19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Caferiler’in lideri Özgündüz, Erdoğan’ın da katıldığı ‘aşure’ töreninde hükümeti eleştirdi: 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vergimiz inkâra dönüşüyor İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem ayı etkinlikleri kapsamında Halkalı’da düzenlenen aşure törenlerine katıldı. Erdoğan tören alanına girişte salavatlarla karşılandı. Türkiye Caferilerinin lideri Selahattin Özgündüz, “Maliye vergi toplarken bize bunlar hizmet olarak dönüyor diyor. Ama bu toplanan vergiler ülkenin üçte birine inkâr ve asimilasyon olarak dönüyor” dedi. Hz. Hüseyin’in Kerbela Çölü’nde Başbakan Erdoğan, Halkalı’daki matem öldürülmesinin 1371. yıldönümü netörenine Caferilerin lideri Selahattin deniyle Halkalı’da düzenlenen “2010 Evrensel Aşure Matem Töreni”ne Özgündüz ile birlikte geldi. (AA) Devlet Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve binlerce Caferi katıldı. Başbakan Erdoğan, tören alanına Türkiye’deki Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz ile birlikte geldi. Erdoğan’ın, tören alanına girişi sırasında alkışla değil salavatlarla karşılanması yönünde anons yapıldı. Tören alanında tekbir ve sloganlar eşliğinde mersiyeler okunurken bazı kadınların ağladığı görüldü. Türkiye’deki Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz, törende yaptığı konuşmada cami yapımında yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek “Biz kendi kıt imkânlarımızla cami yapıyoruz ama elimizden alınmaya çalışılıyor. Bu hangi vicdana sığar Sayın Başbakan” dedi. Özgündüz, “Maliye vergi toplarken bize bunlar hizmet olarak dönüyor diyor. Ama bu toplanan vergiler ülkenin üçte birine inkâr ve asimilasyon olarak dönüyor. Bana hizmet olarak dönmediğine göre, ödediğim vergi bana iade edilsin. TRT gibi kurumlarda tek yönlü din anlayışının empoze edilmesindense Ehli Beyt sevgisini aşılayan yayınlar yapılmalıdır” diye konuştu. Başbakan Erdoğan da konuşmasında Kerbala’nın acısını 1370 yıldır yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şahadeti ölüm değil, tükeniş değil tam tersine hayattır, uyanıştır, diriliştir. İşte dün İran’da Sünni ve Şiilerden oluşan 38 masum hayatını kaybetti. Bu saldırıyı ve dünyanın neresinde kime karşı gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, tüm terör saldırılarını telin ediyoruz. Biz nerede olursa olsun, yeni Kerbelalar görmek istemiyor, yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz.” CHP’de Gençlerin Önü Açılmalı... CHP örgütlerinin yeniden toparlanıp AKP’nin alternatifi olması için elbette 17 Aralık’ta yapılacak kurultay çok önemli. Kemal Kılıçdaroğlu, çalışabileceği bir ekiple altı ay sonra yapılacak genel seçimlerde başarı kazanabilmek için, örgütlerde de değişiklik yaparak genç, dinamik kadrolarla seçime gidebilmelidir. CHP’de gençlerin önü açılmalı. Yaşlanmış, koltuğuna yapışmış, hantal kadrolarla bir yere varamayacağını salt Kemal Kılıçdaroğlu değil, CHP gençlik kollarından yetişmiş genel başkan yardımcıları da çok iyi biliyor. Önceki gün yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaaddin Yüksel’le konuşurken Uşak ve Kütahya’da yaptığı çalışmalardan söz ederek şöyle dedi: “Geziye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla birlikte katıldım. CHP giderek halkın umudu oluyor.” CHP son yirmi yıldır halkı kucaklayan bir parti kimliğinde değil. Giderek emekçilerden, aydınlardan, demokratik kitle örgütlerinden, sendikalardan uzaklaştı. CHP Edirne’den başlayıp Tekirdağ’a, oradan Çanakkale’ye, Burhaniye’ye, Ayvalık’a, Dikili’ye, Foça’ya, Antalya’ya ulaşıyor. Kumsallar CHP’nin... Peki Karadeniz, İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da CHP var mı? Adapazarı, İzmit, Bolu, Düzce... Şöyle bir düşünün ve şu soruyu sorun: “CHP Türkiye’nin 33 kentinde niçin yok, bir tek milletvekili neden çıkaramıyor?” Gençler CHP’den umudunu kesmiş mi, kesmemiş mi? İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerin il ve ilçe örgütlerinin ne gibi sorunları var? Meyhane sohbetleriyle, birbirinin ardından kuyu kazmakla CHP halkın umudu olabilir mi? Kemal Kılıçdaroğlu 17 Aralık’ta yapılacak CHP kurultayında “tutarlı ve dengeli” bir liste yapacağını üçüncü kez yineledi. CHP’nin “koltuk sevdalısı” adları, ölünceye dek parti yönetiminde kalmak için, Kılıçdaroğlu’nu “İkinci Cumhuriyetçi” olarak yaftalayıp, çok sık değindiği gibi, Atatürk’ün arkasına sığınıp bağırıp çağırıyorlar: “CHP’de Atatürkçüler ve laikler tasfiye edilecek!” Yıllardır “değişimden” söz eden CHP yönetimi, şimdilerdeki “halkla tümleşmeyi” içine sindiremiyor. Sindiremedikleri için de günün modası olan “çamur at izi kalsın” yöntemiyle gerçek sosyal demokratları, demokrasinin laiklik temelinden yükseleceğini söyleyenleri karalamaya çalışıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde gençler ve kadınlar daha fazla temsil edilecek... Kurultaydan sonra kapılarına kilit vurulan ilçe örgütlerinin yöneticilerine sorulacak: “Bırakın meyhanelerde Türkiye nasıl kurtulur tartışmasını da halkla bütünleşin, sorunlarını dinleyin, sosyal demokrasinin gereklerini yapın.” Demokratikleşme ve özgürleşmede AKP’nin önüne geçmelidir CHP... Kılıçdaroğlu ve ekibi bu gerçeği gördü... Sanırım 1200 kurultay delegesi de bunun ayrımında. Bırakın gençlerin önü açılsın CHP’de... Kadınlar çoğunlukta olsun... İşçiler, üreticiler, bilim insanları, sanayiciler ve iş insanları PM’de yer alsın. Örgütü taşıyan, çalışkan, dinamik ve yeni bazı il ve ilçe başkanları PM üyesi olmalı. CHP Güneydoğu ya da Kürt sorununa nasıl bakıyor, her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak mı görüyor? Halk bunu bilmiyor... Ne yazık ki kimi CHP’liler etnik milliyetçiliği “ulusalcılık” sanıyor, partiyi sosyal demokrat çizgiye getirmek isteyenleri “hain” diye yaftalıyor. Bırakın “çarşaf liste”, “blok liste” tartışmalarını... Altı ay sonra genel seçimler yapılacak... Tartışılması gereken, Ege ve Akdeniz kıyılarından alınan oyu Karadeniz’de, Güneydoğu’da, Türkiye’nin dört bir yanında da almak. Özgürlük, ileri demokrasi bayrağını AKP’nin elinden alıp emekçilerle, yoksullarla kucaklaşmak CHP’nin birincil koşulu olmalı. Unutmayın, demokrasi laiklik temelinde yükselir! CHP içinde “değişime karşı” çıkan tutucu kadrolar, yönetim için en büyük engeli oluşturuyor bugün. Sermayeemek çelişkisi görülmeli, tarikatçı yapılanmanın Türkiye’yi nasıl kuşattığı, iktidarın niçin sadaka toplumu yarattığı oturulup tartışılmalı. O nedenle açın Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının önünü... O engelleri kaldırın... Altı ay sonra yapılacak seçimlerde başarı kazanılmazsa AKP’yi 20 yıl daha iktidardan indiremezsiniz. Sakın bunu unutmayın! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 DHKPC lider kadrosuna hapis: Almanya’daki Düsseldorf Mahkemesi DHKPC’nin eski Almanya sorumlusu olan Nurhan E’yi “terör örgütüne liderlik yapmak” suçuyla 7 yıl 8 ay hapse mahkum etti. Örgütün lider kadrosunda olduğu tespit edilen diğer iki kişi ise 6 yıl ve 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Maraş olayları için komisyon talebi: BDP Milletvekili Akın Birdal ve arkadaşlarının imzasıyla, TBMM Başkanlığı’na sunulan önergenin gerekçesinde, Maraş olaylarının araştırılması için meclis araştırması istendi. Önergede, “Maraş katliamının, toplumsal tarihin aydınlatılamamış olaylarından biri olduğu” ifade edildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle