19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kürt örgütleri anadil için Meclis’e, BM’ye, AB’ye dilekçe yağdıracak 7 Şahin: Savcılar görevini yapsın Daha önce “Meclis’te Kürtçe kapatma sebebidir” diyen TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, dün de BDP’nin kararını, “Siyasi propaganda ve palavra kokuyor... Savcılar üzerlerine düşeni yapmalı” şeklinde değerlendirdi. Şahin, “Parlamentoda sandalyesi bulunan siyasi partinin genel başkanı ‘Anayasa değişmese de yasalar değişmese de biz bunlara aykırı davranacağız’ diyorsa, ortada kendileri açısından çok ciddi bir sorun var demektir” dedi. DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İki dil için kampanya AYŞE SAYIN 2010 Karnemiz Aralık ayı sona ererken eski yılın önemli olaylarını anımsatma geleneğini bırakmayan ünlü yabancı haftalıklardan TİME’ın internet sitesinde okur tıklamaları ile belirlenen Yılın Adamı sıralamasında Türkiye Başbakanı’nın ikincilik almasına karşın; derginin editörleri, “bu işte hinoğlu hinlik” görmüş olmalılar ki, Erdoğan’ı 2010’un ünlü 10 kişisi arasına buyur ediyorlar. Bu irtifa kaybedişin nedenini ararken gözüm, Economist’in dünyada demokrasi endeksi araştırmalarının sonucuna takılıyor. Söz konusu araştırma, okurların tıklamaları ile değil; dergi editörlerinin belli başlı beş kriterinde ülkelerin aldığı notlara göre yapılıyor. Bu beş kriter seçim süreci ve çoğulculuk, her ülkenin çokpartili demokrasi uygulaması, sivil özgürlükler, hükümetlerin işlevi, siyasal katılım ve siyasal kültür konularından oluşuyor. O yapılanmada ilk dört sırayı Norveç, İzlanda, Danimarka ve İsveç gibi İskandinav ülkeleri paylaşmış. Demokrasi konusunda bizim Başbakanımızın mangalda kül bırakmayan konuşmalarının etkisinde kalmayan Economist editörleri, ülkemizi 89. sıraya almışlar. Bu derecelendirmede eşdeğer ülke Güney Amerika’nın Nikaragua’sı olmuş. ANKARA BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın devletin anadille ilgili düzenleme yapmasını beklemeden “iki dilli”liği bölgede yaşamın her alanında egemen kılacaklarını açıkladığı proje kapsamında, TBMM, BM UNESCO ile AB Komisyonu’na “anadil kampanyası” çerçevesinde “dilekçe yağdırılması” planlanıyor. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Demirtaş’ın “iki dilli yaşam” projesinin, aralarında partisi ile KADEP, HAKPAR gibi siyasi partiler ile DTK, Kürt Entsitüsü’nün de bulunduğu çok sayıdaki sivil toplum örgütünün ortak kampanyası olduğunu belirterek “Önce kamuoyu oluşturulacak, Meclis’e yasa önerileri vereceğiz, ama bu dikkate alınmadığı takdirde de yasal düzenleme beklenmeden, yaşamın her alanında anadilin kullanılması sağlanacak” dedi. Abdullah Öcalan’ın “demokratik özerklik” projesi kapsamında, BDP’li belediyelerin bulunduğu yerlerde, bir süre önce bu projeyi uygulama kararı alan BDP, kendilerine destek veren diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte “anadilin kamusal alanda da kullanılması ve anadilin eğitim dili olması” konusunda kapsamlı kampanya başlattı. ‘Eğitim de yerel yönetime devredilsin’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP lideri Selahattin Demirtaş’ın “iki dilli” yaşama ilişkin açıklamalarının ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 97 tane köy ve mezraya isimleri Kürtçe ve Türkçe olarak tabelalarla asıldı. Diyarbakır Sur belediyesi ise birimlerinin tamamının isimlerini Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olarak tabelalara yazdı. BDP’li Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, personele yerel dil bilme şartı getireceklerini belirterek, “Türkçenin haricinde Kürtçe, Zazaca veya Ermenice bilme şartı koyacağız” dedi. Eğitimin de yerel yönetimlere devredilmesini isteyen Demirbaş “Herkes kendi ana dilinde eğitimi yerel yönetimlerden de almalıdır. Belediyelerimiz Kürtçe öğrenim atölyeleri açacak” diye konuştu. bileceğini belirten Kaplan, şu görüşleri savundu: “Türkiye genelinde, örneğin İstanbul’da bazı semtlerde yoğunluklu yaşayan Kürt nüfus vardır, okullar vardır. Farklı diller de olabilir. Arapça olabilir talep varsa. Mesela Hatay’da, Mardin’de Arapça konuşan sayısı çok fazladır. Oralarda da Arapça olabilir. Bugün büyük talep Kürtçeyedir. Kamusal, özel alan dahil bütün alanlarda bu dil kullanılabilir. Devletin görev ve sorumluluğudur. Çok dillilik bütün dünyada uygulanıyor, bir resmi dil vardır, bir de anadiller vardır ama Türkiye’de yasak. Artık Türkiye’de de iki dilliliğin yaşama geçirilmesi lazım. Bu nedenle bu kampanyanın çok etkili olacağına inanıyorum...” çenin yaşamın her alanında kullanılmasının sağlanabileceğini söyledi. Kaplan, “Örneğin bu makul rakam, bazı ülkelerde yüzde 6’dır. Talep olduğu taktirde, devletin bu talebe cevap verme zorunluluğu vardır” görüşünü savundu. İki dilli yaşamın sadece bölgede değil, Kürtlerin ya da farklı etnik grupların yoğun yaşadığı yerlerde de uygulana Günay: Zorlama yarar getirmez Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, BDP lideri Selahattin Demirtaş’ın “İki dilli yaşam” önerisine tepki göstererek “Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası var. Devletimizin resmi dili Türkçedir” dedi. Soruları yanıtlayan Günay, “Gelişmeyi görüyorlar. İki ikiye konuştuğumuzda teşekkürle karşılıyorlar, ama kamuoyu önünde bizi aşan bazı adımlar atma ihtiyacı hissediyorlar.” Seçim barajı ve medyaya baskı Bir tür Dünya Ligi olarak göreceğimiz bu sıralamanın ne kadar gerçekçi olduğunu tartışmak isteyenler için Economist’in seçim süreci ve çoğulculuk alanında bize, 10 üzerinden 7.92 gibi iyiye yakın derecede not vermiş olduğunu söylemek isterim. Bu notu almamızı sağlayan çokpartili parlamenter düzenimiz ve o düzenin yapılanması için yapılan genel seçimler olmalıdır. İktidar, genel seçimlerde yüzde 10 gibi yüksek baraj uygulamaktan vazgeçmiş olsaydı, bu notu yükseltme olanağını yakalardı; hem de hükümetin işlevi bakımından da sınavdan iyi derece alan Türkiye, siyasal kültür, sivil özgürlükler ve hele siyasal katılım konularında irtifa kaybetmekten geri duramıyor. Öylelikle bu derecelendirmeyi yapanlar, hem yapılanmamızı ne kadar yakından, dikkatli ve tarafsız izlediklerini ortaya koyma fırsatını bulmuş oluyorlar. Hem de dost acı söyler dercesine, şayet düzeltmek istiyorsak yanlışlarımızın nerede olduğunu da göstermiş oluyorlar. O yanlışların başında da Türkiye’nin medya alanında Fransa ve İtalya gibi kötüye giden ülkelerin başında olduğu geliyor. Görünen yanlışları düzeltmek, hiç değilse en aza indirmek istemeyen AKP iktidarı, giderek daha otoriter olmak eğiliminde olduğu için, ülkenin not sıralamasını 2009’a göre iki derece daha aşağıya indirmiş olma ayıbını paylaşanlar, bakalım sorunu nasıl yorumlayacaklar? Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Baydemir’den Kürtçe selam DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği’nin (UCLG) yedi bölgesinden biri olan Yakındoğu ve Batı Asya (MEWA) Teşkilatı’nın Olağanüstü Kongresi, dün Diyarbakır’da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, UCLG Başkanı seçilmesinin ardından ilk kez bu sıfatıyla Birliğe bağlı MEWA’nın Türkiye’de yapılan olağanüstü kongresine katıldı. Toplantıda dört dilde tercüme yapılan konuşmalar Kürtçeye çevrilmedi. Açılış konuşmalarının ardından Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, katılımcıları Türkçede “Çok teşekkür ederim” anlamına gelen Kürtçe “Zor spas” sözcükleriyle selamlayıp sahneye davet etti. Daha sonra katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi. Yüzde 6 kriteri BDP’li Kaplan, bu konuda kamuoyu oluşturacaklarını ve taleplerini ilgili kurumlara ileteceklerini belirterek “Tüm Kürt kurumları birleşip Kürtçe eğitim dili olsun kampanyası başlatıldı. Bu konuda Meclis’e yasa önerileri vereceğiz, ancak kayıtsız kalınırsa, artık yasal düzenleme yapılmasını beklemeyeceğiz ve fiili olarak önümüzdeki süreçde diğer parti ve sivil toplum örgütlerinin de desteğini alarak bu girişimi yaygınlaştıracağız” dedi. Çok dilliliğin birçok ülkede uygulandığını kaydeden Kaplan, “makul miktarda talep” olan yerlerde Kürt Bahçeli: İzin verilemez MHP lideri Devlet Bahçeli, BDP’nin “iki dilli yaşam olacak” açıklamasına tepki gösterdi. AKP’yi suçlayan Bahçeli “Türkiye’nin bölünmesine, çok dilli, çok milletli bir yapıya, milli devlet ve üniter yapının tahribatına müsaade edilemez” dedi. MHP Grup Başkanı Oktay Vural da genel kurulda Kürtçe konuşmaların engellenmesi için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. ‘Halaylı birlik’ mesajı TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, eski başkanlardan Cem Boyner ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir TÜRKONFED’in Diyarbakır’daki bölgesel kalkınma temalı zirvesinin yemeğinde buluştu. Baydemir, TÜSİAD ve Yeni Demokrasi Hareketi’nin bölgeye yönelik yıllar önce benimsediği söylemi överken, “Keşke o söylemler o zaman da karşılık bulsaydı, kabul görseydi” derken Ümit Boyner de cevaben “Evet, belki bu kadar vakit kaybedilmezdi” diye konuştu. Gecede Ümit Boyner ve Baydemir birlikte halay çekti. (ŞEHRİBAN KIRAÇ) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle