19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y K Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 7 2 9 5 10 6 10 9 15 16 19 15 7 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K Y Y Y Y Y B B B B K 6 8 5 15 13 12 12 12 11 12 3 8 4 Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra K AmsterdamK Brüksel K Paris K Bonn K Münih K Berlin K Budapeşte B Madrid B Viyana K 7 8 3 2 1 0 1 1 4 4 5 8 2 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B K K Y K B PB PB PB PB B B B 3 2 7 12 4 11 12 11 12 3 13 22 17 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile Güneydoğu Anadolu’nun doğusu dışında kalan tüm ülkede yağış bekleniyor. Yağışlar Alanya, Alamut çevrelerinde aşırı kuvvette, Doğu Akdeniz, Malatla, Tunceli, Muğla ve Antalya’nın ilçelerinde kuvvetli genel olarak yağmur Akdeniz’in kıyı kesimlerinde gök gürültülü sağanak, Batı Karadeniz’in bazı bölemlerinde kar şeklinde olacak. CUMHURİYET 17 ARALIK 2010 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK görülen de dün söylediklerinden çark etti. Örnek karşımızda: Genel başkanlığı dönemlerinde kurultaylarda blok liste uygulayan Deniz Baykal, bu kurultayda çarşaf liste uygulanmasını istiyor. İki kez çarşaf liste uygulayacağını açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, bu kurultayda blok liste uygulayacağını söylüyor. Baykal, blok listeyi daha önceleri neden uyguladığını içeren eleştirilere; “Parti dağınıklık içindeydi. Toparlamak gerekti. Üstelik genel sekreteri de ben seçmiyordum” diye karşılık veriyor. Kılıçdaroğlu da çarşaf listeden blok listeye neden döndüğünü savunur, çarşaf listeyi vaat ederken tüzüğün blok listeyi öngördüğünü bilmiyormuş gibi konuşuyor. Ülkemizde insanlar çabuk ve kolay “değişebiliyorlar!”... Eğri oturup doğru konuşalım. Baykal TV’lerde çarşaf listeyi savunurken kimi “tehlikelerden” söz ediyor. Örneğin blok liste isteyenlerin CHP’yi CHP olmaktan çıkaracağına değiniyor. CHP’de eksen kaymasını gündeme getiriyor. Blok liste ile CHP’nin “despotik, keyfi bir başkanlık sistemine gittiğini” öne sürüyor. Blok listeyi genel başkanın kendi başına yaparak 80 üyeli Parti Meclisi’ni oluşturacağını, genel sekreteri de seçeceğini, hem de seçtiklerini azledebileceğini ve böylece partide ABD biçimibaşkanlık sistemi uygulayacağını vurgulayarak bu görüşünü savunuyor. İsim vermiyor ama; bu irdelemeleri bugünkü ve gelecek kadroyu suçlayıcı nitelikte. “CHP’yi AKP’lileştirmek, marjinalleştirmek, özünden koparmamak gerektiğinin” altını çiziyor. Baykal hem Kılıçdaroğlu’nu destekliyor hem de yeni genel başkana verilen bu yetkileri içeren, bugün uygulanan tüzüğü genel başkan olduğu dönemde hazırlatıp kurultaydan geçirdiğini unutmuş görünüyor. CHP Genel Merkezi, Baykal’a karşı akılcı bir tutum izliyor. Bir önceki genel başkanı yanıtlayacak veya söylemlerine karşı çıkacak açıklama yapmıyor. “Tüzüğü sen hazırladın” diyen, men dakka dukka bir karşı duruş izlemiyor. Parti içi gelişmeleri izleyen delegelerin bugünün koşullarında “tehlikeleri” kurultaya taşımamaları, blok listeye destek vermeleri de doğal. Çünkü: Bu kurultayın bir görevi var. Kurultay; partiyi tek başına iktidara taşıyacağı sözünü veren Kemal Kılıçdaroğlu’na bu vaadini gerçekleştirmesi için köstek değil, destek olmak zorunda! Tüzük partiye başkanlık sistemini getiriyor ve Kılıçdaroğlu’na tek başına partiye egemen genel başkan kimliği tanıyorsa.. altı ay sonraki genel seçimler öncesi bu olanağa bugün karşı durmanın anlamı yok. Kılıçdaroğlu blok liste ile oluşturacağı A’dan Z’ye yeni kadroyla partiyi tek başına iktidara getirmek gibi büyük bir sorumluluğu üstlendiğine göre… Kurultay, bu olanağı Kılıçdaroğlu’ndan neden esirgesin? Kılıçdaroğlu’nun işi elbette zor. Parti içi çatışmaları geleceğe bırakan Kılıçdaroğlu’nu zorlu günler bekliyor.. Öyle böyle değil. Bu ülkenin yoksulluk, yolsuzluk gibi ekonomik, sosyal sorunlarını sollayan dev gibi ulusal sorunları var. Bu sorunların çözüm yollarını seçmene anlatması, örneğin Kürt sorununu çözeceğine seçmeni inandırması gerek. Star TV’de önceki gece ana haber bülteninde ilginç bir röportaj yayımlandı. Bir muhabir İstanbul sokaklarında önüne çıkan kadın erkek bireylere şu soruyu sordu: “Türkiye’nin kaç milletvekili ve kaç senatörü var?” 50’ye yakın kişiden alınan yanıtlar hayret verici. Kameraya konuşanların hemen hepsi Türkiye’de senato olmadığını bilmiyor, üstelik 2030 gibi senatör sayısı veriyordu. Ya milletvekili sayısı. Tek bir kişi dışında konuşanların hemen hepsi ya 60 diyordu, ya 80! TBMM’nin 550 milletvekilinden oluştuğunu bilmiyordu. Şaşırtıcı bilgisizlik sahnelerine bakarak halkımıza ulusal sorunlarda aynı duyarsızlığın egemen olduğundan elbette söz edilemez. Zira halkımız PKK terörünün Kürtlerin kimi dayatmalarına dayandığını, istedikleri demokratik hakların içeriğini biliyor ve bu ülkeyi kimlerin bölmeye heveslendiğinin bilincinde. Türkiye’nin içinde bulunduğu ortama nereden bakarsak bakalım… …Kılıçdaroğlu zoru başarmak zorunda! CHP’nin yeni yönetimi için başarı kriteri ne olacak? Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kısa süre önce yaptığı açıklamada “Başarılı olamazsak ekibimle giderim” demiş ancak bunun ölçütünü bugüne kadar açıklamamıştı. Genel başkan seçildiği 22 Mayıs kurultayı öncesinde ve sonrasındaki değerlendirmelerinde “hedefinin yüzde 40 oy almak” olduğunu söylemiş ancak “başarısızlık” anlamına gelecek bir rakamı bugüne kadar telaffuz etmemişti. CHP’nin yarınki kurultayla birlikte oluşacak yeni yönetimininin kendisine koyduğu başarı kriterini ilk kez Gürsel Tekin açıkladı. Partinin şu andaki en güçlü ikinci adamı konumundaki Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan Tekin, Parlamento Büro Şefimiz Türey Köse ile kurultay hazırlıkları ve sonrasına dönük stratejileri değerlendirdiğimiz görüşmede ölçütü “yüzde 30’un altını başarısızlık sayarız” sözleriyle ifade etti. Kılıçdaroğlu ile birlikte çalıştıkları 2009 yerel seçimleri öncesinde yaptırdıkları kamuoyu yoklamalarının kendilerini yüzde 28 gösterdiğini aktaran Tekin haziran ayındaki genel seçimlere yönelik beklentisini şöyle dile getirdi: “Ben o rakamların toplumdaki kıpırdanmayı yansıtmadığını görmüş ve yüzde 3538 aralığında oy alacağımızı tahmin et ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Kılıçdaroğlu ekibinin başarı kriteri Tekin: Yüzde 30’un Altında Kalırsak Bırakırım miştim. Nitekim İstanbul’daki kampanya yüzde 38.3 oy çıkardı. Şimdi de sokağa çıktığımda aynı hava var. Yüzde 30’un üzerindeyiz ve seçime doğru bu oran daha da artacaktır. Hede fimiz yüzde 3840. Ben kişisel olarak yüzde 30’un altını başarısızlık sayarım.” Eski Genel Başkan Deniz Baykal da geçmiş demeçlerinde sık sık partiyi tek haneli oy oranlarından, yüzde 28’lere (2009 İl Genel Meclisi sonuçlarını baz alarak) taşıdığını ifade etmişti. Anlaşılıyor ki hem eski lider Baykal hem de partiyi seçime götürecek yeni yönetim, haziran ayındaki seçimlerde CHP için başarı çıtasını yüzde 30’a çıkarmış durumda. [email protected] GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY biçimlendirenler de aynı yönde yoruma koyuldular: “Bunların hepsi dedikodu, konusunu etmeye bile değmez.” “Bazıları gitmiş Amerikan Büyükelçisi’ne ötmüş, onlar da ciddiye alıp rapor etmiş...” Başbakan bu iddiaların dava konusu olabileceğini söyleyince yine buna göre bir biçimlenme başladı. Hatta komisyonlar bile kuruldu. Ama hedef, WikiLeaks belgelerini yayımlayan yayın organları. Bunları yazana bir şey demiyorlar ya da diyemiyorlar ama, kamuoyuna aktaranlara ateş püskürüyorlar, yöntemini oluşturduklarında dava püskürtecekler! Madalyonun öteki yüzüne geçelim... Halen yaklaşık 700 gazeteci hakkında 5 bine yakın soruşturma ve dava var. Bunların çok büyük bölümü Ergenekon ve benzer operasyonlar sırasında yapılan haberlere ilişkin. Açılan davalarda gazetecilerin en çok hedef oldukları suçlamalar şunlar: Dosyanın gizliliği ilkesini çiğnemek. Adil yargılamayı etkilemek. Sanıkların kişilik haklarını zedelemek, iftira atmak, hakaret etmek. Ergenekon etrafında dönen alçaklıklarla birlikte habercilik anlamında da çok şey değişti. Örneğin, bir sanığın bulunduğu ortam dinlendi, özel hayatı deşifre edildi, söylediği her şey internet üzerinden tüm yayın organlarına yansıdı... Buna gazetecilik başarısı deniyor. Her şey bir yana, sanık, özel hayatının mahremiyetinin çiğnenmesini kabul etmeyerek dava açınca, basın özgürlüğünün yok edilmesi olarak sunuluyor. Bir başka gazeteci, benzer bir dinleme olayını haber yapmışsa, haberi yapılan kişi Ergenekon sanığı değil de hükümet çevresindense, o gazeteci terör örgütü üyesi olarak cezaevine gönderiliyor. Benzer durum, yargılama görevini yerine getirenler açısından da geçerli. Sürekli tutuklama veren yargıçlar demokrasi kahramanı, tutuksuz yargılama da olabilir deyip zaman zaman tahliye kararı verenler hakkında hemen “Ergenekon bağı” kuruluyor. Gazeteciler hakkında açılan davaların bir bölümü de buradan kaynaklanıyor. Kimi gazeteciler “çok somut ihlaller” nedeniyle ceza almaya başlayınca, bu yöndeki yasa maddelerinin değiştirilmesi, fiili bir af getirilmesi için çalışma başlatıldı. Bir başka deyişle gazeteciler; başta Ergenekon olmak üzere hükümetin sevmediği bütün kesimleri aşağılama, karalama, haklarında yalan yanlış her türlü haberi yapma özgürlüğü istiyorlar! WikiLeaks olayına kadar bu istemleri yönünde ciddi yol almışlardı. WikiLeaks ile birlikte durum karıştı. Başbakan, doğruluğu kanıtlanmamış bilgilerin manşete çekilmesine karşı çıkıyor. Bu konuda dava açılıp açılamayacağı konuşuluyor. Malum medya ise doğruluğu kanıtlanmadığı, artık yargılamalarla da açık olan konulardaki manşetlerine özgürlük istiyor. Bu işin içinden nasıl çıkılacak? Hükümetin sürdürmekte olduğu mantığı bir iki adım ileri götürerek çözüm bulunabilir. Nasıl mı? Başbakan’a bağlı bir kurum oluşturulur. Açılan davaların kabul edilip edilmeyeceğine bu kurum karar verir. Kararların nasıl olacağını yazmaya gerek yok. Adı da şu olur: İleri Özgürlük Üst Kurulu! [email protected] TARİHİ FOTOĞRAF MÜMKÜN MÜ? CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum yarınki kurultayda topluma tarihi bir birlik ve beraberlik görüntüsü verme amacında olduklarını ve bunun için CHP’nin ve aynı çizgide siyaset yapan SHP’nin hayattaki eski genel başkanlarının ilk defa bir kurultayda yan yana oturtmaya çalıştıklarını açıkladı. Bu durumda Kılıçdaroğlu eski genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile bir arada oturacak. Önerinin fikir babası, kurultayda parti yönetimine geri dönmesi beklenen Ercan Karakaş, uygulamanın Avrupa sosyalist partilerinde on yıllardır başarıyla uygulandığını belirterek, “Gönüllerde yatan fotoğraftır bu. Bugüne kadar hiçbir CHP kurultayında yaşayan genel başkanlar bir araya gelerek parti birliğini dayanışmasını gösteremedi” dedi. Peki Baykal bu tarihi kare içinde yer alacak mı? Bazı yöneticiler onun da bütünlük görüntüsünü bozmak istemeyeceği görüşünde. Kurultay organizasyonundan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş ise Baykal’ın Antalya milletvekili olduğu için milletvekilleri arasında yerini almasının yüksek olasılık olduğunu belirtiyor. Bize kalırsa, eğer Baykal da yer alırsa o fotoğraf gerçekten tarihi olacak. CHP, SHP ve Halkçı Parti’nin hayatta olmayan eski liderlerinin eşleri Rahşan Ecevit, Sevinç İnönü ve Serap Aksoy Gürkan da kurultaya davetli. Dün telefonla görüştüğüm Sevinç İnönü, yaklaşık 15 yıl aradan sonra kurultaya davet edildiğini belirtti. Kurultaydan beklentisi milyonlarca sosyal demokratın ortak dileği gibi: “Toplumun umut ve beklentilerine yanıt verecek, uyum içinde, güçlü bir CHP görüntüsü.” POLİS ŞİDDETİNE ÇİFTE PROTESTO DİSK, KESK, İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu ile Öğretim Üyeleri Derneği, üniversitelerde polisin öğrencilere yönelik sert tutumunu ve hükümetin açıklamalarını İTÜ Taşkışla yerleşkesi önünde, kitlesel gösteri ile protesto etti. DİSK’e bağlı GençSen ise Galatasaray Meydanı’ndan Taksim’e yürüyerek “Söz hakkı ve demokratik üniversite” taleplerini yineledi. İTÜ Taşkışla yerleşkesinde meslek örgütleri adına açıklamayı yapan İstanbul Tabip Odası Sekreteri Ali Çerkezoğlu, hükümete ses lenerek “Sorgulayan ve tepki gösteren öğrencileri sizden öncekiler gibi kumpaslar kurarak uydurulmuş örgüt üyelikleri ile yıllarca hapislerde çürüterek mi susturacaksınız” diye sordu. Galatasaray Meydanı’nda toplanan GençSen üyeleri de sloganlar atarak, Taksim Meydanı’na yürüdü. Öte yandan Dolmabahçe’deki protestolar sırasında öğrencilerden birinin polisin tekmesiyle karnındaki bebeği kaybetmesi üzerine savcılık tarafından da soruşturma başlatıldı. (Fotoğraflar: CİHAN ORUÇOĞLU / ALİ AÇAR) Didim’deki Caprice Otel’i akrabalarının yönetimindeki şirkete devreden Jet Fadıl’a açılan davada ‘3 milyon TL’lik ödeme ispata muhtaç’ dediler Oyuna bilirkişi engeli AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP’li başkan ağzını bozdu 5 vali merkeze alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Valiler kararnamesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı ve Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Afyonkarahisar Valisi Haluk İmga, Kastamonu Valisi Mustafa Kara, Kırklareli Valisi Muammer Muşmal, Nevşehir Valisi Osman Aydın ve Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır merkeze alındı. Ali Haydar Öner Kırklareli’ne, Şükrü Kocatepe Kahramanmaraş’a, İrfan Balkanlıoğlu Afyonkarahisar’a, Erdoğan Bektaş Kastamonu’ya, Hakan Güvençer Bingöl’e, Memduh Oğuz da Isparta’ya vali olarak atandı. Abdurrahman Savaş Nevşehir, Kenan Çiftçi Kütahya, Ahmet Cengiz Sinop ve Ali Çınar da Muş valiliklerine getirildi. Kesinleşen Yargıtay kararıyla “6 Mayıs 2010” tarihinde Jetpa Holding’deki yüzde 10’luk hissesine yeniden sahip olan Sacit Duran’ın “Jetpa’nın tek faal şirketi Aytepe Turizm AŞ’nin Caprice Otel’in sahibi konumunda olan şirketti içinin boşaltıldığı iddiasıyla” açtığı davaya “bilirkişi raporu” ulaştı. Jetpa şirketi Aytepe Turizm’de 3 milyon TL’lik sermaye arttırımına gidilerek kamuoyunda Jet Fadıl olarak tanınan Fadıl Akgündüz’ün akrabalarının yönetimindeki Mai Turizm’in Caprice Otel’de el değiştirdi eline geçti. Geçen ay mahkemeye ulaşan bilirkişi raporuna göre Mai Turizm sermaye arttırımında Jetpa Holding bünyesindeki şirkete ödemeyi taahhüt ettiği “2 milyon 865 bin TL”lik kısmı çeklerle yaptığını bildirdi. Ancak bilirkişi heyetine “bu paranın hangi hesaptan hangi tarihte ödendiğine ilişkin net bir belge” sunamadı. Bu tespit bilirkişi ra AKRABALARINA DEVRETTİ Akgündüz, yüzde 98’i Jetpa Holding’e ait olan Aytepe Turizm’in 260 milyon TL değerindeki Didim’deki Caprice Otel tesislerini ev hanımı ablası Avniye Obut ve emekli memur eniştesi İbrahim Obut’un kurduğu Mai Turizm’e devretmişti. Akgündüz, 2008 yılında yapılan genel kurulla 135 bin lira sermayeli Aytepe Turizm’in sermayesini 3 milyon liraya yükselterek, şirketin sahipliğini Mai Turizm’e geçirmişti. Bu gelişme üzerine Jetpa Holding’in ortağı Duran, Didim Asliye Ticaret’te ‘butlan’ davası (işlemin geçersizliği) açtı. Bu dava için hazırlanan bilirkişi raporu Şubat 2011’de görülecek duruşmada görüşülecek. poruna, “Davalı Mai Turizm’in iştirak ettiği sermaye artışına ilişkin yapılan ödemelerin işlemin izaha ve ispata muhtaç göründüğü” ifadesiyle girdi. Bu süreçte Fadıl Akgündüz’ün akrabalarının yönetiminde bulunduğu Mai Turizm yeni unvanını alarak “Caprice Gold Gayrimenkul”e dönüştürüldü. Akgündüz 260 milyon TL değer biçilen Didim’deki “Caprice Oteli”n daha lüksünü devre mülk olarak İstanbul Bayrampaşa’da yapmak istiyor. Akgündüz tartışmalara neden olan devremülk projesini “3 milyon TL’lik ödemesi ispata muhtaç” olan söz konusu şirket aracılığıyla pazarlıyor. tüzelkişi hissedarlarının Fadıl Akgündüz’ün etki alanında olduğu, sermaye artışına iştirak eden şirket olan Mai Turizm Ltd. Şti’nin (Yeni unvanı: Caprice Gold Gayrimenkul) ortaklarının Fadıl Akgündüz’ün yakınları olduğunu, ortak olan kişilerin bu kadar yüksek paraları koyacak maddi gücünün olmadığını, yapılan işlemin mal kaçırmak ve şirketin içinin boşaltılması olduğunu, davalı Aytepe Turizm Ticaret AŞ’nin 6 Kasım 2008 tarihli olağan genel kurulunun tüm sonuçlarıyla birlikte iptaline karar verilmesini talep etmiştir.” ZONGULDAK (Cumhuriyet) Zonguldak’ın Kozlu Belde Belediye Başkanı AKP’li Ali Bektaş, düzenlediği basın toplantısında bürokrasiden şikâyet etti. Bektaş, “Bir genel müdür milletvekiline, ‘Ya ne var milletvekili’ diye konuşuyor. Veya sekreteri ağzında sakız, ‘Genel müdürümüz şimdi müsait değil.’ Ağzının ortasına bir tane geçireceksin. Ben 10 bin kişinin oyuyla gelmişim. O, belki sırf o....dan sekreter olmuş oraya” dedi. RİZE (Cumhuriyet) Hemşin’de katıldığı ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ toplantısında, Çay Yasa Tasarısı’nı değerlendirirken “35 zibidi, basını da ele alarak bu işi engelledi” diyen, Rizelileri de, “anlayışı kıt” olarak niteleyen AKP’li vekil Ali Bayramoğlu, sözlerinin arkasında olduğunu ve kimseden özür dilemeyeceğini söyledi. SP İl Başkanı Cemil Çolak, Bayramoğlu’nun açıklamasını “cehaletin zirvesi” olarak niteledi. Bayramoğlu: Özür dilemem! Kayseri’den sonra sıra Konya’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Atilla Kart, Konya’daki MTAOrta Anadolu 2. Bölge Müdürlüğü ile ilgili bir iddiayı gündeme taşıdı. Kart, “Bölge müdürü, bölge müdür yardımcısı, idari işler ve muhasebe şefişef vekillerinin ve başka görevlilerin işbirliğiyle; şef vekilinin kayınvalidesi adına firma kurulmuştur” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise açılmış ve devam eden bir soruşturma olduğunu belirtti. SEYDİŞEHİR (Cumhuriyet) Danıştay 13. Dairesi İdari Dava Daireleri Kurulu, Seydişehir Alüminyum AŞ’nin ait kamuya kesin iade kararına Özelleştirme İdaresi’nce yapılan itiraz ve karar düzeltme talebini oybirliğiyle reddetti. Danıştay ÖYK kararını iptal etmiş ve davayı sonuçlandırmıştı. Duran’ın iddiası Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporu 1 Kasım 2010 tarihinde İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunuldu. Didim’deki dosyaya giren bilirkişi raporuna göre Sacit Duran’ın iddiası şöyle: “Davalı Aytepe Turizm AŞ’nin (Jetpa Holding’in şirketi) bünyesinde gerçek ve Akgündüz’ün yanıtı... Raporda Akgündüz’ün avukatlarının dilekçesine yer verilerek savunma şöyle özetlendi: “Müvekkili olan şirketlerin genel kurulunun tamamen kanun hükümlerine uygun gerçekleştirildiğini, davacının varsayıma dayalı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.” C MY B C MY B Alüminyuma itiraza ret
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle