25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
25 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Kültür Servisi - rh+artmagazine tarafõndan bu yõl 6.sõ düzenlenen “Yılın Genç Ressamı” yarõş- masõnda Halil Akdeniz, Mustafa Ata, Abdül- kadir Günyaz, Tevfik İhtiyar ve Kaya Öz- sezgin’den oluşan jüri ve izleyiciden en yüksek oyu alan Ebubekir Aydın “Yılın Genç Res- samı” seçildi. rh+artmagazine’nin düzenlediği 40 yaş altõ 100 genç sanatçõnõn katõldõğõ “USTA GENÇLER / GENÇ USTALAR” sergisi ile “Yılın Genç Ressamı” final sergisi Beşiktaş Çağdaş salonlarõnda eşzamanlõ olarak düzen- lenmişti. 30 gün devam eden her iki sergide, ser- gi mekânõna konan oy sandõğõnda izleyiciler oy kullandõlar. Jürinin birinci elemesini geçerek fi- nalde eserleri sergilenen 10 genç ressamõ, jüri ikinci kez değerlendirerek puan verdi. Daha son- ra oy sandõğõndaki ve internetten verilen oyla- rõn yüzdeleri jüri değerlendirmesine eklenerek en yüksek puan alan ressam belirlendi. Yõlõn genç ressamõ rh+artmagazine’nin Mart sayõsõna kapak olacak ve aynõ sayõda kendisiyle yapõlan röpor- taj yayõmlanacak. Daha sonra da katalog eşliğinde rh+artgallery’de kişisel sergisi düzenlenecek. NEZİH BAŞGELEN E ylül 1881’de Müze-i Hümayun (İm- paratorluk Müzesi) müdürlüğüne ata- nan Osman Hamdi, 1883’te Nemrut Dağõ, 1887 Sayda (Sidon), 1891-1892 Lagi- na kazõlarõ ve bulduklarõyla döneminde geniş yankõlar yapan ve dünyanõn sayõlõ müzele- rinden birinin oluşmasõna yol açan sonuçlar el- de etmiştir. 1882’de O. Puchstein tarafõndan araştõrõlan Nemrut Dağõ’ndaki sõra dõşõ eserlerden ha- berdar olan Osmanlõ hükümeti, Nemrut Da- ğõ zirvesindeki anõtlarõ incelemek üzere, 1883 baharõnda Osman Hamdi Bey’i görevlendir- miştir. Osman Hamdi Bey ilk kazõsõnõ ve araş- tõrmasõnõ 1883 Mayõsõ’nda Nemrut Dağõ’nda gerçekleştirmiş, Batõ Terasõ’ndaki heykel di- zisinin kuzey ucunda yaptõğõ kazõda çakõlla- rõn altõnda Kral I. Antiokhos’un Tanrõça Kommagene, Tanrõ Zeus-Oromasdes, Tanrõ Apollon-Mithras ve kahraman Herakles ile se- lamlaşma sahnelerini gösteren kabartmalarõ ile arslan horoskobunu bulmuş ve kalõplarõnõ al- mõştõr. 1887 başõnda bugünkü Lübnan’õn Sayda (Antik Sidon) şehrinin yakõnlarõndaki Ayaa’da mevkinin sahibi Mehmet Şerif Efendi, aldõ- ğõ izin belgesi ile taşocağõ olarak işletmek üze- re arazisinde kazõ yaparken altõnda mezarlar olan bir kuyu bulur. Sultan II. Abdülhamit, Osman Hamdi Bey’e Sayda’ya gidip bu de- ğerli eserleri yerlerinden çõkararak devlete ait bir gemiyle İstanbul’a getirmesi ve gerekirse aynõ yerde başka kazõlar yapma görevini ve- rir. SAYDA’DA 18 LAHİT Osman Hamdi Bey, 18 Nisan 1887’de İs- tanbul’dan ayrõlõr. Aynõ ayõn 30’unda Sayda’ya varõr ve vakit geçirmeden çalõşmalara başlar. Fenike (Sidon) krallarõna ait olan bu mezar odalarõ iki hypoje halinde yer almakta, içlerinde 18 lahit bulunmaktadõr. Mezar odalarõnda bulunan eserler tahta kõzaklar üzerinden ha- latlarla tek tek çekilerek dõşarõya çõkarõlabil- miştir. Çõkarõlan lahitler bir sal üzerinde taşõ- narak açõkta demirleyen Asir gemisine nak- ledilmiştir. Gemi 21 Haziran 1887’de İstan- bul’a doğru yola çõkarõlmõştõr. Bulunan 18 lahtin 7’si belgelenerek yerin- de bõrakõlmõştõr. İstanbul’a getirilenler arasõnda en önemlileri İskender Lahti, Ağlayan Kadõnlar Lahti, Satrap Lahti, Lykia Lahti, Antropoid La- hiler ve Tabnit Lahi’dir. Bu ilk kazõ kampanyasõnõn sonuçlarõndan memnun kalan Sultan II. Abdülhamit, Osman Hamdi Bey’in İstanbul’a dönüşünde, bir ira- de çõkararak bakanlõktan: 1) Kazõlara devam etmek üzere gelecek yõl da Osman Hamdi Bey’in Sayda’ya gönderilmesini, 2) Bulunan lahitlerin konulmasõ için özel bir yapõ inşa edil- mesini, 3) Son olarak da kazõ yapõlan arazinin sahibi Mehmet Şerif’e 1.500 Türk Liralõk bir ikramiye verilmesini istemiştir. AĞLAYAN KADINLAR Bunun üzerine bu eserlerin konulmasõ için bugünkü Arkeoloji Müzeleri çekirdek binasõnõn yapõmõ plan- lanõr. Sanayi-i Ne- fise’nin hocalarõndan İstan- bullu Levanten mimar Alexandre Valla- ury’ye (1850-1921), Ağlayan Kadõnlar lah- tinin cephesi örnek alõnarak hazõrlatõlan planlar çerçevesinde, önceleri tek katlõ ola- rak düşünülen yapõ, Osman Hamdi Bey’in çabalarõ ve Sultan II. Abdülhamit’in onayõ ile iki katlõ olarak tamamlanõr. Türkiye’nin ilk müze binasõ olan bu yapõ 13 Haziran 1891 tarihinde açõl- mõştõr. 1891-1892 yõllarõnda, Os- man Hamdi Bey, bugün Muğla ili, Yatağan ilçesi, Turgut kasabasõ yakõnlarõndaki Lagina Hekate kutsal alanõnda kazõlar yapmõş- tõr. Osman Hamdi Bey Lagina ören yerin- de bulduğu tüm heykel ve kabartmalarõ İs- tanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürmüştür. Bunlar içinde en önemli grubu Hekate Ta- põnağõ’nõn frizlerine ait, dört yönünde dört ayrõ konunun betimlendiği kabartmalar oluşturmaktadõr. Lagina kabartmalarõ yanõ sõra imparator- luğun dört bir yanõndan gelen eserler bu ye- ni müzeyi de doldurunca Eylül 1898’de mü- zenin doğusuna aynõ mimari düzende bir ka- nat yapõmõ başlatõlmõştõr. Mimar Vallaury tarafõndan planlanan ve mimar-ressam Pi- etro Bello’nun kontrolü altõnda yapõlan bu yeni bina 7 Kasõm 1903’te hizmete açõl- mõştõr. Bu bölüm de gelen yeni eserlerle do- lunca bu sefer batõ tarafõna 1904-1907’de ya- põlan ikinci ek bölüm ile müze bugünkü gö- rünümünü kazanmõştõr. SÜRECEK ÖLÜMÜNÜN 100. YILDÖNÜMÜNDE MÜZECİ, ARKEOLOG VE RESSAM OSMAN HAMDİ BEY (2) Osman Hamdi Bey’in Nemrut, Sayda ve Lagina kazõlarõnda ortaya çõkardõğõ eserler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin temelini oluşturdu. Sayda’dan İstanbul’a getirilen İskender, Ağlayan Kadõnlar, Satrap, Lykia lahitleri birer başyapõt olarak kabul edildi. Kültür Servisi - 1994 yõlõndan bu yana estetik kaygõ ile çekilen ve sinema sanatõna katkõda bulunan filmleri izleyiciyle buluşturmayõ amaç edinen Alkazar Sinemasõ, uzun süredir yaşadõğõ zorluklar nedeniyle 1 Mart 2010 tarihinde perdelerini kapatõyor. Sinema yönetimi adõna basõna açõklama yapan Adalet Dinamit, “Buruk bir hüznü tüm benliğimizle hissettiğimiz şu günlerde Ferhan Şensoy’un ‘Kahraman Bakkal Süpermarket’e Karşõ” oyununu yeniden anımsadık” diyor ve ekliyor: “Büyük alışveriş merkezlerindeki son derece yüksek yatırımlarla yapılan, teknolojik olanaklarla donatılmış olan ve popüler, ticari filmleri izleyiciye sunan 8-10 perdeli sinema salonlarına karşı ya da yanı başında adeta kahraman bakkallar gibi küçük, iddiasız sanat sineması olmayı sürdürecek gücümüz ne yazık ki kalmadı.” Veda metninde ayrõca, hem zaman zaman ekonomik güçlükleri aşabilmek adõna gösterdikleri bazõ filmler için, hem de sinema salonlarõnõ eğlence mekânõ olarak görüp Amerikan film endüstrisinin popüler, ticari filmlerine mahkûm eden merkezi yönetim, Kültür Bakanlõğõ, Belediye yönetimleri adõna müdavimlerinden özür dileniyor. Alkazar perdeyi kapatıyor Yõlõn genç ressamõ Ebubekir Aydõn GÜNER YÜREKLİK BERLİN - Dünyaca ünlü iki usta yazar, Günter Grass ile Yaşar Kemal 15 Nisan’da İstanbul’da bir araya gelecekler. İki yazar, İs- tanbul’daki Goethe-Enstitüsü tarafõndan dü- zenlenecek bir toplantõda yine güncel ede- biyat sorunlarõnõ konuşacaklar. Geçen yõl ma- yõs ayõnda Almanya’nõn başkenti Berlin’deki Sanatlar Akademisi’nde bir araya gelen Ya- şar Kemal ile Nobel edebiyat ödüllü Günter Grass çağdaş edebiyat üzerine konuşmuştu. Toplantõyõ İstanbul’daki Goethe Enstitüsü ile birlikte Yaşar Kemal ile Günter Grass’õn onursal başkanõ olduklarõ Türk-Alman Kül- tür Forumu ortaklaşa düzenliyor. Günter Grass İstanbul’a geliyor Sema Kaygusuz’a bir ödül daha Kültür Servisi - Sema Kaygusuz’un ‘Yere Düşen Dualar’ (Doğan Kitap, 2009) adlõ romanõ Fransa’da Comité France-Turquie (Fransa-Türkiye Komitesi) tarafõndan France-Turquie Ödülü’ne layõk görüldü. Yazar ödülünü Fransa’da Türkiye Mevsimi’nin kapanõşõ çerçevesinde mart ayõ sonunda düzenlenecek bir törenle Paris’te alacak. ‘Yere Düşen Dualar’, Kasõm 2009’da Fransa’da ünlü yazar Tahar Ben Jelloun başkanlõğõnda toplanan jürinin aldõğõ kararla Ecrimed-Cultura / Akdeniz Edebiyatõ Çeviri Ödülü’ne değer görülmüştü. 1891 Lagina Kazısında Hekate Tapınağı. Osman Hamdi Bey’in şimdiye kadar hiçbir yerde sergilenmemiş olan “Ab-ı Hayat Çeşmesi” adlı tablosu, bugünlerde Almanya’nın İstanbul Başkolosluğu’nda sergileniyor. Osman Hamdi Bey’in kendini kitap okurken resmettiği, 1904 tarihli “Ab-ı Hayat Çeşmesi”, Berlin Devlet Müzeleri Eski Ulusal Galerisi tarafından Almanya’nın İstanbul Başkolosluğu’na üç yıllığına ödünç verildi. Bulduklarıyla bir müze kurdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle