Katalog

ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Muha- lefet partileri, “Balyoz darbe planı” iddiasõy- la başlatõlan operasyon- larõ değerlendirdi. CHP Konya Millet- vekili Atilla Kart, “Faili meçhulleri araştırmayan, azmet- tirenleri ortaya çıkar- mayanların, görevle- rini kötüye kullanan kamu görevlilerini ko- ruyanların; darbe gi- rişimleriyle mücade- lesinin samimi oldu- ğuna ve siyaseten dü- rüst olduklarına ina- nılabilinir mi? Hükü- met; neden bu ger- çekleri gizlemek, az- mettirenleri korumak ve görevlerini kötüye kullananları himaye etmek zorunda kalı- yor? İşte burada ce- maat ve biat kültürü- nün mutlak egemenli- ğini ve dayanışmasını görüyoruz. Türki- ye’nin yaşamakta ol- duğu devlet krizi ve fetret döneminin te- mel sebebi bu yönetim karakteristiğindeki çarpıklıktan kaynak- lanmaktadır” dedi. Kart, “Başbakan Er- doğan’ın 5 Kasım 2007’de yaptığı Bush görüşmesinden sonra Başbakanlık, İçişleri ve Adalet Bakanlığı odaklı bir karargâh- tan yönetilmeye baş- landığını” ifade etti. Kart, “Devlet yetkisini sürekli kötüye kulla- nan ve bu sebeple ille- gal olan bir karar- gâh... Anayasal görev yapanları dışarıda tu- tuyorum” dedi. MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Ekici, “komutanların istifa edeceği” yönün- deki idialarõn anõmsa- tõlmasõ üzerine “Bu, ordu sistematiğini pe- rişan eder. Bir toplu is- tifanın yaratacağı dep- remin altında, Türki- ye Cumhuriyeti’nin bütün kurum ve ku- ruluşları kalır” dedi. DSP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hasan Ma- cit, gelişmeleri “ka- muflaj perdesi, yargı- da yaşananların gö- rülmemesi için atılmış sis bombası” olarak ni- telendirdi. Macit, dü- zenlediği basõn toplan- tõsõnda “Balyoz soruş- turması” ile ilgili ge- lişmeleri de değerlendi- rerek, AKP’nin yargõda yaşanan olaylarla ilgili tartõşmalarõn altõnda kal- dõğõnõ fark edince, gün- dem değiştirdiğini ve askeri de siyasetine alet etmekten çekinmediği- ni söyledi. Darbe ve in- san haklarõ ihlallerinin araştõrõlmasõ gerektiğini ifade eden Macit ancak bu durumun AKP ikti- darõnõn düşündüklerini gerçekleştirme aracõ ha- line gelmemesi gerekti- ğini söyledi. BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Genelkurmay komuta kademesinin Balyoz operasyonu nedeniyle “istifa edebileceği” söylentileri ile ilgili bir soru üzerine, bunun bü- yütülecek bir kriz ol- madõğõnõ savundu. De- mirtaş, “İstifa edecek- lerse; kendileri bilir. Herhalde hükümet de acilen o istifaların ye- rine atama yapar, bu iş çözülür. Büyütecek bir kriz olmaz diye düşünüyorum” dedi. CMYB C M Y B 25 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baskın Seçim Havası... ANKARA - Balyoz operasyonu Türkiye’yi derinden sarstı... Önceki gece İnönü Bulvarı’ndan Çankaya’ya çıkarken Genelkurmay’ın ışıkları yanıyordu... Tam o sırada haber geldi: “Genelkurmay’da generaller ve amiraller zirvesi yapılıyor.” Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız, Ankara Haber Müdürümüz Mustafa Çakır, Parlamento Büro Şefimiz Türey Köse’yle büroya geldik. Genelkurmay’ın internet sitesindeki, zirveye ilişkin açıklamayı okuduk önce: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında ortaya çıkan ciddi durumu değerlendirmek üzere bugün Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda TSK’de görevli bütün orgeneral ve oramirallerin katılımıyla bir toplantı icra edilmiştir.” Aynı gün saat 18.00’de CHP lideri Deniz Baykal’la görüşmüştük... Deniz Baykal, CHP grup toplantısında yaptığı konuşmada toplu gözaltılara tepki göstermiş, “7 yıl önce askerlerin komutanı, Başbakanı neredeydi” deyip eklemişti: “Malta sürgünleri gibi!” Baykal’ın, ‘Balyoz’ gözaltılarını “Malta sürgünlerine” benzetmesi ilginçti. Peki, neler oluyordu Ankara’da?.. İşte orası pek bilinmiyordu... Serin ve yağmurlu bir Ankara sabahında uyandım ve gazeteleri okumaya başladım... İkisi tuğamiral ve tümamiral olmak üzere yedi muvazzaf subay tutuklanmıştı İstanbul’da. Ben de Haluk Şahin gibi, işin hukuki boyutuna girmeyip ortada duran fotoğrafa bakayım: “Bu resim asker açısından yenilginin resmidir!” Artık Türkiye’de hiç kimse “askeri vesayet” tartışmasına girmemeli... Toplu gözaltılar bunun göstergesi... Son günlerde “eski devlet-yeni devlet” ya da “Eski Türkiye-Yeni Türkiye” diyenlerin tezi geçerlilik kazanmıştır. ABD güdümünde neoliberal İslamcı, tarikatçı, cemaatçi yapılanmaya karşı solcuların, sosyalistlerin ve sosyal demokratların yapması gereken nedir? Eğer “krize” siyasal bir pencereden bakarsak sermaye-emek çelişkisini ortaya koyacak sol bir parti demokrasiyle Türkiye’yi bu zor dönemeçten geçirebilir... Dini siyasette araç olarak kullananlara karşı yapılacak siyasal mücadele önümüzdeki genel seçimlerde halkı aydınlatmak, emekçi yığınları yanına çekmek olmalıdır. Bu saatten sonra hiç kimse, “asker darbe yapacak, partimizi kapattıracak” diyerek mağduru oynamaya kalkmasın, halk yemez!.. Çözümü askerde görenler de kendilerine gelmelidir. Yoksulluğa, yolsuzluğa, soyguna, vurguna ve din eksenli siyasete karşı demokrasi mücadelesi Türkiye’nin önünü açacaktır... Ankara’da adına “erken seçim” mi, yoksa “baskın seçim” mi denilir bir seçim öncesi hava var... Deniz Baykal da böyle bir havanın olduğunu söyledi ve ekledi: “Yaşananlar hukuk işi değildir, bilek bükme, niyet sorgulamadır... Kılıç şakırdatıyorlar, bu Türkiye’de rejimi değiştirme, dönüştürme mücadelesidir.” Baykal’ın saptaması doğru!.. CHP’ye gelince... CHP yeniden yapılanmalı, genç insanların partide önü açılmalı... Gelelim AKP’ye... AKP’nin oy oranı yüzde 28 son kamuoyu anketlerinde... CHP yüzde 26-27, MHP yüzde 24-25, Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Hareketi yüzde 9... Unutmayın, Sarıgül henüz parti kurmadı... Ankara’da krizin nasıl aşılacağı konuşuluyor... Türkiye laik, demokratik, hukuk devletidir ve çözüm demokrasiden ve özgürlüklerden geçer!.. Eğer olası bir “erken” ya da “baskın” seçimde AKP yüzde 46 gibi bir oy oranı bekliyorsa yanılgıya uğrar... Bir de şunu söyleyeyim: Ergenekon sürecinde “Fırat’ın öte yakasına” geçilip faili meçhul cinayetler aydınlatılmayacak mıydı? Ne oldu? Necip Hablemitoğlu’ndan Hrant Dink’e; Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e değin “faili belli”, ama “faili meçhul cinayetler” aydınlatılabildi mi AKP’nin 8 yıllık iktidarında?.. Hablemitoğlu’nun tetikçileri bile bulunamadı!.. Öyle değil mi? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Genelkurmay’da yapõlan toplantõyõ ‘yargõyõ rahatsõz etmek olarak’ yorumladõ ANKARA/ADANA (Cum- huriyet) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Salih Kapusuz, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn generallerle bir toplantõ yapõl- dõğõna ilişkin açõklamasõnõ “Herkesi yargıyı rahatsız et- memeye kendi haline bırak- maya, görevini rahatlıkla ya- pabilmesinin ortamını sağla- maya davet ediyorum. Buna hangi toplantı, hangi görüş- me hangi açıklama menfi et- ki edecekse bu tarih önünde sorumluluğu da beraberinde getirecektir” dedi. Kapusuz, partisinin il halkla ilişkiler başkanlarõ toplantõsõn- da, Balyoz planõ iddiasõyla emekli komutanlarõn gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Ül- kenin her yönüyle normalleşme sürecine girdiğini, bazõ kafalar ve zihniyetlerin geçmişte kal- dõklarõ için değişimi, dönüşümü ve reformlarõ algõlama sõkõntõ- sõ çektiğini ileri süren Kapusuz, “Dün yanlış olabilen şeylerin hâlâ korunması ve devam etmesini arzu ediyorlar. Ama Türkiye’nin kalkınmasına hiç kimse mani olamayacak- tır” dedi. Hiç kimsenin suç iş- leme özgürlüğünün ve statü- sünün olmadõğõnõ söyleyen Ka- pusuz, suç işleyenin cezasõnõ çekmesi gerektiğini belirterek “Herkes değişimi anlayacak, algılayacak ve alışacaktır, her şey normalleşecektir. Herkes hukuka tabi olmalı- dır” görüşünü dile getirdi. Ka- pusuz, gazetecilerin Genel- kurmay Başkanlõğõ’nõn açõkla- masõnõ nasõl değerlendirdiğini sormalarõ üzerine, her davet edilen, çağrõlan ve sorguya alõ- nanõn “suçlu” olduğuna ilişkin bir kural olmadõğõnõ belirtti. Kapusuz, “Ama ben medya başta olmak üzere, siyasetçi- lerimiz de dahil olmak üzere herkesi, bürokrasi de dahil buna, yargıyı rahatsız etme- meye, kendi haline bırak- maya, görevini rahatlıkla ya- pabilmesinin ortamını sağla- maya davet ediyorum. Buna hangi toplantı, hangi görüş- me, hangi açıklama menfi etki edecekse, bu tarih önün- de sorumluluğu da berabe- rinde getirecektir. Bugünkü konuşulan, yaşanılan her olay yarın da herkesin önüne ko- nulacaktır. Dün nasıl yaşa- nanlar bugün gündeme gel- mişse, bugünkü yaşananlar da yarın yine toplumun gün- deminde olacaktır. Herkesi anayasa ve yasalardaki yazı- lı olan kurallara davet ediyor, buna uygun hareket etmele- rini de bekliyorum” dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanõ Ni- hat Ergün ise emekli ve mu- vazzaf askerlere yönelik ope- rasyonlarõn demokrasinin işle- diğini gösterdiğini savundu. AKP Grup Başkanvekili Be- kir Bozdağ, Genelkurmay’õn açõklamasõyla ilgili bir değer- lendirme yapma durumunda olmadõğõnõ söyledi. Askerlerin toplu olarak istifa edeceği yö- nündeki iddialarõn anõmsatõl- masõ üzerine Bozdağ, “Bunu birilerinin özellikle uydur- duğunu düşünüyorum. Özel- likle TSK üzerinden siyaset yapmak isteyen, ordumuzu kendi siyasi emelleri için bir- takım olaylarda belli davra- nışlar içerisinde, belli yer- lerde görmek isteyenlerin bir uydurması ve kara propa- gandası olduğunu düşünü- yorum” dedi. AKP’nin yaşa- nan krizi çözmek için ne ya- pacağõnõn sorulmasõ üzerine Bozdağ, “Hükümetin yargıya müdahale etmesi söz konusu olamaz” diye konuştu. AKP’li Kapusuz’dan Genelkurmay’a: Bugün konuşulan, yaşanõlan her olay yarõn da herkesin önüne konulacaktõr. Dün nasõl yaşananlar bugün gündeme gelmişse, bugünkü yaşananlar da yarõn yine toplumun gündeminde olacaktõr. Herkesi anayasa ve yasalardaki yazõlõ olan kurallara davet ediyorum. CHP’li Kart, faili meçhulleri araştõrmayan ve suç işleyen bürokratlarõ koruyan AKP’nin darbe girişimleriyle mücadelede samimiyetine inanmadõğõnõ belirtti. DSP’li Macit, AKP’nin askeri siyasete alet ettiğini öne sürdü. Cumhurbaşkanı Gül, dün Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı kabul etti. (Fotoğraf:AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Anayasa Mahke- mesi Başkanõ Haşim Kılıç ile Adelet Bakanõ Sadullah Ergin’i kabul etti. Önceki gün Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker ve Danõştay Başkanõ Mustafa Birden ile görüşen Cumhurbaşkanõ, dün önce Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç’õ kabul etti. Çankaya Köş- kü’nde gerçekleşen kabul, bir saat beş dakika sür- dü. Toplantõya katõlan Danõştay Başkanõ Musta- fa Birden de gazetecilerin sorularõ üzerine Gül ile yaptõklarõ görüşmede yargõ reformunun ele alõn- dõğõnõ söyledi. Birden, “Biz de yargı reformuy- la ilgili Danıştay’ın daha evvel 10 Mayıs’ta tö- rende belirttiği, daha sonra da Kızılcahamam Toplantısı’na gönderdiğimiz arkadaşların not- larıyla birlikte hepsini izah ettim, hepsini an- lattım Sayın Cumhurbaşkanı’na. Yargı refor- mu strateji taslağıyla ilgili bütün görüşlerimi- zi belirttik. Dünkü toplantı sadece buydu” di- ye konuştu. Bir gazetecinin “Hangi konularda çe- kincelerinizi koydunuz” sorusuna Birden, “Ta- bii burada en önemli olan Hâkimler ve Savcı- lar Kurulu’nun oluşumu. Bununla ilgili biz de- falarca açıkladık. Geçen yıl 10 Mayıs’ta da bu- nu uzun uzun açıkladık. Bu konuda düşünce- miz tamamen aynı yönde. Onları Sayın Cum- hurbaşkanı’na izah ettik” yanõtõ verdi. Gül, öğleden sonra da Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’i kabul etti. Köşk’te ‘yargı’ trafiği ‘On yıl sonra ortaya çıkar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Son gözaltõ dalgasõnõn ardõndan gizlice Genelkurmay Karargâhõ’na giden Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, bir internet sitesine yaptõğõ açõklamada Genelkurmay İkinci Başkanõ Orgeneral Aslan Güner ile görüştüğünü söyledi. “Başbakan Vekili olarak Genelkurmay Başkanõ ile görüşmeniz uygun olmaz mõydõ” sorusuna Çiçek, “Devletin geleneği böyle…” yanõtõnõ verdi. Çiçek, “Tüm sorulara en iyi cevabõ zaman verecektir. Bugün benim aleyhime gibi görünen olaylarõn ne olduğu belki 10, belki 15 sene sonra daha iyi anlaşõlacaktõr” görüşünü dile getirdi. Behramoğlu’na tazminat davası İstanbul Haber Servisi - Başbakan Erdoğan, 12 Ocak 2010 tarihinde CNNTürk’te yayõmlanan “Tarafsõz Bölge” adlõ programdaki açõklamalarõ nedeniyle gazetemiz yazarõ Ataol Behramoğlu hakkõnda 20 Bin TL’lik manevi tazminat davasõ açtõ. Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Davalõ, beyanlarõ ile eleştiri ve ifade özgürlüğü sõnõrlarõnõ açõkça aşmõştõr” denildi. Behramoğlu’nun açõklamalarõnõn yazõlõ basõnda da yer aldõğõnõn belirtilerek, söz konusu açõklamada manevi tazminat açõlmasõ için tüm yasal unsurlarõn oluştuğu iddia edildi. Erdoğan’a ‘Tamince’ sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP”li Ali İhsan Köktürk, gazetemizde yayõmlanan “Başbakan Tayyip Erdoğan’õn ailesiyle otellerinde konakladõğõ Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’nin ortak olduğu 10 şirketin dokuz yõl boyunca devlete hiç kurumlar vergisi ödemediği ortaya çõktõ” haberini bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşõdõ. Köktürk, “İdialar, sizin söyleminizce ‘Yetim hakkõnõ yeme’ ve yetim hakkõ yenilmesine ‘göz yumma’ demek değil midir?” sorusunu yöneltti. AKP önündeki tabanca mermisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Merkezi’nin koruma kulübesi yakõnõna bir zarf içinde gaz tabancasõ mermisi bõrakõlmasõ olayõnõ inceleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, E.I. (24) adlõ kişiyi gözaltõna aldõ. Şüpheliyle birlikte bir adet 7.65 milimetre çapõnda silah ile 5 adet mermi de ele geçirildiği kaydedildi. E.I’nõn askerden yeni geldiği ve çevresinde dengesiz davranõşlarõyla tanõndõğõ bildirildi. Kapusuz tehdit etti Muhalefet partileri ‘Balyoz soruşturmasõ’ sürecinin AKP tarafõndan kullanõldõğõ görüşünde ‘Devlet krizi yaşanıyor’ MHP LİDERİ’NDEN YAZILI AÇIKLAMA Bahçeli: Seçime gitmek rahatlatõr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Türkiye tari- hinin en sancõlõ dönemlerinden birinin yaşandõğõna dik- kat çekti. Bahçeli, “toplumun huzur ve güvenliği ile demokratik rejimin geleceğinin” ağõr tehditler altõnda bulunduğunu belirtti. Bahçeli, açõklamasõnda şu görüş- lere yer verdi: “Demokrasilerde siyasetin tıkandığı, hükümetin çaresiz ve etkisiz kaldığı, toplumun bu- naldığı dönemlerde seçime gitmek bir rahatlama ve- silesi, biriken gerilimin tahliyesi için rejim açısından bir emniyet mekanizmasıdır... Yaşanan sorunlar yapısal nitelik taşımakla beraber, uzlaşma ve hoşgö- rünün sağlanacağı moral ortamı oluşuncaya kadar yegâne seçenek derhal seçim yapmaktır.” Bahçeli, partisinin MYK toplantõsõnda da eski kuvvet komutanlarõna yönelik operasyonlarõna ilişkin değer- lendirmelerde bulundu. Operasyonlarõn askerin “onu- ru” zedelenmeden yapõlmasõ gerektiğini belirten Bah- çeli, yargõ sürecinin de hõzla sonuçlandõrõlmasõnõ istedi. Yaşananõn artõk “devlet krizini” de aşõp “rejim krizi” haline geldiğini kaydeden Bahçeli, “Ne zaman AKP halk nezdinde eleştirilip, oy kaybına uğruyorsa, o süreçte bir Ergenekon dalgası çıkarılıyor” dedi. ÇANKAYA’DA KRİTİK TOPLANTI Gül, Erdoğan ve Başbuğ’u çağõrdõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl- ker Başbuğ’u kabul edecek. Çankaya Köşkü’nde saat 11.00’de başlayacak üç- lü zirvede “Balyoz” soruşturmasõ kapsa- mõnda emekli ve muvazzaf askerlerin gözaltõna alõnmasõyla yaşanan sürecin ele alõnmasõ bekleniyor. Üçlü zirve önce- sinde başkentte dikkat çeken toplantõlar yapõlmõştõ. Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, gözaltõlarõn yapõldõğõ gün Genel- kurmay’a giderek Genelkurmay İkinci Başkanõ Orgeneral Aslan Güner’le gö- rüşmüştü. Önceki gün de Genelkurmay Başkanlõğõ Karargâhõ’nda tüm orgeneral ve oramirallerin katõlõmõyla bir değerlen- dirme toplantõsõ yapõlmõştõ. İspanya’dan dönen Başbakan Erdoğan ise ayağõnõn tozuyla Keçiören’deki konutunda, Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve İçişleri Baka- nõ Beşir Atalay ile bir araya gelmişti. Cumhurbaşkanı Gül, yargı mensuplarının ar- dından Erdoğan ve Baş- buğ’la görüşecek.