Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bir Başbakan; Başbakanlığı devrettiği sırada 23 Ni- san Başbakanı küçük Elgin Koçubaba’nın “Konu- şabilir miyim” sorusuna verdiği yanıta bakın: “Yetki artık senin. İster asarsın ister kesersin. Her şey sende!” Demokrat bir ülkenin başbakanının, seçimle geldiği seçimle gideceği bir koltuğu nasıl anladığını özetli- yor bu yanıt. Bu yanıt, RTE’nin iç dünyasında başbakanın ve- ya heveslendiği başkanlığın nasıl olmasını istediğini, düşlediğini açığa vuruyor. Küçük Koçubaba’nın başkanlık sistemi ile bağ- daştıramadığını sezdiren, çok sevdiği Cumhuriyet’in yaşamasını ve yaşatılmasını dileyen konuşması RTE’yi hiç memnun etmedi. Küçük kız çocuğuna başkanlık sisteminde Cum- huriyet’in yine var olacağını, hatta başkanlığın Cum- huriyet için daha yararlı olacağını anlatmaya girişti. Koçubaba, “Hayır, Cumhuriyeti sevdiğini” ısrarla yi- neledi. RTE bu ısrara anlam veremedi. Çocuğun, başkanlığı başka bir rejim sanısıyla başkanlığa sıcak bakmadı- ğını sandı. Başkanlığı savundu, övdü. Bacak kadar çocuk aslında RTE’ye şöyle sesleni- yordu: Ben Batılı anlamda laik Cumhuriyet’in korun- masını istiyor ve Atatürk Cumhuriyeti’ni dinci cum- huriyete dönüştürme heveslerine karşı çıkıyorum! Tabii anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zur- na az! Bu yıl 23 Nisan pek çok gerçeğin açığa çıkması- na vesile oldu. Deniz Baykal tarihsel bir görev yaptı. Yaşanan sü- reci bütün öğeleriyle irdeleyerek TBMM tutanakları- na geçirdi. RTE’ye gelince bildiğimiz RTE. “Milletin oylarıyla yetkilendirdiği, yasa ve anayasa yapmak için vazifelendirdiği vekiller, TBMM’nin bu as- li, asil ve kutsal yetkisini görmezden gelmemeli” di- yor. Bir kere RTE’nin durmadan istismar ederek mu- halefete mal etmeye çalıştığı TBMM’nin yasa ve ana- yasa yapamayacağı gibi saçma sapan bir iddia yok ortada. Muhalefet anayasa yapamaz derken TBMM’nin gö- rev acizliğini ortaya koymadı. Anayasayı, TBMM’yi oluşturan, milletin iktidarda ol- sun muhalefette olsun bütün öğeleriyle birlikte, uyu- şarak mutabık kalarak yapılması gereğini söyledi. Bu, bir. İki: RTE kafasıyla, RTE’nin Meclis çoğunluğuna gü- venerek dayattığı “yeni bir anayasayı” bugünkü du- rumuyla bu TBMM’de görüşmenin olanaksızlığını açık- ladı. Muhalefetin ne kadar haklı olduğunu da ben yap- tım oldu kafasıyla, uzlaşmaya kapıyı kapatarak ana- yasa değişikliğini geçirmekteki inadıyla bizzat RTE ka- nıtladı... Çankaya’daki AKP’li 23 Nisan törenlerini izlemek için Meclis genel kuruluna geldiğinde CHP milletve- killeri ayağa kalkmamış. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in resmi kabu- lüne askerlerle yüksek yargı organları temsilcileri gel- memişler. CHP, MHP ve BDP milletvekillerinin neredeyse tam kadro katıldıkları toplantıya herhalde 23 Nisan’ı her- hangi bir gün gibi değerlendirdiklerinden olacak, ik- tidar milletvekilleri iltifat etmemişler, AKP sıraları ya- rı yarıya boş. Bu ayrıntılar Çankaya’dan başbakanlığa bütün AKP kadrolarına acaba bir anlam ifade etmiyor mu? Yoksa askerlerin, yüksek yargı organlarının 23 Ni- san’ı boykot etmelerini... … ana muhalefetin Çankaya’daki AKP’liye saygı göstermekten özenle kaçınmasını… … astığı astık kestiği kestik demokrasisinde olur böyle vakalar diye mi yorumluyorlar? SAYFA 25 NİSAN 2010 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Nisan Oslo PB 11 Helsinki B 10 StockholmPB 15 Londra Y 18 AmsterdamY 19 Brüksel Y 20 Paris B 23 Bonn B 20 Münih A 21 Berlin PB 21 BudapeştePB 21 Madrid B 26 Viyana B 19 Belgrad Y 21 Sofya Y 20 Roma Y 21 Atina B 21 Zürih Y 19 Moskova Y 11 Aşkabat Y 14 Taşkent A 27 Bakû Y 14 Bişkek A 28 Tiflis Y 17 Kahire B 30 Şam B 29 İstanbul PB 18 Edirne PB 22 Kocaeli PB 20 Çanakkale PB 21 İzmir PB 26 Manisa PB 26 Denizli PB 26 Zonguldak PB 18 Sinop PB 17 Samsun PB 20 Trabzon PB 16 Giresun PB 18 Ankara PB 22 Eskişehir Y 21 Konya PB 21 Sıvas PB 20 Antalya PB 27 Adana PB 28 Mersin PB 26 Diyarbakır PB 24 Şanlıurfa PB 13 Mardin PB 22 Siirt PB 22 Hakkâri Y 11 Van Y 12 Kars Y 11 Yurdun iç ve doğu kesimleri parçalı bulutlu İç Ege, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Bursa, Bilecik, Bolu, Eskişehir ve Göller Yöresi sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde 2-4 derece azalacak. Babam felsefe hocasıydı. Psikoloji, sosyoloji, mantık ve felsefe derslerine girerdi. Ben lise ikinci sınıfta psikoloji dersini ondan almıştım. Dersi çok sevmiş, çok şey öğrenmiştim. Son sınıfa geçtiğimde sosyoloji ve mantığı da ondan alacaktım. Büyük bir sevinç ve heyecanla okulların açılmasını bekliyordum. Ders yılı başlamadan hemen önce, bir dağcılık kazası sonucu ölmüş olan ağabeyimin acısına dayanamayıp ani bir kalp kriziyle beni yalnız bıraktı. Ama mantık kitabını yazmış, bitirmişti. Mantık dersini o kitaptan çalışmıştım. Bir sonuca iki tür mantıkla varılır: Ya bilinen bir gerçeği duruma uygular, sonuca varırsınız… Ya da bir durumu gözlemler, oradan sonuca ulaşırsınız. Bilinen (inanılan) gerçekleri bir duruma uygulayıp sonuç çıkarmaya “Dedüksiyon” veya “Tümdengelim” denir. Klasik örnek şudur: “Bütün insanlar ölümlüdür.” “Ayşe de insandır.” “Ayşe de ölümlüdür.” Bir durumu gözlemleyip sonuca ulaşmaya ise “Endüksiyon” veya “Tümevarım” denir. Gözlemlere dayalıdır. Bir insanı, bir durumu, bir olayı irdeleyerek, gözlemleyerek, onun hakkındaki gerçekleri keşfederek sonuca ulaşılır. Yukardaki örneğe bakarsak, Ayşe’nin insan olup olmadığını, ölüp ölmeyeceğini, bildiğimiz (inandığımız) doğrular çerçevesinde değil, Ayşe’yi inceleyerek, gözlemleyerek öğreniriz. Zaten binyıllar içinde insanoğlu, Ayşe’nin insan ve ölümlü olduğunu yaşayarak, gözlemleyerek öğrenmiştir. Yani bilgimizin asıl kaynağı, inançlar, dogmalar değil, gözlemler, deneylerdir. Son yıllarda Türkiye, müthiş bir “komplo teorileri”, insanları yönlendirmeye yönelik yalan haber yani “dezenformasyon” saldırısı altında. Dünkü Hürriyet manşetini buna ayırmıştı. Bir “dezenformasyon” üreticisinin karalamadığı kişi kalmamış. Politikacılar, sporcular bu karalama kampanyasından nasibini almış. Hem de sahte belgelerle, sahte konuşma kayıtlarıyla. Bakın, sahtecilikte, dedikodularla yapılan suçlamalar, “dezenformasyon” faaliyetleri, suçlananlar temize çıksalar bile insanların hayatlarını nasıl karartıyor: Bu suçlamalarla toplumda önce birtakım önyargılar, korkular oluşturuluyor. Daha sonra bazı gruplar, kişiler, kurumlar, örgütler, yayın organları, medya patronları, olaylar, toplantılar bu önyargılara, korkulara göre damgalanıyor. En sonunda da “O da o gruptandır, o da o toplantıya katılmıştı, mutlaka suçludur” diye insanlar hapse atılıyor. Oysa hukuk “Tümdengelim” mantığıyla çalışmaz… Çalışmamalıdır! Hukuk “Tümevarım” yöntemini kullanır. Kullanmalıdır. Her olay, her insan, tek tek, özenle, titizlikle incelenmeli… Her iddianın, her kanıtın gerçekliği hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Savcılar, avukatlar, özellikle yargıçlar, bütün hukuk insanları mukaddes bir görev yapıyor: Adalete hizmet ediyor. En başta onlar adaletin toptancı bir anlayışla dağıtılmayacağını bilir. Onlar, içerde yatan yüz bini aşkın mahpusun, tutuklu olan yarıdan fazlasının umududur. İçerdeki ve dışardaki okurlarıma umutlu Pazarlar dilerim! [email protected] www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Toptan Karalama: Dezenformasyon ve Tümdengelim Yurttaş benzini ve motorini zamlõ alõrken Başbakanlõk çalõşanlarõ yüzde 4.5 indirimli alacak FIRAT KOZOK ANKARA - Dünyanõn en pa- halõ benzinini kullanan Türki- ye’de yurttaş art arda gelen ben- zin zamlarõnõn altõnda ezilirken Başbakanlõk personeli bundan sonra yüzde 4.5 indirimle benzin alacak. Başbakanlõk araç filosu- na akaryakõt satan firmanõn “jes- tiyle” personel, 1 depo benzini sokaktaki sade yurttaştan 7.5 TL daha ucuza alacak. Başbakanlõk İdari ve Mali İşler Başkanlõğõ’nõn bir akaryakõt fir- masõnõn bayisiyle yaptõğõ anlaş- maya göre indirimden yararlan- mak isteyen Başbakanlõk perso- neli, Başbakanlõk’ta çalõştõklarõ- nõ belgeleyerek bir kart alacak. Personel, aldõğõ bu kartla, şirke- tin Türkiye’nin her yerinde bu- lunan istasyonlarõndan akaryakõt satõn alabilecekler. Yapõlan alõş- verişte Başbakanlõk personeline yüzde 4.5’luk bir indirim sağla- nacak. Bu haber, Başbakanlõk personeline şöyle duyuruldu: “Başbakanlık personeline Türkiye genelindeki tüm BP is- tasyonlarından pompa fiyatı üzerinden yüzde 4.5 indirimli akaryakıt satışı yapmak isti- yoruz. Akbank ve BP’nin giri- şimleriyle yapılacak bu işleme kurumunuzun personelinden katılmak isteyenlerin sayısının belirlenerek firmamıza bildi- rilmesini arz ederiz.” 1 depoda 7.5 TL Bu hesaba göre, Ankara’da yaşayan sade vatandaş, 45 litre kapasitesi bulunan aracõnõn de- posunu 95 oktan kurşunsuz ben- zin ile 168.75 TL ile doldururken Başbakanlõk personeli için bu rakam 161.16 TL’ye inecek. Ya- ni depo başõna 7.59 TL’lik bir avantaj sağlanacak. Anlaşma, 2 bin 600 Başbakanlõk personelinin bu şekilde benzini ve motorini da- ha ucuza almasõnõn yolunu açtõ. Başbakanlõk araç filosunun benzini bir şirketten alõnõyor, şirket de Başba- kanlõk personeline yüzde 4.5 oranõn- da indirim sunuyor. Sokaktaki yurt- taş kurşunsuz benzini 3.75 TL’ye alõrken, personel 3.59 TL’ye alõyor. Bu, 1 depo benzin- de yaklaşõk 7.5 TL avantaj anlamõna geliyor. EMEKLİ DİPLOMATLAR 1915 OLAYLARINI ANMAK İÇİN YAPILAN ETKİNLİĞİ PROTESTO ETTİ İstanbul Haber Servisi - İn- san Haklarõ Derneği (İHD) Şu- besi’nin Haydarpaşa Garõ’nda 24 Nisan 1915 olaylarõ sõrasõn- da tutuklanan 220 Ermeni ay- dõnõ anmak için gerçekleştirdi- ği etkinlikte gerginlik çõktõ. ASALA tarafõndan öldürülen Türk diplomatlarõ anmak üzere toplanan emekli diplomatlar, İHD’lileri protesto etti. İHD İstanbul Şubesi’nin çağ- rõsõ ile toplanan grup, 1915 olaylarõ sõrasõnda tutuklanan ve 81’i öldürülen 220 Ermeni ay- dõnõn fotoğraflarõyla Haydar- paşa Garõ’nõn merdivenlerinde bir süre oturma eylemi yaptõ. Grup adõna açõklama yapan avukat Eren Keskin, bir uy- garlõğõn binlerce yõllõk ana- yurdundan silinip atõldõğõnõ belirterek BM Soykõrõm Söz- leşmesi doğrultusunda herke- si vicdanlõ olmaya çağõrdõ. Açõklamanõn ardõndan denize karanfil atõldõ. Açõklama sõrasõnda Haydar- paşa Garõ’nõn içinde de emekli büyükelçiler ve bazõ yurttaşlar bir araya gelerek ASALA tarafõndan katledilen diplomatlarõn fotoğ- raflarõndan oluşan bildiriler da- ğõttõ. Gruba destek olmak için ge- len emekli Orgeneral Edip Ba- şer, “Türk ulusunun tarihinde soykırım yapmak yoktur. Er- meniler, 1. Dünya Savaşı sıra- sında çeteleşme nedeniyle Os- manlı hükümeti tarafından başka bölgeye intikal ettirildi. Buna soykırım demek Batılılar tarafından üretilmiş bir kav- ram. Böyle bir eylemin Türki- ye’de yapılması bana göre utanç verici. Soykırımı kabul etmek, bu yönde eylemlere gi- rişmek yanlış” diye konuştu. İHD’nin anma etkinliği için ge- len işadamõ ve Anadolu Kültür AŞ’nin Yönetim Kurulu Başka- nõ Osman Kavala ile tartõşan emekli büyükelçi Nuri Yıldı- rım, “Ermeni teröristler öl- dürdü büyükelçileri, teröristleri koruyorlar” diye tepki gösterdi. Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Orhan Çe- kiç ise açõklamalarõnõ bitiren İHD’li grup dağõlmak üzere iken “Bu ülkede bilim adamları var, tarih var. Belgeleri açın. Bir de özür diliyorsunuz, terbiyesiz- ler” diyerek tepkisini dile getir- di. Taraflar arasõnda bir süre söz- lü sataşmalar oldu. Polis tepki gösteren bazõ yurttaşlarõ olay ye- rinden uzaklaştõrdõ. İHD tarafõn- dan 265. kez Galatasaray Mey- danõ’nda “Kayıplarımızı istiyo- ruz” sloganõ ile gerçekleştire- len eylemde de Ermeni aydõnlar anõldõ. Ezilenlerin Sosyalist Plat- formu (ESP), Ermeni halkõnõn acõlarõnõ paylaştõğõnõ dile getirmek için Agos gazetesi önünde eylem gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şubesi’nin çağrısı ile toplanan grup, 1915 olayları sırasında tutuklanan ve 81’i öldürü- len 220 Ermeni aydının fotoğraflarıyla Haydarpaşa Garı’nın merdivenlerinde oturma eylemi yaptı. ABD BAŞKANI OBAMA’NIN AÇIKLAMASI Erdoğan ve Dõşişleri çelişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanõ Obama’nõn 1915 olaylarõyla ilgili açõklamasõnõn, ABD yöneti- minin bu konuda gösterdiği hassasiyeti gözler önüne serdiğini söyledi. Obama’nõn, Türkiye’nin hassasiyetlerini bilerek o yönde bir açõklama yap- tõğõnõ belirten Erdoğan, “Bazı mahfillerin bildi- ğiniz gibi bu konuya alakalı beklentileri çok farklıydı ama o olmadı” dedi. Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada ise Obama’nõn sözleri sert bir şekilde eleştirilerek “Hatalı ve tek yanlı bir siyasi bakış açısını yansıtan açıklama- yı esefle karşılıyoruz” ifadesi kullanõldõ. Açõklamada, “Tarihsel gerçeklerin en büyük düşmanı öznel hafıza kayıtlarıdır. Hiçbir ulus bir diğerine kendi hafıza kayıtlarını dayata- maz. Üçüncü ülkelerin de Türk-Ermeni ilişki- lerinin tarihi konusunda siyasi saiklerle hü- küm verme hak ve yetkileri yoktur” denildi. Erivan’da tümgün anma Dış Haberler Servisi - 1915 olaylarõ dün çeşitli ülkelerde düzenlenen gösterilerle anõlõrken Erme- nistan’õn başkenti Erivan’da tümgün süren resmi anmada, on binlerce kişi “Soykırım Anıtı”na yü- rüdü. Taşnaksutyun partisinin önceki gün düzenle- diği gösteriye katõlanlar, Türk bayraklarõ ile Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Er- doğan ve Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun posterlerini yaktõ. Bir grubun Beyaz Saray önünde düzenlediği gösteride de “Atatürk=Hitler, soykı- rımın kurucu babaları” pankartõ açõldõ. Başbakanlığın şanslı personeli ‘Türk tarihinde soykõrõm yok’ Aydın, sanatçı ve akademisyenlerin çağrısıyla akşam saatlerinde Taksim Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi, 1915 olaylarını anma etkinliği düzenledi. Siyahlar giyinen grup Türkçe-Ermenice-İngi- lizce “Bu acı bizim acımız, bu yas hepimizin” pankartı etrafında oturma eylemi yaptı. Bu sı- rada Sıraselviler Cadde- si’nde toplanan 10-15 ki- şilik ülkücü bir grup “Kahrolsun Ermeni diyas- porası”, “Burası Türkiye ya sev ya terk et” sloganla- rı atarak tekbir getirdi. Et- kinliğine son veren grup “faşizme karşı omuz omu- za” sloganıyla İstiklal Caddesi’ne yürürken pro- testolarla karşılaştı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK / HAKAN KAYGUSUZ) ELÇİN POYRAZLAR WASHİNGTON - ABD Başkanõ Barack Obama Ermenilerin soykõrõm savlarõnõn yõldönü- mü olarak kabul edilen 24 Nisan dolayõsõyla ya- yõmladõğõ yazõlõ açõklamasõnda “soykırım” teri- mini kullanmadan 1915’e Ermenice “Meds Yeg- hern” (Büyük Felaket) ifadesiyle atõfta bulundu. Geçen yõl yayõmlanan açõklamayla büyük ben- zerlik gösteren bu yõlki açõklamada Obama, 1915 olaylarõna yönelik görüşünün değişmediğini yine- lerken ilk defa olarak “1915 olaylarında Erme- nileri kurtaran Türklere” değindi. 1915’i “20. yüzyılın en kötü vahşetlerinden biri” olarak ta- nõmlayan Obama, “Tarihin bu karanlık anında Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde katledilen ve ölüme yürüyen 1.5 milyon Erme- niyi anıyoruz” dedi. Obama, “Bu korkunç olay- lar üzerinde düşünmek ve dersler çıkarmak gerektiğini” ifade etti. “Gerçeklerin bütünüyle, dürüstçe ve adilce tanınması hepimizin çıkarı- na” diyen Obama, “Meds Yeghern, Ermeni hal- kının tarihinde yıkıcı bir sayfadır ve biz öldü- rülenlerin onuru ve geçmişin büyük hatalarını tekrarlamamak için bunun anısını canlı tutma- lıyız” dedi. Obama ayrõca “1915’te Ermenileri kurtaran Türkleri saygıyla selamlıyorum ve Türkler ile Ermeniler arasında acı tarihe yöne- lik diyalogtan cesaret alıyorum” diye konuştu. Obama, protokol ve normalleşme sürecine de- ğinmeksizin “Türk ve Ermeni halkları birlikte ortak tarihlerini kabul ederek ve ortak insan- lıklarını tanıyarak daha güçlü olacaklar” şek- linde yuvarlak ifadeler kullandõ. Ne ‘soykõrõm’ ne protokol KISA KISA.. KISA KISA... ? Pitbull dehşeti: Bursa’da evlerinin önün- de oynayan B.K. (5), başõboş bir pitbull cinsi kö- peğin saldõrõsõna uğradõ. Anne Saadet K’yi de õsõ- ran köpek balkondan atlayarak gelen baba Mürsel K. tarafõndan etkisiz hale getirildi. ? Ciple uyuşturucu sevkıyatı: Jandar- ma, son model bir cip içinde 239 kilogram uyuş- turucu madde ele geçirdi. Uyuşturucunun İran’dan katõr ve at sõrtõnda getirildiği belirlendi. ? Beyoğlu lavanta kokuyor: Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği, “Beyoğlu La- vanta Kokuyor” projesini sürdürüyor. Dernek, İs- tiklal Caddesi’nde 37 bin lavanta mendili ve tüpü dağõttõ. Caddeye de 72 püskürtme aparatõ konuldu. TAKSİM’DE GERGİNLİK