19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
iir Atlası CEVATÇAPAN Tolu OGUNLESI/ Şiirier/ Çeviren: llyas TUNÇ 'Batmaya başhyoruz, yenimodelbir Titanik'iz' T olu Ogunlesi, 1982yılında Iskoçya'nın Edinburg kentinde Nijeryalı bir ailenin çocuğu olarak dün- yayageldi. 1983'den ben Nijerya'da yaşı- ypr. 2004'de Ibadan Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden me- zun oldu. Yetiştiği Yoruba kültûrünün ve Batı edebiyatının halk masallanyla bû- yüdü. Aynı zaman- da, Enid Blyton'ın Afacan Beşler, Gizli yediler, Yaramaz Kızfargibi kitaplan da çocukken okudu- ğu kitaplardı. Yaz- maya 2002 yılında Carol Morrison'un How to builda long- lastinglifeadh kitabını okuyarak başladı. Şiirin nasıl yazı- lacağını ömekleyen bu kitaptan etkilendi. Ingiliz romancı ve şair Sam Smith, yazdığı şiirleri beğendi ve basmak is- tedi. Böylece, 2003'de ilk şiir kitabı listen to thegeckos singing from a balcony çıkmış oldu. Aynı yıl, ilk öyküsü Metody of Stone, PEN'in Çağdaş Nijerya Edebiyatı An- tolojisi'nde okurlanyla buluştu. 2007'de Visitingthe Yel- tow Riverşiiriyle Dorothy Sargent Rosenberg Şiir Odû- lü'nü aldı. 2008'de ise Nordic Africa Institute VVriting Fel- lovvhip ödülü'ne değer görûldö. VVasafiri, Magma, Orbis, Cambean VVriting Today, Famfıne, PEN Anthology of New Nigerian VVriting gibi bir çok dergi ve antolojide şiir- leri yayımlandı. Lagos'ta yaşayan Tolu Ogunlesi'nin bir de Conquestand Convivialhy (2008) adlı romanı var. SARI NEHİR'I GÖRMEK Siz, ev sahibim, rehberim (vicdanınız sızlamadan) Nasıl söyleyebilirsiniz birdenbire çoşku sıkıntısına Düştüğünüzü? Ne olacak benim Olumo Kayalan'nı göıme düşlerime, ne olacak ayaklanm yüzünden kapana Sıkışmış çırpınan yüreğime, San Nehir'in kendisini Çamuriu sulannda boğmasını beklerken? Uzakta, çok uzaklarda, nehrin kaynağının ötelerinde Geldim dünyaya, ele geçirdim rehin tutulan bir ruhu Şövalyelik okyanuslanna dalıp boğulabilirim diye; Bilerek ne kadar kutlu olduğunu korkusuzluğun ve yüreği çelikleştiren uzun süren cesaretin. Çünkü nedir ki korku, kötü düşlerden bir kafeste sonsuza dek tuzağa düşürülmüş bir şarkı değilse? Belki sen hiç saymadın düşlerini Ne de saşırdın orada bir nehir gibi doğan Sevinçlere. Genel etki, bir yürek büyümesine benzer, Ya da bir papazın kutsanmış ellerinden çıkan okunmuş ©KıTlOKI© Kendini günahlardan arındırmasına. Kısa kes Korku şarkılannı. Boğmayı öğrenebilirsin Kuşkutannı, tıpkı mahzenini dolduran şarabın acılannı boğmayı öğrendiği gibi. Utançtır, bir adamın beslenmeye bırakılmış canlı düşlerinin kalmaması. Ipek saçlannı kısa keseceğiz onun ve izin vereceğiz dişlerini gıcırdatmasına Babil nehirleri kıyısında. Istiyor musun, sevgili evsahibim, senin için şarkılar söylememizi, Insanlık yandaşlannın zayıf yürekli olduğunu anlatan şarkılar? Ve boşunadır yalvarmak cesur olmak için bana, Boşunadır bir daha şans vermek sana, zaman tanımak. Boğulmayı tercih ederdim ateş gölünde azizlere katılma şansını kaçırmaktansa (büyük düşlerin düşünü görerek ölmeyi seçen ruhlann listesine). C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1062 Hem hiç düşünmeyin beni uyarmayı Ruhlar San Nehir'i ziyaret ediyor diye. San Nehir'de Çileli bir yolculuktan başka bir şeyi kabul etmek, yetmeyecek Kendimi degiştirmeye. Merhamet etmeyecegim. Hatta, yüreğim Bıraksa bile çarpmayı, asla suskunluk büyütmeyen, korkakhğı boğmaktan vazgeçmeyen bir nehir olarak akmaya devam edecek kanım. Çünkü ne kötü olabilir ki uyuklamanın ziyaret ettiği bir düşten başka, ya hayat dolu evsahibini eğlendinmek için harcanan bunca çaba? Tanrılann yürek sesleri diriltiyor buna rağmen San Nehir'i Çünkü, boğulmayı öğrenmektir en sevdiğim düş. Yazık, kötü bir muska olan bir ev sahibim var ve zamanım artıkçokaz... NÜERYA DÜSÜ Bu deniz, gökkuşağı rengindedir. Süslüyor bir gökkuşağı gökyüzünü, umutlarımızı Sanki Nijerya düşlerinin yeşil, beyaz rengini Serpiştirdiğimiz sulu boya kutusu. Kürek çekiyoruz habire kibarca, neşeyle Izleyerek sudaki çizgileri Yuvalanndan erken çıkan kuşlann çizdiği. Yeni düşler anyoruz. öyküsü uzundur tozun. Büyülü yıllar tozunun, O tozların örumcek ağı kahntılannın. Büyülü yıllar kıyısında canla başla, Yeni bir düş anyoruz şimdi. Çok geçmeden görecegiz kıyıyı. Olamaz. Batmaya başhyoruz, yeni model bir Titanik'iz, Ağır çekim bir filmde, bir imamın uzak dualarının Uzak ritimleriyle güçlenmiş dansımız.. Yakala baloncukları. Avuçla onlan. Düşlerimizin baloncuklannı. İzin verme Patlamalanna parmaklannın arasında. Bırak Kutsasınlar kutsal yağla devrildiğimiz yeri, Denizin artık ölüm renginde olduğu yeri. MASKELERVECILCINUK 11 Eylül nedeniyle Yıkardı erkek kardeşinin bozyap kulelerini, Her şeyin devinim harikasına t Yardımcı olduğu yaştayken. Parçalar Serpiştirmekti onun işi bir kardeşin Düşgücünün çalışkan alanlanna. Safça. Bu dünyada uzaklarda, mucizeler öğreniyorlar insanlar; Tasmalarla bağlanmış yürüyen uçaklan, Yapay ateşlerle yanan erbezlerini, Pankart taşıyan eylemciler kadar suçsuz bir şekilde Giriyoıiar uzun adımlarla gökdelenlerden içeri. öteki dünyada uzaklarda, görüş alışverişi yapıyor Hitler ve Mao, pişmanlık duyarak ağır evriminden insan Imgeleminin. "Ben hava alanları yapacaktım, Auschvvitz değil, Ekonomik nedenlerie Kenan topraklanna taşıyacaktım Israel'i" Diyor Hitler ender yaptığı söyleşilerin birinde. Dalgın dalgın onaylıyor başıyla Mao, kırmızı kitabın Sayfalanndan Boeing uçaklan yaparak geçiriyor günlerini. New York'ta insanlar kabullendiler intihar etmeyi, Hızla atladılar yanan kulelerden, makinelere yanıt vermeyi Vasiyet etti çığlıklan, terörün her bir aynntısını yeniden üreten, Alev almış sözcüklerin, alev almış aynlıklann, Alev almış tenlerin, alev almış her şeyin kokusunu Sızdıran makinelere. Binlerce yaşamöyküsünün yolculuğu sona eriyor tek bir adım atarak Toz içine, kül içine, nice gözlerden akan tuz içine, Devriliyor uygarlık Tann'nın adı duyuluyormuş gibi. Size gelince, Maskeler ve çılgınlıklar takınan, Tann'nın adını boşuna dile getiren Size gelince: Tıkayabildiğiniz kadar tıkayın tüm korkulannızı milyonlarca Jet uçağının koridorlarına, sonra izleyin o korkulann zamansız patlamasını Sizin olmayan ve asla sizin olmayacak bir kahramanlıkla biriikte. BALKONDAN CELEN CEKO ŞARKILARINI DİNLEMEK o ve ben biriikte paylaşıyoruz boşluğu balkondayız, gözetliyoruz dünyayı dışardan dolu bir banyo küvetinde tuzağa düşmüş yavru gekolar gibi sıla hasreti çekiyoruz ama yurdu yok onun evler arasında gözyaşlarıyla dolu vadide yaşıyor ben sıvıyorken otobüsleri balçıkla kesiyor nefesimizi kendi düğün resimleriyle yıllardan geriye kalan, mumyalanmış suskunluklar çölünde rengi atmış madalyalar gibi. ara sıra eşlik ediyor bana kanştırmak için balçığı, umut ederek böyle bir günü öğreneceğim ona atacağım okların nasıl yapılacağını, biri tıımanacak yukarı ve gelip çalacak kapımı bizi sopayla dövenler olmaksızın. CEMİLER Bağdat için, Bayelsa için Her yerde duman var, yere damlayan mürekkepten daha koyu tonlarda okyanusu kiıieten. Gizli eller kan lekeleri bırakıyor her gün duvar saatinin yüzü boyunca, kibar, ama acımasız ustalığı gibi bir ressamın Şu tablo brtihlirse sığınak olacak iki gemiye; biri limana giren, petrolün denize yayılmasını önleyen çelik kablolarımızın bulgularıyla yüklü; diğeri limandan çıkan; yeryüzünün kıyısından aşarak içinde parçalanmış bedenlerin olduğu görünmez bir çöp varili taşıyan. İNSANLAR insanız biz, severiz halka olup oturmayı. gözyaşı dökmeyiz dökülen biralann ardından. bırakırız onu kurumaya. gecenin yurt edindiği yan yana nehirlerde birisinin boğulduğu başka şeyler de var. tepemizdeki ay gibi biliriz ışığı nasıl tutacağımızı yeryüzüne, karanlık bir düşün tuzağında öylece kalan kendimize bile. büzülen dillerdir dillerimiz, sökün ederiz kent kapılanndan, sürükleyerek onların iyiliksever insanlannı görecegiz şakalanmızın doğmadan yaşlandığını, görecegiz katılaşan kahkahalarımızın birdenbire yutulamayan ekmek kabuklarına dönüştüğünü. izin vereceğiz rüzgânn bilinçlerimizi boşuboşuna kırbaçlamasına. sonra, midelerimiz şişince öfke ve huzurla biriikte, iniş pistlerine dönüşecek onlar. havada salınan istekli gece, saıtioş bir yarasa gibi inecek yere, yumuşacık bir pat sesi çıkaracak inerken, onun yerini almak ve daha fazla geceye yol açmak için içeri girmeye zaman harcamadan. ve biz buna rağmen insanlar olarak kalacağız. oturuyor olacağız hâlâ halka şeklinde, yine de gözyaşı dökmeyeceğiz. dökülen biralar nedeniyle, ilk önce eğlence ölecek. dirilmiş telefonlanmızdan önce son bir defa bizi güldüren dokunaklı bir ceset olarak. • SAYFA 37
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle