimi olduğunun bir göstergesidir. Böyle kaç kişi konuştu bugüne kadar? Daum’un enkazını düzeltmek kolay mı? Çünkü herkes yan gelip yatıyordu. Gece âlemleri, idmanlara çıkmama (biz buna kaytarma deriz) disiplinsizlik had safhadaydı. Şimdi bunları düzeltmek birkaç gün içerisinde olur mu, tabii ki olmaz. Ama görüyorum ki Aykut bunların hepsini yavaş yavaş da olsa yapacak. Formayı çok çalışana verecek, adam kayırmayacak. Misyonu bitmek üzere olanlarla uğraşmayacak. Genk ve Galatasaray maçlarında Fenerbahçe eksi durumdayken artıya geçti. Gidişat iyi. Şimdi sırada Young Boys takımıyla önemli bir ön eleme maçı var. İlk maçın deplasmanda olması Fenerbahçe için avantaj. Bu takıma bir yabancı daha gelecek. Sakatlar da birer birer iyileştiklerinde dönecek. Kale yine Volkan Demirel’in olacak. Sanırım genç Mert daha çok çalıştığından Babacan’dan ikinci kaleciliği aldı. Babacan gönderilebilir de. Savunmanın sağında Bekir iyi işler yapmaya başladı. Gökhan Gönül iyileşene kadar burada sorun olacağını tahmin etmiyorum. Gökhan dönünce eski yeri olan stopere geçebilir. Aykut’un ısrarla aldırdığı İlhan ısınma turlarında; bir şeyler söylemek için daha erken. Bilica formayı kaptırma niyetinde değil. Santos Galatasaray maçında güzel bir gol attı. Ama oynadığı bölgede rakiplerine çok pozisyon veriyor. Bana göre buranın ilaçları yeni transfer Caner ve Uğur’dur. Dia ile ilgili bilgim yok ama hakkında iyi şeyler söyleyenler çoğunlukta. Yaşının da 23 olması gelecek için avantaj. Fenerbahçe’de başarı sağlarsa çok büyük paraya daha sonra verilebilir. Yine bu bölgenin elemanları olan Mehmet Topuz ile Kâzım Kâzım için Aykut Hoca ne düşünüyor bilemiyorum fakat Topuz’u orta alanın içersine katabilirse bu futbolcu hocasını mahçup etmez. Çünkü Mehmet’in gerçek yeri ortasahadır. Kâzım şimdilik soru işareti. Selçuk, Cristian, Alex ve Emre’yi önemli görevler bekleyecek. Hepsi ayakta durmak zorundalar. Alex’in yürüyerek oynama gibi bir lüksü kalmadı. Stoch’u beğendim, sahanın her yerinde görünebilen bir isim. Çok katkı yapacaktır. Güiza sorunu bir an önce tatlıya bağlanmalıdır. Bir süre kalsa da seyirci anlayış göstersin. Gökhan Ünal ve Semih forvet için yetersiz. Buraya çok canlı, dinamik, yırtıcı bir golcü gerekli. Gelen isim iyi kumaş çıkarsa sorun toptan kalkabilir. Aykut kollarını sıvadı bir kere. Kolay kolay pes etmeyecektir. BASKET YORUM/ AHMET KURT Başbakan ve Bir Çiçek! Sen bizim Turgay’ın (Demirel) kusuruna bakma Sayın Başbakanım. Böyledir o: İşin içerisinde başkanlık seçimi filan varsa diplomat kesilir; yoksa babasını bile tanımaz bizim Federasyon Başkanı… İşte bu nedenle.. Senin 35 derece sıcakta katılıp, omuzladığın ‘Osman Amca’mızın cenaze töreninde, Turgay’ın bir çiçeği bile yoktu. Yok hayır! Bizim Osmanlı ailesi ile bir ilişkimiz yok ama Osman Amca, eş durumundan bizim basketbol ailesinden sayılırdı: O, Türk basketbolunun yetiştirdiği en büyük oyunculardan biri sayılan ve bugün de Türk basketbolunu teknik adam olarak yurtdışında ‘gururla’ temsil eden, Erman Kunter’in 30 yıllık eşi Sofia Ayten’in babasıydı. Ve o, aynı zamanda sporculuğunun ardından, basketbol ekranlarının yeni ve güzel yüzü Roksan Kunter’in de dedesiydi. Daha ne olsun? Delege cenazeleri ve düğünlerine çiçek yollamasını bilen Basketbol Federasyonu Başkanı’nın, (sevse de sevmese de) Erman ve Roksan’a bir başsağlığı borcu yok muydu sizce? Neyse! Dedik ya: Tamamen duygusaldır (!) Turgay’ın vefa anlayışı. Türkiye’yi Dünya Şampiyonası’nda hasta Tanjevic’e emanet etmeye karar verirken, “Ne yani, kanser oldu diye adamı evine mi yollayacaktık?” şeklinde duygusal bir yaklaşımda bulunur ama aslında esas amacı 20 yıllık hedefine ulaşmaktır: Kankası Nihat İziç böylece (belki) Türk Ulusal Takımı’nın başına geçecektir… Offf.. Yuh be! Bu açıdan bakınca Turgay’ın ne kadar acımasız biri olduğunu ortaya çıkıyor. Türkiye’yi sat, hasta adamı yıprat ama bu yoldan hedefine ulaş. Makyavelizm diyorlardı galiba buna… Neyse! Şunun şurasında bir aydan az bir zaman var Dünya Şampiyonası’nın başlamasına. Şampiyona ile ilgili yazılar yazıp, pişmiş aşa su katmayalım. Bekleyelim ilk maçları ve görelim dünya halimizi… Yazıya Erman Kunter ile başlamışken konuyu da onunla kapatalım. Biliyorsunuz: Erman’ın takımı bu yıl Fransa Şampiyonu oldu. Bu büyük bir başarıdır ama konumuz bu değil… Erman’ın şu anda ulusal takımın başında olması gerekir ama konumuz bu da değil. Benim sorum şu: ‘Wings of Champions’ (şampiyonların kanatları) sloganı ile dünya markası olma yönünde sponsorluk anlaşmaları yapan Türk Hava Yolları yöneticilerine herhangi biri, kenarından köşesinden de olsa Cholet takımına sponsor olması yönünde bir öneri getirmiş midir? Eğer yanıt “Hayır”sa tuh sana Erman. Bu muydu senin Fransız kulüplerinin ‘kapsamlı’ sponsorluk çalışmaları? Bak Murat Didin’e! Yoktan var ediyor sponsorlukları. Neyse! İşte size bir şampiyon beyler! Başında da bir Türk antrenör var. Almanya’da Murat Didin’in takımına yaptığınız katkının bir benzerini Fransa’nın Euroleague’e katılan Cholet takımına yaparsanız (sanırım) karşılığını ülkece alabiliriz. Benden söylemesi. Komisyonumu da ‘Basketbol Federasyonu delegelere çiçek gönderme fonu’na yatırabilirsiniz… E-Posta: [email protected] Spor Servisi - Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, “Hedefi büyük olan takımlar bundan sonraki dönemde bütün maçlarını kazanmak için oynayacak. Bu sezon da şampiyonluk iddiamız tabii ki olacak. Rakiplerimiz bize karşı farklı bir motivasyonla oynayacak” dedi. SAĞLAM: FARKLI OLACAK VENLO - Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, dün tüm futbolcularõna izin verirken vize işlemlerinde sorun yaşandõğõ için kampa 6 gün geç katõlan Kolombiyalõ oyuncu Teofilo’ya ekstra idman yaptõrdõ. Çalõşmayõ, başkan Sadri Şener, yöneticiler, teknik heyet ve basõn mensuplarõndan oluşan 18 kişilik bir grup takip etti. TEO’YA İLGİNÇ ÇALIŞMA Beşiktaş’tan 4 dörtlük tur Siyah-Beyazlõlar, Avrupa Ligi 2. ön elemesinde Vikingur’u deplasmanda farklõ yendi RIJKAARD: YENİLGİ ABARTILMASIN Spor Servisi - Almanya’da oynanan Spor Toto Dostluk Kupasõ’nda alõnan F.Bahçe yenilgisi, G.Saray’da “Taşlar yerinden oynar mı?” yorumlarõna neden olurken teknik direktör Rijkaard olaya el koydu. Hollandalõ çalõştõrõcõnõn başkan Adnan Polat ile toplantõ yaparak “Sonuçta bir hazırlık maçıydı. Yenilgi abartılmamalı” dediği öğrenildi. Kewell, GS TV’ye yaptõğõ açõklamada 19 numaralõ formasõnõn Cana’ya verilmesiyle ilgili “Yıkıldım” dedi. Bu arada Sarõ - Kõrmõzõlarõn UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turundaki rakibi 2-2’nin rövanşõnda deplasmanda, Beyaz Rus temsilcisi Torpedo Zhodino’yu 1-0 mağlup eden OFK Beograd oldu. G.Saray Yönetim Kurulu Üyesi ve Stat Komitesi Başkanı Işın Çelebi, Türk Telekom Arena Stadı’nın ekonomik anlamda, eğlence ve kongre merkezi olarak önemli katkı sağlayacağını belirtti. Çatı kapaklarının 2011 yılının yaz aylarında yapılması planladıklarını belirten Mimari Projeler Müdürü Coşkun Peküstün ise bilet fiyatlarının Ali Sami Yen’den çok farklı olmayacağını vurguladı. SABRİ’YE CEZA YOLDA Spor Servisi - Spor Toto Dostluk Kupasõ maçõnõn ardõndan G.Saray kaptanõ Arda ve Sabri ile alkollü olduğu öğrenilen taraftarlar arasõndaki tartõşma gündem yarattõ. Takõm otobüsündeki oyunculara el kol hareketleri yapan taraftarlarla konuşmak için araçtan inen Arda bazõ kişilerle sözlü diyaloğa girdi. Sabri’nin ise G.Saraylõ bir taraftarõn boğazõnõ sõkõp “Yeter, sizinle mi uğraşacağız” ifadesini kullandõğõ duyuldu. Sarõ - Kõrmõzõlõ yönetimin genç futbolcuya para cezasõ vereceği belirtildi. ‘Aslantepe’de bilet ucuz’ Yönetici Işın Çelebi bilgi verdi. Spor Servisi - Kütahya’nõn Pazarlar ilçesinde öğretmenlik yapan F.Bahçe taraftarõ Faruk Ünver, İspanyol Güiza’yõ transfer edecek takõma, kaplõca bölgesindeki 12 bin metrekarelik arsasõnõ vereceğini söyledi. Güiza ile Getafe’nin görüştüğü öğrenilirken İspanyol ekibinin 5 milyon Avro’luk bonservisi fazla bulduğu kaydedildi. F.Bahçe’nin yeni sezon formalarõ bugün tanõtõlacak. Dia: F.Bahçe doğru tercih Fenerbahçe’nin yeni transferi Dia, “F.Bahçe benim için doğru tercih. F.Bahçe’nin çok büyük bir takım olduğunu biliyordum. Bu nedenle tereddütsüz teklifi kabul ettim” dedi. GUIZA’YI AL, ARSAYI KAP Kocaman ADNAN DİNÇER Faroe Adaları’nın lig altıncısı Vikingur karşısında Beşiktaş, taktik çift kale provası yaparcasına rahat oynadı. Küçük bir balıkçı köyünün, UEFA kriterlerine uygun olduğu tartışılan stadında, Schuster’in öğrencileri bana göre eğlendiler. Öyle ya; karanlığın sadece 2 saat olduğu bir doğa harikasının bulunduğu yerde, yaşamak bile fantastiktir. Kadroda sürpriz isim olarak Zapotocny, orta alanda görev alan Ekrem ve defasın sol tarafında İsmail vardı. Delgado topla en çok buluşan futbolcu olarak oyunda istediğini yapan bir izlenim bıraktı. Quaresma ile beraber dikkat çeken bir futbol oynadılar. Bobo istemese de gol pozisyonlarına girme adına çok şanslıydı. Ekrem’in perdeyi açtığı karşılaşmada Beşiktaş, Bobo ve Nihat ile farka itti. Futbolda sanki ilkçağları yaşayan Vikingur karşısında Siyah - Beyazlılar, Schuster’e bu 90 dakikada, takımı daha iyi tanıma adına bir fikir verdi. Rakip güçsüz de olsa, Beşiktaş’ın oyun anlayışındaki değişikliği, bu sezon ligde çok gol atacağını gösteriyor. Geniş boyutta düşünürsek üç ana sorun Beşiktaş’ın gündemini belirliyor. Gidecek yabancılar kimler olacak? Guti’nin transferi gerçekleşecek mi ? Son dakikada Raul kadroya dahil edilebilir mi? Kartal’õn Turistik Uçuşu VİKİNGUR: 0 - BEŞİKTAŞ: 4 STAT: Toftir HAKEMLER: Mattias Gestranius (7), Mikko Alakare (7), Marko Hanninen (7) VİKİNGUR: Turi (4), H.Jacobsen (3), Stankovic (3), Vatinhamar (3) (dk. 85 H. Hansen), Klettskard (4) (dk. 75 S. Jacobsen), E.Jacobsen (3), S.Jakobsen (4), Djurhuus (3) (dk. 54 Bartalstovu 3), Justinissen (3), Hansen (2), Niclasen (3) BEŞİKTAŞ: Hakan (6), Erhan (6), Sivok (6) (dk. 46 Ferrari 6), Zapatocny (7), İsmail (7), Ekrem (7) (dk. 65 Onur 6), Ernst (7) (dk. 46 Uğur 6), Delgado (7), Quaresma (8), Nihat (8), Bobo (8) GOLLER: Dk. 3 Ekrem, dk. 10 Nihat, dk. 32 ve 44 Bobo SARI KARTLAR: Uğur, Ferrari FAROE ADALARI - Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi 2. ön elemesinde, Vikingur’u deplasmanda 4-0 yenerek tur atlamayõ başardõ.İlk maçõ da 3-0 kazanan Siyah - Beyazlõlarõn gollerini Ekrem, Nihat ve Bobo (2) kaydetti. Beşiktaş, 3. ön eleme turunda Çek Cumhuriyeti temsilcisi Viktoria Plzen ile karşõlaşacak. İlk maç 29 Temmuz’da deplasmanda oynanacak. Nihat takımının ikinci golünü atan isimdi