18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Faruk Duman'dan düşsel bir yolculuk İncir Tarihi Faruk Duman, İncir Tarihi adlı roma- nıyla büyülü bir dünyanın kapısını açmayı hedefliyor. Duman, bu yol- culuk sırasında kışkırtıcı bir yolcu- luğu kotarmaya çabalarken, okuru da bu seyahate davet ediyor. • Saba KIRER I f ğ f t/r/nâmt'dcn alınan "Başsız m kuşjar Hazreti tbrahim'in ya- M nına geldilcr dağınık parçaları * bırleş,ip taze hayat buldular" cümlcsinin olu^turılugu epigrafla açılan /ncir Tarihi, Duman'ın csin kaynaklanna dair bize ipucu veriyor. Ancak bu, yaza- rın ondan çok başka bir ycrc romanı oturttugunu da gosterır. İncir Tarihi, alt sınıftan gelen bir genç adanıın, Ümmik adlı cü- cesi vc Tas adıyla karşımıza çıkan bir sincap cin- sinin hikâyesi; 16. yüzyd Avrupa'sında ortaya çı- kan pikaresk romanlara özgu atmosfcrlc ilerlc- yen bir macera romanı. Kıtabın bırınci bölümü- nu oluşturan "Bahaneler", okuru çıkaracağı düşler dünyasına bir önsel hazırlıktır da. "Öylcyse diyelim ki, madem ki bahaneler üzerine küçük de olsa bir cuz ayırdık... Kaza eseri de olsa kalemi elime alnuş, olmamdır. Ba- hanem yok; kendimi, yaşadıgım şeylcrle tanıdı- ğım kişilerin, hayvanların bitkilerin, gezip gör- düğüm yerlerin, serin duvarlar arasına saklan- mış iç açıcı odalann, birbirinden güzel kadınlar- la bunların olağanüstü menıcleriyle, kalçalarının Allah'ın belası bir hançerin, bu hançer tarafın- dan kesilerek öksüz bırakılmış kolumun, bu ke- sik avucumda aylarca saklamayi başarabildiğim yüzüğün, leyleklerin, tilkilerin, fillerin, kaplanla- nn, bu kaplanlarla kutsal aslanlar üzcrinde scya- hat eden başka seyyahlann, kıtapların, bu kitap- ları okuyarak deliren acayip dervişlerin ve bü- tün bunlan oturup yazmaya çalışan Zeyrek adlı bir kişinin bahanesi sayıyorum." Yazının ve sanatın ortak kökeninde ritim, dü- zenli çizgi, anlam taşımayan ve sürekli tekrar edilen kazımaların oluşturduğu bir noktalama dizgesi vardır. "Göstergeler (boş göstergeler) ri- timlerden oluşuyordu, biçimlerden degil" der Barthes. İncir 7*ari/u baştan sona bir ritim üzeri- ne kurulu ve bu ilerleyiş, okuru zinde tutuyor. Okur kendini bu ritnıe kaptırarak sona -ro- manda bir son ongoriilmus.se doğrtı yol alıyor. İncir Tarihi deviniminde oluşturduğu ritimle canlı bir tabiat kitabı, pitoresk bir romanı. Hat- ta bir nevi resimli hayvan ansiklopedisi. Ancak bildiğimiz hayvan ansiklopedilerin dışında, hiç- bir hayvanın bildik bir hayvana benzemediği gi- bi bir resim gösteriyor bize. Bu nedenle İncir Tarihi'nin sayfalan arasında açılan canlı hayvan ansiklopedisi, okurda ne denli gerçeklik ctkisi yaratırsa yaratsın, bilindik bir ansiklopedinin uzağında, yadırgatıcı. Bu bana çocukluğumda verilen okul ödevlerini hazırlarken faydalanmak için sayfalannı merakla kanştırdıgım, beni şaş- kınlığa sürükleyen evrim teorisi üzerine hazır- lanmış kaynak kitapları da hatırlattı. Tutmânıe'de aslında -sevgilisiyle buluşmasım engellemek anıacıyla anlatılan- masallara kapı- lan, dudu kuşunun aklıyla oyalanan Mâh-ı Şe- kcr'e karşıllk incir Tarihi'ndc kadınlar tarafın- dan kollanan Zeyrek'i görüyoruz. Hem Zeyrek gerek cüce, gerek Tas -hayvanlar- gerekse kö- yün yaşlılan tarafından bir bıçimde korunan, öl- mi'15 olsa bile -aylarca uyusa bile- yeniden uya- nıp/ dirilip hayata kaldığı yerden -kopmuş kolu ve avucunda yüzük- devanı eder. "Yeniden ele geçirilen zaman, aslında yeniden clc gcçirilen bir izlenimdir (eski bir izlenim)" dıyen Auge'u bu romanıyla haklı kılıyor Duman. Postyapısal- cılara göre "metin kapatılmi!) ve bitirilmiş bir yapı değildir", bu yanıyla baktıgımızda İncir Ta- rihi "ben romanım" der. Hatta bir flora roman. "Arada gozlerimi kapatır, gördüğünı kadınla- n hayal ederek bu anın hiç bitmemesi için dua ederdim. Ama o zamana kadar anncnı dışınıla hı«,' bir kadını <,ıplak gorme- miştim (...) Böylece goz lerimin onûnde genellıkle b<ilünmu^ parçalardan olu^mu^, bir kadın var edebiliyordunı (...) Çok zorlarsam çıplak bir mc melcri de oluyordu bunla- nn ama göriiyordum ki bu memeler asltnda an- neme aittir" diyen Zeyrek biraz utanmış olsa da gözlerini araladığında yine tomurcuklanmış dal lardan h^kırmış kafalar gordüğünü anlatır, as- lında utanma da artık utanma degil üstelık şeh- vetin daha da abartılmaMdır. Ronıanda, beden- ağaç birdir. İncir Tanhı romanın adı gibı bir flora tarihi. Ancak bu tlorada, insan-flora, flora- insan'dır. Bu yanıyla baktığımızda roman, Latife Tekin'in Ormancla Olum Yokmuşyn Cemil Ka- vukçu'nun Uzak Noktalnra Doğru adını taşıyan eserlerinden ayn bir yere düşüyor. Zira burada ana eksenı belırleyen öznenin tabiatla buluşması değil, bitkinin ınsan, insanm bitki olu^u. "Ağa- cın böyle korunakJı olduğunu gördükte gözleri- mi kapatıp zekerim elimde bir zaman ben bu yaprak-insanların dillerını çözmeye çallşıyor- dum." Ağacın, sedir a^açlarının, yaprağın, Zey- rek'in bilinçli ediminin dışındadır olup bitenler. Yaprak -Zeyrek-zeker annenin memeleriyle hazzı ve doyumu sagiamaktan hiç de utanmaz. Utanç yoktur beden-bitki için. Şehveti duygu- larla yanıp tutuşan özne arzularına teslim olmuş ama bilinci devredışı bırakmtştır. Zeyrek, kelime itibarıyla anlayışlı, uyanık ve zeki manâsını ta;ır. Zekir ise unutmayan, hafı- zası kuvvetli. Yine zekerın karşılığına baktlgl- mızda "Erkek, erkeklik organı" anlamında. Ay- nı kökten gelen kelimelerse şöyle: Zikâr, zikâre, zükrân, zükûr. Bunlar da erkekliğe ait, erkek likle ilgili ya da erkeğin çoğulu manasında. Ro- mandaysa "Zeker bilindiği üzere bizden ayn bir şeydir. Orada tek başına durur ve emirleri yalnızca kendisinden alır (...) Işte kızı isteyen aslında odur" tanımıyla karşılaştnz. İncir Tarihîne erkek ve kadın konumunun konuş- landıklan yer itibarıyla baktığımızda ruhen kla- sik öğeler banndırır, yine kadının güzelliği veri- li estetik üzerinden ifade edilir, ancak biçemi tamamen yeni bir tekniği deneyimler. Bu yanıy- la İncir Tarihi, Ytldız Ecevit'in -Türk Romanın- da Postmodernist Açılımlar- gruplamaları dı- şında bir yerde durur. Bir macera romanı olsa da estetik formları önceleyen -elbette her eser içinde kendi tüketimini de banndınr- popüler tüketim kitabı olarak kabul edilen macera ro- manlan dışında tutabileceğimiz, modernistle postmodernist arasında köprü oluşturan bir eserdir kanımca İncir Tarihi. Zeyrek'le Kelime Hatun'un hikâyesinden doğan İncir Tarihi, bulvarlann pcyzajında yer alan minyatür Japon lahanalannın katlan gibi içe içe sanlı anlatılarla gelişme gösterir. Romanın leitmotivini oluştu- ran zekcr sonunda Kelime Hatun'un ferciyle buluşsa bile belli bir haz noktasına kadar yük- selir ancak beklenen doyum sağlanamadan def- terin burada bıtmiş olduğu bilgisiyle sonlanır. Auge'un dediğı gıbi".. .aradan zaman geçmiş- tir ve onlara aynı gözle bakmamız artık müm- kün değildir." • Hep Sevgili Kalalım... bir düş değil, arzulanan birlikteliklerin serüveni... FatmaTorun Uzun soluklu ilişkiler... Uzman Psikolog Fatma Torun Reld, günümüzün hızlı başlayan ve çabuk yıpranan ilişkilerini masaya yatırıyor. Tekrarlanan hatalara ve bunların nedenlerine kuramsal açıklamalar getirlrken, okurun kendlsini içinde bulabileceği gerçek yaşam öykülerinden örnekler veriyor. incir Tarihi/ Faruk Duman/ Can Yayınla- n/ 366 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 4 5 S AYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle