19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•KULTUR» DOĞAN KUBAN kitap Gökyüzü ve Bilim Tarihi Islam Bilim ve Teknolojisi DonaldR. Hill GÖKYÜZÜ Kendilerinden önceki BÜJMTARİHİ kültürün mirasçıları olan İ S U M BİLİM TEKNOI.OIİSİ ortaçağ islam ülkeleri bilimcileri ve mühendisleri, bir yandan bilimsel geleneği sürdürürken, diğer yandan da kendi çalışma, keşif ve icatlanyla bilimi ve teknolojiyi geliştirmişler ve daha sonraki Avrupa bilim ve teknolojisine çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bilim ve teknoloji tarihi konusunda çok sayıda yayını bulunan mühendis kökenli bilim tarihçisi Donald R. Mill/in hazırlamış olduğu bu kitap, 7501500 yılları arasında Islam dünyasında temel bilimlerde ve mühendislik alanlarında görülen gelişmeleri kapsamlı bir biçimde ortaya koymaktadır. Kitapta çizimlerden.fotoğraflardan ve minyatürlerden yararlanılarak ve arkeolojik bulgular ve özellikle de özgün Islam kaynaklarından türetilen birincil malzemeler işlenerek bunlardan bilimsel sonuçlar çıkartılmaktadır. Ayrıca bu dönemde geliştirilmiş olan önemli makineler ve aygıtlar incelenerek, bunların Avrupa bilimine ve teknolojisine etkileri tartışılmaktadır. Kitapta matematik, astronomi, fizik ve kimya gibi temel bilimlerin yani sıra, köprü ve bent yapımı, sulama sistemleri, yüzey ölçümü ve maden teknolojisi gibi mühendislik konuları da ele alınmaktadır. Donald R. Hill'in bu eseri, çok zengin içeriğiyle okura çağdaş Batı kültürünün temelleri konusunda yeni ufuklar açabilecek niteliktedir. r Kitleler Nasıl Eğitilecek? Istesek de istemesek de gazeteleri, televizyonları, reklamları ve onlarla aynı nitelikte, yaşamsal özellikleriyle toplumu sürükleyen düşünceler ve davranış biçimleri var. Bunlar kent kökenlilerin ve çok okumamış olsalar bile, daha erken kentlileşmiş olanların olumsuz eleştirilerine konu oluyor. korku baskısı, parti propagandası yerine teknoloji patronlarının örgütledikleri beyin yıkama mekanizmaları var. Bu mekanizmaları üretenler dolgun maaşlı yanmcntelektüeller. Bugün faşist ve komünist baskıların yerine demokratik baskılar var. Çaresiz toplumlar bunlara karşı ilgisizliklc yanıt veriyorlar. Bugünü görmek istemiyorlar, dünü unutuyorlar, yarını düşünmüyorlar. Umutsuz insanlar gününü gün etmeye bakıyor. Günceli yaşamanın evrensel boyutlan her ülkede aynı. Başta kapitalizmin pompaladığı tüketim var. Tüketim tüketeni değil Fakat herkesin yapabilecegi gözlemlcr de var. Kütlc kültü üreteni yasatıyor. Gerçek bir yaşam imgesinin yerini yalancı bir riinc (nıass culture) ben Türkiye'dc Kırsal Kültür diyorum. Çünkü tüketim imgesi alıyor. Kamı doymayan muhakkak bir otomokenttc yaşasa bile geleneksel köy ve kasaba kültürünün bazı dav bil sahibi olmalı; ev kirasını veremeyen havuzlu villa sahibi olranışlarını sürdürüyor. Ve kentlileşmekte (davranış, yerleşme, maya çalışmalı. Herkes telefonda günlük konuşmasını on kabilgi, konuşma) zorlanıyor. tına çıkanp, o zamana kadar akltna gelmeyen sorularla her daAcaba §om ağızlılar bilerek geleceği kara mı gösteriyorlar? kika bir tanıdığını rahatsız etmeli. Kuşkusuz yorumcular arasında köTelefon, çağdaşlıkla gevezelik arasındaki yapay ilişkiyi tümser olan vardır. Fakat çağdaş kuran büyük bir uygarlık aracıdır. Nasıl otomobil kentlerdeki dünyada her gün olup biten ve med yaşamı felç ettiyse, amca oğlu telefonda düşünmeyi konuşmaUmberto Eco'nun sistemle bütünleşenler yaya yansıyan olaylar geleceğe korku ya transfer etmiştir. Bu teknolojik araçlar arttıkça övüntü, abartile bakıp insanları bekleyen felaket ma, yalanla soslanmış bir balon yaşamı, işverenlerin keseleri(Gli integrati) dedikleri leri vurgulayanları yalanlamıyor. ni dolduracak şekilde çalışıyor. En başta savaşlaı geliyor. Bu gerinsanlara, biz koyun Bu tropik onnanın en doğal ve vahşi üyesi kendinden emin, çek. Bir iki yıl önce dünyanm içine yalanı bir uygarlık aract olarak gören işadamıdır. Kazanmadığı diyoruz. Yani kütle girdiği ekonomik kriz gerçek. kültürü, sürü kültürüne Dünyada 925 milyon insanını açhk kadar harcamaya vc kredi ile yaşamaya alıştırılan, çoğunluğu yarı aç, yarı cahil, nörotik fakat mutlu olduğu düşüncesiyle bedüzeyinde yaşadığı bir gerçek. yinleri yıkanan toplumlar hangi geleceğe hazır olabilir? tekabül ediyor... Dünyada günde 17 bin çocuğun ölGerçeğin boşalması, düğü bir gerçek. Türkiye'de milyon ÖZGÜR DÜŞÜNCE İLE SÜRÜ TOPLUMU yeteri kadar larca işsiz olduğu gerçek. Türkiye'nin Bütün bu gelişmelerin düşüncenin insanı yücelttiği kavratekrarlanmadığı zaman zenginlcri bol fakir bir ülke olduğu bir mı ile ilişkisi yoktur. Uygarlığı yarattığını düşündüğümüz özgür gerçek. Bunlara paralel, sayısız olumdışdünyadan gelen düşünce ile sürü toplumunun de ilişkisi yok. Altıda biri aç, 4/5'i suz gösterge ilc toplumsal davranışlar fakir olan dünyada uygarlık neyin tanımıdır? Yılda kitap üreuyarılara tekabül arastndaki ilişkileri düşünmek, aptal timi 30 bine çıktığı söylenen Türkiye'de kitaplann ilk baskıları ve günü gününe yaşamayan herkes edecekimgelerin 5001000 arasında. Yılda tek kitap bile okumayan ve yukarıiçin, kişisel amaçlı da olsa bir görev beyindetamteşekkül da saydığım hastalıklara yakalanmış toplumların yemek ısıtagibi algılanabilir. cak enerjiyi bulmak için bir programları olması gerekmiyor mu? edemediğini anlatıyor. Birlikte anımsayalım: Cahil kent Açları doyuracak bir insancıl program ncrede hazırlanıyor? Buna cahil toplum bir gerçek. Çünkü Anadolu'dan geEğer beyniniz, dünyanın haline boş verecek beyniniz görlen insanların yıldırım hıııyla tek kemli televizyon programlan ve bilge söyleşilerle yıkanmamıssa, sendromu diyebiliriz. nolojik bir görüntüye bürünen dün psikiyatr doktor Tahir M. Ceylan'ın 'Gerçeğin Boşalması' adya ile bağdaşacak yeterli zaınanı ol lı makalesindeki (Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, 1 Ekim 2010) madı. Kaldı ki teknolojik gelişmenin öncüleri olan toplumlar beyin mekanizmaları üzerindeki açıklamaları okumanızı tavsida bile uyum sorunları var. Bu hızh değişim toplumlarda bir sü ye ederim. rü psikoz (ruhsal dengesizlik) yaratıyor. Gerçeğin boşalması, yeteri kadar tekrarlanmadığı zaman dış Başarının para kazanmak ile ölçüldüğu bir ortamda ahlak dünyadan gelen uyarılara tekabül edecek imgelerin beyinde tam sızlık, korku ve panik var. Parasızlık korkusu, çocuğunu oku teşekkül edemediğini anlatıyor. Buna cahil tamamak korkusu, işsizlik korkusu, deprem korkusu, trafik kor toplum sendromu diyebiliriz. Ceylan, kusu, zorba devlet korkusu, savaş ya da iç savag korkusu, yobazbk bir başka beyinsel mekanizmadan da söz Tayfun Akgül korkusu, ekonomik mağduriyet korkusu insanları sarıyor. ediyor. Şizofrenik bir beyin yapısı aynı nesneyi her seferinde farklı algıladığı BİR DEVLET POLÎTİKASI için dış dünyadaki olgu ya da nesnenin Chomsky, sistematik korku salmanın bir devlet politikası bir türlü oluşamayan bulanık imgesi inolduğunu dile getirir (Demokrasi ve Eğitim, 1994). Amerikan sanların gerçek yerine hayallerle yaşafilmlerinin ncden bu kadar çok tabancah olduğu bağlamında masma neden oluyormuş. bir yorum geliştirebilirsiniz. Umberto Eco'nun sistemle büKanımca toplum gerçeklere, daha tünleşenler (Oli integrati) dedikleri insanlara, bizkoyundiyoruz. çok, bilgisizlik nedeniyle ulaşamıyor. Yani kütle kültOıü, sürü kültürüne tekabül ediyor. Şizofren bir hayal dünyasıyla yetinmcye Bu sadcce Türkiye'nin sorunu değil, dünyanın sorunu. koşullandırılmıştır. Bu ara sıra sözünü Eskiden toplumu sürüleştirenlerin başında komünist ve faşist ettiğim kölelik sınıfı için adaylık anler geliyorlardı. Şimdi onlardan daha etkili kapitalist patron lamına geliyor. Bunun farkına varmak lar çobanlık yapıyorlar. Bunun aracı reklam + kirlenmiş bilgi çok yakın gelecekte özgür kalmak için yayıncısı televizyon. Şimdi Sibirya'ya sürmek yerine psikolojik temel sorundur. U mberto Eco'nun bir kitabında (Apocalittici e lntegrati, 1964) eleştirilerin bir bölümü gelecektcki bütün felaketleri bugünkü kütle külcürünün vurdumduymaz belki de sistematik olarak geri bırakılmış sadecc gününü yaşayan ve ileıisini düşünmeycn davranışlarına bağlıyor. Bu öngörüler haklı ya da abartılmış olabilir. Fakat ne olduklan konusunda açık birfikirsahibi olmaya gereksinme var. Bunları gözlemleyip, yaygm davranışlan saptamak ve belki de bazı sınıflandımvalar yapmak sosyologların, sosyal psikologların önemli bir sorunu. 4 Edinburgh Üniversitesi yayını olan ve Boyut Yayınevi tarafından yayımlanan bu eser, Atilla Bir ve Mustafa Kaçar tarafından dilimize çevrilmiş ve yorumlanmıştır. Iktisat dergisi 34. Iktisatçılar haf ™ ~ • y= n a • iktisat dergisi tası özel sayısında "Taşlaryerinden oynarken 2010 Türkiye'sinde siyaset, ekonomi ve kurumlar" konulu konferans ve oturumu kapağa taşımış. Dergide yapılan oturumlar sanayinin değişen yapısı, siyasetin değişen yapısı, kurumların değişen yapısı, işgücünün değişen yapısı ve işsizlik, değişimin toplumsal ve kültürel sonuçları gibi bölüm başlıklarıyla veriliyor. Iktisat Dergisi L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle