19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
www.iku.edu.tr TC İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ BİLİM KÜLTÜR VE ECİTİM Yunus'u Kaybettim Ruhumun Çöllerinde Yard. Doç. Dr. HacerGülşen flstanbulKultür Ûniversitasil yaşamak tek kolu, bacağı kalsa da insanın inadına direndiği, B azen insan günc başlarken isteksiz, ınecalsiz hisseder kendisini. Aslında her şeye aşkla başlamak gerektiğini bilir, yine de içinin koridorlarmda dolaşır. Ruhunun çöllerinde kaybolur. Gcccyi karanlık evinin odalarında yaşar, içine ışığı alniak isteme:. Sevmenin ne olduğunu bilmeden yaşar, belki yaşamak hile istemez. Birbirimizc kapalı odalanınız var. Ansızın değişen ruh hallerimiz. Kararsızlıklarınuz, sızlanışlarımız var. Sürprizlerimiz var. Gitmek gibi ani davranış"^ larımız. Çünkü insanız. Çoğu zaman biz ol\V, madan dünya dönmez sanınz. Bi: olmadan iş. | yr ler yürümez. Biz olmadan olmaz. Biz olmaT dan... Ve bir gün biz olmadan da dünyanın döndüğünü anlanz. Bu dünyada haııgi unvan, üzerine giydiğin hangi giysi, hangi renk ruj daha güzcl ve vazgeçilmez yapar seni? Hangi söz içini rahatlatır. Ruhun nasıl huzur bulur bu keşmekeşte? Senin için kim daha doğru, kim yanlış kişidir? Senin sana verdiğin cn büyük hediye hangisidir? Kendimizi ararken bazen labirentlerdc kaybolur gideriz. Bir yol, bir iz bulmak isteğiyle aşmaya çalıştığımtz yolların, sorunların alrında eziliriz. Oysa yollar aşmak için, sorunlar çözülmek için vardır. İşte o zaman bir şair, kaybolduğumuz çölde bize yol gösterir. Zatcn çoğu zaman şairler, kendilerini acı çeken insanlann yerine koymaz mı? Onlar, adeta bütün bu çile çeken insanlann kardeşi, arkadaşı, dostu değil midir? Yaşamak sevdiğimiz bir şey, yaşamak alıştığımız bir şey, kaybetmemek için mücadele verdiği bir büyük savaş. Bizde bir biz var ki bizden içeri. Bunu anladığımızda bizden birçok biz yaparak sıkışık kaldığımı: odalardan dışarıya, insanlann içine karışabiliriz. Duvarları genişletip, bir başka diyara yol bulabiliriz. Aslında içimizdc olan biz, bizden daha çok biz oluşturabilmek i(,in bir yol buluyor. Yunus böyle dememiş miydi: "Beni bende demen bende değilim Bir ben vardu bende benden içeri" Çağımızın sorunlarından bahsederken de Yunus'un: "Bunca varlık variken gitmezgönüldarlığı"'mısrasmı hatırlıyoruz. Belki en büyük sorun bunca varlıgın olması. Yani ınodemlcşme adı altmda her §eyin bir düğmeye bağlanması. Teknolojik gelişmelerin kolaylaştırdığı hayatta iç sıkıntısı, bitmek bilmeyen snrunların belki en büyüğü. İç sıkıntısı, Fransızların "angoisse" kelimcsiyle karşıladığı bizde, Osnvanlıca ducret veya zucret kelimeleriyle ifadelendirdifiimiz durum. Neden bitmek bilmez iç sıkıntısı? Çünkü insanlann etrafında bu kadar çuk varlık var. Sorun bu varlıkları akıllıca kullanabilmekte, özümlcycbilmekte, sindirebilmekte. Belki en önemli şey, bu varlıklarm ağırlığını yürekte taşımamakta, bu varlıklarm bızi yönlendirmelerine izin vermemekte. Varoluşçuların varlığı her şey yapan görüşleri bu hissin, sosyal şartların da etkisiyle kuvvet kazanmasına neden olmuştu. Yunus Emre'nin sorunları çözmek konusundaki yaklaşımı varoluşçulann düşünce yapısından farklı. Onun sesi kendi yaşadığı çağdan günümüze ulaşmakta. O haldc Yunus Emre modemdir. Günümüz hastalıklannın çözüm yolunu, çok önceden, daha 13. yy'da bulmus, olması, bir bakıma geleceği görmesi, insanları sevgi, merhamet ve hoşgörü içinde kucaklaması, bu kavramlarla 16. yy'da yola çıkan Monraigne'den de öncedir. "Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz" derken hümanizmin iki anlamından birine sesleniyor. İnsan sevgisi. Bılındiğı gibi Yunus Emre, eski Yunan ve Latin eserlerini yeniden ihya etmek (canlandınnak) anlamında değil ama insan sevgisi anlamında hüınanist kabul edilmektedir. Yunus'taki biziz aslında. Hani o kaybettiğimiz biz. Biz önce bizi inceleyeceğiz, en büyük ilmin kendini bilmek olduğunu bileccğiz, ondan sonra "sen bende, ben sende" diyebileceğiz yani bir başkasının haliyle heınhal olacağız. Belki bütün bu basamaklardan geçtikten sonra biz, sevgi ve hoşgörünün ne dcmek olduğunu anlayabileceğiz. "Yanıdandan ötürü yaratılanı /ıoj ^'cir'ebileceğiz. "Gelin tanışık o/a/ım"derken Yunus Emre, işi kolay tutmaktan bahsediyor. İşi kolay tutmak, insanlarla iyi geçinmek, sevgi ve hoşgörünün ummanlarında gezinebilmek değil midir? O halde işi kolay tutacağız. Sözün özü, insan olarak i^inde bulunduğumuz meseleleri çözmekte Yunus Emre'nin rehberliğini kabul etmek yerinde bir davranış olacaktır. Bunun için gelin, Yunus Enıre'yi bir kez daha ama bu kez farklı bir gözle yeniden okuyalım. Ruhumuzun (,ölünde susuz ve rehbersiz kalmayalım. Unutmayahm ki: "Yunus bu sözleri çatar Sanki balı yağa katar Halka matahlann satar Yuku gevheıdk tuz değil." Hubble Uzay Teleskopu Kariyeristlerin Güdümünde mi? Derleyen: Prof. Dr. Rennan Pekünlü (Ege Üniversitersitesi) "Birbirinden olabildiğince farklı kınvnzıya kayma gösteren iki gökcisminin fiziksel olarak birbirine bağlılığı gösterildiğinde, gökada ötesi gökbilimde devrirn yapılmış olacak. Bilimsel yöntemi Baconist olan bilim insanları (bilimsel çalışmalarm deneyle başlayacağmı savunan ve çağdaş bilimin öndilerinden Sir Francis Bacon anısma bilim insanlarına verilen isim), bu olasılık her ne denli küçük de olsa, bu konu üzerinde dikkatli bir araştınna yapılması geıektiğini düşüıiüyor. Kariyeristlerse (gerçeği araşcınnak yerine meslekte ilerleme isteğiyle güdülen kişilere verilen isim), böylesi bir durumu, üzerinde çalışmaya değmez, şans eseri oluşmuş bir izdüşüm olarak savunur. Birbiriyle fiziksel ilişki içinde olan ancak çok farklı kırmızıya kayma gösteren bu gökcisimlerini incelemek "teleskop zamanının harcanması" olarak değerlendirilir. NGC4319+Markarian 205 dizgesini Hubble Uzay Teleskobu'yla (HUT) ayrıntılı olarak inceleme isteğimiz geri çevrildi. Belki de Halton C. Arp ve Jack Sulentic'in bu ko HALTON ARP A MODERN DAY GAULEO nuda yanlı davrandığı düşünüldü. Dalıa sonra bir amatör gökbilimciye (bir lisc öğretmenine) HUT zamanı verildi vc bu amatör kişi bize HUT ile aldığı görüntüleri gösterdi. Bu görüntüler farklı kınnızıya kayma gösteren NGC4319 ile Markarian 205'in birbiriyle fiziksel olarak bağlı olduğunu doğruladı. Ben kendisini uyardım ve bulgusunun yanlış olarak değerlendirileceğini, HUT sorumlu luarının bu bulguyu yayım V iST^'*' V' •? • ' lamakta isteksiz davranacaklarını söyledim. Gerçekten de COSTAR öncesi görüntüler yaymlanmadı. COSTAR sonrası görüntülerse ışınım yapan "köprü"ye ilişkin görüntüleri yayımladı. "NGC4319+Markarian 205 dizgesinin doğası nedir.' Şekil 1. Sarmal kollu Bu iki dizge arasındaki fila NGC4319 gökadasıyla daha mcntin farklı kırmızıya kay büyük kırmızıya kayma gösteren Markarian 205 kuazama gösteren iki gökcismi ararının görüntüleri (NASA arsındaki fiziksel bağ OLMAşivinden). DlölNl, düşünelim. Mantıksal olarak bu filament ya "önalandaki" NGC4319 ile veya artalandaki Markarain 205 ile ilişkilidir. NGC4319 gökadası yalıtılmış, yalnız bir gökada değildir; yakın komşuluğunda (~6 yay dakikası uzaklıkta, kırmızıya kayması NGC4319 ile aynı değerlerde olan eliptik bir gökada (NGC4291) vardır. Bu iki gökadanın gökyüzü düzlemi üzerindeki izdüşümleri arasındaki uzaklık 10 20 kiloparsek denlidir. Devamı yan sayfada KULTUR KOLlOll K0LEJİ L/lUjLTUHItlM (OLUl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle