19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2010 CUMA 20 SPOR Unutulmaz yıldız Lefter Yunanistan’da rahatsızlandı, Fenerbahçe seferber oldu Efsane Atina’da korkuttu MURAT İLEM ATİNA F.Bahçe ve Türk futbol tarihinin efsane ismi Lefter Küçükandonyadis dün Atina’da hastalandı. Geçen hafta bir yakınını görmek için ailesiyle birlikte Atina’ya gelen efsane futbolcu, yürüyüşe çıktığı P.Faliro semtinde bilinmeyen nedenle kendini kaybederek yere düştü. Bu olayın ardından durumu ağırlaşan Lefter Küçükandonyadis, ailesinin tüm ısrarlarına rağmen ilk aşamada Atina’da tedavi olmak istemedi. Önceki günden itibaren konuşma kabiliyetini aralıkla kaybeden Lefter’in ailesi Türkiye’ye dönme kararı aldı. Uçağa binmek istemediği için karayoluyla Türkiye’ye gelmeyi düşünen eski futbolcuya her türlü imkânı sağlayarak sahip çıkan F.Bahçe Spor Kulübü’nün yöneticileri, özel bir ambulans firmasıyla anlaştı. Akşam saatlerinde kendisiyle yolculuk yapacak özel doktorun son muayenesinde, Lefter’in şekerinin (500) tehlike sınırının üzerinde olduğu ortaya çıktı. Bu durumu dikkate alan sağlık ekibi eski ulusal futbolcumuzun acil olarak Atina’daki Evangelizmos Hastanesi’nde tedavi edilmesine karar verdi. Hastaneye yatırılan Lefter’in öncelikle şekerinin kontrol altına alınmaya çalışılacağı, ardından Türkiye’ye getirilebileceği belirtildi. Eski futbolcunun durumuyla yakından ilgilenen F.Bahçe Kulüp Müdürü Serkan Acar, yönetim kurulu üyeleri ve Türkiye’nin AtinaPire Başkonsolosu Beyza Üntuna sürekli olarak Küçükandonyadis’in ailesiyle temasta... Cumhuriyet’e konuşan Serkan Acar, Lefter’in İstanbul’a getirilmesi için özel uçak dahil her türlü imkânı kullanacaklarını açıkladı. KANARYA’NIN SEMBOL İSMİ 1925 yılında İstanbul’da dünyaya gelen efsane isim futbol kariyerine Taksim takımında başladı. İtalya’nın Fiorentina ile Fransa’nın Nice kulüplerinde bir süre futbol oynayan Lefter, F.Bahçe forması altında üç defa Türkiye lig şampiyonluğu, iki kez de profesyonel lig İstanbul şampiyonluğu yaşadı. 195354 sezonunda gol kralı olan Lefter ulusal takım formasını 50 kez giydi ve Futbol Federasyonu’nun altın şeref madalyasını alan ilk futbolcu olarak tarihe geçti. 1963 yılında profesyonel futbol hayatını bitiren Lefter, Yunanistan ve Güney Afrika’da futbolcu antrenör olarak görevde bulundu. Küçükandonyadis, Türkiye’ye dönüşünde Samsun, Ordu, Mersin Lefter’in durumu ciddi. (Fotoğraf: MURAT İLEM) İdmanyurdu ve Bolu’da antrenörlük yaptı. Lefter Küçükandonyadis 85 yaşında GÖKÇEK’TEN AYNI SENARYO SEVİL ARINAN ANKARA A.Gücü’ndeki başkanlığı mahkeme kararıyla iptal edilen Ahmet Gökçek, son dönemde yaptıklarıyla tartışma konusu oldu. Gökçek’in başkent ekibine başkan olmasıyla birlikte Ankaraspor ligden düşerken futbolcuları da ortada kaldı. Bu olay akıllara “A.Gücü de küme mi düşecek” sorusunu getirdi. 26 oyuncusu serbest kalacak A.Gücü’nün lig maçlarında hangi kadroyla sahaya çıkacağı belirsizliğini koruyor. Ankara Anakent Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in başkan seçildiği genel kurulların, mahkeme kararıyla iptal edilmesinin ardından Sarı Lacivertliler yeni bir kaosa sürükleniyor. Bundan 2 sezon önce A.Gücü başkanlığı için Ankaraspor’un ligden düşmesine, futbolcuların da ortada kalmasına neden olan Gökçek, başkentin Süper Lig’de mücadele eden takım sayısını 3’ten 2’ye düşürmüştü. Ankaraspor’u gözden çıkarmasının ardından Gökçek, kulübe her ay 5 milyon TL ile otopark geliri aktaracağını açıklamıştı. Kulübü, Saray Tesisleri’ne taşıyan Gökçek, takıma 18 yeni futbolcu aldı. A.Gücü’nde bu oyunculara 20 milyon TL ödenirken tartışmaları mahkemeye taşıyan eski teknik direktör Hikmet Karaman ve takımdan gönderilen futbolculara 10 milyon TL ödeme yapıldı. Ayrıca Rothen ve Geremi gibi dünyaca ünlü isimler transfer edildi. Kulübü icraya veren yöneticilerin yanında Ankaragücü’nde maaşlı çalışan genel menajer Ender Yurtgüven’in dahi 1 milyon 750 bin TL icra koydurması dikkat çekti. ULUSAL TAKIMDA KAÇAK SPORCU OYNATAN FEDERASYONDAN ŞİMDİ DE ‘ALTYAPIYA ÖNEM VEREMEDİK’ AÇIKLAMASI Sutopunda devşirme krizi KULÜPLER MAĞDUR Federasyonun yönetim yanlışları altyapıya önem veren birçok kulübü de mağdur etti. Özellikle ENKA ile yakın ilişki içinde bulunan federasyonun, diğer kulüplere ‘üvey evlat’ muamelesinde bulunması camiada da büyük tepkiyle karşılanıyor. Ulusal Takım’ın antrenman ve maçlar için ENKA’nın tesislerini kullanması, federasyonla ENKA arasında ‘organik bağı’ güçlendiriyor. Sinan Turunç’un hem ENKA’yı hem de baş antrenör olarak Ulusal Takımı çalıştırması tepki topluyor. Ulusal Takım’da mücadele edecek devşirme sporcuların ENKA’dan seçileceği iddia edilirken 201011 sezonu fikstüründe birçok kulübü mağdur ettiği belirtildi. Statü dışına çıkan federasyonun daha önce açıklanan fikstür tablosuna bağlı kalmaması dikkatlerden kaçmadı. Keyfi eşleşmelerin yapıldığı fikstürün, sezonun başlamasına 10 gün gibi kısa bir zaman kala kulüplere duyurulması, 3 gün kala havuz ve saatlerin belli olması, federasyondaki ‘ciddiyetsizliği’ gözler önüne serdi. FEDERASYON BAŞKANI VEDAT AKGÜN SAMİ GÜREL Avrupa 17 yaşaltı Sutopu Şampiyonası’nda A Ulusal Takım’da yaşları büyük iki sporcuyu oynatması sonucu ismi gündeme gelen Sutopu Federasyonu Başkanı Vedat Akgün, devşirme sporcularla ilgili yaptığı açıklamalarla şaşkınlık yarattı. 815 Ağustos tarihleri arasında Stuttgart’ta düzenlenen şampiyonada yaşları büyük olduğu için yarışma engeline takılan oyunculardan Osman Selim Gülenç, ‘Emre H. Çubukçu’, Nadir Sönmez ise ‘S. Berki Özkul’ adıyla Türkiye’yi usülsüz olarak temsil etmişti. Ankara’da geçen ay yapılan AKGÜL: BAŞARIYA DESTEĞİMİZ TAM Yunus Akgül (GSGM Müdürü): Biz başarıyı tabii ki ödüllendiriyoruz. Sağladığımız mali kaynağın karşılığını görürsek daha fazlasını da veriyoruz. Sutopu bizim en çok destek verdiğimiz federasyonlardan biri. Milli Takımımızın henüz bir tesisi yok. Bunun için federasyona Ataköy’deki açık havuzu verdik. Hatta bununla kalmayıp havuzun üzerinin kapanması için 1.5 trilyonluk kaynağı kendilerine aktardık. Sutopu Federasyonu’nun 2. Olağan Mali Genel Kurulu’nda konuşan Vedat Akgün, altyapıya önem vermediklerini belirterek “Ancak bunu biz istediğimiz için değil, Gençlik Spor Genel Müdürü istediği için gerçekleştirdik. Genel müdür, 2012 Londra Olimpiyatları’na katılabilmek için gerekirse devşirme oyuncularla milli takımın başarılı olmasını istedi. Biz de bu doğrultuda çalıştık ve A Milli Takımımızı Avrupa’da ilk 10 takım arasına soktuk. Çünkü milli takımın bu başarısı olmazsa, bakanın, genel müdürün karşısına çıkıp, bu paraları talep edemeyiz” dedi. Açıkça altyapıya önem veremediklerini, devşirme sporculara sıcak baktıklarının sinyalini veren Akgün, genel kuruldaki ifadelerinin aksine gazetemize ise “GSGM’den bize herhangi bir baskı yok. Tabii ki bizden başarı bekleniyor. Bu, özel sektörde de böyle. Başarılı olmazsanız bir şey alamazsınız. Devşirme projemiz ilerisi için var. 45 oyuncuyu düşünüyoruz. Bu oyuncular altyapılardaki sporculara da örnek olacaktır” açıklamalarında bulundu. BASKET YORUM / AHMET KURT Formasına kavuşan Beşiktaş’ın Portekizli yıldızı umutlu konuştu Beş Dakikada Beşiktaş! Söyle bakalım Burak Bıyıktay: Hemofarma maçının sonunda neden taktik faul yaptırdın Beşiktaş’ına? “Benim basketbol felsefem bu, böyle durumlarda taktik faul kullanırım” diyorsan eğer, şuna da yanıt vermelisin: “Beş dakika önce aklın neredeydi?” Maçın normal süresinin bitiminde, durum 8989 berabereyken, son topu rakibinin kullanmasına izin verdin ve mücadele uzatmaya gitti. Oysa.. O anda matematiksel olarak maçı kazanma şansın hiç yoktu. “Ya beraberlik, ya yenilgi” zarını attın. Ve.. Uzatmayla yetindin... Uzatma sürelerinin son saniyelerinde ise Beşiktaş 1 sayı öndeydi. Top yine rakipteydi. Yani.. Durum 5 dakika öncesine göre çok daha fazla sizin lehinizeydi. Taktik faul yaptırmasan, matematiksel olarak en az yüzde 50 olasılıkla maçı kazanma şansınız vardı ama bu kez şaşırtıcı bir şekilde, taktik faul furyasını başlattın ve sonunda karşılaşmayı yitirdiniz. Bu nasıl bir hesaptı dostum? Ah! “1 sayılık galibiyet yetmiyordu bize” hikâyesine bizim karnımız tok. Sen git onu Beşiktaş Kulübü’nün resmi sitesine anlat. Bizce... Bal gibi acemilikti senin yaptığın. Unutma: Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir. Sen, 4 sayılık averajı kovalarken, galibiyeti kaçırttın takımına. Belki de.. Yalnızca bu nedenle, Beşiktaş Avrupa’da bir üst tura çıkamayacak. Söyle bize: Bu nasıl hesaptı böyle? Bak Burak! Maçı kazanmış olsanız bile, bu hesabı biz bilenlere veremezdin... Çünkü.. Tutarsız davrandın... Birbirinin benzeri durumlarda ayrı matematiksel hesaplar yaptın ve yanıldın. Tamam! Taktik faul kullanımı tam olarak matematik hesaplara sığmaz. Bazı koçlar vardır, hiç girmezler o topa. Bazıları ise ince ince olasılık hesapları yapıp kimi zaman kullanırlar bu silahı, kimi zaman da “pas” geçerler... Sen ise ne birinci kategoriye girebildin ne de ikincisine. Fısladın! Kaybettirdin maçı... Sevgili Burak! Allen Iverson geldikten sonra kafan biraz karışmış olmalı. Son haftalarda çok hata yapıyorsun. Bu üçüncü kaybettirdiğin maç. Bakalım nereye kadar gidecek bu iş? Ya toparlayacaksın kendini ve büyük isimlerin büyük koçu olacaksın ya da “Bu forma bana biraz bol geldi” deyip bırakacaksın bu işi... Diğer maçlardaki kritik “coaching” yanlışlarını burada yazıp seni daha zor bir duruma sokmak istemem ama her şey ortada: Iverson bile ayağının tozuyla seni eleştirmeye başladı... Oysa.. Bence.. Haksızlık ediyor sana. O önce aynada kendisine bakmalı. Jübile oyuncusu gibi dolaşıyor ortalıkta ama.. Gel gör ki.. Onun adı Allen Iverson. İyi oynamasa da hepimizden daha iyi bilir bu işi. Yani.. Aklında olsun: Yanlışlarını sürdürürsen, beş dakikada uçurur seni, o sımsıkı sarıldığın koçluk koltuğundan... eposta:info basketdergisi.com Q7’den yönetime teşekkür HASAN DAĞDEMİR Avrupa Ligi’nde Beşiktaş’ın R.Wien’i 20 yendiği maçta attığı gol ve sergilediği performansla beğeni toplayan Portekizli yıldız Quaresma, dün yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Yaklaşık 1 ay sonra formasına kavuşan yıldız futbolcu, takımın mevcut kadrosu ve son dönemdeki transfer çalışmaları nedeniyle yönetime teşekkür etti. Quaresma, “Kadromuzun kalitesi oldukça iyi. Son dönemdeki transfer çalışmaları da Beşiktaş’ı daha iyi yerlere getirecek. Hem ligde hem de Avrupa’da amacımız başarılı olmak” dedi. BEŞİKTAŞ’A ZORLU KURA U Transfer çıkarması Beşiktaş’a son olarak Portekizli futbolcu Fernandes’i transfer eden Siyah Beyazlı yönetim, görüşmelerini sürdürdüğü Hugo Almeida’yı ikna etmek için Almanya’ya gitti. Beşiktaş’ın futbol komitesi başkanı ve asbaşkan Serdal Adalı ile futbol komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu, Portekizli futbolcunun formasını giydiği W.Bremen kulübünün idarecileriyle Almanya’da buluştu. Alman ekibiyle yıldız oyuncu için anlaşmaya varan Siyah Beyazlı yöneticilerin, Almeida ile bugün son bir kez daha görüşeceği ifade edildi. Bu arada Rapid Wien maçında sakatlanan Zapotocny’nin sağ ayak bileğinde burkulmaya bağlı ödem oluştuğu, durumunun çekilecek MR’dan sonra netlik kazanacağı bildirildi. Önceki günkü maçta çeşitli yerlerine darbe alan Guti, Hilbert ve Quaresma ise dinlendirildi. 2 maç sahası kapanan Beşiktaş, Türkiye Kupası’nda K.Torku Şeker maçını da Antalya’da oynamayı tercih etti. EFA Avrupa Ligi’nde son 32 takım arasına adını yazdıran Beşiktaş’ı zorlu rakipler bekliyor. İsviçre’nin Nyon kentindeki UEFA merkezinde TSİ 14.00’de başlayacak kura çekimine Siyah Beyazlılar, 2. torbadan katılacak. Beşiktaş 2. turda, Şampiyonlar Ligi’nden gelen takımlardan veya Avrupa Ligi’nde gruplarında lider olan kulüplerden biriyle eşleşecek. Avrupa Ligi 2. turunda ilk maçlar 17 Şubat 2011’de, rövanşları ise 24 Şubat 2011’de yapılacak. Kura çekimine Beşiktaş adına futbol komitesi başkanı ve asbaşkan Serdal Adalı ile futbol komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu katılacak. Bu arada Şampiyonlar Ligi’nde 2. ve 3. tur maçlarının kura çekimi de bugün TSİ 13.00’te aynı yerde yapılacak. OLASI RAKİPLER Liverpool (İngiltere) PSG (Fransa) Villarreal (İspanya) D.Kiev (Ukrayna) CSKA Moskova (Rusya) B.Leverkusen (Almanya) Quaresma golle döndü M.City (İngiltere) S.Lizbon (Portekiz) Zenit (Rusya) Stuttgart (Almanya) S.Moskova (Rusya) Braga (Portekiz) Ajax (Hollanda) Twente (Hollanda) Ülkemizde 1960’lı yılların futbolunun oynandığına ilişkin eleştirel görüş bildiren Schuster’in Beşiktaş’a oynatmak istediği futbolu yenilik zanneden genç yazar arkadaşlarımın dünya futbol literatürüne ne denli yakın oldukları da böylece ortaya çıkmaktadır. Bu genç arkadaşlarımdan biri Almanların 1960’larda oynayarak öncülüğünü yaptığı, 1974 Dünya Kupası finalinde ise Bonhof, Overath ve Hoennes’in kontrol ettiği orta alanın önünde Grabowski, Müller, Hölzenbein’in görev yapmasıyla 433 sistemi zirveye ulaşmıştı. Sonra 1980’li yılların başından itibaren forvetten bir oyuncu orta alana çekilip 442’nin etkinliği başlamıştı. Bu sistemin en iyi uygulayıcısı olarak da Gerets’in sağ bek oynadığı Belçika Ulusal Takımı futbol tarihinde iz bıraktı. Sığ futbol bilgisine dayalı internet ortamından derledikleriyle insanları yönlendiren bu gençler de futbolumuzun sorunlarından bir olarak görünüyor. Bu yönlendirmeye ne yazık ki Alman çalıştırıcı Schuster de ortak oluyor. Önce Alman’ın oynatmak istediği futbola kısaca değinelim: Savunma ileri çıkarılacak, rakip orta alanda baskıyla etkisiz kılınacak ve kazanılan toplar hızlı bir şekilde oyuna sokulacak. Bu oyun şekli yeni değildir, Türkiye’de 3035 yıl önce daha gelişmişi uygulanmıştır. Uygulayanların öncüsü de Serpil Hamdi Tüzün ile Adnan Dinçer’dir. Bu iki hocamızın Beşiktaş öz kaynak düzeninde başlattıkları forecheckinge dayalı oyun anlayışını 1982 yılında Beykoz’da yardımcılığını yaptığım Adnan Dinçer hocamla uygulatmış pratik sonuçlarını da almıştık. 198485 sezonunda Eyüpspor’un teknik direktörüyken aynı sistemi takıma uygulatmış, Keşan maçında henüz 5. dakikada Eyüpspor’un 30 öne geçtiğine bizzat hocası olarak tanıklık etmişimdir. Bugün Schuster’in yenilik diye uygulatmaya çalıştığı oyun anlayışı bir yutturmacadır. Schuster, rotasyon yaparak forecheckinge dayalı bir oyun anlayışını uygulatamaz. Çünkü bunun gerçekleşmesi için zorunlu değişikliklerin dışında aynı kadroyla oynayıp disiplinli bir yapının oluşturulması gerekmektedir. Top rakibe geçtiğinde en uçta baskı yapacak forvetler gerekli. Bu görevi kim yapacak? Holosko mu, Nihat mı, Fatih Tekke mi, Bobo mu yoksa Quaresma mı? Peki orta alanda Türkiye’ye “tatlı hayat” yaşamaya gelen Guti ile Tabata’ya görev verip ileri uçta da Quaresma ile Bobo’yu oynatırsanız bu takımın foerechecking yapma olasılığı kalır mı? Onun için diyorum ki Hakan Şükür gibi baskıyı ileride başlatan bir usta, bir daha kolay kolay gelmez. Hem o baskıyı yapacaksınız hem de dünyanın golünü atacaksınız. Bunu başaracak bir santrforu görmeye benim ömrüm yetmez. Böyle giderse Schuster’in de ömrü yetmeyecek. Çünkü yeni transfer Fernandes’le takıma gelecek Almeida ve Simao’nun oyun yapısı da Schuster’ın planına uymaz. Schuster son maçlarda orta alanda Aurelio, Ernst, Necip (sakatlığı öncesi) ve Hilbert’i de ileri çıkararak dinamik bir ikinci bölge oluşturdu. Bu oyuncuların arasında Guti salına salına, tam bir emekli futbolcu gibi oynamasına karşın Beşiktaş’taki farklılık bu orta alandan kaynaklanıyor; Alman çalıştırıcının modernlik adına ortaya koyduğu eskimiş yöntemden değil. GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ Schuster Ne Yapmak İstiyor? C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle