Katalog

Son zamanlarda kimilerinin, cinayet kışkırtıcılığını ve Amerikan amigoluğunu unuttukları Mehmet Şevket Eygi’yi, zamanında Milli Gazete’de Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan, Yusuf Aslan hakkında yazdığı bir yazı vesilesiyle, Vakit gazetesi yeniden gündeme taşıdı. ABD’ye yaranmak için kalem oynatmış olan Mehmet Şevket Eygi’nin bu yönünü bize hatırlattığı için, Vakit gazetesine teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Vakit’in 22 Nisan 2010 tarihli nüshasının 13. sayfasında verilen yazısında Mehmet Şevket Eygi şunları söylüyor: “Benim kanaatimce o üç genç fidan değildi. Onlar ülkedeki kötü düzeni şiddet, silahlı eylemler, terör hareketleri ve ihtilal yoluyla yıkmak, onun yerine daha berbat, daha kötü, daha halk düşmanı bir rejim getirmek istiyorlardı... Onların muhakemeleri açık olarak cereyan etmiştir. Hacimli zabıtları meydandadır. BELKİ YÜZDE YÜZ ADİL BİR MAHKEME OLMAMIŞTIR ama onlar kesinlikle fidan, masum, hiç suçsuz değillerdi. Tartışmalar sonunda Meclis idamları tasdik etmiştir....” İşte Mehmet Şevket Eygi’nin idamları ve o kararı veren Ali Elverdi ile o kararı Meclis’te onaylayanları savunmak için yazdığı satırlar bunlar. Dikkat ediniz, Eygi’nin kendisi de mahkemenin adil olmadığını kabul ediyor. Ama Eygi zihniyeti şudur: Onlar zaten iyi adam değillerdi, ateist Marksisttiler, haklarındaki yargının adil olmaması önemli değildir. Mehmet Şevket Eygi’nin iddiasının aksine, bütün hukukçuların da kabul ettiği, kendisinin de artık tümüyle görmezden gelemediği biçimde, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, o zamanki TCK’nin 146/1 maddesindeki suçu işlememişlerdir ve idamları adli bir cinayet olarak tarihe geçmiştir. Ali Elverdi mahkemesinin kararının Meclis tarafından onaylanmış olması, herhalde o makamın da vicdanını rencide etmiş olmalı ki, Ali Elverdi için TBMM’de tören yapılmamıştır. Mehmet Şevket Eygi’nin savunduğu Ali Elverdi de tarihe, Damat Ferit Paşa’nın emriyle Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey’i önce kürek cezasına mahkûm eden, sonra idam cezasına çarptıran Nemrut Mustafa Divanı’nın başındaki kişi gibi geçmiştir. Peki ya Mehmet Şevket Eygi tarihe nasıl geçecektir? Bu konuda, araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı’nın “United States Of İrtica 1945 – 1999” adlı yapıtına kısaca göz attığımız zaman, Mehmet Şevket Eygi’nin 16 Mart 1969 “Kanlı Pazar” olaylarının baş kışkırtıcısı olduğunu görürüz. Mehmet Şevket Eygi, Dolmabahçe önünde demirlemiş Amerikan 6. Filosu’na karşı gösteri yapan gençlere karşı, kendi militanlarına 13 Şubat 1969 tarihli Bugün gazetesindeki yazısında şu çağrıyı yapıyordu: “Namaza Davet Bir müddeten beri kılmaya başladığımız CEMAAT- İ KÜBRA İLE SABAH NAMAZLARI’nın faydasını hepimiz gördük. Önümüzde 16 Şubat Pazar günü büyük bir cemaat halinde sabah namazı kılmak üzere bütün mümin kardeşlerimi Beyazıt camii şerifinde toplanmaya davet ediyorum. Aziz kardeşlerim koşunuz...16 Şubat Pazar günü gün doğmadan Beyazıt camiinde toplanınız! Kafirler bizim cemaatimizi görünce hapı yutar zaten...” Mehmet Şevket Eygi, Deccal’ın veletleri olarak nitelediği, 6. Filo’ya karşı gösteri yapan gençlere karşı kendi militanlarını kışkırtmak için Suudi Arabistan’dan yazıp gönderdiği yazılarında, insanları ‘cihat’a hazır olmaya çağırıyordu. Türkiye’nin gençlerine karşı 6. Filo’yu taşla sopayla, bıçakla silahla savunmak Mehmet Şevket Eygi’ye göre cihat idi. 6. Filo karşıtı gösterileri “kızıl uşaklar, istikbalimizi dinamitliyor” diye nitelendiren Bugün gazetesinde çıkan yazılarında Eygi şunları söylüyordu: “...Kızılları boğmanın vakti geldi. Kızıl emperyalizmin para ile tutulmuş uşaklarını en ufak kıpırdanışta gebertmek için and içildi...” 16 Şubat 1969 günü Beyazıt Camii’nden çıkan silahlı güruhun saldırısı üzerine çıkan olaylarda iki kişi öldü, yüzlerce insan da yaralandı. Mehmet Şevket Eygi’nin Mekke’den beri yazdığı yazılarla bu olayları nasıl kışkırttığının delilleri koleksiyonlarda mevcut. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın masum olup olmadığını tartışan Mehmet Şevket Eygi, onu bunu yargılamaya kalkmadan önce, kendi elindeki kanı ve alnındaki 6. Filo savunucusu lekesini silmelidir. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2010 CUMA 4 HABERLER [email protected] 1 Mayõs’ta alanda polis olmayacak güvenliği konfederasyonlar sağlayacak Taksim işçiye emanet ‘Her şey Ergenekon’un üzerine atılıyor ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İşçi ve memur konfederasyonlarõnõn 1 Mayõs Emek ve Dayanõşma Günü’nde Taksim’de gerçekleştireceği kutlama programõ belli oldu. Programa göre konuşmalar 5 dakikayõ geçmeyecek, alanda ortak slogan atõlacak. Alandaki güvenliği konfederasyonlarõn kendileri sağlayacak. KESK, DİSK, TÜRK-İŞ, KAMU-SEN, HAK-İŞ ve MEMUR-SEN’in temsilcilerinden oluşan 1 Mayõs Tertip Komitesi, dün TÜRK-İŞ 1. Bölge Temsilciliği’nde bir araya gelerek Taksim’de yapõlacak 1 Mayõs kutlamalarõ konusunda fikir birliğine vardõ. Yürüyüş kolları belirlendi Toplantõnõn ardõndan yapõlan açõklamada Taksim’de yapõlacak miting için gerekli yasal düzenlemelerin tamamlandõğõ ve yürüyüş kollarõnõn belirlendiği ifade edildi. 1 Mayõs Tertip Komitesi’nin aldõğõ karara göre TÜRK-İŞ Şişhane, DİSK Şişli, HAK-İŞ ise Dolmabahçe güzergâhlarõnõ kullanarak Taksim’e gelecek. Alana giriş sõrasõnda TÜRK-İŞ ve KAMU- SEN kortejleri Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü önündeki, DİSK ve KESK kortejleri TRT Harbiye önündeki, HAK-İŞ ve MEMUR-SEN kortejleri İTÜ Gümüşsuyu önündeki arama noktalarõndan geçecek. Taksim alanõnda emniyet güçleri olmayacağõ için konfederasyonlar güvenliklerini kendileri oluşturarak organize edecek. Güvenlik ekipleri oluşturulacak Kürsü güvenliğinde TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK ve KESK 30’ar kişiyle, Eğitim-Sen ise 15 kişiyle görev alacak. Taksim meydanõndaki bayrak Hak-İş, Atatürk Heykeli Türk-İş, meydandaki otelin önü ve İstiklal Caddesi’ne giden bölüm DİSK ve KESK tarafõndan organize edilecek. Konfederasyonlarõn genel başkanlarõ ile sendikalarõn genel başkanlarõ Taksim’e girmeden önce Kazancõ Yokuşu’na karanfil bõrakacak, daha sonra Atatürk Anõtõ’na çelenk konulacak ve saygõ duruşunda bulunulacak. 1 Mayıs marşı Timur Selçuk’tan Kürsüde konfederasyonlarõn birer temsilcisi yer alacak, konfederasyon genel başkanlarõnõn konuşmalarõ da 5’er dakikayla sõnõrlõ tutulacak. Taksim’deki 1 Mayõs kutlamalarõnda sloganlar ortak atõlacak, görevliler bu konuda katõlõmcõ gruplarõ yönlendirecek. Taksim’de gerçekleştirilecek 1 Mayõs kutlamalarõnda sanatçõ Timur Selçuk, 1 Mayõs marşõnõ söyleyecek ve diğer sanatçõlar Selçuk’a eşlik edecek. 1 Mayõs işçi bildirisi ise TÜRK-İŞ ve DİSK’in belirleyeceği birer kişi tarafõndan ortaklaşa okunacak. İstanbul Haber Servisi - Kanal D’de yayõmlanan “Abbas Güçlü ile Genç Bakış” programõnda güncel si- yaset masaya yatõrõldõ. Programa, Tür- kiye Partisi (TP) Genel Başkanõ Ab- düllatif Şener, Prof. Dr. Süheyl Batum ile Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ko- nuk olarak katõldõ. TP Genel Başkanõ Şener, yurttaşõn gündeminin anayasa değişikliği değil, ekonomik sõkõntõ olduğuna dikkat çekti. Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Batum da, AKP’nin anayasa değişikliğinin Türkiye’de rejimi değiştirmek için bir manipülasyon olduğunu söyledi. Ana- yasa değişikliğinde toplumun tüm ke- simlerinin taleplerinin yer almadõğõnõ belirten Prof. Batum, AKP’nin tek amacõnõn yargõyõ ele geçirecek, parti ka- patmalarõ önleyecek bir sistem kurmak olduğunu vurguladõ. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Deniz Ülke Arõboğan’da, dev- let içindeki çeteleri temizlerken devlet al- gõsõnõn çökertilmemesi gerektiğini söy- ledi. Her şeyin Ergenekon’un üzerine atõl- dõğõnõ söyleyen Arõboğan, “Sıvas kat- liamı, Maraş katliamı gibi olayların hepsinin ‘derin devlet’ tarafından üre- tildiği konusu bir kesimde artık genel kabul görüyor. Bir kesim de ‘böyle bir şey yoktur’ diyor. İkisi de kolaycı yak- laşımlar. Çünkü istihbarat servisleri herkesi de taşeron olarak kullanabilir. Türkiye’deki temel problem devletin içerisindeki yozlaşmış gruptan ziyade devletin bütününe yönelik bir saldırı olması. Adına ister Ergenekon ister de- rin devlet deyin her şey bu modelin üzerine atılıyor. Dikkat etmeli, yoz- laşmış çeteleri temizlerken devlet al- gısını çökertirseniz vatan diye bir şey kalmaz” diye konuştu. Taksim’de düzenlenecek 1 Mayıs kutlamalarına Çevik Kuvvet polisleri yaptıkları tatbikat ve eğitimlerle hazırlanıyor. Bayrampaşa’da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen sabah ictimasının ardından Çe- vik Kuvvet’in 1 Mayıs için yaptığı hazırlıklar basına tanıtıldı. (AA) Hazırlıkları da korkuttu DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Denizler Masumdu Ama M. Ş. Eygi Değildir